Gülce Edebiyat Akımı

Tam Görünüm: BEBEK KATİLİ
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Sayfayı normal görüntülemek için, buraya tıklayın.
BEBEK KATİLİ

Rabb'im duyduklarım, okuduklarım gerçekleşirse sen bizleri koru!
Ne günlere kaldık?
Dünya böylesine kalleşçe ve böylesine şerefsizce mi dönecekti? Bu gidiş nereye?

Şu hale bakın, 30.000 Vatan evlâdının kanına girmiş bir bebek katili için af isteyeceklerini utanmazca beyan edebiliyor ve yaygın medyada bu beyanlarına yer bulabiliyorlar. Türkiye, Türk, Türkiye cumhuriyeti ve Atatürk, Ay yıldızlı Bayrak gibi söylemler yasaklı söylemler haline getirilmekte.
Hayret ediyorum!
Olamaz bu deyip, yanlış bir zaman diliminde ve yanlış bir yerde mi yaşamaktayım acaba?

Bu kadar kin ve bu kadar korku; nasıl birikti bu insanların yüreklerine, ellerine, yüzlerine, akıllarına... Ve bu insanları bu makamlara seçen bizler değil miyiz? Sistem nasıl doğurdu bu görünenleri, nasıl?
Bize ne oldu? Neler oluyor? Ve daha neler olacak?

Bebek katili özgür olana dek, mücadelelerine-yani kan akıtmaya- devam edeceklerini söyleyip Türk Milletini tehdit etme cüreti, şu beyanlar, şu dili kopasıca Kandil'in sözü, şu Karayılan denen teröristbaşının sözlerine bakın...

Bu millet, sabrının son noktasına dayanmış bulunmaktadır. Sessizliğine bakıp aldananlar, milletten bir tokat yediklerinde akılları başlarına gelecek mi göreceğiz. 28.04.2013


Mustafa CEYLAN
Katil affedilmez ise silahlar tekrar konuşacak. Karayılan bunu ima ediyor.
Aslında "Karayılan" yılanlığının gereğini, bebek katili terörist başı Öcalan, katilliğinin gereğini, tam ve ilelebet yetki "Başkanlık" bekleyen-isteyen malum hakikât de (!) kendi beklentisinin gereğini yaparak giyindiriyor harflere, döküyor söze, yediriyorlar bize!

Bağrımızda bitmeyen ve gitgide büyüyen bir şüphe, bir güvensizlik ve endişe ile beklemedeyiz! Allah sonunu hayırlı etsin diyeceğim ama...