• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
2.Şairler Buluşması'ndan(2005)
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#1
08/01/2008, 13:24
Antalya GÜLLÜK şiir Güldestesi- AKDENİZ ŞİİR ÖDÜLÜ-Hece Vezni Dalında ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬
Bir Dünya kenti olan Antalya’ mızın turizm şehri olmasının yanında, bir kültür ve sanat şehri de olmasını arzu etmekteyiz. İlimizde, 40 yılı aşkın süredir Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı’ nın düzenlediği ve Kültür Bakanlığı’ mızın da desteklediği SİNEMA sanatının oskarı niteliğinde ALTIN PORTAKAL FİLM YARIŞMASI başarılı bir şekidüzenlenmekte olduğu, hattâ bir jüri marifetiyle her yıl, sadece bir şaire

Altın Portakal Şiir Ödülü’ nü 21 Mart Dünya Şiir Günü’ nde verildiği herkesin malumudur.



Amacımız, Altın Portakal Şiir Ödülüne bir alternatif olmak değil, aksine, şiirle yaşayanlar olarak, katkı koymaktır. Geniş bir yelpaze ve katılımla, Antalya’ mızın sanatın Başkenti olması için elimizden geleni yapmaktır.

Sinemanın yanında karikatür, heykel ve resim sanatları ile müzik etkinliklerinin çokça, önemli ve etkin sergilendiği bir kentte yaşadığımızın bilincindeyiz.

Edebiyat, özellikle de şiir sahasında, ilimizde bulunan ANSAN (Antalya Sanatçılar Derneği) , AGESAN (Antalya Genç Sanatçılar Derneği) ve ANŞOYAD (Antalya Şairler, Ozanlar ve Yazarlar Derneği) olmak üzere 3 derneğimiz elinden geleni yapmaya çalışmaktadır.

İnternet ortamında, Antoloji com’ da şiir sahasında çalışmalarını yürüten ve imkân buldukça da GÜLLÜK isimli dergisini yayınlayan bir grup olarak, Dünya kenti Antalya’ nın sinema sanatındaki yıllara damga vuran ulusal ve uluslar arası projesinin yanına, istedik ki Edebiyatı-şiiri de ekleyelim.


Nitekim 2004 yılında kentimizde bir ŞAİRLER BULUŞMASI’ nı yapalım istedik.



Birbirine inanan ve güvenen, şiirin ve şairin değerini bilen bir avuç arkadaş olarak, geçen yıl, yurt içi ve yurt dışından 100’ e yakın şairin katılımıyla BİRİNCİ ANTALYA ŞAİRLER BULUŞMASI’ nı 11-12 Eylül 2004 tarihinde bütün imkânsızlıklara rağmen gerçekleştirdik. Projemize destek veren Antalya Valimiz Alaattin YÜKSEL’ e ve AKEV KOLEJİ’ ne yürekten teşekkür ederiz.

2005 yılında bu buluşmanın ikincisini yapmak istiyoruz. Birinci-ilk etkinliğimizdeki hatalarımızdan ders aldık. Bu kere az hata ile, hattâ hatasız bir şekilde; 2005 yılının ikinci yarısında 2. ANTALYA ŞAİRLER BULUŞMASI’ nı gerçekleştirmeyi arzu etmekteyiz.

Bu buluşmada, şiirle yaşayanlar sivil insiyatifi olarak, sinema sanatında olduğu gibi şiir alanında da bir AKDENİZ ŞİİR ÖDÜLÜ etkinliğini yaşamak, yaşatmak ve bunu da geleneksel hale çevirmek düşüncesindeyiz.

Bunun için başta Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve alt kademe Belediyelerimizle temaslarımıza önümüzdeki günlerde başlayacağız. Derneklerimizle temasımız devam ediyor. 3 dernekten 2’ sinin destek vereceklerini öğrendik. Üçüncü derneğin de destek vereceğine inanıyoruz.

İKİNCİ ANTALYA ŞAİRLER BULUŞMASI’ na dair görüşmelerimiz ve planlamalarımız ilerledikçe

açıklayıcı duyurularımızı yapacağız.

Amacı, şiir alanında yeni açılımlar, heyecanlar; kabiliyet ve değerleri edebiyatımıza kazandırmak; şairler ve şiirsevenler arasında birlik, beraberlik, tanışma ve dayanışma; dostluğu geliştirmek olan bu çabamızda hiçbir şekilde politik-siyasal-ticari ve kişisel çıkar gözetilmediğinden de; herkesin bizi anlayışla karşılayacağını biliyoruz.

2004 yılının son aylarında internet

üzerinden duyurduğumuz ilânlarda çeşitli dallarda öneri ve müracaatları beklediğimizi bildirmiştik. Ve jüri üyeleriyle, jürilerin çalışma usül ve kurallarını da ileride ilan edeceğimizi bildirmiştik. Müracaat ve önerilerin de 31 Ocak 2005 akşamına kadar yapılmasını istemiştik.

ÇALIŞMA ESAS VE USÜLÜMÜZ

ŞU ŞEKİLDE OLACAKTIR



A-GENEL OLARAK-BÜTÜN DALLARDA

1-Projemizdeki dallara müracaat ve öneriler 31 Ocak 2005 akşamı saat 24.00’ te sona ermiştir. Her dalın jüri üyeleri de daha önce internet ortamında ilân edilmiştir.

2-Müracaat ve öneri listesi, Mustafa Ceylan, Bolat Ünsal ve Ahmet Ünal’ dan kurulu 3 kişilik heyet marifetiyle, aynı anda bir tutanağa bağlanarak Antalya GÜLLÜK dergisi grubunda yayınlanmıştır.. Ayrıca notere sevk edilerek tevsik edilmiştir.


3-Jüri üyelerimiz, en geç 6 Haziran 2005 gününe kadar değerlendirme sonuçlarını mceylanya@mynet.com adresine bildireceklerdir.

4-Dereceye girenler 2. ANTALYA ŞAİRLER BULUŞMASI’ nda düzenlenecek etkinlikte açıklanacaktır. Her dalda, bir BİRİNCİ, bir İKİNCİ ve bir de ÜÇÜNCÜ ilan edilecektir.

5-Projemize katılanların tümüne birer plaket ve belge verilirken; dereceye gireceklere plaketle birlikte ÖDÜL BELGESİ de verilecek; bu zaman diliminde sponsor çalışmalarımızdan sonuç alır isek dereceye gireceklerin ödülleri de önceden internet ortamından duyurulacaktır.

6-YILIN KİTABI- YILIN ŞİİR DERGİSİ-YILIN YAYINEVİ DALLARINDA

JÜRİ ÜYELERİMİZ:

Dr. İsa KAYACAN(Gazeteci, Yazar, Şair- Başbakanlık Müşaviri-144 eser sahibi)
Meriç ATEŞ (Gazeteci)
Erdinç MUTLU (Emekli Gazeteci)
Av. M. Kemal PINAR (Gazete Köşe Yazarı)
Ahmet ÜNAL (Öğretmen-Şair)




Yayınevleri, yayın faaliyetlerini içeren ve kendilerini tanıtan bir özet raporu mail adresimize gönderdikleri takdirde sitemizde yayınlanacaktır.

7-YILIN GENÇ ŞAİRİ DALINDA

JÜRİ ÜYELERİMİZ

Doç. Dr. Asım YAPICI
Ahmet ERDEM
Ali GÜNDÜZ
Nadire SÖNMEZ
Sevil NİZAMOĞULLARI

Bu daldaki jüri üyelerimiz aday olan genç şairlerimizin şiirlerini internet ortamından okuyup değerlendirmelerini ona göre yapacaklardır.

8-ANTOLOJİ COM’ DAKİ ŞİİR GRUPLARI DALINDA

JÜRİ ÜYELERİMİZ


Nisan Serap MURATOĞLU
Zülfikâr Yapar KALELİ
İbrahim Ethem BİNGÜL
Vedat ŞAHİN
Nedim SAATÇİOĞLU

Bu daldaki jüri üyelerimiz değerlendirmelerini antoloji com’ daki aday grupların çalışmalarını izleyerek yapacaklardır.

9-YILIN ŞİİR SİTESİ DALINDA

Sabit İNCE
Yusuf BOZAN
Nurten ALTINOK
Nurten KEDEROĞLU
Aynur İLKAY

Bu daldaki jüri üyelerimiz değerlendirmelerini aday şiir sitelerinin internet ortamındaki çalışmalarını izleyerek yapacaklardır.

10- YILIN ŞİİRİ-SERBEST VEZİN DALINDA

JÜRİ ÜYELERİMİZ

Arif EREN
Özkan GÖNLÜM
Ali Ziya ÇAMUR
Mehmet Sıddık ENSARİ
Hicabi CEYLAN


Bu daldaki jüri üyelerimiz için açıklama yukarıda yapılmıştır.

11-YILIN ŞİİRİ HECE VEZNİ DALINDA

JÜRİ ÜYELERİMİZ

Rasim KÖROĞLU
Ahmet Faruk TÜRKYILMAZ
Ekrem ŞAMA
Mehmet Ali KALKAN
Osman KARAARSLAN

Bu daldaki jüri üyelerimiz için açıklama yukarıda yapılmıştır.

12- YILIN RADYO VE TELEVİZYON PROGRAMI DALINDA

Bu dallarda sitemiz de gerçekleştirilen puanlama sonuçları esas alınacaktır.

13-Bu etkinliği gerçekleştirmek üzere yola çıkan Mustafa CEYLAN, Bolat ÜNSAL ve Ahmet ÜNAL, bu etkinliği tamamen veya kısmen yapıp yapmamakta, süreyi ve süreleri uzatmakta ve kısaltmakta yada yeni bir DAL eklemekte veya mevcut dalları azaltmakta serbesttir.(Nitekim : Projemizin adınıilimizde her yıl düzenlenen Altın Portakal etkinliği ile karışmaması için Akdeniz Şiir Ödülü olarak değiştirdik)





AKDENİZ ŞİİR ÖDÜLÜ...

TUTANAKTIR

Antalya GÜLLÜK Dergisi olarak 2. ANTALYA ŞAİRLER BULUŞMASI çerçevesinde düzenlemiş bulunduğumuz AKDENİZ ŞİİR ÖDÜLÜ Projemize yapılan öneri ve müracaatlar aşağıdaki listede belirtilmiştir.

1- YILIN ŞİİR KİTABI DALINDA

1-Asım KISBET-Hüzün Yağmurları
2-Asım YAPICI-Aşkımı

Güneşte Yıkayıp Yağmurlarda Kuruttuğumdan Beri
3-İsa KAHRAMAN-Düş Renkleri
4-Ali ABDÜLKERİMOĞLU-Sonbahar
5-Ali ABDÜLKERİMOĞLU-Güz Çiçekleri
6-Hanifi KARA-Adın Saklı Durur
7-Hafize KILIÇ-Gurbet Meleği
8-Mehmet IŞIKOĞLU-Gönül Şelalesi
9-Ayşe DEĞERMENCİ-Savrulan Yapraklar
10-D. Kızılgöz BULUT-Su İken Düşlerim
11-Ozan HÜRDEMİ-Nevzat Bayramoğlu-Gerçekler Düşü Son Yıldız
12-Sabit İNCE_Anasan Yayn-Anadolu Şiir Antolojisi 2. Cilt
13-Ali ALTINLI-Kör Kızılı Yalnızlığım
14-Orhan DEMİRTAŞ-Tutsaklığın Adı (Kitabı Gelmedi)
15-Aşık ŞAHTURNA(Ozan Şah Turna) -Şakıyan Turna
16-Ozan ŞİAR Can-İnadına Sevdamız
17-Mustafa GÖKÇEK-İlk
18-Orhan BASAT-Yıkar Kendini Gözbebeklerim
19-Sevcan KOYUNCU-Yalnızlığım Dilsiz
20-Fatma UÇARLAR-Sevdim Yetmez mi?
21-Müjgan YILDIZHAN -Eskiye Rağbet Olsa
22-Ekber Koşalı-Türk'ün Sesi (Azerbaycan)
23-Ayşe DEMİRALAY-Umut Rüzgârı
24-Şemsettin KÜZECİ- Fuzuli Şiir Yarışması
25-İbrahim Ethem BİNGÜL- Haziran Küllerimi Savurdu
26-Ulviye SAVTUR-Mürekkep
27-Güzide TARANOĞLU-Gönül Tahtında Güzide
28-Ali CİRİT- Suya Adını Yazdığım Gün
29-Abdülkadir GÜLER-Yazgüneşi Bengisu
30-Hasan Basri KILIÇ-Erhan Yılmaz' ın Hayatı, Anıları ve Eserleri
31-Şükrü ÖKSÜZ-Sevgi Işığı
32-Bayram KAYA-Zeytin Dalı Türküler


2-YILIN ŞİİR DERGİSİ DALINDA

1-Sevgi Yolu
2-Hayal Dergisi
3-Dikili Ekin
4-Aykırı Sanat
5-Gülpınar
6-Duygu Seli
7-Bizim Ece
8-Çağrı
9-Sarı Zeybek
10-Alternatif Sanat
11-Alkışlar Dergisi
12-Şair Çıkmazı
13-Türk Dili
14-Yeni Defne
15-Folklor/Edebiyat

3-YILIN YAYINEVİ DALINDA
1-Gündüz Yayınevi
2-Ay Yayınları
3-Karahan Kitabevi
4-Anasan Yayınları
5-Can Yayınları
6-Etki Yayınları
7-Hayal Dergisi yayınları

4-YILIN RADYOSU DALINDA




1-Radyo Kumsal (Antalya)
2-Radyo Sonix (Antalya)
3-Radyo 10
4-Radyo Türk-(Hollanda) –G. Şimşek
5-Radyo Barış-N. Serap Muratoğlu
6-www.radyobaycan.com
7-www.Radyo Medcezir


5-YILIN TELEVİZYON PROGRAMI DALINDA




1-Flash TV-Yusuf HAYAOĞLU
2-Flash TV-Ahmet Selçuk İLKAN
3-ETV-İlter YEŞİLAY
4-Kanal 43-Güler YILMAZ
5-Kanal 6-Arslan ABİ
6-Kıbrıs brt TV-Meltem TOPRAK
7-Kanal 15-Abbas ŞENEL

6-YILIN ŞİİR SİTESİ DALINDA

1-www. Antoloji. com
2-www. Medcezir. Net
3-www. Şiir Roots. gen. tr
4-www.Bilkurdu. Net
5-www.Şiir Dostu. Com
6-www. Şiirce. net
7-www. Şiir Perisi. net
8-www. Şiir Defteri. com
9-www. Şahturna.com
10-www.Yasemence. com
11-www.Harun Yiğit. Com
12-www.Türkşiiri.com
13-www.kadrikarahan.cjb.net
14-www. Şiarcan. com
15-www.yağmurunelleri.com
16-www.yasemence.com
17-www.siirci.net
18-www.Siiristan.com
19-www.Sairlersitesi.com
20-www.Damlalar.net
21-www.dilekaksoy.net

7-Antoloji. com' da YILIN ŞİİR GRUBU DALINDA

1-Sıladaki Şairler
2-Türk Şairler Birliği
3-Dünya Şairler Birliği
4-Samanyolu
5-Hasbihal
6-Şairler Birliği
7-Hayal Dergisi Şairleri
8-Uluslararası Şair, Yazar ve Ozanlar Birliği
9-Beyaz Sevdam
10-Şairler Neslişah 1
11-Zuhal Yıldızı
12-Şiir Perisi
13-Ren Nehri Hüzünleri
14-Ankara Şairler Birliği
15-Antalyalı Şairler ve Akdenizi Seven Sanat Dostları
16-Aşk Ateşi Şiir Olursa
17-Arif EREN
18-Gönlümüzden Taşanlar
19-İzmirli Şairler ve İzmir' i Seven Sanat Dostları
20-Şah Turna Edebiyat,Sevgi,Sanat,Paylaşım
21-Aşık Ozan ŞİAR Can ŞİAR Can
22-Yaşayan Yarın
23- Şiirleri Ayarlama Enstitüsü

8-YILIN GENÇ ŞAİRİ DALINDA(28 yaş ve altı)




1-Gülşah ALBAYRAK
2-Bülent KORKUT
3-Barış ALUK
4-Sevda ÖZBEY
5-Özlem Torkul TEKAN
6-Burcu AYAN
7-Bişar ULUTAŞ
8-Uğur AKANİŞ
9-Umut ÜLBEĞİ
10-Aysel KAHRAMAN
11-Hakan İlhan KURT
12-Nuray ALPER
13-Fatih ÖZKONYALI
14-Sevcan KOYUNCU
15-Abdulvahap YILDIZ
16-Ekber KOŞALI
17-Yusuf BOZAN
18-Necip GÜLEÇER
19- Emir Kemal SÜME

9-YILIN ŞİİRİ (Serbest vezin) DALINDA

1-Aşık ŞAHTURNA-Göçmen Kuşlar
2-Ozan ŞİAR Can-Sevgiliye Arzuhal(1)
3-Harun YİĞİT-İstanbul
4-Ali ALTINLI-Seni Koymuştum Aklıma
5-Müştehir KARAKAYA-Gece Sokakları
6-Orhan DEMİRTAŞ-Sevdiğim
7-Nurten ALTINOK-Anason Kokulu Sevdalar
8-Hakan KILIÇ-Anlayamıyorum
9-Hakan KILIÇ-Bebişim
10-Murat Nail GÜNEY-Seveceksen Şimdi Sev Beş Dakika Sonra Değil
11-Murat Nail GÜNEY- Hangi Şiir Anlatır Kurban Ettiğim Uykularımı
12-Hakan SÜRSAL-Dokunulmazlık
13-Hakan SÜRSAL-Soğuk Evin Kedisi
14-Yunus KULAK-Şiir Bastım Yarama Can
15-Asım YAPICI-Bir Antalya Türküsü
16-Asım YAPICI-Aksis Mundi
17-Barış ALUK-Ömür Törpüsü
18-Sevcan KOYUNCU-Susma Sen Yaşat Beni
19-Nedim SAATÇİOĞLU-Bağışla Beni
20- Ali AKÇEKEN-Can Simidi
21-Bilal ZİLAN-Karanlık ve Ses
22-Sevil NİZAMOĞULLARI- Gökkuşağı Olsan Dünyama
23-Seyhan ÖZDAMAR- Boşluk
24-Fatih ÖZKONYALI- Beni
25-Tansel YEĞEN-Korku
26-Asya Gülgün ÖZKAN- Dineceğim
27-Bülent KORKUT-Çürütemediğim Küllerim
28-Abdülkadir ÖĞDÜM-2 Dm2'lik Şiir
29-Abdülkadir ÖĞDÜM-Beklenilen
30-Turan ORAK- Bir İsim Düşürmek İsterdim Dilime
31-Turan ORAK-Ben yanardım, Ben kanardım
32-Bülent ÖZCAN-Sur Ayinleri
33-Gülşen ŞENDERİN-Kare
34-Gülşen ŞENDERİN-Kesif
35-Ali ALTINLI-Babama Benziyordu Gözlerin
36-Behçet YANİ-Barış Türküsü
37-Behçet Yani- Renkler Armonisi
38-Metin KÖSE-Ah bİr Küçülsem
39-Metin KÖSE-Onlar Orada Kaldı
40-Sevgi YAVUZ-Bulutların Üstünde
41-Sevgi YAVUZ-Ben Hiç Aşık Olmadım Ki
42-Mansur İlhan YAKAR-Sevda Gözlüm
43-Nisan Serap MURATOĞLU-ÖLdür Öyle Git
44-Nisan Serap MURATOĞLU-Bir Kere Daha Anne
45-Meral YAĞCIOĞLU-Benim Adım Hüzün
46-Meral YAĞCIOĞLU-17 Ağustos
47-Ahmet Turan ALTUNSU-Siz Var ya
48-Ahmet Turan ALTUNSU-Hasan'a Mektup-4
49-Aysel AL-Aysel
50-Abdullah ATAY-Sensiz Olamam
51-Murat Nail GÜNEY-Bodrum Yağmurları Hasret Kokuyor Gülüm
52-Abdulvahap YILDIZ-Seyir Halinde Gözlerim Gördükçe
53-Nusret TURAN-Para
54-Nusret TURAN-Ahiretten Sesleniş
55-Neşer SELMAN-Cilveli
56-Neşer SELMAN-Aşk Kokulu Güller
57-Dilek AKSOY- I Love You' dan Başka Sözsakın Sus Deme
58-Emel MANAV-Güneşim Ağlıyor
59-Nalan KAZAZOĞLU-Kırmızı Saçlı Kadın
60-Galip SİNECİKLİ-Yağmurlarda Ağlarım
61-Nevin KURULAR-Bir Mahkumun Seyir Defteri
62-Musa ÖZ-Antalya Balıkçıları
63-Ömer ILGAZ-Kalbim Ağlıyor Anne
64-Hülya HÜYÜKTEPE-Aşk
65-Erdoğan ERGİN-Hayat
66-Ayla EKER-Acemi Ressam
67-Halil MANAP-Aşk Bitti
68-Mehmet KIZILAY-Dağlara Söylediğim Son Türkü
69-Talat ÜLKER-A Gülüm
70-İbrahim ÖZCAN-Kasap Sait'i Vurdular
71-İbrahim ÖZCAN-Tarihi Sen Yazdın, Şiirini de Bil
72-Sündüz ÇELEBİ-Gece Bilir
73-Şükran GÜNAY-Bende Sen, Sen de Ben Olsam
74-Muhsine İPEK-Zinnur Abla
75-Şaziye ÇELİKLER-Aşk
76-Nazmi Alper TANRIVERDİ-Bende Kalan
77-Ülker AYGÜN-Şimdi Ayrılık Vaktidir
78-Seçkn GÜNDÜZ- Artık İnan
79-Celal OYMAK- Yalnız Adam
80-Melahat ECEVİT-Yakın Görünüyor
81-Asya Gülgün ÖZKAN- Akdeniz
82-Sabiha Nevin İSLAM-Gece Düşüncesi
83-Ümit GÜNGÖR-Ben Güllere Aşığım
84-Arslan BAYIR- Umut
85-Sevil MISIRLIOĞLU-Devin Omzundaki Cüce






