Gülce Edebiyat Akımı

Tam Görünüm: ZİNDAN DESTANI(Rıza Tevfik BÖLÜKBAŞI)
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Sayfayı normal görüntülemek için, buraya tıklayın.
Dinleyin ahbaplar şu destanımı
Bakınız ne kadar hayret efzâdır,
Evvelâ öğrenin nam ve şanımı
Şöhretim filozof, ismim Rıza'dır.

Milletin feryâdı sarsarken Arşı
Bana boru gelir hürriyet marşı
Hükûmet değil bu aynalı çarşı
Orada sırıtan birkaç simâdır.

Mahbese girdimse yoruldum sanma!
Mahkûm oldumsa da vuruldum sanma!
Çalkanır deryayım, duruldum sanma!
Gönlümü coşturan aynı havadır.

Yaş kemale erdi: Kırk üçü aştım
Ecelle kolkola gezdim, dolaştım.
Alacaklılarla hep helâllaştım
Borcum Azrail'e bir "merhaba"dır.

Kubbeler bezminin zevkinden bıktım
Karga Derneği'nden sıyrıldım, çıktım;
Yaptığım hayatı tekmeyle yıktım
Gördüm ki gidişin sonu fenadır.

Yirmi beş gün rahat yattımsa ne gam?!
Ben bu gözdağını bir pula almam
Başıma taş yağsa yolumdan kalmam
Maksadım uğruna başım fedâdır.

Gözümü korkutmaz şamata teli,
Kolumu bükemez nâmerdin eli
Yolumu kesemez yağmurun seli
Bu yolda can vermek cana safâdır.

Bir cuma günüydü; kükredim,azdım
Oturdum şu uzun destanı yazdım
Zindan duvarına namımı kazdım
Bu nama şark ve garp hep âşinadır.

Hey Rıza merd olan ölür, yenilmez
Meydana girince geri dönülmez.
Ben gibi şahinin eti yenilmez,
Bizim eğlencemiz telli belâdır.

Rıza Tevfik BÖLÜKBAŞI