• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Sayfa (4): 1 2 3 4 Sonraki »
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Abdurrahim KARAKOÇ
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#1
24/05/2008, 05:38
ABDURRAHİM KARAKOÇ

HAYATI

1932 yılının Nisan ayında Kahramanmaraş ili, Elbistan ilçesine bağlı Ekinözü(Cela) köyünde dünyaya geldi. Küçük yaşlarda şiire merak sardı. Bu, aileden gelme bir merak diyebiliriz. Çünkü dedesi, babası ve kardeşleri de şairdirler.

İlk yazdığı şiirleri 2 kitap oIacak hacimde iken beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını 'Hasana Mektuplar' ismi altında 1964 yılında 10.000 adet bastırdı. FEDAİ yayınları arasında çıkan bu eser kısa zamanda tükendi ve 2. baskısını yine 10.000 adet bastırdı.

1958 yılında buIunduğu kasabada belediye mesul muhasibi olarak memuriyete girdi.1981 yılı Mart ayında emekli oldu.

Mücadeleci şiirlerinin çokluğu şartlardan kaynakIanmaktadır.27 Mayıs darbesi, zinde güçler, demokrasi maskaraIığı ve haksızlıklar hiciv şiirlerini besledi.30'a yakın mahkemeye verildi, hepsinden beraat etti. Avukat tutmadı, hep kendi kendini savundu. Hiçbir iktidarla barışık olmadı. Çünkü,o, insana ve İslâm'a yapılanların zulüm olduğuna inanmıştı. Şiirlerinde esas unsur insandır.
Serdengeçti, Töre-Devlet, Ocak, Yeni Düşünce, Yenisey,Alperen yayınları oIarak şimdiye kadar 12 şiir kitabı, bir tane de makalelerinden derlenen nesir kitabı çıktı.

1985 yılından beri gazetecilik yapmaktadır. Bir ara politikaya girdi ve ayrıldı. Niçin girip, niçin ayrıldığını bir röportajda şöyle cevaplandırdı:
'Allah rızası için girmiştim, Allah rızası için ayrıldım'

30 yılı aşkın bir zaman içinde kitapları baskı üstüne baskı yenilemektedir. Bilhassa VUR EMRI adlı kitap günümüz şairlerinin hiç birisine nasip olmayan kabulü görmüştür.

KENDİ DİLİNDEN, KENDİ TARİFİ

'Ebedî kudretin tek sahibinden alınan emir üzerine 1932 yılında dünyaya gelmişim. Çocukluğum şöyle-böyle geçti. Kıt imkânlara, kıtlık yıllarına rağmen hâlâ o günleri özlerim. Birçok kimseye o yılları anlatsam, 'Özlenecek neresi var? ' diyebilirler, amma ben hep çocukluk yıllarımı sevdim. Şiir yazmaya küçük yaşlarda başladım. Zaten bizim oralarda her genç şiir yazar. Bu tutku başka bir meşgalenin veya işin olmayışından kaynaklanıyor gibime geliyor. Ben de avareydim, boşluğumu şiirle doldurmaya çalıstım.
Benimle şiire başlayanlar yalnızlıktan, yardımsızlıktan dökülüp gittiler.
Bana gelince:
Sağolsunlar, iktidarların ve muhalefetin irikıyım politikacıları, ihtilal cuntacıları, 'bilimsel' cüppeliler, entellektüel züppeler, millî soyguncular, sosyete parazitleri, sermaye sülükleri, zulüm-işkence makineleri, adalet katleden hukukçular, dalkavuklar, üçkağıtçılar v.s. hep bana yardımcı oldular. Şiir malzememi veren onlar, öfkemi bileyen onlar oldular. Yardımlarını inkâr etmiyorum, fakat teşekkür de etmiyorum.
Dinsizlerin değil, din düşmanlarının, yani İslâm düşmanlarının da az yardımı olmadı. Bir bakıma dinî duygularımın kuvvetlenmesine vesile oldular.
En uygun zamanda yaşadığıma inanıyorum. Yardımcılarım (!) var oldukları sürece yazmaya devam edeceğim. Allah (cc) kısmet ederse...'

Evli ve 3 çocuk babasıdır.1984 Ekim ayından bu yana Ankara'da ikamet ediyor. Şu anda hiç bir siyasi kuruluş, hiçbir mesleki dernek üyesi değildir. Hakkın yanında olanları sözleriyle desteklese de, şahısları övmek, beğenmeyince sövmek gibi basitliği kabul etmemektedir.

