• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
“ THE BEST OF TARZANCA ” Şiire Yorumum
Dışarıda RefikaDogan
RefikaDoğan
******
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesaj Sayısı: 2,701
Konu Sayısı: 1,516
   
#1
10/09/2012, 02:29
“ THE BEST OF TARZANCA ”

Merhaba Değerli Dostlar;
Uzunca bir ayrılıktan sonra tekrar aranızda olmanın mutluluğu içindeyim.İşlerimin elverdiği sürece sizlerle olmanın keyfini yaşamak isterim.
8 Ağustos tarihinde kadim dostum Halil Şakir Taşçıoğlu ağabeyim "ben dilimi ararım" başlıklı çok güzel ve çok manidar bir şiir paylaşmıştı.
Niğde'de bulunduğum dönemlerde ise siteye hiç giriş yapamamıştım.İşte o sıralarda da, kendisini tanımakla onur duyduğum Harun Yiğit kardeşim, kendisi ile özdeşleşmiş "Vatandaş Osman" serisinden iki şiir paylaşmış.O şiirleri de okudum ve Halil ağabeyin şiiri ile ne kadar örtüştüğünü de gördüm.Bu arada yokluğumda genel yayın yönetmenimiz Aynur hanım tarafından siteye eklenen bir şiirimin altına Halil ağabey not düşerek "tarzanca" başlıklı şiirimi siteye eklememi istemiş. Şiirin tam ismi "the best of tarzanca" dır.
Aslında bu şiir güncelliğini yitirmiş durumda mıdır, yoksa halen güncelliğini koruyor mu bilemiyorum ama istek, kıramayacağım birinden gelince eklemem kaçınılmazdı.
Bu şiir hakkında kısa bir açıklama yapmak isterim.
Gerçekten az da olsa ingilizce bilmeyenlerden özür dileyerek başlayayım.Çünkü şiirde sık sık ingilizce kelimeler kullandım.Bunlar yazılışları itibariyle değil, okunuşları itibariyle kullanılmıştır.Aylar önce Kargülü Almıla kardeşimin bir şiire yazdığı yorum vardı.Bu yorumda halk otobüsünde bir genç kızın telefon konuşmasına şahit olduğunu söylüyor, kızın "see you" gibi ingilizce kelimelerle konuşmasını eleştiriyordu.Evet ne yazık ki, dünyanın en güzel dillerinden birine sahip olmamıza rağmen özellikle gençlerimiz günlük konuşmalarını 100 kelime ile yapmaktalar.Ötesi ise alabildiğince özenti. Şüphesiz ki, dilimize yerleşmiş, toplum tarafından kabul görmüş bazı yabancı kökenli kelimeleri günlük hayatımızda biz de kullanıyoruz. Eğer tam olarak bir Türkçe karşılığı yoksa (Türk Dil Kurumunun uydurmalarını karşılık olarak kabul etmiyorum) dilimize yerleşmiş bu kelimeleri (örneğin kariyer gibi) kullanmak pek sakıncalı olmasa gerek.Zira ıkına sıkına saçma sapan karşılıklar üretmektense orijinal haliyle kullanmak daha doğal olsa gerek.Aşağıda okuyacağınız şiire gelince, malum olduğu üzere aslında bir hiciv şiiridir. Şimdi hafızanızı zorlayarak yıllar öncesine gidin.Daha doğru düzgün Türkçe konuşamadığı ve aksanından kurtulamadığı halde, (halen de öyle) verdiği konserlerde ingilizce (lügat parçalayan) ve ne gariptir ki (sultan) gibi Türkçe bir unvan ya da sıfat yerine( imparator) ilan edilen bir türkücümüz vardı.
Şiir o günlerde yazılmış bir şiirdir.Biraz uzuncadır.Sıkılmayacağınızı umuyorum.
Hepinize selam, sevgi ve saygılar.



