Resim:Bazı internet şairlerinin bugünkü hali.

AĞLASAM MI, GÜLSEM Mİ?

Mustafa CEYLAN

İnternet'e kızmaya başladım. Çağın bu en anlamlı icadının güzeli, faydalı ve kalıcıyı insanoğluna sunması gerekirken, zaman zaman kötü niyetli ellerde bir silâha dönüşerek, çirkinleştiğini görüyor, üzülüyorum. Gün geçmiyor ki gazetelerin üçüncü sayfa haberleri arasında cinayet, boşanma, aldatma, ihanet, dolandırılma, soygun haberleri içinde internetin adı geçmesin. Kötü ve kötülük böyledir işte. Virüs gibi bir anda girer ve bir anda yayılır. Karantinaya alsanız bile fırsatını bulur hortlayıverir de siz, o'nun nereden ve ne zaman oluştuğuna şaşar kalırsınız.

"İnternette tanıştılar evden kaçtılar. Aileleri arıyor!"
"İnternet sitesi kurdu, milleti dolandırdı."
"Bu sefer muhtıra internet'ten geldi..."
"İnternet'te hayâl ticareti."
"Porno ve sex internetle atakta."
vs...
vs...
Bu haberlerden o kadar çok ki...Saymakla bitmez. Bu haberlere, ben de ekleme yapıyorum işte;bir haber de benden, hem de fotoğraflı bir haber.
Bakınız, yukarıdaki yüklü kamyon fotoğrafı haberimin sürmanşet olmasını sağlayabilir. Fotoğrafın altında "Bazı internet şairlerinin bugünkü hali" yazmakta, lütfen bu açıklamaya dikkat ediniz.

O ne?
"İnternet şairleri diye bir akım,yeni bir oluşum mu var? Bunu da nereden çıkarıyorsun?" diyenleriniz olabilir.

Herkes gayet iyi bilmekte ki, "açık kaynak şiir siteleri" pek meşhur "internet şairleri" ile tanıştırdı bizleri.
Bir anda tüketen, bir anda üreten, değiştiren, bozan, çürüten sosyo ekonomik ve sosyo kültürel yapısı alabora olmuş toplumsal dokunun emzirdiği internet şairleri, sinesinden çıktığı kaynağa benzer bir şekilde mantar gibi bitip çoğaldılar. Çevrenize bakın hele, onlardan bir sürü göreceksiniz. Okumayan, araştırmayan, şiir adına şiiri katleden bu virüs bulaşmış mantar kafalar, kendilerini dev aynasında görüyorlar, siz farkında değil misiniz?

Haberimin yukarıdaki fotoğrafında kamyon kasasının doluluğuna dikkat edin. Bir kaç çeşitte ve renkte yük var dolu dolu değil mi? İnsan ömrü ülkemizde ortalama 60-70 yıl diyelim. Bunun 20 yılını gençlik ve çocukluğa ayıralım, 20 yılını da ihtiyarlığa. Geriye kalır 20-30 yıl, değil mi? Bir yılda 365 gün olduğuna göre 365x20=7300 gün eder. Ortalama 8000 gün diyelim buna. Şiir yazmaya başlayalı daha 3-5 sene olmamış bir internet şairi tanıyorum, tam 3.000 adet şiiri var. Mübârek, her gün 10' dan fazla da şiir yumurtlamaya, açık kaynak sitelerinde yayınlamaya devam ediyor. Demek ki, basit bir hesaplamayla o şairin on yıl sonra tahminim 40-50.000 adet şiiri olacak...

Düşündükçe delireceğim diye korkuyorum.

Şu yüklü kamyon fotoğrafında, yükün en üstünde oturan, yan gelip yatan şapkalı adam var ya, o, internet şairinin büyük-arabesk aşkı. Ölümüne aşkı anlayacağınız. Şu kamyonun arkasında, yükü dengede tutabilmek için olanca güçleriyle denge çubuğu-ok'una bastıran 5 kişi var ya, onlar da, bizim "ağabey" diyebileceğimiz, kimilerinin "kart horoz" diye isim verdiği, o internet şairinin destekçi aşıkları. "Yürü...Şahanesin..Helal sana. Ne güzel yazıyorsun. Yüzün gibi mısraların da güzel. Ben bile böyle yazamam. Devammmm!" diyen çoğu 50'sini geçmiş, aşka acıkmış, yaşlı çöplük horozları...

Oysa;
1.Muallim Naci(1849-1893)(44 yıl yaşadı)
2.İbrahim Şinasi(1826-1871)(45 yıl)
3.Namık Kemal(1840-1888)(48 yıl)
4.Nabizâde Nazım (1862-1893)(31 yıl)
5.Tevfik Fikret(1867-1915)(48 yıl)
6.Ali Suavî(1831-1878)(39 yıl)
7.Ömer Seyfeddin(1884-1920)(36 yıl)
8.Cahit Sıtkı Tarancı(1910-1956)(46 yıl)
9.Kemalettin Kamu(1901-1948)(47 yıl)
10.Ömer Bedreddin Uşaklı(1904-1943)(39 yıl)
11.Ziya Osman Saba (1910-1957)(47 yıl)
12.Orhan Veli Kanık(1914-1950)(36 yıl)
13.Sait Faik Abasıyanık(1906-1954)(48 yıl) yaşadılar.
Daha da sayayım mı?
Genç yaşta vefat eden bu şair-yazarların her birinin kaçar adet şiiri var ki?

İnternet şairleri diye isimlendirdiğim,şu fotoğraftaki kamyon kasasına benzeyen bay ve bayanlar, artık frene basınız! Artık yeter!

Bu durumunuza, gülsemmi, ağlasam mı bilemiyorum...

değerli arkadaşım çok güzel bir tema acınası hal ve ortalık dediğiniz gibi toz duman allah sonumuzu hayır geitiri inşallah diyorum çünkü herşeyi o kadar çabuk tikedir olduk bunu başında insanlık ve ona bağlı duygular aile bağları toplum bağları derken kocaman bir uçurumun başına geldik bekliyoruz malesef arkadan kim dehleyecek diye yazınız bir harika tam bir gerçek keşke alınması gerken dersler alınabilse burdan herkese sonuçta olumlu olumsuz bir ders çıkıyor yukarda dediğim gibi anlayabilene kaleminiz var olsun yüreğiniz hiç yorulmasın dünden güne mutlu kalın saygılar.

evet sn hocam haklısınız .

her şiir şiir değildir, her şiir yazan da şair değildir.

şiir üretmektir
şiir emek vermektir
şiir kendini aşabilmek toplumsallaşabilmektir
şiir hissin dilidir

şiire özenle yaklaşmazsanız şiir size sarılmaz.

bunları biliyoruz.

Edebiyata, yazıya, şiire ve kitaplara düşkünlüğüm var ve aşık olduğumda,birine ya da bir şeye kızdığımda,varolan düzenleri kuralları reddetmek istediğimde,ayrılık acısı yaşadığımda,annemden babamdan ayrıldığımda,hayatın üstüme üstüme geldiğini düşündüğüm anlarda ya da çok mutlu olup ta şükretmek istediğim zamanlarda vs.. alırım elime kağıdı ve kalemi yazarım hocam. O an ne hissediyorsam, eklemeden çıkarmadan ^^burası güzel olmamış değiştireyim^^ demeden yazıyorum ve bunu bazen internet ortamında da paylaşıyorum.

şimdi size sorum şu olacak,
ben bir şair değilim,evet şiir adına gerçek bir emek vermiyorum, o halde şiir yazamaz mıyım?
yazmamalı mıyım?
ve benim gibi olan diğer insanlar yazmamalılar mı?

şiirde mükemmeliyetçilik var mı?

kişisel duygu paylaşımları adıyla eklenen şiirlerin nasıl bir zararı olabilir?

bahsettiğiniz konuda ve sorularımda daha aydınlatıcı bilgilerinizi bekliyorum sn hocam.

sevgi ve saygılarımla

dostça.