Gülce Edebiyat Akımı

Tam Görünüm: Ahmet Haşim'in doğum tarihi
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Sayfayı normal görüntülemek için, buraya tıklayın.
Ahmet Haşim'in doğum tarihi


Ahmet ÖZDEMİR
**************



Denizlerden

Esen bu ince hava saçlarınla eğlensin.

Bilsen

Melal-i hasret ü gurbetle ufk-ı şama bakan

Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin!

Ne sen,

Ne ben,

Ne de hüsnünde toplanan bu mesa,

Ne de alam-ı fikre bir mersa:

Olan bu mai deniz,

Melali anlamayan nesle aşina: değiliz.

Sana yalnIz bir ince taze kadın

Bana yalnızca eski bir budala

Diyen bugünkü beşer,

Bu sefil iştiha, bu kirli nazar,

Bulamaz sende, bende bir ma'na,

Ne bu akşamda bir gam-ı nermin

Ne de durgun denizde bir muğber

Lerze-i istitar ü istiğna

Sen ve ben

Ve deniz

Ve bu akşamki lerzesiz, sessiz

Topluyor bu-yi ruhunu guya:.

Uzak

Ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak

Bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkumuz...

O belde?

Durur menatık-ı duşize-yi tahayyülde;

Mai bir akşam

Eder üstünde daima aram;

Eteklerinde deniz

Döker ervaha bir sükün-ı menam.

Kadınlar orda güzel, ince, saf, leylidir,

Hepsinin gözlerinde hüznün var

Hepsi hemşiredir veya hud yar;

Dilde tenvim-i ıstırabı bilir

DudaklarIndaki giryende buseler, yahud,

O gözlerindeki nili süku:t-ı istifham

Onların ruhu, şam-ı muğberden

Mütekasif menekşelerdir ki

Mütemadi sükun u samtı arar.

Şu'le-i bi-ziya-yı hüzn-i kamer

Mülteci sanki sade ellerine

O kadar natüvan ki, ah, onlar,

Onların hüzn-i lal ü müştereki,

Sonra dalgın mesa, o hasta deniz

Hepsi benzer o yerde birbirine...

O belde

Hangi bir kıt'a-i muhayyelde?

Hangi bir nehr-i dur ile mahdud?

Bir yalan yer midir veya mevcud

Fakat bulunmayacak bir melaz-ı hulya mı?

Bilmem... Yalnız

Bildiğim, sen ve ben ve mai deniz

Ve bu akşam ki eyliyor tehziz

Bende evtar-ı hüzn ü ilhamı

Uzak

Ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak

Bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkumuz...

 

  Bu dizeleri okurken umarım çoğunuz "O Belde"yi ve Ahmet Haşim'i hatırlamıştır.

Ahmet Haşim'in doğum günü için farklı tarihler belirtiliyor.  1887 hariç, çeşitli kaynaklarda, 1883,84,85,86 ve 1888 tarihlerine rastlamıştım. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun 1934'de yayınlanan kitabının kapağında,  Cemil Sena Olgun'un 1947'de yayınlanan  kitabının 37 inci sayfasında, Prof. Dr. Mehmet Kaplan'ın "Bize Göre" için yazdığı önsözde, Murat Uraz'ın  Edebiyat Antolojisi'nin 12 sayfasında, Mustafa Nihat'ın  1941'de yayınlanan Son Asır Türk Edebiyatı'nın 96 ıncı sayfasında, Yusuf Ziya'nın  1937'de yayınlanan kitabının  3 üncü sayfasında ve başta İnönü  Ansiklopedisi (C. I- Syf 258) olmak üzere bir çok kaynakta doğum tarihi 1885 olarak gösteriliyordu.

H. W. Duda'nın Ahmed Haschim'inin 203 üncü sayfasında 1886; hatta Meydan Larous C. I sayfa 176'da 1888 tarihi gösteriliyordu. Öte yandan, Şerif Hulusi'nin, Hilmi Yücebaş'ın kitapları ile Behcet Necatigil'in  İsimler Sözlüğü'nde ve Hürriyet gazetesinin  Türk Edebiyatı adlı kitaplarında 1884 tarihi kayıtlıydı. Ben de Ahmet Haşim'le ilgili iki kitabıma  1884 tarihini almıştım.  Niçin?

İbnülemin Mahmut Kemal'in  Ahmet Haşim hayattayken 1932 yılında yayınlanan Son Asır Türk Şairleri'nin Üçüncü cüzünün  567 nci sayfasında 1884 tarihi bulunuyordu. Yazar, bu tarihi, Ahmet Haşim'in  kendi yazdığı  tercüme-i halinden (özgeçmişinden)  aktardığını belirtiyordu.

Bana göre tarihler arasındaki fark, Ahmet Haşim'in Arap çevreler içerisinde doğmasından,  hicri şemsi ve kamerî takvim arasındaki farklardan ve aktarımlardan kaynaklanabilirdi. 

Ahmet Haşim'i yarın da sizlere tanıtmaya çalışacağım.