Benim dil bilmedigim bir tevatür, bir yalan
Size ben bu şigiri (left) yan (hent)imle (raytink)
Memiş'in cini çarpsın, benden iyiyse Tarzan
(Ay layk) çigköfte ile (fayf gılas) viski (dırink)

Böyle dil görülmedi (tu tavzınt yir)dan beri
Tarzan'ı biz egittig getirib Manisa'da
Çeksem uzun havayı yiyip acı biberi
Zangır zungur sallanır "Osaka" denen ada

Yoko Ono "help" diye seslense Con Lenın'a
Ayıklarım Bidıls'ın bitini, piresini
Domato fidesine yakar yakmaz da kına
Kepçelerim bi gazan patato püresini

"De gel" (görl)üm dedigim kulak mulak tıkıyor
"Aşgolsun" diyenlerin gözünü garga oysun
Her kim randevu verip başkasıynan çıkıyor
Çigköftemi yedirmem, zehir yiyerek doysun

Ben ganadı gırılmış uçmaktan aciz bir (bört)
Sesim çok gür çıksa da, bazen ötmüyor borum
Kime desem? "Gel beni pambık (heyır)larla ört
Nerde benim (may) sobam? Onsuz çoh üşüyorum

Gılima varsa, lüzum yohdur gulüpte fana
(Hors) kuyrugu yapmazlar (heyır)ın lülesini
"Roma'yı yahma" dedik, şu Dogulu Kenan'a
Yaharsa yimem billah, (Pitza)nın kulesini

(Bulû) (bulû) bus(bulû), gözleri boncuk (bulû)
Dedim de Avşar gızı gulak bile asmadı
Oysa nerden bulacak böyle duygulu kulu
Şöyle dört başı mamur (dırim)imi basmadı

Gayrı bu garıları sevecem vura vura
Son (görl)ün yaptıkları (bikoz) bana ders oldu
Ayagımda kırkaltı (nambır)lı bir gundura
Manitalar ararken gundurama gum doldu

Kısamaz dünya alem bu datlı sesimizi
(İl magnifiko) kral, alov hemşo (pronto)
Entel takılaraktan güççük abdestimizi
Çögdürelim (vi-si)ye, (momento) layn (momento)

(Aveg muva), (anjante), (selavi) be matmazel
(Le kesköse), (dö berjak), liberte egalite
(May gat) beni yaradmış atayım diye gazel
Uzun havanın özü, gerisi formalite

Balla terbiye etdik biz bu sesi Urfa'da
(Londıra)da bu balın adı galiba (haney)
Benden âlâ ses yokdur şu küresel dünyada
Denemesi bedava, "caney işte meydaney"

Ben lafları keserim, baklava yoksa balla
Bu gün bir antikedir Tom Cons'un (Dılayla)sı
Fakat yine de ondan daha gıymetli valla
Vicdansız Sabuha'nın galaysız sefertası

Kimse "mayhoş" diyemez, böyle datlı bir sese
Yalan mı hı yalan mı? Söyleyin ey ahali
Şakıyan bülbülüm ben, (Buş) emmi bir dinlese
Garanti seçtirirdi, beni Kansas'a vali

Türkü çıgıran civan, arya söyleyen hımbıl
Bana "gıro" diyeni ediveririm bozum
Dogrusu Pavaroddi tıfıl degil de, tombul
O; (pink) renkli bir (fıloyt), ben de gart bir horozum

Guzguni saçın sırrı "goleston" marka boya
Utanmasah isterik yarın çocuh zıbını
Faça bozulsa çıkar, gıroluk denen foya
Mecbur giydik (yünaytıt kalır of Benettın)ı

"Napıyon lo" demeyin, reglam yapıyoh işte
Ekistıra azaldı, işi reglama dökdük
Defterdar'ın gözleri kesilmeyen bir fişte
Vergimizi verirken mushaf önünde çökdük

İş bu (last) imparator her bir şeyi çakozlar
Amuda kalkmış M'ye (dabılyu vi) denilir
Amerikanya'larda var mı bilmem horozlar
Ama (bırekfıst)larda patlak (popkorn) yenilir

Eger Ceyn degilseniz Tarzan'ı kınamayın
Sakın ola sormayın, neyin nesidir Hamlet
(Tıri sent)lik akılla bilgimi sınamayın
Farzedelim Hamlet'de Urfa usûlü omlet

Zannetmeyin ki benim bildigim (onli) kebap
Meselâ kemangiller familyasından çello
"Şekspir ne" diye sorun, alın aha da cevap
Egstıraya gittigim beş yıldızlı Otel lo

O otelde tuvalet daşları bile parke
Taht-ı revanla gitsen kıyamassın kusmaya
Halayın başı olan demeli "lorke lorke"
Ayranı gabaranın papaganı susmaya

Vız (kam hiyır), tırıs (go) bana eller ne dese
Uçuyorum adeta (batırfılay) misali
Beni ırgalamıyor fizik, kimya, hendese
Biz hoyratla veririk en süper resitali