10-YILIN ŞİİRİ (Hece vezni) DALINDA

1-Aşık Şah TURNA-Yaralı kuşum
2-Aşık ŞAH TURNA-Çocuklar Çiçektir
3-Aşık ŞAH TURNA-Tacı Tahtı Yıktım Canlar
4-Ozan ŞİAR Can-Güneşle Vurun Beni
5-Ozan ŞİAR Can.-Taş Kilidi Kırıverdik
6-Ozan ŞİAR Can-Ateşlerde Dansettik
7-Mehmet Erdal KAYA-Bile Bile Ateş
8-Harun YİĞİT- Ne Fayda
9-Harun YİĞİT-Gördüm
10-Mehmet FEYAT-Kanistan
11-Hakan KILIÇ-Vermeyin Yavru Vatanı
12-Hakan KILIÇ-Dünya Gibi Sende Olma Yalan Kız
13-Murat Nail GÜNEY-Beni Gözyaşında Ara Sevdiğim
14-Murat Nail GÜNEY-Bizim Şarkılar
15-Nedim SAATÇİOĞLU-Ben Seni
16-Nedim SAATÇİOĞLU-Karanfil Yüreklim
17-İlyas ÖZMEN- Dün Gece
18-İlyas ÖZMEN- Doktor
19-İlyas ÖZMEN- Öğretmen
20-Asım YAPICI-Züleyha
21-Asım YAPICI-Leyla
22-Fatih ÖZKONYALI-Direksiz Semalara Kaçar Başım
23-Ahmet ÜNAL-Rüzgar
24-Abdülkadir ÖĞDÜM-Şu Dağların Ardında
25-Abdülkadir ÖĞDÜM- Eylül ve Yağmur
26-Rahim TAŞ-Şiir Şiir Türkiye'm
27-Hıfzı ÖZBEKMEZ-Çok Özleyince-1
28-Hakan İlhan KURT-Mehlika
29-Hakan İlhan KURT-Samanyolu
30-Ahmet KURT-Nefes Kadar Yakınım
31-Ahmet KURT-Çocuklarıma (Öğüt)
32-Ali ALTINLI-Kandırdın Biliyorum
33-Gülşen ŞENDERİN-Yeşil gözlerin
34-Gülşen ŞENDERİN-Bu vasiyetimdir Sana
35-Osman İNCİ-Ah söyleyebilsem
36-Metin KÖSE-Beşbin Yılın Sevgilisi
37-Metin KÖSE-Sen Bende Yaşıyorsun
38- Mansur İlhan YAKAR- Aşk
39-Ahmet Turan ALTINSU-Aynalar
40-Aysel AL-Yine Seni Seveceğim
41-Hüseyin Avni ERDEMİR-Meğer
42-Osman VELİOĞLU-Bayburt Türküsü
43-Osman VELİOĞLU-Ela Gözlüye
44-Oğuz CEVHER- Şehidimi İstiyorum
45-Oğuz CEVHER-Yazık Ettin Gençliğine
46-Dilek AKSOY-Bana Dokunma
47-Engin NAMLI-Mutlu Ol Köşkünde
48-Aşık Mehmet AKBABA- Ölürüm
49-Özkan POLAT-Süzülür Mehtap İle
50-Deniz ŞAHİNOĞLU-Gücüm Yetmiyor
51-Melahat ECEVİT-Polis
52-Emine SÖNMEZ-Dar Geliyor Ankara
53-Şakir SUSUZ-Toroslardan Gelen Çocuk
54-Cemile DÜZGÜN- Olur mu Can
55-Ömer KALAFAT- Ne Yapsın
56-Dr. Nedim UÇAR-Kara Gözlüm
57-Yücel İPEK- Sensiz
58-Kazım POYRAZ-Türkiye' m
59-Aşık Selahattin KAZANOĞLU-Geceler
60-Mehmet Cem YİĞİT-Sevmek Kalplere Yaraşır
61-Zeki ÇELİK-Hüzün
62-Durmuş ÖCAL-Ne güzel Benim Köyüm
63-Öz Ali YILMAZ- Kutsal Aşk
64-İsmet ILICAN- Kırmızı Karanfil
65-Birdal Can TÜFEKÇİ-İncirköy Kızları
66-Galip KURDOĞLU-Seni Unutmak mı
67-Hilmi ÖZDEMİR-Sarı Yaprak
68-Safiye DURAK- Doktorlar
69-Rabia BARIŞ-Anne
70-Nihat ÖZGÜVEN-Isparta
71-Gülay ÖĞÜN-Unuturum
72-Aşık NURŞAH-Biri Vatan Biri Gönül Eyvallah
73-Sultan GÜRBÜZ-Hasret
74-Güngör ÖZEN-Anne
75-İsmail KARA- Belli Değil
76-Aşık Muhlis KOCAMAN- 17 Ağustos
77-Ahmet CANBABA- Bir Gül Bana
78-İbrahim SAĞIR-Gurbet
79-Ahmet ÇELİK- Türkiye' min Ozanları
80-Nuray UYSAL-Sevmezdim Seni
81-Ayten AKDAĞ- Sevda Irmakları



Projemize ilgi gösteren cümle dostlara teşekkürler ve başarılar dileriz.. 1 Şubat 2005 Saat 01.30

Mustafa CEYLAN

Bolat ÜNSAL.-Ahmet ÜNAL




YARIŞMAMIZA KATILAN ŞAİRLERDEN:


1- AŞIK ŞAHTURNA



YARALI KUŞUM


Hasret kaldım gül kokuna
Emdiğim sütün akına
Takıldım zulmün okuna
Yetiş kaldım darda anam

Nakarat: Ben bir yaralı kuş idim
Hasret çekene düş idim
Yerlere düştüm üşüdüm
Kurtar beni karda anam!

Gönülde şahım atlandı
Gecem gündüze katlandı
Umutlarım kanatlandı
Koyma beni zarda anam


Şah Turna’yım samah çeker
‘Bin üzülür’,bir ah çeker
Her gece bir sabah çeker
Yetiş kaldım darda anam! ...

Söz ve Müzik: Halk Ozanı Aşık Şahturna (Ozan Şah Turna) http://www.sahturna.com Düzenleme: Ozan Şiar http://www.siarcan.com










2-AŞIK ŞAHTURNA



ÇOCUKLAR ÇİÇEKTİR


‘Uluslararası Çocuk Günü’ ne hitaben yazıp, bestelediğimiz yapıtımızı ‘Çocukların umutlu yarınlarına’ sunuyoruz…
Tüm Renklerin Buket Oluşturduğu “Kardeşlik Bahçesinde“ buluşmak üzere! ...



‘Öteler’ ötesinden
Figan çığlık sesinden
Koparıp alınmasın
Çocuklar Annesinden! ...



Nakarat: Gelin çocuklar gelin
El -ele tutuşalım
Yarınlara koşalım! ...

Savaşlar söndürülsün
Yaşama döndürülsün
Dünya esenlik olsun
Çocuklar güldürülsün



Nakarat: Gelin çocuklar gelin, el-ele tutuşalım
Yarınlara koşalım! ....

Siyah”beyaz”-sarısı
Bir elmanın yarısı…
ŞahTurna tüm çocukları
Birer “çiçek” arısı…!

Söz ve Müzik: Aşık Şah Turna http://www.sahturna.com
Yorum ve aranje: Ozan Şiar Can http://www.siarcan.com
Vokalist Genç Çocuklar: ŞAFAK ve ŞİRİN AĞDAŞAN Müzik Grubu
ŞAHTURNA KÜLTÜR ve SANAT Evi
Morusstr.16, 12053 Berlin



3-AŞIK ŞAHTURNA



TACI TAHTI YIKTIM CANLAR

Ne eyildim,ne de saptım
Acılardan ilaç yaptım
Insanı başa taç yaptim
Tacı tahtı YIKTIM Canlar! …

Özümü çektim darlara
Nakarat: Güneşim vurur karlara
Uyuyan`bakar körlere``
Acı acı BAKTIM Canlar! ...

``Insanlık`` için yürüdüm
Bedenim korla bürüdüm
Mum oldum yandım eridim
Meşaleler YAKTIM Canlar

Nakarat:-

Şah Turna yar yarasından
``Şafak``doğar arasından...
Nesimi`nin derisinden
Boynuma ip TAKTIM Canlar! …

Özümü cektim darlara
Güneşim vurur karlara
Uyuyan bakar körlere
Acı acı BAKTIM Canlar! ...