Yemini var, yazabildiği müddetçe yazacak. Kim bilir nereye ve ne zamana kadar...

Yayıncı'dan:
Halk şiirimizin en büyük üstadı Abdurrahim Karakoç, yaşayan canlı şiirleriyle, tatlı üslubuyla hep bizim sesimiz oldu; düşündüklerimizi, söylediklerimizi şiirleştirdi; hislerimizin tercümanı oldu..O bir söyleşide bunu şöyle dile getiriyor:
'Galip Erdem bey'in dediği gibi,inandığımız her şeyi söylemesek bile, söylediğimiz her söz işimizin ve inancımızın aynası olmalı.'
Karacaoğlan, Emrah, Aşık Ömer, Kayıkçı Kul Mustafa, Pir Sultan Abdal, Ruhsati, Köroğlu, Dadaloğlu, Seyrani, Bayburtlu Zihni, Çıldırlı Aşık Şenlik, Şarkışlalı Aşık Veysel Şatıroğlu gibi şahikadaki isimlerden sonra, günümüzde halk şiirinin en doruktaki ismi hiç şüphesiz Abdurrahim Karakoç'tur.

O kendini şöyle tanıtmaktadır:

'İman kaynağımdır, tevhit havuzum
İslâm'ın dışında arama beni
Muhammed-ül Emin tek kılavuzum
Putların peşinde arama beni.

Hak kelâm duyduğum kitap Kur'an'dır
Başka yok! . Uyduğum kitap Kur'an'dır
Dolduğum, doyduğum kitap Kur'an'dır.
Beşerin 'boş'unda arama beni'

Abdurrahim Karakoç, şahsiyet abidesi bir yiğit,bir bilge, bir alperen olarak hayatımıza giren en tatlı, en güzel şairlerimizden birisidir. İşte o güzel, o yiğit dostun şiir kitaplarını 'Alperen Yayınları' olarak yayınlamaktan gurur ve mutluluk duyuyoruz. Alperen


ESERLERİ
Şiir kitapları: Hasan'a Mektuplar (1965) , El Kulakta (1969) , Vur Emri (1973) , Kan Yazısı (1978) , Suları Islatamadım(1983) , Beşinci Mevsim(1985) , Dosta Doğru, Akıl Karaya Vurdu(1994) , Yasaklı Rüyalar(2000) , Gökçekimi(2000) , Gerdanlık-I(2000) , Gerdanlık-II(2002) , Gerdanlık-III(2005) ,Parmak İzi(2002) ,
Düşünce Yazıları, Çobandan Mektuplar(Deneme)

KAYNAK:Antoloji.com


Resim:Üstad Karakoç ile birlikte Köksal Akar ve Fahrettin Köseoğlu
Alıntı  
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#2
24/05/2008, 05:43
Üstad KARAKOÇ'tan örnek Şiirler:
*************************

Haberin Olmaz

Aylar tepe yıllar dağ zincirleri
Zirveler aşarsın haberin olmaz
Dur durak bilmeden doğuştan beri
Mezara koşarsın haberin olmaz

Emanete benim diye bakarsın
Boş kalınca suya kazık çakarsın
Sırat köprüsünde yatar kalkarsın
Ateşe düşersin haberin olmaz

Salıncak kurarsın mor bulutlara
Körpe tay bağlarsın kör umutlara
Muhkemdir kulluğun canlı putlara
Kıblesiz yaşarsın haberin olmaz

Yokluğa mı sonsuza mı yolcusun
Yollar tehlikeli Allah korusun
Koca kainatta bir damla susun
Kaynarsın taşarsın haberin olmaz

ABDURRAHİM KARAKOÇ
*****************************

Seni Aradım

Omuzumda sevda yükü
Yollarda seni aradım
Beste beste türkü türkü
Tellerde seni aradım

Girdim yeşilden sarıya
Sordum ölüye diriye
Çiçeği verdim arıya
Ballarda seni aradım

Aşk yalımı girdi can
Gönlüm döndü gülistana
Gece gündüz yana yana
Küllerde seni aradım

Yorulup demedim yeter
Hasretin gözümde tüter
Kerem'den Mecnun'dan beter
Çöllerde seni aradım

Bahçem çiçek bağım gazel
Birleşir ebetle ezel
Ayırmadım çirkin güzel
Kullarda seni aradım