Madonna'nın kılçıgı bogazıma gaçarsa
Bidılsvari bir sesle "help" demek zor mu sanki
Bizim (votır) çoh gaçıp bardah birden daşarsa
En fazla (go hom Türki) diye çıgrınır (Yanki)

İngilizceyi sökdüm, hadmetdim Almancayı
(Yu-Es-Ey)ce gursuna daha dün oldum gayıt
(Ti) içerken "ti" geçip yakar isem abayı
(Encıl) bir (vayf)ım olur yapınca ben (meriyıt)

(Hu iz it) der iseniz, Maykıl Ceksıngillerden
(Cenıt) denilen gıza var birazcıh megilim
Kendime bir (bateri) yapsam bile pillerden
Cafer'e (Ceyfır) diyen hanzolardan degilim

Size bi şeg "sölüm mü" beni çekemiyorlar
N'olmuş yani sırtımda vardıysa önce aba
Bana niye "maganda, gıro, mıro" diyorlar
Ne enteller oturtdum icabında ben şapa

Vardı da gitmedik mi? Urfa'da Okusforud
Hangi hakla "maganda" diyor ki bize "hırbo"
Avam gamarasında ne gezer asil lorud
Reglamını yaptıgım fırınlar bile turbo

Madem yerli (pipıl)lar bana demekte "daglı"
Hemen dizi çekecem gidip Gılint İzvut'la
Olmasa dahi ismi (dı gut, dı bet, en aglı)
Ben de govboylar gibi güleşecem haydutla

Tanınacagım (vorlt)da ben bu mütiş diziynen
Çıkacagım üstüne o (Holivut) dagının
Bıyıgımı yıkayıb kıliyır'nan, fizi'ynen
Bakacagım dadına bir dilber dudagının

(Nayt)ımı geçirerek (partnır) denilen eşle
Vezir parmagı ile gazan dibi yiyecem
Dişimi fırçalayıb sonram denta fıreş'le
Ben de papyon takacam, ben de fırak giyecem

"Mebus olsam" diyorum, her yıl diyorlar (meybi)
(Yes)e dönmez meybinin başlarım gagasına
Madem beni sandılar agzı (milk) kokan (beybi)
Bol sovanlı bir demeç vermeliyim Basına

Koltugumun altına sıgdırdım gaç garpuzu
Kimse diyemez bana "bozarım fiyakanı"
Bir Tarzan soyamaz mı iki çikita muzu?
Olurum (foregzampıl) Ormancılıh Bakanı

Bi dene cep herkülü kolay etdi müşkülü
(Tumarrov)dan tezi yok, don herkülü olacam
Üç daggada tuş edip (ayskırim)li keşkülü
"Lâ lâ lastik ayrobik" ödülünü alacam

Uçacagım depeye kelebeknen, arıynan
Beni beklemekteler (mun)dede ile (sıkay)
Madem ki matiz oldum bol viskili rakıynan
(Gat fadır) kızsa bile, (fılay) datlı nefs (fılay)

Mikrofondan Bolu'ya anons ettim kaç kere
(Ay vant) dolgun bir piliç, (pıliz giv mi) Mudurnu
Muhalefet ederse Kramer, gramere
Fışkılardan çıkmasın Dastin Hofman'ın burnu

Kuaförden sayılmaz Sevil'deki o Berber
"Dört Mevsim" mızırdayan ya Vivaldi, ya Verdi
Pavaroddi hıyarı duyunca olsun ganser
Figaro, dügününde egstıra iş önerdi

Şu anda sevincimden ben kendimi bilmemek
(Bılod)ça'da yogurdu yerken (si) izliyorum
(Bılod)ça'nın Türgcesi "Kanlıca" semti demek
Yogurda gaşıh çekib, (si) yi dikizliyorum

Marmara'nın (si)sine türlü çer çöp katılmış
Henüz eksikse bile kavın, garpız kabugu
Meselâm alel usul hep bu (si) ye atılmış
Ganatlı pet Orkid'in en bi abuk subugu

Emirgân sırtlarına isterdim de çıkmayı
Falcılara gaptırdım (nayn) vapur cetonunu
İstemesem de dostlar, popomla (havz) yıkmayı
Bana (opın) yapan çok gögsünü (dı dor)unu

Ben bir mega sıtar'ım, çevremde binlerce peyk
Perdeyi gapatınca abacura püf derim
Tren gelir, hoş gelir; haydin (hipi hipi şeyk)
Benim goynuma girer görmek isteyen (dırim)

(Biyutıfıl ays)lardan alınca (lav taym)a celp
Şeytan çalar götürür fanilamı, donumu
(Bed rum)un (vindov)undan diyemeden daha (help)
Tüketirler (van nayt)ta (törtin dey)lik fonumu

Bornozum gadifedir, gıyafetim abiye
Gavur, (oh may gat) yapmış, kırk senelik abovu
Bana çaka satamaz en Fosforlu Cevriye
(Ti-Vi)de sergilerim en hiper mega şovu

Malı götürmek içim önce (Bi-Em-Ci) deyip
Reklamlardan gonarım bi gamyon avantaya
Vermeye ne hacet var (ekolayzır)lı teyip
On beş gızı gandırmah varken bir lavantaya

Kimine bi golonya, kimine altın zencir
Herkesi ayrı ayrı mutlu felan ediyom
(Nüvs peypır)lar diyor ki (dis iz e men) pek (dencır)
Ben en çok (vik)sonuna korkunç gıcıh gidiyom

"Şu Urfa'nın gızları kibritsiz gandil yakar"
Deyince köpürüyor bir likitgaz başbayi
İstanbul yellozları mecburen çakmak çakar
Yapımcısı Capondur, markası da Tokayi

Nasıl reklam ama lo? Bence (veri veri gut)
(Dets inaf) lan demeyin, yolumuzu buluyoh
Espiriden ne annar sülale boyu angut
El mizah yapıyor da, biz çiçek mi suluyoh

Bana çamur atanın gendisi galır zorda
Betofın'a, Mozart'a nal çakar mıhlarımız
Çatlak Aysel yazınca bir güfte oluyor da
Neden gübre oluyor, bizim yazdıhlarımız?

Kulak verin (di-jey)ler, (may layf)ım (maksi singıl)
Çektigim uzun hava, alemi coşturuyor
Türkülerim seçildi (televişın)a cıngıl
Bi-Bi-Si bile benim peşimden goşturuyor

(Yes, orrayt), mateessüf sertifikam yok fakat
Bulsa beni havada kapacak her İngiliz
Ayıptır ögünmesi çoh galhtı benim makat
Bundan (aftır) "maganda" demeyin bana (piliz)

En (veri bik) tek (bört)üm, ganadıma gonmaz toz
Dinleyin lan (vorlt)lular, benim (onli) yek totem
"Neden" diye (kuesçın) sormayın bana (bikoz)
(Ay em) gendi şahsımı (amor, tiyamo, jötem)

(Ay lav yu)lar bayatlar, Alman'a atsam kanca
(İh li bedih) demesin, molfiks atan denize
Her kim ki derse eger, "yürrü gidersin anca"
Gaytan bıyıhlarımı sürerim cümlenize

Meydanı boş bulunca desteksiz atmak sevap
Ben de "O sole miyo" diyecem gayet tabi
Roma dolaylarından bu türküye el cevap
Mazhar, Fuat, Özkan'dan "sen neymişsin be abi"


Tayfun Erkan-Ozan Ertay
Gündem, Parantez İçindeki Ünlem-1992
Yeniden Düzenleme:1999


OZAN ERTAY"





Garip bir milletiz! Hem yanlışı yaparız hem de yanlışı –gülerek- bile bile sürdürmeye devam ederiz!

Hicvedilen hemen bütün söylemleri günlük hayatta görmek, duymak, yaşamak mümkün! Ki, zaten şair de buna vurgu yapmış. Ve onca eleştirel yayınlara rağmen de devam ederiz, hiç bir ders çıkarmayız kendimize! Zaten eğitim sistemi tuzla buz... Dili, tabandaki halk iyi kullanırdı aslında, bütün bakirliğiyle ve kendi yerel motifleriyle. Kentlinin tertemiz, duru ve öz bir dili vardı. Ama bu özenti... Ah bu özenti! Gümrük kapılarının açılışıyla, teknoloji ve bilginin gelişmesi ve kolay sunumuyla dil de yerle yeksan oldu, ucubeye döndü!

Tayfun Bey' in bu düşündüren Hiciv dörtlükleri beni gerçekten sarstı! Yaşamın içinden tanıklığımla, mısralardaki vurguların gerçekliği ayrıca hırpaladı özümü!