Söz ve müzik:Halk Ozanı Aşık Şah Turna http://www.sahturna.com
Düzenleme-yorum: Ozan Siar Can http://www.siarcan.com






4-OZAN ŞİAR CAN



GÜNEŞLE VURUN BENİ

Umut naçar kalmasın
Bulut hudut olmasın
Hoyrat gülüm yolmasın
Sevdayla DERİN Beni! ...


Nakarat: Göze perde germeyin
Sevgiye kin sermeyin
Karanlığa vermeyin
Güneşle VURUN Beni



Boş tabuta sarmayın
Yıldızla SARIN Beni...

Coşkunun ünlediği
Yüreğin dinlediği
Ferhat'ın inlediği
Dağlara SORUN beni!

Şiar Can esenlik saç
Tok gülmez, ağlarken aç
Olsun 'yarama ilaç'...
Sevdayla SARIN Beni

Ozan ŞİAR Can

5-OZAN ŞİAR CAN



TAŞ KİLİDİ KIRIVERDİK



Gönül kapısın kapatan

Taş kilidi kırıverdik

Petek ile sarmaş yatan

Çiçeklere arı verdik.

Binler, on bölüm yüz tutmuş

Baharlar hazan güz tutmuş

Akan suyumuz buz tutmuş

Karlı dağlar yarıverdik

Ağacı yer ağaç kurdu

Kalbimiz kanadı durdu

Sevdam onikiden vurdu

Yaramızı sarıverdik

Şiar canana can deriz

Bağrımız açar gideriz

Özgürce uçar gideriz

Mavi göğe varıverdik

Taş kilidi kırıverdik

Çiçeklere arıverdik



Ozan Şiar CAN



6-OZAN ŞİAR CAN



ATEŞLERDE DANS ETTİK




ATEŞLERDE DANS ETTİK!

Bir uyandık şafak tandı
Sevdamızda canan candı
Pistimizde ‘alev’yandı
Köz ateşlerde dansettik

Gece karanlığı yardık
Ölümü yaşamla kardık
Bedeni baruta sardık
Alev eşlerde dansettik

Şiar aşkı verdik çarka
Bileğlendik, aktık ark’a
Biri böldük ona-kırk’a
Üçler-beşlerde dans ettik! ...



http://www.siarcan.com info@siarcan.com








7-MEHMET ERDAL KAYA



BİLE BİLE ATEŞ


Sevdaları biz istedik ateşini bilerekten
Tek başına karasevda çakmağını çakamazdı
Kendi düşen ağlamazmış diyor şair gülerekten
Biz ateşi yakmasaydık ateş bizi yakamazdı.

Mehmet Erdal Kaya













8-HARUN YİĞİT



NE FAYDA


Kulak verip beni bir kez anlamadın ne diyem
Gezen mezar, kuru ceset olsun sana hediyem
Bundan sonra yar olmazsın, yaren olsan ne fayda

Soldurursun ellerimle sunduğum dost gülünü
Zehir gibi akıttığın sözden sonra dilini
Bundan sonra şeker şerbet bala sürsen ne fayda

Söyle canım söyle neden, yokuş ettin düzümü
Pare, pare paraladın yüreğimi özümü
Bundan sonra yüz bin kere gönül alsan ne fayda

Ak ellerde altın idim, çamurlara batırdın
Diri, diri ellerinle tabutlara yatırdın
Bundan sonra kadir kıymet artık bilsen ne fayda

Hayatımı döndürürsün sahnedeki drama
Yanındayken aramadın, gidersen de arama
Bundan sonra kaybettiğin beni bulsan ne fayda

Kurak ettin içimdeki bereketli yazıyı
Sen düşürdün ciğerime, ateş ile sızıyı
Bundan sonra ben ağlarken kendin gülsen ne fayda

Kırdın kolum kanadımı, dört yanımdan kuşattın
Harun Yiğit dolu idim beni döküp boşalttın
Bundan sonra tıka basa artık dolsan ne fayda.

Harun Yiğit






9-HARUN YİĞİT



GÖRDÜM


Ben beni aradım yüce dağlarda
Yüksekte aradım enginde gördüm
Karanlık geceye saldım gönlümü
Kendimi şarabın renginde gördüm

Arının yaptığı çiçek tozunda
Gönül hara düşer aşkın közünde
Fitnelik fesatlık insan özünde
Güzeli kalplerin denginde gördüm

Acıdır bakışlar eritir taşı
Dertten kurtulmuyor insanın başı
Gizli gizli akar içine yaşı
Acıyı öfkeyi bungunda gördüm

Yiğit’im yalnızlık dostumdur benim
Geceye karışır güneşli günüm
Etten yapılı şu gönlümü canım
Yanan ateşlerde yangında gördüm..

Harun Yiğit






10-MEHMET FEYAT



KANİSTAN

Kanistan
Adını bilmiyorum, dinini sormuyorum,
Kurşuna hedef olan çocuklar görüyorum.
Babasının kucağı ona kan dolu çanak,
Kızıl kana boyandı, minnacık el ve yanak.
Çöp kutusu bir siper, kollardan zırh gerildi,
Kucağında cenaze şaşkın baba delirdi.
“Baba bu gün son günüm, güneşi son görüşüm,
Bu yaşımda ne kahır ne zulümler görmüşüm.
Bu gün beni kucakla, son bir defa sar beni,
Görmeyen gözlere bak, bu bakış yakar beni”
Babasının elinden tutmuş geziniyordu,
Ne bilsin bu zalimler, kuşatmış güzel yurdu.
Belki balon alacak, belki de bir oyuncak,
Onu şimdi cennette melekler sallayacak.
******** **********
Yolunu kaybetmiş bir divane misaliyim,
Ben bugünün gerçeği, yarınının masalıyım.
Yandı yıkıldı birden dünyanın dört etrafı,
Kim kimden yana şimdi, bilen var mı tarafı?
Gözleri kan çanağı, ellerinde kelepçe,
Daha dün gibi sıcak Hama, Gazze, Halepçe.
Vampirin tek vatanı bu gün artık KANİSTAN
Sunulur oldu size mazlumun kanı tastan.
Kar bile kirletiyor, yağdığı mekanları,
Kimin için akıyor mazlumların kanları?
Yağmurlar karıştırdı kanları ummanlara,
Tarih bile yabancı kaybolan zamanlara.
Dökülen yaprakların örttüğü milyon beden,
Neden her yer kan revan, neden bu ölüm neden?
Toprak dahi kan rengi göklerde kızıllık var,
Okyanuslar kabardı, ne martı ne balık var.
Her yer şimdi kan gölü, her yer şimdi KANİSTAN,
Sanki yer gök birleşti kurtuluş yok mahpustan.
Herkes avcı misali, her yan hile ve tuzak,
Batık bir gemideyiz kara şimdi çok uzak.
Minnacık bir çift yürek kuş oldu havalandı,
Sokaklar çığlık çığlık, feryatlar yankılandı.
İmdat sesine bile kurşun sıkan eller var,
Mamayı tadamadan susan nice diller var.
Yer ve gök şahit şimdi çığlıklara havara,
Yeni güller açar mı, bu gelecek bahara?
Bomba, Barut, tank, tüfek, ateş şimdi KANİSTAN,
Yine bülbüller ötsün, açsın bostan gülistan.
Güneşi gizlemişler, meydan bulutun sisin,
Bu savaş ölümüdür duygu, vicdan ve hissin.
Bağırsak duymuyorlar, duysa ses vermiyorlar,
Bu dünya çok daraldı, size yer yok diyorlar.
Karanlıklar zifiri, gölgeler de dehşette,
Bir festival mevsimi, herkes şimdi vahşette.
Güya bizler insanız, eşref-i mahlukatız,
Ne kadar vurdumduymaz, ne kadarda rahatız.
Hayvan bile yapamaz bunca vahşi eylemi,
Bunlara hayvan demek, bir iltifat değil mi?
Yersiz yurtsuz yavrunun memleketi KANİSTAN,
Ancak size yakışır böyle rezil bir destan.
Ah vatanı bırakın kafes bulamaz bülbül,
Çöllerde vahalar yok, ne gül kaldı, ne sümbül.
Filler şimdi savaşta, ezilenler karınca,
Dillere gem vuruldu susturuldu hunharca.
Şimdi Kızıl Denizi yaracak Musa da yok,
Şu düzenbaz hileyi bozacak asa da yok.
Yok şimdi kurtaracak Yusuf’u kuyulardan,
Yok Bilali bir seda uyarsın uykulardan.
Tahammülün simgesi Eyyüb’ün sabrı nerde,
Parçalanmış cesedin kefeni, kabri nerde?
Senin de yurdun uzak terk eyledin sılayı,
Bir gün geri gelir mi o muştular alayı?
Ah senin yurdun mu ki, şu görünen KANİSTAN,
Tebessüme zaman yok bunca çileden yastan.

Mehmet FEYAT



11-HAKAN KILIÇ



VERMEYİN YAVRU VATANI

Ey Avrupa dert katma derdimize
Bizi düşman etmeyin kendinize
Geçmişe kulak ver bak şu denize
Daha nicenizi döker milletim

Selam olsun burdan Kofi Annan`a
İhanet ettirmem dökülen kana
Toprak için gelme ne olur bana
Soyunu kökünden söker milletim

Vermeyin masada yavru vatanı
Bir kalemde silme şehit yatanı
Ey milletin bakanı başbakanı
Silersen senide siler milletim

Bakma sen şairin bu genç yaşına
Verdirmez zarar en ufak taşına
Gözü olanı Kıbrıs`ın başına
Çam ağacı diye diker milletim

Duy ey Avrupa`nın kontesi dükü
Sakın ama sakın kızdırma Türk`ü
Kefene çevirir giydiğin kürkü
Dünyayı başına yıkar milletim

Hakan Kılıç













12-HAKAN KILIÇ



DÜNYA GİBİ SENDE OLMA YALAN KIZ

Beşiktaş'da yeşermiş kır çiçeği
Kalbimi besleyen aşk içeceği
Karıştırdı gündüzüme geceyi
Bu sevdayı yüreğime salan kız

Serseri yaşamım düzene girdi
Geçmişi aniden biranda sildi
Bu gönlüm sevdayı bir sende bildi
Buna inan beni benden alan kız

Günüm geçer geçer de senden gayrı
Sor hele nasıl geçer senden ayrı
Bir gün kalırsam bu dünyadan ayrı
Sebebidir o gönlümü çalan kız

