Gülce Edebiyat Akımı

Tam Görünüm: Küreselleşme, insan ve şiddet…
Şu anda Hafif Görüntüleme modundasınız. Sayfayı normal görüntülemek için, buraya tıklayın.
Küreselleşme, insan ve şiddet…

Gazanfer ERYÜKSEL


Kendini ne çok tanımlamıştır insan. “Gülen hayvan”, “Düşünen hayvan”…
Antropolojide “homo sapiens”, ekonomistlere göre “homo ekonomicus” … Tarihe baktığımızda “alet yapan” canlıdır.
Dinler tarihine baktığımızda Cennet’ten kovulandır insan. Ve hatta ruhunu kolaylıkla Şeytan’a satan zaafları da olan bir zavallı…

Ama insanın en önemli boyutu yazıyı bulmuş olmasıdır. Mağara duvar resimlerinden, hiyeroglife ve oradan da harflere giden uzun yolculuk. Şeylerin hâlden hâle geçen sürekliliği… Bu özellik, insanı diğer canlı türlerinde ayıran başat çizgidir. Ve her tanım, kendisine göre çıkış noktası olan bir sonuçtur.

Teşbih bu ya, alabalık çiftliklerinde olduğu gibi küçük, orta, büyük havuzlardaki balıklara benzetirim insanı.
İlk havuz, cenin hâlinden insan yavrusuna dönüştüğü ana karnıdır.
Ev, mahalle, kent ve toplum insanın bebeklikten çocukluğa, gençlikten yetişkinliğe havuzlarıdır.

Bir teşbih daha…
Bir seramik, heykel hamuruna benzetirsek eğer insanı, “ev-aile” ilk yoğrulduğu yerdir.

“Gülen-düşünen” ya da “gülemeyen-düşünemeyen” insanın eskizleri çizilmeye başlamıştır. Bu çizim artıları kadar eksileri de içeren bir karalamadır. Yani zaafları da ilk burada kendisine yer açacaktır.

Yer açacaktır ama insan yaşadıklarının, büyük oranda başkalarınca da yaşandığının pek farkında değildir. İnsanın, insanı ve bir parçası olduğu doğayı yaralarından tanıması zorlu bir süreçtir.

Toplum havuzu, çağımızda küreselleş denen gayya kuyusuna dönüşmüştür. Artık küresel çeteler hayatlarımızın olmazsa olmaz müdahilleridir.

Sohbetlerde ve bazı yazılarında 21. yüzyılı “Yeni Köleci Çağ” olarak niteliyorum. “Al-Tüket-At Çağı”nın köleleri.
Antik köleci çağda köleler, “köle” olduklarını bilirlerken Yeni Köleci Çağ’ın köleleri yaşadıkları trajedinin ne yazık ki pek farkında değiller.

İnsanın şekillendiği ev havuzuna televizyonun katılmasıyla “yeni insan modeli” küresel egemenlerin çıkarlarına göre daha kolayca şekillendirilmeye başlanmıştır. Reklamlar, tüketim toplumunun değişende değişmeyen silahıdır. Yedine yetmiş yediye herkesi kuşatırlar.

Ama küreselleşme işi sıkı tutarak insanı daha çocukluğundan başlayarak şekillendirmektedir. Gelsin çizgi filmler. Aileler, “Aman çocuk ayağımıza dolaşmasın da” diyerek televizyonu açıp çocuğu küresel çetelerin virüs saldırısı altında bırakırlar. “Çocuklar için özel çizgi film kanalları neyin nesidir?” sorusu pek sorulmaz.
Ama çizgi filmlere bakarsanız eğer şiddet ögesinin öne çıktığını görürsünüz. Eli silahlı bir tip önüne gelenin canını almakta, kolunu bacağını koparmaktadır. Çocuğun alt beynine şiddet doğal bir davranış biçimi olarak özenle kayıt düşülmektedir.

Çizgi filmlerdeki şiddet temasının üzerinden geçerek onu derinleştiren ise bilgisayar oyunlarıdır. ABD’de silahla okulunu basan ve cinayet işleyen bir çocuğa sormuşlar, “Silah kullanmayı nereden öğrendin diye. Cevap, “Bilgisayar oyunlarından…”

Evde televizyon ve bilgisayar karşısında şiddet virüsü atılan çocuk a) Her türlü şiddeti içeren olaylara, teröre karşı duyarsızlaşacaktır. Ona ezberletilen, şiddetin doğal bir davranış biçimi olduğudur. b) Toplumun alt gelir kesimindeki çocuklar ise çeşitli vesilelerle potansiyel terörist olmaya adaydırlar.

Bu hayati olgu, sosyologlar ve psikologlar tarafından incelenerek geniş kesimlere bilgi akışı sağlanmalıdır. Böylesi bir çalışma küresel çeteler ve onların uzantısı yerel iktidarlar tarafından desteklenmeyeceği için de dernekler kurularak, internet üzerinden radyo ve televizyon yayınları ile insanların bilgilendirilmesi gerekir. Yer mi? Yetmez. İnternet üzerinden ulaşılamayacak geniş kitleler için de pilot bölgeler seçilerek söyleşi ve film gösterileri ile bilgi akışı sağlanmalıdır.

Şair, “Ol mahiler ki derya içindedirler deryayı bilmezler” derken bir anlamda geniş kitleleri kast etmiştir. Halka doğru bilgi akışını ve bilinci aktarması gerekenler ise aydınlardır.

Çocukluk ve ilk gençlik yıllarında küresel çeteler tarafından şiddet virüsü atılmış insanlar için bir rehabilitasyon (iyileştirme) çalışması insanlığın geleceği için kaçınılmazdır.

İnsanın içinde yaşadığı diğer havuzları bir başka yazımızda konuşacağız. Aile, Okul, mahalle, kent, ülke ve dünya…