“ Giderek Eksilen ”



bugün
bir kapı olsaydı yıldızlara açılan
Tanrısal düşlerimizi sererdik
önlerine
hevesli
gökcümbüş çocukları gibi
mihrabı düşük sarı bir ay gölgesinde..

bugün
ayrım yapabilselerdi
öpüşmeyi seçerlerdi onlar
yani ok atan kan emiciler
tercih etmezlerdi bir avuç ölü toprağını
aşkın teriyle yıkanmış
başak tohumlarına

sulak dağ yollarında
dikili ağaçları olurdu belki muhtemel
ve
esmer
etine dolgun bir kadın güzelleştirirdi evlerini
güneşe mil çekerken örtüler
uzun fırçaları ile kuş resimleri çizerlerdi testilerine
hayatı yaşlı bir kedinin süt kabından
içerken

bugün
ellerini şıklatınca
şaibeli adamlar gelmezdi hırslarına yenik düşen
ön dişleri ile sırıtan mutlu çocuklar gelirdi
sofralarına


endirek bir söyleşi olmazdı böyle
henüz kimsenin ikilem duymadığı huzurlu bir yolda
giderek imkasızlaşmayan
hatta yanarak hatta kurşunlanarak bitmeyen
afrodizyak bir şiirin finali gibi etken
bir martı gibi yalnız

biraz umursamaz
biraz göç sancılı


bugün
bir kapı olsaydık yıldızlara açılan
Tanrısal düşlerimizi sererdik
önlerine


Çiğdem Parlayüksel


Çiğdem "





Öyle bir şiir ki; vücut kimyamı alt üst eden, kelimeleri kifayetsiz kılan...

Değerli Ceylan hocamız şiirin genel fotoğrafını çıkarmış. Hem de bütün ayrıntılarıyla. Buna eklenebilecek çok daha bir fazlalık yoktur ancak, demeliyim ki; siz entelektüel yanı oldukça ileri, kalemiyle barışık ve kendisi olan bir değersiniz.

Serbest şiirde imge bolluğuna karşıyım, sözcüklerin karmaşıklığına da... İmge öyle bir yerde öyle bir ölçüde az ama öz olmalı ki; hem akılda kalmalı, hem şiiri sürüklemeli hem de esere kalıcılık kazandırmalı farklılığıyla.
Hece de ise bambaşka bir sıkıntı var genelde. Bilinen teknikle doğru yazılır dörtlükler, mısralar vs. Ama tekdüzelikten öteye gitmiyor bütün bu çalışmalar, sıradanlaşıyor okur gözünde ya da; daha derin okuyanlar gözünde! Oysa hecede de (doğru teknikle) farklı bir şeyler yapılabilmeli, farklı söylemler, imgeler ve teknikler!
Bir kesim var ki, katı bir tutuculukla engellemekte bu yenilikçi anlayışı. Oysa nedir yenilik; düne, asıla, geleneğe yani HECE' ye sadık kalınarak; ona rağmen değil, onunla birlikte yeni şeyler aramak ve yaratmak, ona yeni ve farklı katkılarla ileriye taşımak!

Şiirlerinizde bunu görerek sevindim! Gerek serbest gerek hece de. İsim vermek doğru olur mu, bilemiyorum! Ama burada bir iki kalem daha tanıdım (ki, ne tesadüf! Onlar da bayan) serbest vezin kadar heceye de derinlik katan, yenilikçi yaklaşımıyla entelektüel bir anlayışın geniş yelpazesinde Hece veznini de en az serbest kadar rahat ve içeriğiyle donanımlı , sürükleyici ve kalıcı yazılabileceğini ispatlayan...

Dizeler arasında "giderek eksilen" e yani görünen ve görünmeyen, maddi ve manevi değerlere vurgu yapan ince ayarlı kalem kıvraklığınıza gıpta ettim güzel dost...

Gururumuz, onurumuz kalemlerinize en samimi duygularımla başarı ve şans dileyerek kutluyorum eserinizi;

Bitimsiz sevgim, saygım ve dostluğumla...