SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
ARUZ ÖĞRENMEK
Site Yönetimi
Admin
Üyelik tarihi:
Jan 2008
Mesaj Sayısı:
12,518
Konu Sayısı:
11,588
#1
09/01/2015, 03:36
ARUZ ÖĞRENMEK
ARUZ VE ARUZ EĞİTİMİNE YÖNELİK
UYGULAMA ÖNERİLERİ
Tacettin ŞİMŞEK
Çalışmasından...
Aruz Öğretimine Yönelik Öneriler
Klasik dönemde aruz, musiki gibi kulağa yerleşen ritmlerden oluşur ve sözleri bu ritmlere uydurarak söyleme esasına dayanır. (Macit, 1996, 79; Şafak 1993a: 11-15; 1993b: 18-20). Aruz öğretiminde şiirleri yüksek sesle okumak ve beyitler ezberleyerek ritmi zihinde canlı tutmak esastır. Bu, klasik sanatların öğretiminde başvurulan
meşk
yöntemini düşündürür (Macit, 1996, 79). Geçmişte Anadolu köylerinde toplu ve sesli olarak okunan
Ahmediye, Muhammediye, Köroğlu, Âşık Kerem
ve benzeri eserler, insanların ruhuyla birlikte müzik kulağını da eğitmiş olmalıdır. Tezkirelerde “ümmî” oldukları hâlde aruzla şiir söyleyebilen divan şairlerinden söz edilir. Okur yazar olmayan insanların bile aruzla şiir söyleyebilmesi, şairlerin aruzu kulaktan işiterek öğrenmiş olmalarıyla açıklanabilir (Kurnaz: 367-369). Aruzla semaî, kalenderî gibi türlerde şiir söyleyen saz şairleri de, hecede olduğu gibi kulaklarına yerleşmiş ritm ve ahengi kullanırlar (Onay: 50).
Şiir ve müzik arasındaki bağ zayıfladıkça, müzik kulağı devreden çıkmış, aruzu kalemle takti yaparak öğretme çabaları yaygınlık kazanmıştır. Günümüzde uygulama, nokta ve çizgilerle şiiri heceleme ve çıkan hece dizisini önceden ezberlenen kalıplarla örtüştürme biçiminde yürütülmektedir.
Yakın geçmişte işitmeye dayalı aruz öğretimi konusunda öneriler ileri sürülmüştür. Örneğin “
fâilâtün fâilâtün
” parçaları yerine “
geldiğim gün geldiğim gün
” gibi kelime gruplarının kullanılması hâlinde, aruz kalıplarının Türkçeleşeceğini savunanlar olmuştur. Örneğin Enis Behiç Koryürek, aruz kalıplarını “
dümtek
”le usûl vurarak anlatmayı denemiştir
(Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi
, c.1, 168).
Bu tekliflerden yola çıkan İbrahim Alâettin Gövsa, aruzu “
sevmek
” fiilinin çekimleriyle öğretmeyi düşünmüş ve adını da “
sevmek sevilmek
ölçüsü
” koymuştur (Dilçin, 1997, 10). Gövsa, kalıpları oluşturan parçalara şu karşılıkları bulmuştur:
fâilâtün : Sevmeseydim
feilâtün : Sevebildim
mefâilün : Sever misin
mef’ûlü : Sevmezse
feûlün : Severken
Necip Fazıl,
Kafa Kâğıdı
’nda Bahriye Mektebi’nde okuduğu yıllardan söz ederken benzer bir duruma işaret eder. Şair, 1916 yılında girdiği Bahriye’de şairlik yönüyle öne çıkar. Henüz on iki on üç yaşlarındadır ve tek nüshalık
Nihal
adlı dergiyi çıkarmaktadır. Şiire aruzla başlamış ve Edebiyatıcedîde etkisinde
“Bir refrefe-i bâl-i hubût gibi perran”
[Bir güvercin kanadının çırpınışı gibi uçan] şeklinde mısralar söylemektedir. Zabitlerin bile “Şair!” diye çağırdıkları genç Necip Fazıl, teneffüslerde arkadaşlarını toplayıp aruz alıştırmaları yaptırır:
Ne dedin? (Feilün)
Ne var ne yok? (Mefâilün)
Yârim benim, bahriyyeli.. (Müstef’ilün, müstef’ilün)
gibi...(Kısakürek 1995: 159)
Abdülbaki Gölpınarlı, Konya’da edebiyat öğretmenliği yaptığı yıllarda aruz veznini öğrencilere “tap dance” (ayak vuruşlarıyla yapılan dans) yoluyla öğretmiştir (Holbrook, 226). 1930’lu yılların Holywood yıldızları Gene Kelly, Fred Astaire ve Ginger Rogers’ın sinema perdesindeki dansları, Gölpınarlı’ya bu yöntemi ilham etmiş olmalıdır. O yılların modası olan “tap dans”ın ritmiyle vezin öğre
tmeyi ilgi çekici bir deneme olarak kaydetmek gerekir.
İskender Pala, üniversitelerimizde ve orta öğretim kurumlarımızda aruz eğitimini başarıyla uygulayabilmek için, öncelikle bahirlerin Arapça adları yerine Türkçe karşılıklarını kullanmayı, tef’ilelere de Türkçe adlar koymayı teklif eder. Buna göre örneğin, sevmek (—), sevgi (-.), sevgili (-..), sevişmek (.—), sevilen (..-), sevdiren (-.-), sevindirmek (.—-) gibi tef’ilelerden kalıplar oluşturulabilecektir. Yine Pala’nın önerisiyle tikitak tak (..— = feilâtün), gürül gürül (.-.- = mefâilün) gibi tabiat taklidi seslerden de yararlanılabilecektir. Pala, aruz kalıplarıyla yazılıp dilimizde atalar sözü hükmüne geçmiş kimi mısraların kalıp ismi olarak kullanılabileceği görüşündedir. Örneğin
Fâilâtün fâilâtün fâilün
yerine “Dem bu demdir dem bu demdir dem bu dem”;
Mef’ûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
yerine “Ayînesi iştir kişinin lâfa bakılmaz”;
Feilâtün feilâtün feilâtün feilün
yerine “Gülü târîfe ne hâcet ne çiçektir biliriz”;
Mef’ûlü fâilâtü, mefâîlü fâilün
yerine, “Geçmiş zamân olur ki hayâli cihan değer” mısraları kalıp adı olarak kullanılabilecektir (Pala, 2002, 49).
Klasik Türk müziğindeki usûllerle aruz arasında ilgi çekici karşılaştırmalar yapan Cinuçen Tanrıkorur da tef’ileleri “gel-” eylemiyle adlandırmıştır:
Fa’
(gel),
fe’ûl
(gelen),
fa’lün
(geldin),
fâilün
(gelmedin),
feilün
(gelirim),
fe’ûlün
(gelirmiş),
mef’ûlü
(gelmezse),
mef’ûlün
(gelmezsem),
fâilâtü
(gelmeseydi),
feilâtü
(gelebilse),
fâilâtün
(gelmeseydin),
feilâtün
(gelecektin),
mefâilün
(gelinmeden [gelir misin T.Ş.]),
mefâîlü
(gelinmezdi [gelir miydi T.Ş.]),
mefâîlün
(gelir gelmez),
müstef’ilün
(gelmez dedin [gelmez misin T.Ş.]),
müstef’ilâtün
(geldin ve gördün),
mütefâilün
(gelemezmişim) (Tanrıkorur, 2001, 383)
Aruz öğretiminde sayıları kullanan Bekir Sıtkı Erdoğan, söz konusu yöntemle aruz öğrettiği bir ortaokul öğrencisinin,
“Sana dil dökmeyi bilmem ne olur anla beni”
dizesini söyleyebildiğini kaydeder; bu dizenin aruz ritmini de
“Yedi milyon yedi yüz yirmi sekiz bin yedi yüz”
örneğinde olduğu gibi sayılarla ifade ettiğini anlatır (Erdoğan, 2005).
