21/01/2015, 16:15
Bembeyaz bir sayfada açtığında kardelen,
Büker gider boynunu gün geceyi sararken;
Sığınacak bir liman dalgasız koy ararken,
Demir atar gönlüme önce gidip son gelen.
Yıldızlarla oynarken ala dağın döşünde,
Taze günah doğurur bakire duygulardan;
Nice kılcal damara kan emziren sulardan,
Esin alır bu öykü sonsuz hayal peşinde.
Dağ yeline tutunan mavi giyinmiş bulut,
Yüreği göz yanığı hükmü ne ki boranın;
Sarıçiğdeme inat baş verip kar yaranın,
Yokluğu karabasan varlığı yorgun umut.
Mayalanmış içimde sancı dokur sol yanım,
Türkmen şalına benzer ilmek ilmek nakışı;
Bir hasret yumağıdır gamsız geçirmek kışı,
Yörüngesiz yüreğin yokuşunda mekânım.
Ne sevdalar yaşanır gelip gidimli handa,
Kar çiçeği kardelen ölünmez mi uğruna;
Kirpikleri saplanmış Vuslatî’nin bağrına,
Mazide kalan seyir sürek olmuş cihanda.
Osman Öcal
Büker gider boynunu gün geceyi sararken;
Sığınacak bir liman dalgasız koy ararken,
Demir atar gönlüme önce gidip son gelen.
Yıldızlarla oynarken ala dağın döşünde,
Taze günah doğurur bakire duygulardan;
Nice kılcal damara kan emziren sulardan,
Esin alır bu öykü sonsuz hayal peşinde.
Dağ yeline tutunan mavi giyinmiş bulut,
Yüreği göz yanığı hükmü ne ki boranın;
Sarıçiğdeme inat baş verip kar yaranın,
Yokluğu karabasan varlığı yorgun umut.
Mayalanmış içimde sancı dokur sol yanım,
Türkmen şalına benzer ilmek ilmek nakışı;
Bir hasret yumağıdır gamsız geçirmek kışı,
Yörüngesiz yüreğin yokuşunda mekânım.
Ne sevdalar yaşanır gelip gidimli handa,
Kar çiçeği kardelen ölünmez mi uğruna;
Kirpikleri saplanmış Vuslatî’nin bağrına,
Mazide kalan seyir sürek olmuş cihanda.
Osman Öcal