Gülce Edebiyat Akımı

Tam Görünüm: ATATÜRK’E DİL UZATMADAN ÖNCE ÜSTÜN KİŞİLİĞİNİ TANIMALIYIZ
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Sayfayı normal görüntülemek için, buraya tıklayın.



ATATÜRK’E DİL UZATMADAN ÖNCE ÜSTÜN KİŞİLİĞİNİ TANIMALIYIZ


Atatürk’le ilgili okuduğum her kitap, ona karşı duyduğum sevgiyi, saygıyı çığ gibi büyütüyor. Ata’nın yanında 1924-1938 yılları arasında Özel Kalem Müdürü ve Genel Sekreter olarak görev yapan Hasan Rıza Soyak’ın Atatürk’ten Hatıralar kitabının 2005 yılındaki 3. baskısını yeni okuma fırsatını buldum. Geç okuduğum için de çok üzüldüm. İçinde, öyle ibret alınacak olaylar anlatılıyor ki! Birkaçını Hürriyet okuyucularıyla paylaşmak istiyorum:

• “Yaverler ve muhafız polislerle beraber köşkün içinde ve dışında çalışan bütün müstahdemin iaşesi ve köşkün sair masrafları Atatürk tarafından yapılmakta idi. Hatta istasyondaki binada bulunan Özel Kalem Müdürlüğü memurları da masrafları Atatürk tarafından ödenen bir tabldottan yiyorlardı……… Seyahatlerinde, devletçe kendisine yalnız tren veya vapur gibi vasıtalar temin ediliyordu; diğer masraflar tamamen Atatürk’ün kesesinden çıkıyordu. Yalnız kendisi için değil, maiyeti için dahi harcırah diye bir şey bahis konusu değildi. Halbuki, onunla beraber seyahat eden Başvekil ve Vekillerle maiyetleri bütçeden yol masrafı ve yevmiye almakta idiler.

1932 yılında çıkan bir kanunla vergiler artırılmış, Cumhurbaşkanının eline geçen maaş 9.078 liraya düşmüştü. Bunun 2000 lirasını her ay İnönü’ye vermekte olduğundan (ailesinin geçimine katkı için) elinde kalan miktar 7000 liradan ibaretti. İnönü, 1937 Eylülünde Başbakanlıktan ayrılınca yardım miktarı 3000 liraya çıkarılmıştı.” (s. 655-656 ve 675.)

• “Çiftliklerden şimdiye kadar şahsen hiç istifade etmemiş, bir habbe dahi almamıştır. Köşke gönderilen çiftlik mahsul ve mamullerinin bedellerini herkes gibi fatura mukabilinde ödemiş ve ödemektedir.” (s. 655.)

Kitapta, bugün Atatürk’e dil uzatanların utanacakları, devlet görevlilerinin de ibret alacakları daha pek çok anı bulunmaktadır.

Nail TAN
şimdi faturalar ödenmiyor mu yani. ödeniyor. ha cepten ödenmiş ha milletin malından ne farkeder. pakette yumurta yemek kolay mı öyle. Atatürk becerebilmiş mi bu millete pakette yumurta yedirmeyi, hemde mısır kokulusunu.
"Devlet malı deniz yemeyen domuz" mantığıyla yönetiliyor ülkemiz Atam!
İyi ve doğru okunması gereken düşündürücü bir yazı!