Gülce Edebiyat Akımı

Tam Görünüm: TELGRAF TELLERİNDE HİCİV
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Sayfayı normal görüntülemek için, buraya tıklayın.
Muallim Naci kadar temiz bir insan örneğinin Recaizade'ye "Demdeme"de yazdığı sözler de Midhat Efendinin bastonundan daha ince ve dayağından daha terbiyeli değildi. Burnundan kundurasına kadar beyefendi olan Recaizade'nin Naci'ye yazdığı şu kıtayı da vezinsiz ve kafiyesiz söylemek, Recaizade kadar ince bir insan için en öfkeli zamanında, en son düşmanına karşı bile mümkün değildi.

"Boşdur ol natıka perdâzi-i ahlâk-ı hasen;
Ehl-i mizan sene bilmez mi, ne akrepsin sen!
Hiçsin, hiç fazilette... denâette fakat,
İliş istersen eğer kafiyeye, hepsinsen!"


Tenkidlere, hattâ makul tenkidlere karşı bile, en zeki aziyeti takınan şair Abdülhak Hamid oldu. Hiçbir münekkide cevap vermedi. Ona münekkidler sövdüler. O münekkidlere arkasını çevirdi, masasına eğildi, eser verdi. Yalnız Lâstik Said'in(Kemalpaşazade Said'in)çok fena bir tenkidine karşı, Avrupa'dan telgrafla şiir yazdı. Telgraf tellerine ilk ve belki de son giren şiir :

"Mîr-i Saîd bâhsde nâehl imiş meğer;
İbn-i Kemâl sandık Ebûcehl imiş meğer."


Tenkid her zaman kalemle başlıyor, fakat her zaman kalemle bitmiyordu. Başka neyle mi biter?Diyeceksiniz. Söyliyeyim:Sopa ile!... Kendisini tenkid eden Lâstik Said'i (kemalpaşazade merhum Said bey'i) Ahmed Midhat Efendi, meşhur kalın bastonu ile Sirkeci'de caddede dövmüştü.


Midhat Cemal KUNTAY

Son Posta
02.11. 1945


-------------------------
Copryt©

Sitemiz kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
Yaşadığı zaman açısından "eski" icra ettikleri eserler açısından daima yeni olan bu değerli ustaların edebiyat üzerine yazdıkları her eser öğretici, düşündürücü eğlendirdiği kadar.
Paylaşıma teşekkürler...