Karışmış mevsimler gibi karışma
Vurupda bir darbe sende sıvışma
Yanlışa gelip de buna alışma
Dünya gibi sende olma yalan kız

Yaşamda çektiğim yeterdir acı
Gönlümde yeşerir sevda ağacı
Yaralı gönlümün sensin ilacı
Bir sensin bana dünyada kalan kız

Geçmişte olanı sildim bitirdim
Reset attım hafızamı yitirdim
Çok sevdimde hep bir yana itildim
Onlar gibi etme beni viran kız



Hakan KILIÇ







13-MURAT NAİL GÜNEY



BENİ GÖZYAŞINDA ARA SEVDİĞİM

Pencerene ay ışığı vurunca
Kızıl saçlarını tara sevdiğim
Hayalin gözümden hesap sorunca
Yüreğim düşüyor dara sevdiğim…

Sevdamızı yağmalarken geceler
Kan damlıyor beyaz kar’a sevdiğim
Anlatmaz halimi,harfler heceler
Aşkın içerimde yara sevdiğim…

İkinci baharım sensiz geçerse
Bedenimi toprak sara sevdiğim
Gönül kuşu uzak ara uçarsa
Demek ki bahtımız kara sevdiğim…

Aklına düşerse benli günlerin
Hasretlik kalbini yora sevdiğim
Ellerin üşürse kar ayazında
Beni gözyaşında ara sevdiğim…

Muradım,gölgeler çöker dağlara
Aramızda sıra-sıra sevdiğim
Bütün ışıkları sönsün o şehrin
Yansın alev-alev çıra sevdiğim…

Bizi bizden kopardılar aldılar
Ahım,hainleri sara sevdiğim
Sen gönül tahtımda yaşarsın her an
Karışsın benliğin nur’a sevdiğim…



Murat Nail GÜNEY



14-MURAT NAİL GÜNEY



BİZİM ŞARKILAR


Hep yağmura güneşe yazılıyor şarkılar,
Bazan terk eden eşe yazılıyor şarkılar,
Kimi buruk gülüşe,kimi olmayan düşe,
Bazan da dağa taşa yazılıyor şarkılar.

Benim şarkım sırılsıklam sevda dolu insana,
Benim şarkım sevmekten usanmamış bir cana,
Benim şarkım mahşere dek düşmeyecek dillerden,
Bana sitem ediyor,bozuluyor şarkılar.

Uzanıp tutamayan ellere yazmam seni,
Hasret dolu hüzünlü makama dizmem seni,
Sen neşeden haber ver,ağlatıp üzmem seni,
Neden benim halime üzülüyor şarkılar.

Uykusuz gecelerim yine şarkı oluyor,
Boğazıma düğüm-düğüm diziliyor şarkılar.
Boşalan kadehime yalnızlığım doluyor,
Alnımıza kader diye yazılıyor şarkılar.



Murat Nail GÜNEY





15-NEDİM SAATÇİOĞLU



BEN SENİ

Kaderimde satır satır sen vardın
Benim sevda sermayemde hep kardın
Aşk adına kazandığım tek zardın
Kucak kucak toplamıştım ben seni

Her telinde dalga dalga uçardım
Sen karanfil ben hep zakkum açardım
Kıskanırdım bakışımdan kaçardım
Bucak bucak saklamıştım ben seni

Dudakların bir pınardı çöllerde
Kokun vardı kadifemsi güllerde
Tuz bastığım ve yandığım illerde
Bıçak bıçak saplamıştım ben seni

Nedim SAATCİOĞLU








16-NEDİM SAATÇİOĞLU



KARANFİL YÜREKLİM

Sen zindan dünyamın pembe belası
Yalınım yarınım yangınım benim
Sen gönül sahnemin en son galası
Karanfil yüreklim kadınım benim

Söndü ruhumdaki hasret alevi
Bitti mutsuzluğun bende görevi
Öldürdün içimde dert denen devi
Karanfil yüreklim kadınım benim

Zaman ikliminde sen hep baharsın
Kutup ayazında sönmeyen harsın
Sen çöl kumlarında esen rüzgarsın
Karanfil yüreklim kadınım benim



Nedim SAATÇİOĞLU





17-İLYAS ÖZMEN



DÜN GECE


Senden tek hatıra o yırtık resme
Yine ağlayarak baktım dün gece
Bir acı bir isyan çöktü içime
Uğrunda dünyayı yaktım dün gece

İnan çekilmiyor bıktım nazından
Nefret eder oldum sevgi sözünden
Bu son içişimdi senin yüzünden
Kadehi şişeyi kırdım dün gece

Anılar canlandı çöktü üstüme
Bir sana kızgınım bir kaderime
Silahı dayayıp tam yüreğime
İçimdeki seni vurdum dün gece

Anladım sendeymiş dert ile keder
Bu aşkın öyküsü burada biter
Ne sen kaldın artık ne senden eser
Adını aklımdan sildim dün gece

İlyas Özmen




18-İLYAS ÖZMEN



DOKTOR


Elim boş kapından çevirme doktor
Onulmaz yaram var gör de gideyim
Dersen ki bu derdin dermanı yoktur
Bari bir teselli ver de gideyim

Vuran vurmuş işte aha şurama
Bakmakla görülmez boşa arama
Lokman'da da yoktu sende zor ama
Var ise bir merhem sür de gideyim

Ne filim ne röntgen gösterdi bunu
Ferhatlar Mecnunlar isterdi bunu
Fermanı olanlar astırdı bunu
Düşünme kalemi kır da gideyim

Şimdi diyorsunki çattık bu deli
Buna ilaç değil zincir vermeli
Bu yara çıbana dödü döneli
Dikiş tutmaz oldu sar da gideyim

Ne bıçak ne kurşun bilmez bu beden
Ne verem ne kanser böyle eriten
Bir yığın ihanet beni çürüten
Alıştım sırtımdan vur da gideyim

İlyas Özmen




19-İLYAS ÖZMEN



ÖĞRETMEN


Kaynağı bilgiden bir pınar gibi
Susuz gönüllere akar öğretmen
Yüreği alevden bir fener gibi
Karanlığa ışık yakar öğretmen

Çağdaş Türkiye'dir bir tek dileği
Öğretmek aşkıyla dolu yüreği
Kalem kazmasıdır defter küreği
Cehalet dağını yıkar öğretmen

Ülküsü yükselmek bilimde fende
Hedefi hep aynı dünde bugünde
Dağ kadar engel de olsa önünde
Yarına umutla bakar öğretmen

Onunla çözülür binlerce soru
Bilimle fetheder kaleyi suru
Çileli meslekte görüp de zoru
Sanmayın usanır bıkar öğretmen

Yıkılmaz köprüdür bir çağdan çağa
Kuru bir çalıyı dönderir bağa
Sabırla sürdüğü kıraç toprağa
Bilgi tohumları eker öğretmen

Onun eseridir bakan başbakan
İşadamı doktor mühendis çıkan
Onları zirvede gördüğü zaman
Mutluluk gözyaşı döker öğretmen

Yüzüne yansımaz çektiği çile
Okutur öğretir tatlı bir dille
24 Kasımda bir demet gülle
Sevinçten göklere çıkar öğretmen

İlyas Özmen






20-ASIM YAPICI



ZÜLEYHA


“Yusuf bir Peygamberdi. Ben 21.yüzyılda peygamber olmayan bir Yusuf’um. Züleyha’yı arıyorum”.

Selamsız geçtin de göz bebeğimden
Kıyamet kopuyor sandım Züleyhâ
Tanrı affederdi bu korku kimden?
Vuslat ateşiyle yandım Züleyhâ

Öptükçe susatan buseler nerde?
Çatlamış yürekler, kalmış kederde
Dön de bak istersen arkana bir de...
Ayrılık aşına bandım Züleyhâ

Arzular açmadan soldu, mevsimsiz
Yarınlar kefene doldu, mevsimsiz
Duygular saçını yoldu, mevsimsiz
Hicran denizinde yundum Züleyhâ

Ebabil kuşları başımda gezer
Korkular müstevli, aklımı ezer
Her küfür ruhumun resmini çizer
Zifri karanlığa döndüm Züleyhâ

Gül kokun içime sindi bu akşam
Yangınlar gönlüme indi bu akşam
Hayaller gerçeği yendi bu akşam
Ruhumu şeytana sundum Züleyhâ

Ayrılık büyüsü işlemez derdim
Ne düşler kurarak sabaha erdim
Sinemi yol yapıp önüne serdim
Istırap atına bindim Züleyhâ

Feryadım kalbine ulaşmaz, neden?
Yüreğin sağır mı, dilsiz mi beden?
Kimdi çiçeklerden fal tutup giden?
Burcun yay, Erosun bendim Züleyhâ

İsyandı meskenim, komşumsa inkar
Yakındım Tanrıya bir günah kadar
Tövbesiz kalplerde bir bekleyiş var
Pusulası yitik yöndüm Züleyhâ

Dilekler dillenip arşa çıkarken
Göz yaşı Nil olup kalbe akarken
Aşıklar kabirden kalkıp bakarken
Zemheri gönlünde dondum Züleyhâ

Dil başka söyler de gözler inanmaz
Ecel kokan düşten gönül uyanmaz
Leylasız sahraya Mecnun dayanmaz
Kadersiz yazgıya yandım Züleyhâ

Asım YAPICI

21-ASIM YAPICI

LEYLA

Karanlıktan korkarım aydınlansın şu alem
Hep mi hüzün? Nerede mutluluk yazan kalem?
Katran olmuş kaynıyor içimde bin bir elem
**Mahkum oldum, mahpusum, düştüm eline Leyla
***'Gayri sensiz yaşamam” böyle biline Leyla

Sensizlik çok zor çile, sensizlik bana haram
Bir kez göz kırpıversen, gözlerim eder bayram
Bu yola baş koyandan başkasına olma ram
***Beni bırakıp gitme gayriye sakın Leyla
***Gel benim ol bu akşam mutluluk yakın Leyla

Özlemim arşı döver, beni de yanına al
Hayat hayal olmadan bir gecelik ben de kal
Sen gönül kuşlarının besteler yaptığı dal
***Aşıkların dilinden düşmeyen cansın Leyla
***Sen mutlu ol, önemsiz, bu alem yansın Leyla