Ulaşmak için rahmete
Katlandım bin bir zahmete
Karışıp söze sohbete
Dillerde seni aradım

ABDURRAHİM KARAKOÇ

*****************************

Hakim Bey

Gene tehir etme üç ay öteye
Bu dava dedemden kaldı hakim bey
Otuz yıl da babam düştü ardına
Siz sağolun o da öldü hakim bey

Kırk yıl önce yani babam ölünce
Kadılıklar hakimliğe dönünce
Mirasçılar tarla takım bölünce
İrezillik beni buldu hakim bey

Yaşım yetmiş iki usandım gel git
Bini geçti burda yediğim zılgıt
Eğer diyeceksen bana ne öl git
Oğlumun bir oğlu oldu hakim bey

Sekiz evlek tarla bir geverlik su
Yüz yılda hüküme bağlanmaz mı bu
Kazanmasam da hu kazansam da hu
Canım ta bunuma geldi hakim bey

Keşife meşife damgaya harca
Kanımız kurudu harca da harca
Sayenizde avukatlar yıllarca
Fakiri yoldu da yoldu hakim bey

Mübaşir itekler katip zırvalar
Değişti bizde de güya devirler
Yüz yıl önce adam yiyen gavurlar
Tapucuyu aya saldı hakim bey

Kabahat sizde mi kanunlarda mı
Şaşırdım billahi yolu yordamı
Kızma sözlerime alam kadanı
Sıkıntıdan içim doldu hakim bey

Mülkün temeliydi adalet hani
Bizim hak temelde saklı mı yani
Çıkartıp da versen kim olur mani
Yoksa hırsızlar mı çaldı hakim bey

Hem davacı pişman hem de davalı
Bu yolda tükettik çulu çuvalı
Sabret makamından çalma kavalı
Sürüler ekine daldı hakim bey

ABDURRAHİM KARAKOÇ

*****************************



Sen Varsın

Gönül tezgahında şiir dokudum
İplik iplik nakışında sen varsın
Aşk yolunun kanunu okudum
Madde madde yokuşunda sen varsın

Fikir vadisinden bir ırmak geçer
Eğilir serviler suyundan içer
Bağrında ay doğar zambaklar açar
Sessiz sessiz akışında sen varsın

Öz suyusun hayat denen şişenin
Nedenisin keder ile neşenin
Sevda cephesinde şehit düsenin
Donuk donuk bakışında sen varsın

Hep senin renginde görünür bahar
Yaprakta yeşilin gülde kokun var
Yama yama kalbimdeki yaralar
Sıra sıra dikişinde sen varsın

Gidip de yorulma çok uzaklara
Sen seni gel benim içimde ara
Umut güneşimin mor bulutlara
Girip girip çıkışında sen varsın

ABDURRAHİM KARAKOÇ

******************************

Kim Ola

Çıkar çıkar uzaklara bakarsın
Yollarını beklediğin kim ola
Deli misin hasretlik mi çekersin
Mektubunu sakladığın kim ola

Ahlar tüter her sözünün içinde
Yaş dışında gam gözünün içinde
Yıllar yılı can özünün içinde
Sevdasını sakladığın kim ola

Arada bir hayallere dalarsın
Hal mülküne hatıralar salarsın
Neden sık sık uykuları bölersin
Rüyalarda yokladığın kim ola

Dost diyorsun kimin dostu kapalı
Can canan diyorsun üstü kapalı
Türküler söylersin kastı kapalı
Mısralara yüklediğin kim ola

ABDURRAHİM KARAKOÇ

******************************


Unutursun Mihribanım

Unutmak kolay mı deme
Unutursun Mihribanım
Oğlun kızın olsun hele
Unutursun Mihribanım

Yıllar sinene yaslanır
Hatıraların paslanır
Bu deli gönlün uslanır
Unutursun Mihribanım

Zaman erir kelep kelep
Meyve dalda kalmıyor hep
Unutturur birçok sebep
Unutursun Mihribanım

Gün geçer azalır sevgi
Değişir herşeyin rengi
Bugün değil yarın belki
Unutursun Mihribanım

Süt emerdin gündüz gece
Unuttun ya büyüyünce
Bu iş de tıpkı öylece
Unutursun Mihribanım

Hayat böyle bir gemide
Eskiler yiter yenide
Beni değil kendini de
Unutursun Mihribanım

ABDURRAHİM KARAKOÇ

*********************************

Tükenmez

Aşk dedin bağrıma soktun bıçağı
Akan kanım göl olmadan tükenmez
Sevda kokan bu yaranın çiçeği
Petek petek bal olmadan tükenmez

Hasret nedir yarına sor düne sor
İnanmazsan dönder aktar gene sor
Sensiz geçen geceleri bana sor
Saatleri yıl olmadan tükenmez

Görsem derim biçimini rengini
Kötü talih yüksek yapar engini
İçimdeki bu sevginin yangını
Kemiklerim kül olmadan tükenmez

ABDURRAHİM KARAKOÇ
Alıntı  
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#3
16/07/2008, 00:48
ZİKRULLAH

Sular aşka gelir, çoşar HAK diye
Başın taşa vurur vurur HÛ çeker.
Rüzgâr dağdan dağa koşar HAK diye
Arada bir durur durur HÛ çeker.

Otlar bile HAK diyerek bitermiş
Yağmur HAK’tan gelir, HAK’ka gidermiş
HAK âşığı âmâ gözlü bir derviş
HAK yolunda yürür yürür HÛ çeker.

Ağaç dal dal, HAK’ka açar kucağı
Acı vermez HAK emrinin bıçağı
Gökte güneş HAK’kın sönmez ocağı
Dağdaki kar erir erir HÛ çeker

Gök güvercin HAK der uçar seherde
Balık suda HAK’kı içer seherde
Kırmızı gül HAK der açar seherde
Kokusunu verir verir HÛ çeker.

HAK’kın yolcuları HAK’ta buluşur
Varlık zerre, zerre HAK’kı bölüşür
Kalp bedende HAK HAK diye çalışır
Kan damara varır varır HÛ çeker.

Hak mührü var ceylanların gözünde
Hak yazılı kâinatın yüzünde
HAK Resul-ü Muhammed (S.A.) ’in izinde
Gönül HAK’kı görür görür HÛ çeker.


ABDÜRRAH,M KARAKOÇ
Alıntı  
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#4
16/07/2008, 00:50
Zıpır Tavrı

Bir evrimci zıpıra sorsanız işte cevap:
Haham ne derse doğru, müftü ne derse yanlış
Allah'a uymak günah, şeytana uymak sevap
Papaz ne yerse doğru, imam ne yerse yanlış..

14.03.2006/Vakit

Abdurrahim Karakoç
Alıntı  
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#5
16/07/2008, 00:50
Zayıfım Sanma

Ya Allah,deyince yedi zinciri
Kıracak güçtesin, zayıfım sanma.
Fikir koşusunda çok dingişleri
Yoracak güçtesin, zayıfım sanma.

İlmi azık eyle,sabırı silâh;
Gittiğin Hak yoldur,yardımcın Allah;
Kırk geceden sonra kırk milyon sabah
Görecek güçtesin, zayıfım sanma.

Sevda kelep kelep, kin deste deste;
Eller tetikdedir, kulaklar seste;
En uzak menzile iki nefeste
Varacak güçtesin, zayıfım sanma.

Günahkar ne orman, ne balta, ne sap;
Akıl yor.. müşkülü halletmez âsap;
Mazlumlar adına zalimden hesap
Soracak güçtesin, zayıfım sanma.

Kötülük beklenmez yiğitten, mertten
Milletim sizinle kurtulur dertten;
Haini, zalimi mübarek yurttan
Sürecek güçtesin, zayıfım sanma.

Vaktiken çadır kuraşk diyarına;
Her şeyin sahibi sensin yarına;
Yumruğu TÜRKLÜĞÜN düşmanlarına
Vuracak güçtesin, zayıfım sanma.

Kan Yazısı(sh.26)

Abdurrahim Karakoç
Alıntı  
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#6
16/07/2008, 00:51
Zavallılar Arkada

Kevser bardakları atıldı raftan
Her şaraba KÜP olanlar ön safta.
İffet timsalleri kovuldu saftan
Her bebeğe TÜP olanlar ön safta.

Kurt revaçta, kuzu düştü gündemden
Yemeklerin tuzu düştü gündemden
Haysiyet, tevazu düştü gündemden
Her şalvara CEP olanlar ön safta.

On partiyle flört yapan yiğitler
El yalayıp etek öpen yiğitler
Canlı, cansız puta tapan yiğitler
Her çöplükte ÇÖP olanlar ön safta.

Sayınlar var, zaman çalar zamandan
İkram sağar süpürgeden, samandan
Puştlar amir, hokkabazlar kumandan
Her baltaya SAP olanlar ön safta.

Dahiler var, muz aşılar meşeye
Cin çıkarır, cin doldurur şişeye
Köşe dönücüler yattı köşeye
Her çembere ÇAP olanlar ön safta.

Fırtına başladı, meltemler dindi
Namus, ahlâk, vakar tahtından indi
Postallar, papuçlar kıymete bindi
Her kelleye KEP olanlar ön safta.

İnancına uyandadır adamlık
Zarardadır, ziyandadır adamlık
Gören yok ki ne yandadır adamlık
Her şerife COP olanlar ön safta.

Aç gözleri makam hırsı bürüdü
Siyasi zırzopluk aldı-yürüdü
Sosyal yapı, milli doku çürüdü
Her hastaya HAP olanlar ön safta.

Akıl Karaya Vurdu(sh.18)

Abdurrahim Karakoç
Alıntı  
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#7
16/07/2008, 00:51
Zavallı Milletim

Gâvura benzetildik kanunların zoruyla
Alnımızdan öpüldük on metrelik boruyla
Çalındı tarihimiz, yandı geleceğimiz
Yatıyor-kalkıyoruz her gün aynı soruyla..

01.02.2006/Vakit

Abdurrahim Karakoç
Alıntı  
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#8
16/07/2008, 00:52
Yorulursun

Yorulmam deme gönül mutlaka yorulursun
Ortada seyrederken kenara savrulursun
Zamanın tenceresi, penceresi çok farklı
Temmuz’da buz tutarsın, Ocak’ta kavrulursun..

07.04.2005/Vakit

Abdurrahim Karakoç
Alıntı  
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#9
16/07/2008, 00:53
Yolların Sonu

Bilir misin hancı, bugüne kadar
Hanından kaç yolcu çıktı bu yola?
Sıladan gurbete giden yolcular
Kaç damla gözyaşı döktü bu yola?

Getirmeden bu yolların sonunu
Kaç yolcu son durak yaptı hanını?
Kaç yolcu bu yolda verdi canını?
Ecel kaç yolcuyu çekti bu yola?

Ben bilmedim gitti, n'olur sen söyle
Bu yollar kararsız uzar mı böyle?
Yâr için ah çekip karşıki köyde
Hangi göz, kaç sene baktı bu yola?

Akar bir oluktan beş dağın karı
Demişler adına 'hasret pınarı'
Şu mezarı gölgeleyen çınarı
Kimin için, kimler dikti bu yola?

Kaç âşık bu yolda zaman eritti?
Kaç yorgun hanında terin kuruttu?
Bu taşlı yol kaç çarığı çürüttü?
Kaç topuğun kanı aktı bu yola?

Yollar kıvrım kıvrım, dağlar sıralı
Düşünürüm, yollar beni yoralı.
Kaç ceylan iniyor böğrü yaralı,
Her gecenin seher vakti bu yola?

Vur Emri(sh.96)

Abdurrahim Karakoç
Alıntı  
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#10
16/07/2008, 00:54
Yoldaki Kutlu Gün

Gün gelecek
Güneşin doğup battığı mekanlarda
Ve küfrün çığlık attığı mekanlarda
Bizim türkülerimiz okunacak.

Gün gelecek
Tomurcuklar taşacak kılıfından
Ve kılıçlar sıyrılacak kınından
Edepsizler edebini takınacak.

Gün gelecek
Ne zalimler kalacak, ne zulüm
Ve o günler yoldadır gülüm
Hak ayağa yekinecek.

Gün gelecek
İnsanlar yiyecek, ayılar bakınacak
Eğriler doğrulardan sakınacak.
Gönül kilimleri adalet üzre dokunacak
Namusluların yakındığı kadar da
Namussuzlar yakınacak.

Gökçekimi(sh. 4)

Abdurrahim Karakoç
Alıntı  
Sayfa (4): 1 2 3 4 Sonraki »
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Sezai Karakoç'u Anlamak Site Yönetimi 0 1,836 05/05/2008, 16:11
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Sezai Karakoç, anılar Site Yönetimi 0 2,535 05/05/2008, 15:34
Son Mesaj: Site Yönetimi
  SEZAİ KARAKOÇ'A GÖRE EDEBİYAT Site Yönetimi 0 1,706 05/05/2008, 15:26
Son Mesaj: Site Yönetimi

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder