28/04/2009, 03:57
Irakta Karışan İzler
kanıksamışlığın karnını çizmede sorular,
çürüyen bir izin sivrileri törpülenmede.
Taşı yaran çığlık uçurumlara gebe
neft ve kanın karıştığı toprakta yiterken izler
uç vermede art arda tohumlardan filizler
kimi kara kimi kızıl kimi ak
kimi diken, kimi ot, kimi çiçek...
her birinde özlemler iştahlanmada
kimi geceye, kimi aya, kimi şafağa...
kimi dimdik bir ok karanlığın kalbine,
kimi kırık mızrak, ucu kendi böğründe
kimi kiralık sapan, taşın yerinde başı
kimi zalimle ortak, hedefinde kardaşı.
Kimi perçinsiz uğru, mizan bilmeyen kasap,
Kimi sapsız bir bıçak kimi bıçaksız bir sap.
Ali Ziya Çamur
kanıksamışlığın karnını çizmede sorular,
çürüyen bir izin sivrileri törpülenmede.
Taşı yaran çığlık uçurumlara gebe
neft ve kanın karıştığı toprakta yiterken izler
uç vermede art arda tohumlardan filizler
kimi kara kimi kızıl kimi ak
kimi diken, kimi ot, kimi çiçek...
her birinde özlemler iştahlanmada
kimi geceye, kimi aya, kimi şafağa...
kimi dimdik bir ok karanlığın kalbine,
kimi kırık mızrak, ucu kendi böğründe
kimi kiralık sapan, taşın yerinde başı
kimi zalimle ortak, hedefinde kardaşı.
Kimi perçinsiz uğru, mizan bilmeyen kasap,
Kimi sapsız bir bıçak kimi bıçaksız bir sap.
Ali Ziya Çamur