21/02/2013, 02:48
ANTALYA'DA 2/B ve AKSU ÖRNEĞİ
Mustafa CEYLAN
*************
Bugün, Dünya kenti Antalya'da, havaalanı yolu üzerinde bulunan Aksu ilçesi'nde yaşayan vatandaşlardan 2.000 kişilik bir grup, Antalya-Alanya yolunu keserek, 2/b arazilerinin fiyat tespitlerine itiraz ettiklerini iktidara ve başta Başbakan'a seslerini duyurmaya çalıştılar. Bu arada, onca vatandaşın arasında CHP ve MHP nin yerel yöneticileri de fırsattan istifade ellerinde mikrofonla propagandalarını yapmaya, kendilerince köylülere sahip çıkmaya çalıştılar.
Hani şu TOROSLARIN TÜRKÜSÜ adlı romanım olmasa, ben de bu eylemi yapan köylüleri destekleyeceğim,ama, ne yazık ki, sadece show dan ibaret olan ve haksız bir ses çıkarma ve tüyü bitmedik yetimin hakkını gasp etme eylemi olarak bildiğim için, şahsen bu hareketi desteklemiyorum. Ve bu yapay, yapay olduğu kadar da haksız ve anlamsız, menfaate dayalı eylem ve eylemcilerin sözleriyle iktidarın herhangi bir şey yapacağını sanmıyorum.
2/b fiyatları fazla imiş.
Sayın Bakan Veysel Eroğlu, "devletin arsası, paran varsa alırsın, işine gelmiyorsa da almazsın" demişti bir gün evvel ve öteden beri karnından soluyan bu öfkeli 2.000 kişinin nasırına basıvermişti.
Evet,
Aksu ilçesinin mazisi öyle pek eskilere gitmiyor. O gösteri yapanların çoğu da zaten, kamuya ait arazileri işgal edip, önce gecekondu yapıp, sonra da bu arazilerin son kullanıcısına(yani işgal edicisine) satılacağını anlayınca, işgale kalkan, yapılmış imar planı çalışmaları ile bu alanda senelerden beri uygulanan yapılaşma, 775 sayılı gecekondu önleme yasasına göre alınmış kararlar ve tahsisleri hiç mertebesinde görüp, yerel siyasetçilerin oy avcılığı uğruna kışkırttığı kişilerden ibarettir ve bu kişilerin kendileri de çoğunluğu bu yöreye 1940 lı yıllardan sonra gelmiş, ormanı yakarak arazi elde etmeye çalışmış veya bu yöreyle alâkası olmayıp 1990 lardan sonra gelip yerleşen kişilerdir. Bunların büyük bölümünün seracılıkla uğraşan yerleşik halkla da alâkası yoktur. Bunlar, işgalciler; bunlar kamunun arazilerini işgal ederek, son kullanıcı gözüken, bu arazileri ucuza kapattıktan sonra, kara para aklamacılara satacak olan vurgunculardır. Çoğunluğu öyledir yani...
Bunların bir bölümü, 1995 li yıllarda o zamanın belediyesinin örgütlediği, organize yaptığı kooperatifçilik hareketi esnasında "zilliyet bedeli" adı altında, o günün belediyesinin işareti ve isteği doğrultusunda, kooperatiflerden tonlarca para aldığı halde, bugün imzalarını inkâr edenlerdir. "Bana ne, babam imzalamış, o rahmetli oldu, git bul babamı ondan al" deyip, ar damarı çatlamış spekülatör ve vurgunculardır.
Kısa günün ticareti mantığı veya sel önünden kütük kapma mantığı ile hareket eden yerel siyasetçiler de bunları er geç anlayacaklardır.
Bu hususta, Antalya' nın yerel gazetelerinin en önemli köşe yazarlarından birisinin makalesini aynen aşağıya alıyorum :
*************
" MARKO PAŞA
AHMET DÖKDÖK
info@beyazakdeniz.com
Kızan kızsın!
19.02.2013
Ak Parti Hükümeti uygulama yapar, kimse ses çıkaramaz, bizim gibi gazeteciler doğruyu yazdığı zaman 9 köyden kovulurlar. Sitem duyarız, tepki görürüz. Ak Parti’ye ise bir şey diyemezler. Diyenler de, “Ananı da al git, diploman da oyun da senin olsun, haddini bil” gibi sert çıkışlarla susturulurlar veya susmak zorunda bırakılırlar. Ak Parti’ye söz geçiremeyenler, bize yüklenirler.
Ama olsun, biz doğruları yazalım, isteyen kızsın!
2B olay
Orman Bakanı Veysel Eroğlu Antalya’ya geldi, gitti.
İl Binasındaki toplantıda Aksu’daki 2B arazisi sahipleri, yani hazineye ait arazileri zamanında orman vasfını kaybetti diye veya ormana vasfını kaybettirip işgal edenler, şimdi hazinenin bu arazisinin tapusunu istiyorlar.
Zilyet hakkı diye bir şey var.