Çok naz aşık bıktırır, etme aşkına pişman
Zaman-mekan karıştı oldum hayata düşman
Gel, terk etme gel artık, hasretliğin pek yaman
***Özledim vuslat gibi ulvî hazları Leyla
***Çekemez hiç bir aşık bunca nazları Leyla

Bir garip hale girdim, tarifi mümkün değil
Benliğim kayıplarda gezerim mecnun, sefil
Taşlara sor, söylesin, her şey sevgime kefil
***Gizli sırrım kalmadı döndüm şaşkına Leyla
***Ne olur acı bana Allah aşkına Leyla

Gölge-aşk oyununda roller bana mı düştü?
Sonsuzluk sahnesinde çöller bana mı düştü?
Göklere çivilenmiş eller bana mı düştü?
***Sahraları yeşertmek bana mı düştü Leyla?
***Bu beyhude işime yer gök gülüştü Leyla

Ne kadar tatlı hayal görürüm, düşümde sen
Çağırmadan gelirsin, anlarım peşimde sen
Söylediğim her söz de, yaptığım işim de sen
***Bu aşkın abidesi beklenen nursun Leyla
***Altın kadehte aşkı zemzem gibi sun Leyla

Tatlı bir sala sesi çınlarken kulağımda
Peşine takılmaya derman yok ayağımda
Acı bir tebessümle son buse yanağımda
***Birleşmeden ayrılmak ne kötü durum Leyla
***Çözülmeyen düşlere en güzel yorum Leyla

Bulanık ecel suyu ayna gibi durulur
Baş ucumda gölgeler 'sıra kimde' sorulur
Saatler vuslat için yeni baştan kurulur
***Tabipler sıra sıra gelse deva mı Leyla?
***İçilen bunca çile kalbe reva mı Leyla?

Hiçliğin ortasında an be an kavrulurken
Yalancı sevdaların üstünde savrulurken
Aynalarda gölgemi baş aşağı bulurken
***Arzum yok, hevesim yok, seni unuttum Leyla
***Daha yüce bir aşkın yolunu tuttum Leyla

Asım YAPICI





22-FATİH ÖZKONYALI



DİREKSİZ SEMALARA KAÇAR BAŞIM


Direksiz semaların dizine kaçar başım,
Yönü mazide kuşlar efkarını saçmakta.
Karanlıklar içinde nurdur ekmeğim, aşım.
Başka gördüğüm her şey benden neden kaçmakta.

Surunu dökmüş kalem, düşman pusuda uyur,
Zilletin halkasında havada uçuşur nem.
Her gece yatağımda kuduz çakallar ulur,
Ne olur gördüklerin rüya de bana annem.

Hangi mekanda hasıl hayalin kahramanı,
Bulunur mu söyleyin yıldızlara gark olsam?
Durdurmaz mı saatler bu şekilsiz zamanı,
Nefesimden habersiz madenime çark olsam.

Fatih Özkonyalı






23-AHMET ÜNAL



RÜZGAR

“Yağmura hasret…”

Yağmur istiyorum ıslanmak için
Yağmur istiyorum uslanmak için
Gelmedim dünyaya paslanmak için
Hüznümü bağrına, sar git be rüzgâr

Sana görev verdim topla bulutu
Kaybetmeden deli gönül umutu
Alevden kamçıyla çizip hudutu
Aşkı ufuklara, ver git be rüzgâr

Söyletme sen beni, kokun, rengin yok
Saplandı başıma yâr aşkıyla ok
Derdimi sorma hiç, yıldızlardan çok
Yollara, yıllara ser git be rüzgâr…

Daha ne durursun burda ben gibi?
Bir pamuk eyle de götür kalbimi
Yağmur ol, geri dön, getir sevgimi
Özlem öykümüzü der git be rüzgâr…

Başlasın, yağmurla sözüm sohbetim
Sulasın, ıslatsın; bitsin gurbetim
Ben ateşte yanan dertli Ahmet’ im
Damlıyor anlımdan ter git be rüzgâr…



Ahmet ÜNAL
















24-ABDÜLKADİR ÖĞDÜM



ŞU DAĞLARIN ARDINDA

Sen, madeni keşifsiz hicranların kâşifi;
Neydi gâyen, aslını bilmeden sınardın da? ..
Söylenirler; olmuşsun sevdalıların şefi,
Sen ki, derûnî seven kulları kınardın da! ..

......Gittiler bir günahın suyuna banmak için,
.....Yittiler yüzerlerken, geceye kanmak için,
......Ses verdin de buldular seni, yıkanmak için
......Ne diye esirgedin suyunu, pınardın da? ..

Ellerin... Gelincik'ler solmuşken Yaz ellerin,
Dalların arka çıkmaz, sibel tutmaz ellerin...
Hangi makamda titrer şu sayrı gazellerin?
Sen ki, ab-ı hayatı şürbetmiş çınardın da! ..

......Hilkati bu şiirin; gâh haykırır gâh meler! ..
......Aynı çatı altında yazık, lime limeler! ..
......Bitti kafiye, redif... Nanayda kelimeler,
......Şairi mi sordunuz? Şu dağların ardında...

Abdülkadir Öğdüm




25-ABDÜLKADİR ÖĞDÜM





EYLÜL VE YAĞMUR


Münzevi davaların hissedar mahkemesi,
Eylül! .. Beni en mecnun çarmıhında yargıla! ..

Güz beldesi gönlüme yağmış yağalı efkâr
Çektiğim elem değil, bir fikir üzgüsüdür…
Koynumda ufak ekmek, gezerim abdal, ne kâr!
Şu ördüğüm manzumlar sevdamın türküsüdür! ..

Eylül! .. Tomruk, yaprak, dal… Ne varsa dök nârıma,
Elbet bir gün yağacak o yağmur efkârıma! ..

Kıskanır seni aylar, mevsimler meftun sana
Ve sen yirmi asırdır alnındasın Hazan’ın…
Şükür, çözdüm sırrını, artık şifa masana
Yatır da, cerrahı ol bu divane ozanın! ..

Eylül! .. Bana da derman var mı rahmet kâsende?
Zira bu yıl Mirac da, Leyl-i Berat da sende…

Bir çeyrek asır geçti, ilk gözyaşımdan beri
Ve şimdi ateşten bir gölde deviniyorum! ..
Toprağımda bir benim bu sevdanın kamberi
Her düğünde başka bir hicran giyiniyorum! ..

Eylül… Göster şanını, cümle cürmüm erisin,
Sen ki, şu hazinenle aydan daha berisin! ..

Tek tesellim, her gece uyandırıp sabahı
Alnımı yasladığım eski yüzlü bir keçe…
Garipsem Allah’ım var, bekle gönlümün şahı,
Düşeceğim yollara davayı berat geçe! ..

Eylül! .. Es de güleyim, yakamoz görsün mâhım
Ve yıkansın nurunla zindan kokan sabahım! ..

Safir yağmurlarıyla, beklesin aziz sıla...
Gayrı muştudur bana göklerin gürlemesi…

Abdülkadir Öğdüm

















26-RAHİM TAŞ



ŞİİR ŞİİR TÜRKİYE’M


Ankara’dır yurdun çarpan yüreği
İstanbul’dur memleketin direği
Zonguldak’ta sallar işçi küreği
Petrol veren batmanın var Türkiyem

Aksaray ıhlara görmeyen pişman
İzmir’de denize döküldü düşman
Tarih kokar Bayburt, Kilis, Karaman
Kars’ta cesur insanın var Türkiyem

Manisa’da mesir dillerde gezer
Bingöl, Siirt, Şırnak birbirne benzer
Çay Rize’den gelir balıysa anzer
Yalova’da dermanın var Türkiyem

Ağrı’nın arkası bir yüce dağdır
Eteği ovadır üstünde Iğdır
Çayda çıra, gakkoş, bu Elazığ’dır
Ardahan’da harmanın var Türkiyem

Büyük olur Diyarbakır karpuzu
Giresun fındığı, Mersin’in muzu
Bitlis tütün, Niğde roma havuzu
Tekirdağ’da hoş tadın var Türkiyem

Silah üretilir Kırıkkale’de
Konukseverdir halk Gümüşhane’de
Düşmana dur denmiş Çanakkale’de
Efe dolu Aydın’ın var Türkiyem

Nemrut heykel dolu Adıyaman’da
İki renktir gözü kedinin Van’da
Komut yeri Kocatepe Afyon’da
Samsun’da ilk adımın var Türkiyem

Nevşehir’de baca yapan perinin
Erciyestir simgesi Kayseri’nin
Kırklareli, Kastamonu, Artvinin
Sahilinde Bartın’ın var Türkiyem

Yozgat, Kırşehir’de türkü söylenir
Burdur’da folklor var millet eğlenir
Konya’da herkese huzur paylanır
Sivas’ında ozanın var Türkiyem

Dondurması ünlü Kahramanmaraş
Bolu’da buluyor lezzetini aş
Erzurum’da dadaş, ekmeği lavaş
Adana’da kebabın var Türkiyem

Dereleri ters akarmış Ordu’nun
Her milletten insanı var Mardin’in
İbadet yeridir Hatay her dinin
Amasya’da ferhatın var Türkiyem

Isparta’da güllerin var kırmızı
Denizli’nin başka öter horozu
Hakkari’nin kışı, Muğla’nın yazı
Antalya’ya hayranın var Türkiyem

Sanayide Kocaeli, Sakarya
Karadeniz Sinop önünde derya
Eskişehir lüle, çini Kütahya
Çorum’da hattuşaşın var Türkiyem

Bilecik’te seramiğin toprağı
Şanlıurfa peygamberler otağı
Çankırı da Ilgaz, karlar yatağı
Tunceli’de dumanın var Türkiyem

Destandır dillere Uşak kilimi
Tokat’ta medrese verir ilimi
Gaziantep’te baklava dilimi
Balıkesir ayranın var Türkiyem

Karabük’te demir çelik işlenir
Trabzon’da hamsi yemek düşlenir
Malatya kaysısı Erzincan peynir
Müş’ta şanlı bir anın var Türkiyem

Osmaniye’dedir Karacaoğlan
Edirne’de pehlivan olup yağlan
Huzur bulur yeşil Bursa’da olan
Düzce’mizde ormanın var Türkiyem

Nasrettin, Pir sultan, Yunus, Mevlana
Sevgiden, dogrudan hep haktan yana
Vatanı kurtarıp çıktı cihana
Bir Mustafa Kemal’in var Türkiyem

Avrasyanın gerdanında takısın
Ay yıldızla barışta yüz akısın
İsterim ki cümle alem okusun
Şimdi bir de destanın var Türkiyem

Rahim TAŞ


27-HIFZI ÖZBEKMEZ



ÇOK ÖZLEYİNCE-1

Seni aramaktan vazgeçtim artık
Sende beni canım istemeyince
Bir resmin var bende kenarı yırtık
Bakacağım seni çok özleyince

Öyle çok sevdim ki delirdim sanki
Herkes güldü geçti bana inan ki
İçimde öyle bir fırtına var ki
Kopacağım seni çok özleyince

Niye böyle oldu ah bilebilsek
O eski günlere bir dönebilsek
Kar beyaz saçımı oturup tek tek
Yolacağım seni çok özleyince

Gönlümde sultandın melekler gibi
Ömrüme ömürler sen ekler gibi
Basılıp ezilmiş çiçekler gibi
Solacağım seni çok özleyince

Anılacak sevdam hazin olarak
Yaşarım ben sende mazin olarak
Şu garip gönlüme hüzün olarak
Dolacağım seni çok özleyince

Kulak asmadın sen yine çağrıma
Ben sana ne yaptım gider ağrıma
Zehirli hançeri seven bağrıma
Sokacağım seni çok özleyince

Ne kat yat isterim ne pul parayı
Yeter ki bağrımda açma yarayı
Gönlümde yaptığın sırça sarayı
Yıkacağım seni çok özleyince

Hatam vardır elbet insanlık hali
Hani aşkımızın yoktur emsali
Kızılırmak Dicle Fırat misali
Akacağım seni çok özleyince

Ben seni çok sevdim gülüm herkesten
Duyduğum şarkıdan en güzel sesten
Alıp da verdiğim soluk nefesten
Bıkacağım seni çok özleyince

Niye çevirirsin uzanan eli
Denize ulaştı gözümün seli
Gömleği ters giymiş olan zır deli
Olacağım seni çok özleyince

Bırakıp da gittin beni elemde
Silemezsin beni sen bir kalemde
Yedi kat gök yüzü bütün alemde
Bulacağım seni çok özleyince

Demek sözündesin inat illa da
Ben seni unutmam ölsem bil la da
Seni seven başı azgın cellada
Sunacağım seni çok özleyince

Boşuna bakarım uzak yollara
Mevlam sabır versin seven kullara
Kurumuş yapraksız kalan dallara
Konacağım seni çok özleyince

Gidiyorum deme bak durup durup
Ne var burda kalsan halimi sorup
Kalbimi ortadan hasretle vurup
Yaracağım seni çok özleyince

Gönlümü benzettin kurumuş bağa
Yinede başına hep güller yağa
Ölmeden bedenim kara toprağa
Koyacağım seni çok özleyince

Ne var kabul etsen çoğu azımı
Boynu bükük koydun dertli sazımı
Latifim haykıran şu boğazımı
Sıkacağım seni çok özleyince

Hıfzı ÖZBEKMEZ




28-HAKAN İLHAN KURT



MEHLİKA

Çölde gülüm Mehlika, susuzluğu izleyen
Buse buse düşüne girip döküleceğim.
Aşkta külüm Mehlika, ah mehtabı gizleyen
Bu gece de koynuna, sözle sokulacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım!

Gökyüzünde turnalar, yolundan şaşmış, sersem;
Aşkın pul kanadında, sırtında perçem perçem...
Mehlikam gül yaprağım, karanfilimde şebnem;
Bilirim bu gece de benden kovulacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım!

Beyhude mevsimlerim, ne yazdır ne zemheri,
Bir zeytin ateşinde tutuştuğumdan beri...
Ah Mehlikam köz üşür, buz sende yangın yeri
Geçiyorum kendimden, tel tel soyulacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım!

Yosma yollar utandı, selvi söğüt boyunca
Teşhirde bengisular, soğuk pınar suyunca...
Koşarım senden sana, ıtri sesi duyunca;
Adresim kaybolursa, kimden sorulacağım?
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım! ..

Bir hüznün kan damlası kaderimden kalan kin,
Söyle kolay mıdır ki, değişmek sakin sakin?
Oy kardelen Mehlikam, bu hıncı çekmem lakin,
Senden başka bir seni, nereden bulacağım?
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım!

Mehlika sakınırım, ruhundaki ferinden
Kör bir göz dönse sana, ürperirim derinden...
Utandığım içindir, o güzel gözlerinden
Sen uyurken kahrına usulca dolacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım!

Kuytularda bilendim, gamsız nefes mestine,
Çarmıha gerdim beni, kara hazan restine...
Pas tutmaz ecel olur, Azrail’in kastına
Ne şundan, ne de bundan, huydan durulacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım!

Ötesi bir feryattır, ‘halden maziye sığın’
Bırakmaz arsız kabus, korkular yığın yığın!
Deme ‘kimseler duymaz, boşadır bu çığlığın’
Dile gelsin gözyaşın, dilden vurulacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım!

Çay demi üzerime örtülmekte son perde;
Kedere mi uzandın, yoksa kondun mu derde?
Islak çam gölgesinin, kuruduğu o yerde
Çalı yalnızlığından, nefsimi yolacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım! ..

Titrek istikbalimin çıkmaz sokağı telaş,
Dökülür rezil hüsran ruhuma yavaş yavaş...
Acizliği resmeder kalbimden bir damla yaş;
Çekip te gidersen sen, kiminle güleceğim.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım!

Zebaniler görürüm, ihsan ardı peşinde
Cenneti üfle bana, erirken ateşinde...
Huri gibi usulca, taşı beni düşünde;
Densiz hayat kasırga, hepten savrulacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım!

Kan tutar kaçık aklı, çakar şimşek ardarda
Gün gelir yarasalar, ışığına dalar da...
Gün yüze secde olur, nice kardelen karda;
Söze gelmez hasretin, gayzda boğulacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım!

Ovadan şahikaya kanat açıp dağına,
Bir kuş olur uçarım başak başak ağına...
Dokunsa volkan patlar, dudağım dudağına;
Dünyanın merkezine inip kavrulacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım! ..

Meşk ederler gecede, mezarlarda böcekler
Sen giderken Mehlikam, seyre dalar köçekler
Bülbül güle küser de, mahvolmaz mı çiçekler?
Şafak vakti geçiyor, gülmezsen solacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım!

Nice dağlar yüklendi, Ferhat’ın gürz beline
Kızgın çöller asıldı, Leyla’nın sır eline
Aslı lale toplasın, düşüp Kerem seline
Masallar yetim sende, Ankalar çalacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım!

Buğulu hatıranda, doru hazlar fırtına
Birden şaklar hayadan boran-tipi sırtına,
Çatlaya pekçe tenim, damarlarım yırtına;
Bir huzurun ardında, kalben yorulacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım! ..

Okyanuslar kurudu, yakamozlar ıslandı,
Gemiler son dalgada, tuza batıp paslandı,
Başı dumanlı dağlar, ovalara yaslandı,
Serinlerken bu alem, çöllere dalacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım! ..

Boyca yaman çınarlar, eğdi kuru dalları
Çift belikli gelinler, çekti kara şalları
Beşikteki bebekler, düşürürken alları
Ömrün son dem harına ağıtlar salacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım! ..

Gökçe tahtlar gönülde, uğurlarken geceyi
İkramdır söz ilmine, döker aşkın heceyi...
Ne bu ece sarayı, ne bu saray eceyi
Kabzetmez ki tahtına, biçare kalacağım.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım! ..

Sabahı kucakladın, yine gün mü doğuyor?
Yüzüne bakamayan, geceyi mi boğuyor?
Bu ne haldir Yarabbi, kor bedenim soğuyor,
Korkuyorum Mehlikam, güneşsiz öleceğim.
Ah can sızım Mehlikam, senle yok olacağım!



Hakan İlhan KURT




29-HAKAN İLHAN KURT



SAMANYOLU

- İlk nefesten son nefese –

Yanarken gün ışığına, sıyrılır onca yükten
İlk defa ağlamada hıçkırık yalan olur.
Gün gelir mucizeler, süzülür mavi gökten
Dökülür pare pare, bûseler talan olur.
S_evgiler dile gelir, bir ömre nâlan olur.

Asalet ilk adımda, ayaklar yürümeden,
Sünnette toyca erler, etekler sürümeden,
Kırlara matem düşüp nergisler bürümeden,
Beyhude umutlara bir demet eda olur.
A_daplar dile gelir, bir ömre seda olur.

Allığa siner aklı, nazara boncuk takıp,
Peygamber hüznü ile gözüne sürme çekip,
Rüştünde körpe kıza, yiğide kına yakıp,
Ardından ağlayanlar beyhude vakit olur.
M_aşuklar dile gelir, bir ömre akit olur.

Amansız uğraşında, gündelik dertle, gamla
Bir perde dalgalanır, büyük bir ihtişamla...
Gözyaşı rahmetine, nesline damla damla
Düştüğün küçük cemre, kapında eşik olur.
A_gahlar dile gelir, bir ömre beşik olur.

Ovaya iner dağlar, denizler türap çöle;
Nafile değildir bu çırpınış, bunca çile...
Bin hasma dolanınca, dik başlı halin ile
Nefisler berduş olur, ihtiras sefil olur.
N_ağmeler dile gelir, bir ömre kefil olur.

Selamsız seller gibi derince nefeslerin,
Boğuşur varlığınla, seraba yanar ferin...
İkbali kucaklarken, muratsız ılık terin,
Kalanlar duygulanır, hakikat hasıl olur.
Y_arenler dile gelir, bir ömre fasıl olur.

Aminler lime lime çatlamış dudaklarda
Pay arar dizelerce, gülşeni yanaklarda...
Sabahlar bağışlayan utangaç şafaklarda
Uhrevi kanatlardan yarınlar deren olur.
O_zanlar dile gelir, bir ömre eren olur.

Huzuru muştulayan, miskinlik emeklerce
Bir pençe buğulanır, kanatsız meleklerce...
Yasinle baharlaşan, Fatiha çiçeklerce,
Elbette susuzluğa, soğuk bir pınar olur.
L_ütûflar dile gelir, bir ömre çınar olur.

