• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Ahilik
Dışarıda Ahmet Özdemir
Yetkili Şair
****
Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesaj Sayısı: 593
Konu Sayısı: 593
 
#1
14/04/2013, 13:00
Ahilik


Ahmet ÖZDEMİR
***************

Osmanlı ülkesine gelen yabancı bir kumaş taciri, bir kumaş imalathanesinin mallarını beğenir ve hepsini almak ister. Mal sahibi kumaş toplarını denklerken birini ayırır. Bunu gören yabancı tacir, nedenini sorar. Osmanlı esnafı:

"Onu sana veremem, kusurludur" yanıtını verir. Yabancı tacir: "Önemli değil" der. Ama Osmanlı esnafı o kumaş topunu vermemekte diretir:
"Siz onu kendi memleketinizde satarken, alıcılarınız bunların kusurunu söylemiş olduğumu bilmeyeceklerdir. Böylece de müşterilerinize kusurlu mal satmış olacağım. Neticede Osmanlı'nın gururu şeref ve haysiyeti rencide olacak, bizi hilekâr sanacaklardır. Onun için bu sakat topu asla size veremem" diyerek kumaşı vermez. .

İşte Ahilik ahlâkını anlatan bir olay. Ahilik ahlakı, günümüzde varlığını yitirdi. Ama her yıl Ekim ayının ikinci Pazartesi gününde başlayan bir haftayla kutlanmakta.

Ahiler, meslek sahibi olmaları nedeniyle, diğer dervişlerden farklı olarak, kırsal alanlardan çok kentsel alanlara yerleşmişlerdi. Bunların örgütlü güç haline gelmelerini, Yesevî-Horasan Erenlerinden olan Ahi Evran sağlamıştı.

13. Yüzyılda Ankara ve Kırşehir'de toplanan Ahiler, kısa sürede Selçuklu şehirlerine yayılmışlar, Osmanlı devletinin kuruluşunda da etkili olmuşlardı. Öte yandan, dünyânın ilk kadın örgütü "Bacıyan-ı Rum" teşkilatını Ahi Evran'ın eşi Fatma Bacı, kurmuş ve Kadın Ana olarak tanınmıştı.
Ahilerin hepsi birbirinin kardeşiydi. Aşama aşama küçükten büyüğe doğru saygı vardı. Üyelik için kişinin, örgüt bünyesinden birisi tarafından önerilmesi gerekirdi. Giriş, törenle olurdu. Törende Ahi adayına bir tür önlük olan kuşak bağlanır, insanlara karşı sevgi dolu, saygılı olması, doğruluktan ayrılmaması öğütlenirdi. Bektaşilikte olduğu gibi bilgi edinme, sabır, ruhun arındırılması, sadakat, dostluk, hoşgörü gibi özelliklerin kazandırıldığı aşamalardan geçirilirdi. Bu aşamalarda müride mesleki beceriler, tasavvuf ve dinsel bilgiler, okuma-yazma, askeri bilgiler ile Ahiliğin anayasası niteliğindeki Fütüvvetname öğretilirdi. Bu sürecin dokuz aşaması vardı:

Yiğit, Yamak, Çırak, Kalfa, Usta, Ahi, Halife, Şeyh, Şeyh ül Meşayıh.
Ahiliğin önemli olan altı ilkesi şunlardı:
Elini açık tut. Sofranı açık tut. Kapını açık tut. Gözünü bağlı tut. Beline sahip ol. Diline sahip ol.
Hak ile sabır dileyip / Bize gelen bizdendir. / Akıl ve ahlak ile çalışıp / Bizi geçen bizdendir.

Ahlâkî davranış bozuklukları Ahilik kurumunda afet olarak kabul edilir ve böyle davrananlar ahilikten düşürülürdü: Bunların bazıları şöyleydi: İçki içmek, zina etmek, livata etmek, gammazlık, münafıklık, kibir, hased, kin, yalancılık, sözünde durmamak, hıyanet, namahreme bakma, ayıp arama, nekeslik, gıybette bulunma, bühtan, hırsızlık, haram yemek...

Ahilik kurumunun meslek ahlâkı, doğruluk ve bağlılığa dayanırdı. Müşteriyi aldatmamak, malı överek yalan söylememek, hileli ölçüp tartmamak, karaborsacılık yapmamak, müşteriyi kızıştırmamak, alışverişte iyi muamelede bulunmak, çalışanın sorumluluğunu bilmesi ve işinde dikkatli olması, dayandığı prensiplerden bazılarıydı. Özetle "hizmette mükemmellik", Ahiliğin varlık nedeniydi.

Ahilerin çarşılarını süsleyen güzel sözler birer şiir gibiydi: Denizli de bir çarşı kapısının üzerinde şöyle yazıyordu:

" Sevgi göster herkese ha! / Selamdan kaçınma sakın. / İnsanları ayırma ha! / Hepsine adil ver hakkın.
Niyetin iyi olsun ha! / Her şeyin gerçeğini söyle. / Hayırlı'dan ayrılma ha! / İyi anlaş herkes ile.
Etrafına dostluk saç ha! / Eser kalır sen gidersin. / İyi belle unutma ha! / Önce hizmet sonra sensin.

Eskiden dükkanları süsleyen usta hattatlar elinden çıkmış, yaldızlı çerçeveler içindeki levhalar, Ahilik kültürünün göstergeleri gibiydi. Her mesleğin özelliklerini anlatan levhalar olduğu gibi, bazı levhalar da her esnaf için geçerliydi: İşte bunlardan biri şöyleydi:

"Her sabah Besmeleyle açılır dükkânımız.
Hakk'a iman ederiz, Müslüman'dır şanımız.
Eğrisi varsa bizden, doğrusu elbet sizin.
Hiylesi hurdası yok, helalinden malımız.
Müşterilerimiz velinimet, yaranımız yarimiz.
Ziyadesi zarar verir, kanaattir kârımız."
Ah keşke adı değil kendi kalsaydı Ahiliğin.
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Ahilik Kadın Ve Nefis Ahmet Özdemir 0 806 31/03/2016, 03:52
Son Mesaj: Ahmet Özdemir
  Kanaat ve Ahilik Ahmet Özdemir 0 684 06/04/2015, 19:37
Son Mesaj: Ahmet Özdemir

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2025 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder