“ HALK FİLOZOFU ÖMER ÇOLAKOĞLU'NUN FİLOZOFUM ŞİİRİ ÜZERİNE.. ”
HALK FİLOZOFU ÖMER ÇOLAKOĞLU'NUN FİLOZOFUM ŞİİRİ ÜZERİNE...
Halk Filozofu Ömer Çolakoğlu'nu Kayseri de tanıdım. O nevi şahsına münhasır bir insan. Zaten adından da anlaşılacağı üzere Halk filozofu o.. Halk adına düşünür, halk adına yazar, halk adına konuşur. Daha da önemlisi halkı konuşur, konuşamayan, konuşmayan halkın dilidir o.
Halk filozofunu dinlerseniz halkı dinlersiniz, halkın sesini duyarsınız. Çünkü o da halk. Halkdan biri. Ama sıradan biri değil, kendinin de dediği gibi halkın filozofu.
Derin manaları olun, insanı düşündüren, bazen de güldüren halka ait ne varsa hepsini onda bulur, görür ve duyarsınız.
Bakın Ben filozofum şiirinde neler diyor;
Çilelerde en önde, nimetlerde hiç yokum. Evet o halkın çektiği bütün çileleri çekmiştir, nerde çile varsa filozof ordadır. Nimete gelince halk gibi o da yoktur ortada. Nimetlere koşanlardan asla olmamış, hatta haketmeden o nimetlere koşanları da kendince hep Ti'ye almıştır. Dediği gibi yüreği çok zengindir. Yarı aç, yarı tok bir hayat yaşamış, hayatın tüm girdaplarında kendini bulmuştur. Yaralı gönüllere ilaç olmuş, boks yaptığı yıllarda yendiği boksörün bile yuhalanmasına dayanamayarak "Durun ne yapıyorsunuz. Ben yenilsem aynı yuhları bana çekecektiniz"diyerek iki yüzlülük ve galiplerden yana alkışçılığa mertçe karşı çıkmıştır.
Kendisini sevenlerin dilinde gerçekten bir filozoftur o. Çünkü O'nu tanıyanlar bilirler ki filozof her hadiseye farklı bakar, bazen halkın göremediği yönlerini de kendi tarzı ile nükte ve bazen de çarpıcı kelime ve deyimlerle dile getirmekten korkmaz, çekinmez.
Kendini hep kişilik olarak Ayhan Işık ve Türk filmlerindeki aldığı Ayhan Işık rollerinde bulmuş, belki de Ayhan Işık'ın aldığı rollerde kendini bulmuştur. Ama bir hayranlığı da yok değildir Ayhan Işık'a..
Ama o hiç bir zaman Ayhan Işık rolünü oynayamamaktan şikayetçi olmuş, kendisine hep Erol Taş'a verilen zalim, gaddar, hileci, kalleş tiplemelerinin verildiğinden de, verilen rol Erol Taş diyerek sitemini hep dile getirmiştir.
Aslında Halk filozofumuz için yazılacak çok şeyler var ama ben biraz filozofu kendi şiirinden sizlerin tanımasına fırsat verip, mısralarındaki kelime ve deyimlerin üzerinde düşünülerek okunması halinde tüm kişilik ve karakter yapısının bu şiirde ortaya konulduğunu da belirtmek istiyorum.
Buyrun bu şiiri beraberce ve dikkatlice okuyalım ve her ne kadar sizler O'nu filozof kabul etmeseniz bile, o kendini hep halkın filozofu olarak kabul edecektir ve "Bu filozofluğu bana kimse vermedi. Ben kendim aldım Bedelini de ödedim. Eşimin bir oyu ile filozofluğu kazandım. O bir oyunu çekse bile ben gene filozofum"diyerek bu şan ve şöhreti, parası, bir nimeti olmayan ünvanından ancak ölünce vazgeçebileceğini, hatta yerine varis olarak da Yazar Emir Kalkan'ı uygun gördüğünü bizzat bana tembih ve vasiyet etmiştir.
BEN FİLOZFUM
Çilelerde en önde, nimetlerde hiç yokum
Yüreğim zengin benim, yarı aç, yarı tokum.
Yaralı gönle ilaç, zalimlere bir okum
Sevenlerin dilinde, bu yüzden FİLOZOFUM.

Beni gören zalimler, MAFYAVARİ yürüyor
Haksızlık yapan insan, sinirimi geriyor.
En uysal köpek bile bana doğru yürüyor
Palavraya karnım tok, bu yüzden FİLOZOFUM.

Kişilik AYHAN IŞIK, verilen rol EROL TAŞ,
Dizi uzun film bitmedi, altmışı geçti yaş
Haksızı alkışlamadım, zalime eğmedim baş...
Hakikati arıyorum, bu yüzden FİLOZOFUM.

Karanlığa aldırmam, bir ışık da ben yakarım
Her sürüye uymayan koyun gibi sakarım.
Vatanımın uğrunda seller gibi akarım
Vicdanım çok, param yok bu yüzden FİLOZOFUM.
KAYSERİLİ HALK FİLOZOFU ÖMER ÇOLAKOĞLU



sabitince "



Aslında bir Halk Şairinin şiirini konu ederken yazarımız Sabit İnce, aynı zamanda bütün Halk Şairlerinin içine düşürüldüğü çileli, sancılı, vahim durumun fotoğrafını da gözler önüne sermekte.

Halk şairleri yazarın da değindiği gibi halkın dili, vicdanı, sevinci, erinci, kederi, umudu, isyanı, sitemi, arzusudur. Halkın sözcülüğünü bu yüzden üstlenmiştir.

Ülkemizde yüzyıllardır gizli bir hınç, bir öfke fırtınası estirilir halk ozanlarına, şairlerine karşı. Sevilmezler, korunup kollanmazlar yönetimlerce, güç sahiplerince, çıkar menfaati kesimlerince! Ama halk...İşte halkın tertemiz, çıkarsız ve duru sevgisidir, umududur, inancıdır, güvenidir ozanlar ve ozanları ayakta tutan güç.

Yüzyıllar ötesinden nasıl ki Pir Sultan' lar, Hallac-ı Mansur' lar, Nesimi' ler yönetimlerce taşlanmış, haşlanmış ama halk nezdinde sevilerek bugüne gelmişse; bugün de bu değerlerimiz yarına yürüyecek, nesillerce yaşatılacaktır. Çünkü halkı temsil eden bu gibi değerler ölümsüz bir çınara benzer; yaprakları dökülmeksizin bakar bir çift yeşil göz gibi, işler halkın yüreğine yeşererek...

Bu bağlamda çok anlamlı, bilgilendirici ve etkili bir paylaşım yazılanlar...

Değerli usta, vefalı yürek Sabit İNCE' ye ve şimdi aramızda olmayan rahmetli kıymetlerimize bitimsiz saygı ve dostlukla...