Bu şiirler yazılmalı bıkmadan, usanmadan ve gereken dersler de çıkarılmalı! Hiciv sanatının incelikleriyle nakış gibi işlenmiş mısraları duyarlı ve sorumlu bir anlayışla okuyucuyla buluşturma da ayrı bir olgunluk, ayrı bir derinlik, farkındalık, dile ve bunla birlikte varlığının sembolü - olmazsa olmaz- ortak değerlere saygıdır, sahipliktir!

Elbette yabancı bilmeli, onu da doğru yazıp doğru konuşmalıyız! Fakat onun da yerini, gereğini bilerek…
Ve öncelikle kendi mevcudiyetimizin sembolü olan TÜRKÇE’ yi doğru yazıp konuşarak, onun evrenselliğine katkı sağlayarak…

Bir milletin ana dili, bayrağı, kırmızıçizgileri gibi ulusal değerleri siyasetler üstüdür; hiçbir ideolojik yaptırım, onu o doruktan alıp yerlerde süründürme lüksüne sahip değildir!
Hemen her varlık, her düşünce, her ideoloji ve nesne değişkenlik gösterebilir. Fakat dil gibi mevcudiyetin sembolü değişmez değerler korunup kollandıkça ve bütünü koruyan, geliştiren güvence olduğu sürece; o ülkenin ve orada yaşan halkın bu değişmez değerlerine -dışarıdan ya da içerden- hiçbir güç, hiçbir kuvvet, hiçbir güç zarar ziyan veremez! Demek ki her şey yine bizim elimizde!
Dile en büyük zararı toplumun gözü önünde yaşayan (siyasetçi, iş adamı, sanatkâr, basın –medya vb. gibi) kişi ya da çevrelerle, eğitim sistemi, eğitimli insanların özensizliği verir. Yazılı ve görsel basınla birlikte sanatçı ve aydın dediğimiz toplumun bir iki adım daha önünde olan kişi ve çevreler topluma bu konuda örnek olarak sürükleyici bir güç oluşturur. Bu adı geçen kesimlerde dile yönelik ( ki, sadece dil değil elbette) laçkalık, pervasızlık, sorumsuzluk, yozlaşma oluşursa, toplumdaki kirlenme ve bozulma da o oranda ivme kazanarak hızlanır.
Nitekim şiire dayanak olan asıl ünlü(!) nün saçmalıklarını -koskoca medya ile birlikte- bizler, ağzımızda salyalar akıtarak alkışlayıp yüceltmedik mi, bugüne bu şekilde gelmesine basamak olmadık mı? Biz derken, vergilerimizle ayakta tuttuğumuz kurumlar da dâhil…
Hicvedilecek, taşlanacak, haşlanacak o kadar çok konu ve konuk var ki!..

Tayfun Beyşiiriyle sadece bir durum değerlemesi yapmamış! Genel anlamda "gülerim ağlanacak halime" misâli, irdelediği kavram ve düşünceleri ironik bir söylemle vurgulayarak okurun sağduyusunu -fıçıya iğne sokarcasına- minik bir iğne değdirerek sarsmış!
Yaşamın, yaşadığı çevrenin farkındalığıyla dolu, iyi bir gözlem ve analitik derinliğe sahip Tayfun Bey’ i kutluyorum!
Saygı ve dostlukla…

Her nefeste Gülce...
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  " Bir Yanı Yangın, Bir Yanı İmtihandır; Aşkın! " Şiirine Yorumum RefikaDogan 3 2,357 30/07/2013, 06:55
Son Mesaj: elnurə
  "YÜREĞiNDE DAĞILIYORUM! .." - Hikmet Çiftçi 2 Şiirine Yorumum RefikaDogan 1 1,802 10/12/2012, 23:10
Son Mesaj: osman7159
  - Ay Işığı Sonatı " Rengin ALACAATLI Şiirine Yorumum RefikaDogan 1 1,749 10/12/2012, 22:52
Son Mesaj: osman7159
  “ EL DEYİŞTİRDİ ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,270 11/09/2012, 00:13
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ DİLİNİZE SAHİP OLUN ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,134 11/09/2012, 00:11
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ Pandora'nın Kutusu ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,218 10/09/2012, 17:11
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ Aşk-ı Bahar ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,311 10/09/2012, 17:08
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ SABÂH DUÂSI ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,609 10/09/2012, 16:59
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ Çınar İzleri ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,300 10/09/2012, 16:42
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ DERE SUYUN NEREDE? ” Yazısına Yorumum RefikaDogan 0 1,267 10/09/2012, 16:33
Son Mesaj: RefikaDogan

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2021 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder