“ YOBAZA DÖRTLÜKLER... ”
YOBAZA DÖRTLÜKLER ..

Okusa da anlamaz kendi dilinde değil
Ya baş eğdirenden ol ya da önünde eğil
Yüce Tanrı emrini Arap dilinde sunar
Uymuş gider Arap'a Eğil ha babam eğil.
sabit ince 10.8.2012 Kayseri


sabitince "





Bazen bir harf, bir sözcük ya da tümce ne çok şey anlatır, ne çok şeyi vurgular ve kafamıza saksı düşmüşçesine bizi sarsarak kendimize getirir.

Sabit Bey' in bu dışı minicik, içi kocaman anlamıyla paylaştığı dörtlük, düşünen ve sorgulayan,
İnsanlığından, yaşadığı toplumdan ve değerlerinden sorumlu insan için çok şey ifade eder!
Ve bu ifadeye en güzel, en net ve geniş yorumu da değerli usta, Enver Bey vermişler zaten! Kendilerine bu vesileyle teşekkür ediyor; yüksek müsaadeleriyle o yorumu ( okur nezdinde anlamı tamamlamak için) buraya alıntılamak istiyorum!

"Ama Tanrı Türkçe'yi de, Rusça'yı da, İngilizce'yi de velhasıl her dili bilir ve bizzatihi onların da var edicisidir.Bu bakımdan; Hakkı'ın mesajını içeren Kur'an her dile çevrilecektir, çevrilmelidir ki, insanlığa malolabilsin.Aksi halde sadece Arap ırkçılığının emellerine hizmete zorlanır; dünyaya da "Kur'an Arapça, ancak o dille okunur" diye yutturmaca sözlerle Arap uşaklığına temelli propaganda materyalleri hazırlanır.İnsanlık en basitinden şunu düşünmelidir: Şayet Kur'an-ı Kerîm; o milletin öz dili ve kendi lisanı olmasaydı acaba hangi dille öğretilecekti?Onun için; arapçılık yapmak adına, hiç bir milletin dili reddedilemez zira her dilin var edicisi ve terbiyecisi önce Allah'tır.Kur'an'ın neden Arapça indirildiği ise; ayrı bir konudur, sebepleri yönünden münakaşası dahi gereksizdir.Sevgili Sabit İnce'nin dörtlüğüyle bana hatırlattığı "ince" gerçek.Kendisini tebrik eder, bu açıklamayı yapmama fırsat doğuran şiirinden dolayı da teşekkür ederim.Sevgilerimle.Enver Özçağlayan (Aksakal)"


Hep söyleriz zaman zaman ve yeri geldikçe, ortamlarda; milliyetçilik başkadır ırkçılık başka! İnanç, kutsal kitap ve bunların gereği değerler silsilesi başkadır, kendi dilinle böylesi bir derinliğin içinde huşu ile kaybolmak, mest olmak ve kendi halkına bu güzelliği -en alttan en yukarıya değin- algılatıp; insani, toplumsal ve değerler bağını daha da farkındalıkla güçlendirmek başka.
Türkçe' mizle böyle bir güzelliği irdelemek, algılamak, öğrenmek ve öğretmek neden ve nasıl bir kötülüğün dayanağı olsun ki? Uyanalım ve kendimize gelelim, her yönden! Siyaseten olsun, kültürel, toplumsal, sosyal ve inanç bağlamında olsun! Elbette Kur' anın özüne sadık kalalım, özünü koruyalım, öğrenelim. Ama ARAP MİLLİYETÇİLİĞİNİN KUYTULARINDA DA DAĞILIP KAYBOLMAYALIM!

Seviyorum değerlerimi, ülkemi, insanımı, toplumumu! Ve bu sevgidir bana bunları söyleten! Tıpkı Sabit Bey ve Enver Bey' e söylettiği gibi!


Her iki ustaya da teşekkürlerimle, saygı ve dostlukla...