Yıllarca siz burayı kullanmış iseniz ve devlet malına sahip çıkmamış ise size zilyet hakkı yani mal edinme hakkı doğar.
Doğar doğmasını da devlet malını orta yerde bırakmamış ki.
Siz gelip üstüne oturmuşsunuz.
Devlet de diyor ki, tüyü bitmedik yetimin hakkı olan araziyi işgal etmişsin, bir bedel ödeyeceksin…
Bu doğru bir davranış.
En değerli yeri alacaksınız, para ödemeyeceksiniz.
Bu devletin işleyişine aykırı.
Sadece 2B arazisi mi?
Devletin kent yakınında bulunan yerlerini arsa yapıp gecekondu inşa edeceksiniz, yani hazineye veya vakıflara ait arazileri işgal edeceksiniz, plan ve proje gündeme geldiği zaman bağıracaksınız.
Bu da olmaz.
Gecekondu yaptığınız arazi de devletin.
Öyleyse belli bir bedel ödeyeceksiniz.
Ödeyeceksiniz ki hakkı olan tüyü bitmedik yetimlere hizmet götürebilsinler.
Şimdi devlet bununla ilgileniyor.
Bir şeyleri düzeltmeye çalışıyor.
Vatandaşın hakkını vatandaşa yedirmemeye çalışıyor.
Siz kalkıp itiraz edeceksiniz.
Bu çok doğru değildir.
Belki siyaseten bakıldığında, Ak Parti karşıtları bu çıkışlara, bağrışlara, eylemlere, direnişlere sevinebilir, destek verebilirler ama siyaseten bakmak yerine bu olaylara biraz da devletçi sistem içinde bakacaksınız.
Eğer Ak Parti bu arazileri ücretsiz dağıtmış olsa, hepimiz, Ak Parti ülkeyi yağmalıyor derdik.
Arazileri peşkeş çekiyor diye bağırırdır.
Ama yasalar uygulanıp, belli bir bedel konmasına da siyaseten bakmamak gerekir.
Çiftçi, işçi, memur, kim ki devlet malını zilyetine geçirmiş ise, yani gecekondu yapmış, tarım amaçlı işgal etmiş ise bunun bedelini ödemelidir.
Devlet de bunu yaşıyor. Doğruyu alkışlamak, yanlışa dur demek görevimiz olduğuna göre ben de diyorum ki tüyü bitmedik yetimin de hakkı bulunan hazine arsa ve arazilerini işgal edenler ücretlerini de makul ve mantık çerçevesinde ödemelidir.
Bunun ötesi kabadayılık olur. "
Mustafa CEYLAN
*************
Bugün, Dünya kenti Antalya'da, havaalanı yolu üzerinde bulunan Aksu ilçesi'nde yaşayan vatandaşlardan 2.000 kişilik bir grup, Antalya-Alanya yolunu keserek, 2/b arazilerinin fiyat tespitlerine itiraz ettiklerini iktidara ve başta Başbakan'a seslerini duyurmaya çalıştılar. Bu arada, onca vatandaşın arasında CHP ve MHP nin yerel yöneticileri de fırsattan istifade ellerinde mikrofonla propagandalarını yapmaya, kendilerince köylülere sahip çıkmaya çalıştılar.
Hani şu TOROSLARIN TÜRKÜSÜ adlı romanım olmasa, ben de bu eylemi yapan köylüleri destekleyeceğim,ama, ne yazık ki, sadece show dan ibaret olan ve haksız bir ses çıkarma ve tüyü bitmedik yetimin hakkını gasp etme eylemi olarak bildiğim için, şahsen bu hareketi desteklemiyorum. Ve bu yapay, yapay olduğu kadar da haksız ve anlamsız, menfaate dayalı eylem ve eylemcilerin sözleriyle iktidarın herhangi bir şey yapacağını sanmıyorum.
2/b fiyatları fazla imiş.
Sayın Bakan Veysel Eroğlu, "devletin arsası, paran varsa alırsın, işine gelmiyorsa da almazsın" demişti bir gün evvel ve öteden beri karnından soluyan bu öfkeli 2.000 kişinin nasırına basıvermişti.
Evet,
Aksu ilçesinin mazisi öyle pek eskilere gitmiyor. O gösteri yapanların çoğu da zaten, kamuya ait arazileri işgal edip, önce gecekondu yapıp, sonra da bu arazilerin son kullanıcısına(yani işgal edicisine) satılacağını anlayınca, işgale kalkan, yapılmış imar planı çalışmaları ile bu alanda senelerden beri uygulanan yapılaşma, 775 sayılı gecekondu önleme yasasına göre alınmış kararlar ve tahsisleri hiç mertebesinde görüp, yerel siyasetçilerin oy avcılığı uğruna kışkırttığı kişilerden ibarettir ve bu kişilerin kendileri de çoğunluğu bu yöreye 1940 lı yıllardan sonra gelmiş, ormanı yakarak arazi elde etmeye çalışmış veya bu yöreyle alâkası olmayıp 1990 lardan sonra gelip yerleşen kişilerdir. Bunların büyük bölümünün seracılıkla uğraşan yerleşik halkla da alâkası yoktur. Bunlar, işgalciler; bunlar kamunun arazilerini işgal ederek, son kullanıcı gözüken, bu arazileri ucuza kapattıktan sonra, kara para aklamacılara satacak olan vurgunculardır. Çoğunluğu öyledir yani...
Bunların bir bölümü, 1995 li yıllarda o zamanın belediyesinin örgütlediği, organize yaptığı kooperatifçilik hareketi esnasında "zilliyet bedeli" adı altında, o günün belediyesinin işareti ve isteği doğrultusunda, kooperatiflerden tonlarca para aldığı halde, bugün imzalarını inkâr edenlerdir. "Bana ne, babam imzalamış, o rahmetli oldu, git bul babamı ondan al" deyip, ar damarı çatlamış spekülatör ve vurgunculardır.
Kısa günün ticareti mantığı veya sel önünden kütük kapma mantığı ile hareket eden yerel siyasetçiler de bunları er geç anlayacaklardır.
Bu hususta, Antalya' nın yerel gazetelerinin en önemli köşe yazarlarından birisinin makalesini aynen aşağıya alıyorum :
*************
" MARKO PAŞA
AHMET DÖKDÖK
info@beyazakdeniz.com
Kızan kızsın!
19.02.2013
Ak Parti Hükümeti uygulama yapar, kimse ses çıkaramaz, bizim gibi gazeteciler doğruyu yazdığı zaman 9 köyden kovulurlar. Sitem duyarız, tepki görürüz. Ak Parti’ye ise bir şey diyemezler. Diyenler de, “Ananı da al git, diploman da oyun da senin olsun, haddini bil” gibi sert çıkışlarla susturulurlar veya susmak zorunda bırakılırlar. Ak Parti’ye söz geçiremeyenler, bize yüklenirler.
Ama olsun, biz doğruları yazalım, isteyen kızsın!
2B olay
Orman Bakanı Veysel Eroğlu Antalya’ya geldi, gitti.
İl Binasındaki toplantıda Aksu’daki 2B arazisi sahipleri, yani hazineye ait arazileri zamanında orman vasfını kaybetti diye veya ormana vasfını kaybettirip işgal edenler, şimdi hazinenin bu arazisinin tapusunu istiyorlar.
Zilyet hakkı diye bir şey var.
Yıllarca siz burayı kullanmış iseniz ve devlet malına sahip çıkmamış ise size zilyet hakkı yani mal edinme hakkı doğar.
Doğar doğmasını da devlet malını orta yerde bırakmamış ki.
Siz gelip üstüne oturmuşsunuz.
Devlet de diyor ki, tüyü bitmedik yetimin hakkı olan araziyi işgal etmişsin, bir bedel ödeyeceksin…
Bu doğru bir davranış.
En değerli yeri alacaksınız, para ödemeyeceksiniz.
Bu devletin işleyişine aykırı.
Sadece 2B arazisi mi?
Devletin kent yakınında bulunan yerlerini arsa yapıp gecekondu inşa edeceksiniz, yani hazineye veya vakıflara ait arazileri işgal edeceksiniz, plan ve proje gündeme geldiği zaman bağıracaksınız.
Bu da olmaz.
Gecekondu yaptığınız arazi de devletin.
Öyleyse belli bir bedel ödeyeceksiniz.
Ödeyeceksiniz ki hakkı olan tüyü bitmedik yetimlere hizmet götürebilsinler.
Şimdi devlet bununla ilgileniyor.
Bir şeyleri düzeltmeye çalışıyor.
Vatandaşın hakkını vatandaşa yedirmemeye çalışıyor.
Siz kalkıp itiraz edeceksiniz.
Bu çok doğru değildir.
Belki siyaseten bakıldığında, Ak Parti karşıtları bu çıkışlara, bağrışlara, eylemlere, direnişlere sevinebilir, destek verebilirler ama siyaseten bakmak yerine bu olaylara biraz da devletçi sistem içinde bakacaksınız.
Eğer Ak Parti bu arazileri ücretsiz dağıtmış olsa, hepimiz, Ak Parti ülkeyi yağmalıyor derdik.
Arazileri peşkeş çekiyor diye bağırırdır.
Ama yasalar uygulanıp, belli bir bedel konmasına da siyaseten bakmamak gerekir.
Çiftçi, işçi, memur, kim ki devlet malını zilyetine geçirmiş ise, yani gecekondu yapmış, tarım amaçlı işgal etmiş ise bunun bedelini ödemelidir.
Devlet de bunu yaşıyor. Doğruyu alkışlamak, yanlışa dur demek görevimiz olduğuna göre ben de diyorum ki tüyü bitmedik yetimin de hakkı bulunan hazine arsa ve arazilerini işgal edenler ücretlerini de makul ve mantık çerçevesinde ödemelidir.
Bunun ötesi kabadayılık olur. "