• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Alçak basınç öncesi ; Yorumum
Dışarıda RefikaDogan
RefikaDoğan
******
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesaj Sayısı: 2,701
Konu Sayısı: 1,516
   
#1
04/03/2012, 06:22 (Bu mesajı son düzenleyen: 05/03/2012, 01:27 RefikaDogan.)

" Alçak basınç öncesi

yani son haberler, İstanbul’u sel götürdüğünü mü söylüyordu
şehrin sokaklarına sinmiş küf kokusunun, sırılsıklam olduğunu
yani böyle mi diyordu, kimsesizlik korkusu çıldırtmış iskeleleri
şimdiye kadar ne görülmüş- ne duyulmuş, öyle lodos esmiş ki
ayılamadan yıkılmış galata kulesi, en gösterişli sarhoşluğundan
söz ediliyor muydu sahi, henüz haber alınamadığı, Marmara’dan

/Biz şimdi bir gün öncesindeyiz. Sabah çok erken kalkıp, kırlarda karınca yuvalarına giden bütün yolları ekmek kırıntıları ile döşeyeceğiz. Bu arada
belki ellerimiz de birbirine değecek, ama o an sadece gülümseyeceğiz.
O kadar işte...../
...

son savaştan bu yana ilk kez ekmek, gene düşmüş karaborsaya
tezgah altında sıralı kadınlar, çocuklar açlığa körebe sokaklarda
ama duyuyor musun hiçbir ses, ses vermiyor bu kıyamet gününde
ne bir siren ne de bir ağıt, gök gürlemesi gökyüzünde hani nerede
diller mi tükendi bu sessizlik ondan, yoksa sağır mı olduk hepimiz
hangi kuşun kanadına saklandı, bir ağızdan söylenen türkülerimiz

/Biliyoruz, zaman çok hızlı akıp gidecek. Farkına varmayacağız havanın karardığının. Fırsatını bulursak yuvadan bakışlarını uzatan yavru kuşların
başlarını okşayıp, onlara koro halinde türkü söylemesini de öğreteceğiz.
Ne güzel değil mi...../
...

bütün sermayeler battı batar olmuş, bataryalar çekince fişlerini
ve kör nişancı kendine saklamış, ışıkların söneceği en son saati
sütü boşalmış meme gibi, dünya kabuğunu saklarken kendi içine
bir güneş belki çok uzaklarda, doğacak yön arıyordu yeryüzüne
şimdi seninle ikimiz, varsa bütün elmaları toplayarak dallarından
yeniden yarın için, sözde günah işler gibi dişleyelim her yanından

/Sonra eve gelip bir çilingir sofrası kuracağız kendimize, şöyle salata-peynir filan. Hafif şeyler yani. Belki kuşlara öğrettiğimiz türküleri bu defa biz söyleriz bir ağızdan. Sarhoş olunca. Gece yarısını geçince de yatarız.
Yağmur başlayınca yani...../

Cevat Çeştepe "



Bir yandan gündeme, yaşamın hay huyu içinde geçiştirilen hayata, basit, masum ve bir o kadar da cıvıl cıvıl mutluluk anlayışıyla yaşamın gerçek derinliğinin ayırtında olan ya da olamayan insanı irdeleyerek FARKINDALIĞIYLA ayna tutan, diğer yandan;

Gelişen teknik, bilgi ve iletişim olanaklarına ters orantıyla hoyrat ve sorumsuz yönetimlerin metropol olmuş bir kentte, kent / kentli bilinciyle, çağdaşlık anlayışıyla örtüşmeyen yaklaşımlarının, acizliğinin fotoğrafını çizen şair;

Sanki her an ne olacağı belirsiz bu yaşam kıskacının sürpriz gelişmelerine karşılık kendi içsel akışıyla bir direnç, bir yanıt, bir karşılık verme, , o çilingir sofrasıyla aslında nasıl bir görsel ve moral güzelliğinin mesajını veriyor giz içindeki net diklenişiyle.

Bazen basit, salaş yaşamlarda ne büyük mutluluklar barınır; içinde karşılıksız, abartısız ama saygın sevecenlikleri iç içe taşıyarak…

Bazen de ne büyük mutsuzluklar yaşar, maddi zenginliğin görkemli ve abartılı derinliğinde...

Oysa en basitinden işte İstanbul, Marmara örneği… Bir yağmurla ne acılara büründü! Var mı yarınlara dair kesin mutluluk reçeteleri ya da hayata sağlıklı kazık atma önlem ve önerileri…

Oysa an’ a kurban gidebilme olasılığıyla karşı karşıya olduğumuz şu karmaşık ve beceriksiz yaşam kavşağında mutluluk;

Bir peynir bir karpuz dilimi ya da, bir zeytin tanesiyle ışıl ışıl karagözlerimiz, yalın masum tebessümünü umutla sarmalayarak , pekâla yarına taşıyabiliyor bizi, yine de..

Anlamlı, derin dokundurmalarla dokunurken yaşama ve yaşamı anlamlı kılan her bir şeye;
Her ne olursa olsun, yine de yaşıyor olmanın paha biçilmez güzelliğini kıymetlendiren özlü bir paylaşım.

Güçlü ve değerli kaleme saygı ve dostlukla…

Her nefeste Gülce...
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  " Bir Yanı Yangın, Bir Yanı İmtihandır; Aşkın! " Şiirine Yorumum RefikaDogan 3 2,717 30/07/2013, 06:55
Son Mesaj: elnurə
  "YÜREĞiNDE DAĞILIYORUM! .." - Hikmet Çiftçi 2 Şiirine Yorumum RefikaDogan 1 2,004 10/12/2012, 23:10
Son Mesaj: osman7159
  - Ay Işığı Sonatı " Rengin ALACAATLI Şiirine Yorumum RefikaDogan 1 1,943 10/12/2012, 22:52
Son Mesaj: osman7159
  “ EL DEYİŞTİRDİ ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,464 11/09/2012, 00:13
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ DİLİNİZE SAHİP OLUN ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,313 11/09/2012, 00:11
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ Pandora'nın Kutusu ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,410 10/09/2012, 17:11
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ Aşk-ı Bahar ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,498 10/09/2012, 17:08
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ SABÂH DUÂSI ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,799 10/09/2012, 16:59
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ Çınar İzleri ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,510 10/09/2012, 16:42
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ DERE SUYUN NEREDE? ” Yazısına Yorumum RefikaDogan 0 1,456 10/09/2012, 16:33
Son Mesaj: RefikaDogan

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder