Gülce Edebiyat Akımı

Tam Görünüm: (Bir Millet Fedaisi:22) Re’fet Bey
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Sayfayı normal görüntülemek için, buraya tıklayın.
(Bir Millet Fedaisi:22) Re’fet Bey


Gün geçtikçe Üstad’ın nurları yayılıyor,
Risale dairesi dünyaya açılıyor.

Albay Hulusi Bey’le Binbaşı Asım Bey’ler,
Yüzbaşı Re’fet ile Muallim Galip Bey’ler,

İmanlı subaylardan ta çobanlara kadar,
Münevver insanlardan ümmi çiftçiye kadar.

Bunlardan bir yüzbaşı; adı: Re’fet Barutçu.
Onun şöyle olmuştur Üstad’ı ilk buluşu:

“Dokuz Yüz Otuz Yılı ben Isparta’da idim,
Kütüphaneye her gün o sıralar giderdim.”

“Bir gün kütüphanenin memuru olan zattan,
Duydum bahsediyordu, nur saçan bir Üstad’dan.”

“Namı: Bediüzzaman o bir Üstad-ı Nurmuş.
Söz konusu yıllarda Barla’da otururmuş.”

“Bu ismi mütareke yıllarında duymuştum,
Bayezit Camisi’nde; uzağında durmuştum.”

“Gitmeye karar verdim hemen ziyaretine,
Bazıları dediler; ‘mimlerler akın gitme’.”

“Ben mimi-cimi bilmem. Onu men mi etmişler,
Hem de hiç kimse ile görüşmez mi demişler? ”

“Kapısına öyle bir yazmışlar mı ibare?
Ben gideceğim, böyle olmadığına göre.”

“Ziyaretçilerini Üstad’la görüştüren,
Ticaret mesleğini hep köylerde sürdüren,”

“Bekir Ağa denilen o zatı gidip buldum.
Bekir Ağa’yı alıp hemen yola koyuldum.”

“Nereye gittiğimi yolda herkes biliyor:
‘Bekir Ağa! Hoca’ya, hürmet ve selam’ diyor.”

“Hoca’ya selam söyle! Bize dua etsinler! ’
Diye bağıraraktan yol boyu seslenirler.”

“Üstad’ın Nur o gün de, kırlarda gezinmişti,
‘Paşa Kayası’ denen meşhur yere gelmişti,”

“Uzaktan görüntüsü: Bir abide; bembeyaz.
Başta sarık, sırtında cübbeyse sütten beyaz.”

“Daha önce bir mektup ile kendilerine:
‘Ateşkeste gitmiştim Bayezit Camisi’ne.”

“Sizi uzaktan gördüm. Meğer nasip öyleymiş.
Ki o zaman görüşmem demek mümkün değilmiş.”

“Diye mektupta yazdım. Üstad ise: ‘Kardeşim,
Seni talebeliğe, o an kabul etmişim’,”

“’Ben sende asker ruhu görüyorum’, demişti,
Cevabi mektubunda, bunları belirtmişti.”

“Halbuki mektubumda ben asker olduğumu,
Yazmamıştım, o bildi benim bu konumumu.”

“Paşa Kayası’nda, o gün kaldık saatlerce,
Üstad’la tatlı, tatlı bulunduk sohbetlerde.”

“İki vakit beraber namazımızı kıldık.
Uzun, uzun anlattı, bizde kulak kabarttık.”

“Üstad’la bu şekilde oldu ilk görüşmemiz.
Her yerimiz nur doldu, doldu bütün hücremiz.”

(31. Mart. 2004 – İzmir)

Ali Oskan