Bir akkor Kehkeşan’dan sessizce hiçe akar,
Uğuldar azgın rüzgar, eski bir ağıt yakar;
Sinenden çıkıp giden, son demdir zayi vakar.
Geride yığın toprak, küçük taş; lahit olur.
U_hdeler dile gelir, bir ömre şahit olur.



Hakan İlhan KURT






30-AHMET KURT



NEFES KADAR YAKINIM


Uzaklarda olsam da, ellerim erişmese,
Ciğerlerine dolan nefes kadar yakınım.
Yaralarım sızlasa, hiç kimseler deşmese,
Yüreğinin vurduğu kafes kadar yakınım.

Sebebini arama, gönlünü koyma darda,
Soğuklar dondururken, açacak baharında,
Uykusuz gecelerin, atacak şafağında,
Dudağından çıkacak bir ses kadar yakınım.

Ahmet KURT









31-AHMET KURT



ÇOCUKLARIMA (ÖĞÜT)


Herkese verecek sevgin olmalı,
Aç yüreğini kapama yavrum.
Gönüle muhabbet nuru dolmalı,
Aç yüreğini kapama yavrum.

Kinden, husumetten arınsın yürek,
Aracı koymayın ulaşın direk,
Kaynaşın tek yumruk ve tek bilek
Aç yüreğini kapama yavrum.

Çirkinliği örtün, güzellik bulun,
Güllerle donansın, açılsın yolun,
Fikir girdabında aranır olun,
Aç yüreğini kapama yavrum.

Size bağlıyorum, gönül gözümü,
Kulak verip dinle lütfen sözümü,
Birlikte bulursun ancak çözümü,
Aç yüreğini kapama yavrum.

Hoşgörü ve sevgi hayat kapısı,
Uzat kollarını, tutsun birisi,
Bu yoldan ayrılma yalan gerisi,
Aç yüreğini kapama yavrum.

Geniş ol kimseye kin duyma sakın,
Gönülden gönüle başlatın akın,
Gözlerin içine şefkatle bakın,
Aç yüreğini kapama yavrum.

Kurdoğlu sizlerden gülüşler bekler,
Sizin olsun bütün iyi dilekler,
Başınızda türlü türlü çiçekler,
Aç yüreğini kapama yavrum.

Ahmet Kurt



32-ALİ ALTINLI

KANDIRDIN BİLİYORUM
Hani sensiz baharım, hani yazım olmazdı;
Hani sensiz yağmurlar, gökyüzünden yağmazdı;
Hani gecem-gündüzüm, hani ayım almazdı;
Beni böyle yıllarca kandırdın, biliyorum...!

Yıllardır bu sevdayı, çocuk gibi besledim;
Kahırlara gün be gün, özlemini ekledim;
Ateşlerde yandım da senden su mu istedim! ?
Beni böyle yıllarca kandırdın, biliyorum....!

Ferhat’a eş tuttun da dağlar deldirdin bana;
Mecnun’u misal edip çöller gezdirdin bana;
Nice taze goncalar, güller ezdirdin bana;
Beni böyle yıllarca kandırdın, biliyorum....!

Saçlarım siyahını bıraktı beyazlara;
Yürekteki feryatlar eş oldu avazlara;
Beni yaz mevsiminde koydun ya ayazlara;
Beni böyle yıllardır kandırdın, biliyorum...!

Çok kitaplar okudum, çok yazılar yazdım ben;
Busenle çok avundum, çok mezarlar kazdım ben;
Başkasına bir sürü, sana neden azdım ben;
Beni böyle yıllarca kandırdın, biliyorum...!

Uzak yollardan geldim, kapına yüzler vurdum;
Senin için ceylanı, gülü, bülbülü vurdum;
El açtım Yaradan’a “niye ben” diye sordum;
Beni böyle yıllarca kandırdın, biliyorum.....!

Benim için bir sendin, bir sendin bu dünyada;
Yıllarca kahır çektim selamsız diyarında;
Bilmem neyine kandım, neyine inandım da;
Beni böyle yıllarca kandırdın, biliyorum....!

Dostlarım ayıpladı peşine düştüm diye;
Kaderimle kapıştım seninle küstüm diye;
Yıllarca düşürdüler yürürken körüm diye;
Beni böyle yıllarca kandırdın, biliyorum...!

Senin de gündüzlerin gecelere dönmez mi;
Senin de saatlerin “vakit tamam” demez mi;
Senin de yüreğine kor ateşler düşmez mi?
Beni böyle yıllarca kandırdın, biliyorum...!

Toplayıp çıkarmışım seni benden bir kere;
Sana dair ne varsa atmışım ateşlere;
Hele şu bakışı gör, gel deyişi duy hele;
Beni böyle yıllarca kandırdın, biliyorum....!

Ali Altınlı

33-GÜLŞEN ŞENDERİN

))) Yesil Gözlerin (((~~ 1 ~~

Bir alev bir tutuş; sineye akis
Sevdanin selidir senin gözlerin
İçimde türeyiş, masum uyanış
Solmayan bir askla; gönülü yakış
Patlayan yanardağ; Yeşil Gözlerin!

Yıldızlardan parlak, güneşten sıcak
Kimi zaman suskun sönmeyen ocak
Bazen ask taşkını; arıyor kucak
Aldatışlı bakar sanırsın kacak
Sönmeyen yanardağ; Yeşil Gözlerin!

Titrerim eririm baktığım her an
O zümrüt gözlere tutkunum inan
Hayatin gerçeği; tek senin sevdan
Tutuşan kalbime ekleme hicran
Uyanan yanardağ; Yeşil Gözlerin!

Ne günah ettim ki yanar ağlarım
Gözlerde takılı kader ağlarım
Kalbinde yatılı sevgi bağlarım
Yeniden coşuyor gençlik çağlarım
Bir seven yanardağ; Yeşil Gözlerin!

Parlak gözlerine diyorlar yıldız
Güneş deselerdi ağlardı yaldız
Sen benim eşkiyam; ben Afrodit kız
Sevgiler koyunda, aşktır salimiz
Aşklayan yanardağ; Yeşil Gözlerin!

Gülşen Şenderin



34-GÜLŞEN ŞENDERİN

°°° Bu Vasiyetimdir Sana °°° ~~ 2 ~~

Belki bugün belki yarın, sıra bana da gelecek
Doğaya, zamana yenik düşen şu kalbim duracak
Kimbilir kimler duyacak, kimler gözyaşı silecek
Sevdasıyla acısıyla, bu sevgi yarım kalacak
Kalbimizi süsleyen aşk, bil ki bir hayal olacak!

Giderken özleyeceğim, gözlerindeki ateşi
Buz, soluk renkli bedenim hissetmeyecek güneşi
Odamda ışık sönecek, yitecek evin neşesi
İlkkez yanmayacak tütsüm, kokmayacak gül şişesi
Giydirdiğim tüm özlemler, bil ki bir hayal olacak!

Susmuş olacak kalemim, ağlayacak tüm anılarım
Duygu dolu şiirlerim, notta kalan yazılarım
Dinlenmeyecek TRT dörtten sana adak şarkılarım
Fincanımda kuruyacak, kahve falı umularım
Güne soyunan duygular, bil ki bir hayal olacak!

Bu vasiyetimdir sana; kışın lale nergiz sümbül
Yazın sarı papatyalar, baharda gelincik gül
Sonbaharı hiç düşünme, sarı yapraklar dost bir el
Üşüyen toprağa örtü, hüzün dolan kalplere tül
Aşka duran manolyalar, bil ki bir hayal olacak

İstemem ne yas tutmanı, ne yaş dökmeni ardımdan
O sevdiğim 'SARI GÜLLER' dizi gonca 'YASEMENLER'
Mezarımı hep süslesin, sakın kaçma bu yardımdan
Yattığım yer yeşil olsun, solmasın asla çimenler
Sen de yoksan bu dileğim: BİL Kİ BİR HAYAL OLACAK!

Gülşen Şenderin



35-OSMAN İNCİ

AH SÖYLEYEBİLSEM

Uzun ipek saçların, uçuşur rüzgârlarda,
Resmin her an elimde, ismin dudaklarımda,
Her anımda sen varsın, gece rüyalarımda,
Seni seviyorum ama, ah söyleyebilsem...

Diz dize oturmaya, doyamam asla senle,
Seni gördüğüm zaman, biter gönlümde çile,
O tatlı tebessümün, değişilmez bin güle,
Sana tapıyorum ama, ah söyleyebilsem...

Yanında olmak için, bahaneler ararım,
Bu aşkınla bilmem, ne kadar yaşarım,
Sana kavuşamazsam, ebediyen yanarım,
Seni istiyorum ama, ah söyleyebilsem...

O tatlı gülüşün, bağışlar dünyayı bana,
Şifalı su gibisin, içmekle doymam sana,
Mecnun oldum uğruna, ararım yana yana,
Sana aşığım ama, ah.. ah söyleyebilsem...

Osman İnci


36-METİN KÖSE

BEŞBİN YILIN SEVGİLİSİ


Beş tane bin yıl önce
Hunların diyarında
Ulu bir komutandım
Mete Han’ın yanında
Sen de bir Prensestin
Hakanımın kızıydın
Nereden bilecektim
Her bin yılda yazıydın

İkinci doğuşumda
Bir avcıydım Uygur’da
Yine can verecektim
Sevdiğimin uğrunda
Üçüncü bin yılımda
Çok uzun yaşamıştım
Gelmemiştin dünyaya
Üçyüz yıl aramıştım
Şirin derlerdi sana
Dördüncü gelişimde
Dünya bile titrerdi
Her dağı delişimde
Beş bin yılın gizemi
İlk kez nasıl görmüştüm
Taklamakan çölünde
İlk kez nasıl ölmüştüm
Metehan görmek için
Tahta gönül bağımı
Seni karşıma dikti
“- Al şu oku çek yayı”
Yayı çekersem eğer
Devletim baş üstünde
Ama yayı çekersem
Taş kalmaz taş üstünde
Uzun siyah saçların
Koklarken ellerini
Hareli bakışların
Yakmıştı yüreğimi
Şimşekle çıldırırken
Bu arzın semaları
Gözyaşına boğuldu
Kabe’nin duvarları
Son kez gözgöze g
Alıntı  
Tweet      
     


Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder