19/09/2012, 23:43
VATANDAŞ OSMAN'IN PARALI ŞİİRİ ÜSTÜNE
Mustafa CEYLAN
*************
Bizim Vatandaş Osman'ı hepiniz bilirsiniz. Hattâ kimileriniz benden daha iyi bilirsiniz. Fakat, bir özelliği var ki onu çoğunuz belki de bilmiyorsunuz diye bugün bu konuyu o yüzden seçtim.
Vatandaş Osman'ın hani şu şair enflâsyonu sebebiyle türeyiveren antoloji çıkararak para kazanan, kitap sahibi olan veya "verince parayı şair olanlar" üstüne yazdığı şiir çoğunuzun malûmudur. Evet, edepsizliğin şiir iklimine yürümesi ve akrep gibi şiir dünyasını sokarak zehrini akıtmasına dayanamayan günümüzün önemli heccavlarından Vatandaş Osman, para verilerek antoloji denen ortak kitaptan arsa satın alır gibi sayfa satın alıp, orada şiir yayınlayıp; sonra da, orada burada "şair oldum be" deyip hava atanlara gerekenleri söyleyecekti. Söylemiştir de...
Şair enflâsyonu dedik. Doğrusu, bu cümbüş arasında her şey birbirine girmiş durumda, ortalık toz duman. Kara bulutlar dolaşır olmuş şiir göklerimizde. Şiir hırsızlarını mı ararsınız, uydurukçuları, aşırmasyoncuları, her önüne gelene saldıranı, kes biç yama, uydur taktiği ile şiir yazıp al gülüm ver gülüm metodu ile ünlü olanları mı? O kadar örnek ve tür çok ki... Beğen al mağazası internette şiir...
Bazen alıp başımı gideyim, çekileyim bu sanal, bu elektronik dünyadan diye şeytan dürtüp duruyor valla.
Neyse;
Asıl konumuza gelelim, bizim Vatandaş Osman, bir "imsakiye" sanki. Ramazan imsakiyesi, her eve ve her müselmana lâzımdır ya, ne kadar şair olmak isteyen, şiir dünyasında parıldamak isteyen şair varsa hepsine, ama istisnasız hepsine bizim Osman veya Osman'a benzer birisi kesinkes lâzım...
Çünkü, geçenlerde kendisinden duydum; Almanya'da iken şiirlerini - şiir başına şu kadar lira-diye - şiirlerini düzelttiği 2 bayanın şimdilerde çok meşhur şair olduklarını söylemez mi? Han kapısı gibi açık kalıverdi ağzım. Şaşırdım yani... Demek, belirli bir ücret karşılığı şiir düzeltilir veya parasıyla şair olmak isteyen şair yapılır diye ilân verse epey müşteri kazanacak... Vay hınzır Osman Vayyy!!!!
İnternet şairlerine bakıyorum, çoğunluğu araya karbon kâğıdı konmuş gibi; birbirinin kopyası mübârekler. Aynı kafiyeler, aynı söylemler; bıktık usandık valla bu posa, kabuk, anlamsız, deli saçması uydurmasyon manzumları okumaktan. Sanki, silâh dayamışlar sırtlarına, illâ şair olacaksın diye... Zorlamaya, çare aramaya gerek yok ki, işte Vatandaş Osman hazır. Her eve, her şiirsevere ve her şair olmak isteyene bir Osman lâzım. Evlere, defterlere özel servis ble yapılır(!). Sonra, en kısa zamanda bedeli karşılığı yazılan veya düzeltilen şiirlerinizi kitap olarak yayınlamak mı isttiyorsunuz, o kadar çok "internet yayınevi" var ki, dayan parayı, üç gün içinde cicili bicili, selofon kaplı şiir kitabın elinde...
*
Neyzen Tevfik, Arapça ve Farsça'ya son derece hakim bir şairdi. Farsça şiirlerini, "Muallim Feyzi" ye gösterir, fikir danışırmış. Hoca hiç düşünmeden kaleme sarılır ve gazelleri rastgele düzeltmeğe kalkışırmış. Şiirlerinin bu "tashih"lerle berbat edildiğini görünce, "muallim"e tuzak kurarak, bir gün yine bir gazeli sunmuş. Hoca bermutat kaleme davranmış, mısraları karalamağa başlamış. Birkaç beyti harabeye çevirdikten sonra Neyzen, etekleri tutuşan bir telâşeyle:
-"Aman, aman!!! Diye bağırmış; "Yanlışlık oldu. O gazel benim değil, Hafız Şirazî' nindir!"
Zavalı "Muallim"in halini artık, siz düşünün. Bir daha Tevfik'i görmeğe bile takati kalmamış.
*
İşte böyle...
Vatandaş Osman, dilerim bu Neyzen olayını okur da, dikkatli olur....
Hahahahah...
*
Neyzen Tevfik'e sormuşlar:
-"Razakı" acaba "rakı"ya kafiye olur mu?
Neyzen gülmüş;
-"Yalnız kafiye değil, meze bile olur"
*
"Vatandaş Osman şiir düzeltme merkezi(VOŞDM)" veya kısa adı (VOŞYM) olan "Vatandaş Osman Şair Yapım Merkezi"nin yakında kartvizitleri basılıp, levhaları asılınca, buradan cümle cemaate ve de Avrupa'da, Afrika'da şair olmak için sırada bekleyen cici hanımefendilerle, entel-dantel beylere adresini ve telefonlarını duyuracağım. Azcık bekleyecekler. Vatandaş harıl harıl o iki merkezi kurmak için çalışıyor... Mezelik kafiyeler, küfelik ayaklar, ucu sivri ayakkabılar ve destanlarıyla, her şair olmak isteyene özel imalâtlar da yapılacakmış.
*
Zavallı, citizen kol saatini, pufi yorganını, adidas terliğini satacak değil ya, TEK elektrik faturası kazzık makamından geliyor diye. Ya da job kravatını, acesini, jonson kolonyasını meydana koyup, market market gezecek değildi ya. Serde şairlik var madem, uyanık ya, tıpkı Hayyam gibi Osman, seccadeyi şarap küpünün yanına sermeye kalkmış Hayyam; bizim Osman' da "şaire ve şiire hizmet böyle yapılır" diye, parayla şiir düzeltmenliğine tayin etmiş kendini.
Bir yıl sonra görün siz Osman'ımı...
Kim bilir kaç şairi ünlü yapacak?
ve
Zengin olacak, zenginnnn!!!...
Mustafa CEYLAN
*************
Bizim Vatandaş Osman'ı hepiniz bilirsiniz. Hattâ kimileriniz benden daha iyi bilirsiniz. Fakat, bir özelliği var ki onu çoğunuz belki de bilmiyorsunuz diye bugün bu konuyu o yüzden seçtim.
Vatandaş Osman'ın hani şu şair enflâsyonu sebebiyle türeyiveren antoloji çıkararak para kazanan, kitap sahibi olan veya "verince parayı şair olanlar" üstüne yazdığı şiir çoğunuzun malûmudur. Evet, edepsizliğin şiir iklimine yürümesi ve akrep gibi şiir dünyasını sokarak zehrini akıtmasına dayanamayan günümüzün önemli heccavlarından Vatandaş Osman, para verilerek antoloji denen ortak kitaptan arsa satın alır gibi sayfa satın alıp, orada şiir yayınlayıp; sonra da, orada burada "şair oldum be" deyip hava atanlara gerekenleri söyleyecekti. Söylemiştir de...
Şair enflâsyonu dedik. Doğrusu, bu cümbüş arasında her şey birbirine girmiş durumda, ortalık toz duman. Kara bulutlar dolaşır olmuş şiir göklerimizde. Şiir hırsızlarını mı ararsınız, uydurukçuları, aşırmasyoncuları, her önüne gelene saldıranı, kes biç yama, uydur taktiği ile şiir yazıp al gülüm ver gülüm metodu ile ünlü olanları mı? O kadar örnek ve tür çok ki... Beğen al mağazası internette şiir...
Bazen alıp başımı gideyim, çekileyim bu sanal, bu elektronik dünyadan diye şeytan dürtüp duruyor valla.
Neyse;
Asıl konumuza gelelim, bizim Vatandaş Osman, bir "imsakiye" sanki. Ramazan imsakiyesi, her eve ve her müselmana lâzımdır ya, ne kadar şair olmak isteyen, şiir dünyasında parıldamak isteyen şair varsa hepsine, ama istisnasız hepsine bizim Osman veya Osman'a benzer birisi kesinkes lâzım...
Çünkü, geçenlerde kendisinden duydum; Almanya'da iken şiirlerini - şiir başına şu kadar lira-diye - şiirlerini düzelttiği 2 bayanın şimdilerde çok meşhur şair olduklarını söylemez mi? Han kapısı gibi açık kalıverdi ağzım. Şaşırdım yani... Demek, belirli bir ücret karşılığı şiir düzeltilir veya parasıyla şair olmak isteyen şair yapılır diye ilân verse epey müşteri kazanacak... Vay hınzır Osman Vayyy!!!!
İnternet şairlerine bakıyorum, çoğunluğu araya karbon kâğıdı konmuş gibi; birbirinin kopyası mübârekler. Aynı kafiyeler, aynı söylemler; bıktık usandık valla bu posa, kabuk, anlamsız, deli saçması uydurmasyon manzumları okumaktan. Sanki, silâh dayamışlar sırtlarına, illâ şair olacaksın diye... Zorlamaya, çare aramaya gerek yok ki, işte Vatandaş Osman hazır. Her eve, her şiirsevere ve her şair olmak isteyene bir Osman lâzım. Evlere, defterlere özel servis ble yapılır(!). Sonra, en kısa zamanda bedeli karşılığı yazılan veya düzeltilen şiirlerinizi kitap olarak yayınlamak mı isttiyorsunuz, o kadar çok "internet yayınevi" var ki, dayan parayı, üç gün içinde cicili bicili, selofon kaplı şiir kitabın elinde...
*
Neyzen Tevfik, Arapça ve Farsça'ya son derece hakim bir şairdi. Farsça şiirlerini, "Muallim Feyzi" ye gösterir, fikir danışırmış. Hoca hiç düşünmeden kaleme sarılır ve gazelleri rastgele düzeltmeğe kalkışırmış. Şiirlerinin bu "tashih"lerle berbat edildiğini görünce, "muallim"e tuzak kurarak, bir gün yine bir gazeli sunmuş. Hoca bermutat kaleme davranmış, mısraları karalamağa başlamış. Birkaç beyti harabeye çevirdikten sonra Neyzen, etekleri tutuşan bir telâşeyle:
-"Aman, aman!!! Diye bağırmış; "Yanlışlık oldu. O gazel benim değil, Hafız Şirazî' nindir!"
Zavalı "Muallim"in halini artık, siz düşünün. Bir daha Tevfik'i görmeğe bile takati kalmamış.
*
İşte böyle...
Vatandaş Osman, dilerim bu Neyzen olayını okur da, dikkatli olur....
Hahahahah...
*
Neyzen Tevfik'e sormuşlar:
-"Razakı" acaba "rakı"ya kafiye olur mu?
Neyzen gülmüş;
-"Yalnız kafiye değil, meze bile olur"
*
"Vatandaş Osman şiir düzeltme merkezi(VOŞDM)" veya kısa adı (VOŞYM) olan "Vatandaş Osman Şair Yapım Merkezi"nin yakında kartvizitleri basılıp, levhaları asılınca, buradan cümle cemaate ve de Avrupa'da, Afrika'da şair olmak için sırada bekleyen cici hanımefendilerle, entel-dantel beylere adresini ve telefonlarını duyuracağım. Azcık bekleyecekler. Vatandaş harıl harıl o iki merkezi kurmak için çalışıyor... Mezelik kafiyeler, küfelik ayaklar, ucu sivri ayakkabılar ve destanlarıyla, her şair olmak isteyene özel imalâtlar da yapılacakmış.
*
Zavallı, citizen kol saatini, pufi yorganını, adidas terliğini satacak değil ya, TEK elektrik faturası kazzık makamından geliyor diye. Ya da job kravatını, acesini, jonson kolonyasını meydana koyup, market market gezecek değildi ya. Serde şairlik var madem, uyanık ya, tıpkı Hayyam gibi Osman, seccadeyi şarap küpünün yanına sermeye kalkmış Hayyam; bizim Osman' da "şaire ve şiire hizmet böyle yapılır" diye, parayla şiir düzeltmenliğine tayin etmiş kendini.
Bir yıl sonra görün siz Osman'ımı...
Kim bilir kaç şairi ünlü yapacak?
ve
Zengin olacak, zenginnnn!!!...