Son olarak aruz kalıplarını hece sayılarına göre sınıflandırarak kavratma yöntemini de ilginç bir yaklaşım olarak not etmek gerekir (Dursunoğlu, 4).
Aruz Eğitimine Farklı Bir Yaklaşım
İpekten ve İsen’in çalışmaları ışığında en çok kullanılan kalıplara bakmak, aruzla yazılan Türk şiir örneklerinin genel sesini duyuracaktır. O hâlde % 1’ler seviyesinde temsil edilen kalıpları uzun uzadıya anlatmak yerine, çok kullanılan kalıplar üzerinde durulabilir ve eğlenceli alıştırmalar yapılabilir. Bu alıştırmalar, “oyun” hâline getirildiğinde, aruzun çok zor olduğu izleniminin de kendiliğinden silindiği görülecektir.
Edebiyat derslerinde, en çok kullanılan altı kalıp üzerinde durmak ve bu kalıpların duyurduğu ritmi öğrencilerin kulaktan duymasını sağlamak, aruz öğretimi için yeterli sayılmalıdır. Hezec, recez, remel, münsarih, muzari, müctes, seri’, hafif, mütekarib, kâmil, mütedarik gibi bahirlere dağılmış onlarca kalıp üzerinde durmak, hatta bunların bir kısmını öğrenciye ezberleterek sınavlarda takti’lerle vezin buldurmak, edebiyat dersini sevimsiz kılan nedenler arasındadır. Öyleyse öğrenci, aruz kalıbı ezberlemeye zorlanmamalı; çok yaygın kullanılan aruz kalıpları, en güzel beyit ve dizelerle uygulamalı olarak verilmelidir. Şarkı formunda okunan bazı beyitler, bellekte kalıcı iz bırakması açısından özellikle tercih edilmelidir (Işıksalan, 2000, 63).
“Yok başka yerin lûtfu ne yazdan ne de kıştan [Kalamış]”
(Behçet Kemal Çağlar/Münir Nurettin Selçuk: Nihavent),
“Sana dün bir tepeden baktım azîz İstanbul”
(Yahya Kemal/Münir Nurettin Selçuk: Hicaz),
“Bu akşam gün batarken gel”
(Ahmet Rasim/Kemani Tatyos Efendi: Uşşak),
“Bir kızıl goncaya benzer dudağın”
(Melek Hiç/Âmir Ateş: Muhayyer Kürdî),
“Kirpiklerinin gölgesi güllerle bezenmiş”
(Necdet Rüştü Efe/Selâhattin Kaynak: Nihavent),
“Benzemez kimse sana tavrına hayran olayım”
(Rüştü Şardağ/Fehmi Tokay: Beyatî) örneklerinde olduğu gibi.
Türk şiir tarihi boyunca en fazla kullanılan altı kalıp üzerine sese dayalı alıştırmalar yapmak, şiire özgü ritmi kavratmak için yeterlidir. Asıl üzerinde durulması gereken, şiirin teması, anlamı ve imge dünyasıdır. Üzerinde çalışılacak altı kalıbı hatırlayalım:
Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
Feilâtün feilâtün feilâtün feilün
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün
Mef’ûlü fâilâtü mefâîlû fâilün
Mef’ûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
Mefâilün feilâtün mefâilün fe’ilün
Gerçekte kalıp adlarını listelemeye de gerek yoktur. Önce spor ve sanat çevrelerinden, şehir adlarından ya da sayılardan oluşan söz grupları kullanılarak aruza ait ritmlerin kulak yoluyla duyulması sağlanır. Aruz ritmlerinin günlük hayatta bile duyulabileceği gösterilir.
“Ya huyundan ya suyundan”, “hapı yutmak”
gibi deyimlerin,
“süpermarket”, “Arif Nihat_Asya”, “Mehmet_
Âkif”
gibi adların kendine özgü bir ritmi olduğu, bunun da aruza özgü sesi duyurduğu sezdirilmeye çalışılır. Aruzun müzik kulağımızı yoklamak ve içimizin sesini duymak için bir şans olduğu (Şimşek, 2003, 25) belirtilir.
Müzik kulağını uyarmaya yönelik uygulama çalışmaları, eğitime eğlenceli bir boyut ekleyecektir. Ayrıca herhangi bir ritmi kavradığı ve benzer ritmde bir söz grubu ürettiği takdirde öğrencinin öz güven duygusu da gelişecektir. Söz konusu alıştırmalar mümkün mertebe rahat bir ortamda gerçekleştirilmelidir.
Seçilen örneklerin tema açısından gençlerin duygu hâline seslenen, dil ve üslûp bakımından anlaşılır, güncel objelerle zenginleştirilmiş metinler olmasına özen gösterilmelidir. Eğitimde yakından uzağa ilkesiyle bağlantılı olarak, şiir örneklerinin öncelikle yakın dönemden seçilmesi, ardından Divan edebiyatından alınan beyit ya da dörtlüklerle çeşitlendirilmesi isabetli olacaktır.
Çalışmanın son aşamasında, yer yer boşluklar bırakılmış başka dörtlükler verilebilir ve öğrencilerden boş bırakılan yerleri anlamlı biçimde doldurmaları istenebilir. Ev ödevi olarak alıştırma metinleri üretilebilir. Aynı vezinde yazılmış başka şiir örnekleri bulma ve şairlerin kısa biyografisinin de dahil edildiği mini seçkiler oluşturma konusunda araştırma amaçlı ödevler verilebilir. Öğrencilerin başarma zevkini tatmaları bakımından ezberlemiş olmamak kaydıyla, daha önce okumuş oldukları dörtlükler de kullanılabilir. Metni, vezne uygun ve en anlamlı biçimde tamamlayan öğrenciler ödüllendirilebilir. Böylece vezin çalışmaları eğlenceli alıştırmalara dönüştürülebilir. Bunun bir oyun olduğu, heceler ve kelimelerle oynamanın, dile daha bilinçli yaklaşmamızı sağlayacağı da hatırlatılır.
Uygulama Örnekleri
1.
(
Hazırlık
)
Vasfi Mahir, Sevgi Soysal, Mehmet_Âkif, Tanpınar
Sultanahmet, Gaziantep, Bamsı Beyrek, Bilge Han
Emre Hakan Tolga Tuncay Rüştü Sergen Yıldıray
Erzurum Van Bursa Bingöl Konya Bartın Niğde Muş
Kırşehir Yozgat Çorum Samsun Tekirdağ Nevşehir
Bursa Erzincan Hatay Burdur Çorum Batman Kilis
Beş sekiz beş, beş sekiz beş, beş sekiz beş, beş sekiz
Cümle âlem Şems’in etrafında raks etmektedir
Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
İkişer kez tekrarladıktan sonra aşağıdaki dörtlükleri okuyunuz.
Çok bilen gördüm ben, aslâ görmedim hâlden sezen,
Ben senin Mecnun’unum, çöllerde gölgemdir gezen
Öyle bir mestim ki hoş gör tutmuyor aklım düzen
Âşıkım, bilsen nasıl sevdim, nasıl sevdim, nasıl?
(Bekir Sıtkı Erdoğan:
Sevda Faslı
)
Bir zaman ben söyledim, kim bildi? Bundan böyle de
Gönlümün hâlin yıkılmış hânümânım söylesin
(Muallim Naci:
Levh-i Mezar-ı Şair
)
Sormak aybolmazsa sultânım suâlimdir benim
Hangi âşıktır senin gönlünde gönlün kimdedir
(Şeyh Galib:
Şarkı
)
Alıştırma
Aşağıda verilen dörtlükte boş bırakılan yerleri vezne uygun şekilde tamamlayınız.
Ağladım ..... arkandan ....., gönlüm .....
Hasretin ruhumda ..... dinmeyen bir .....
İnliyor ..... ölen bir ..... gibi, âh ayrılık!
Hasretin ..... hâlâ ..... bir hıçkırık.
(Mustafa Nafiz Irmak:
Şarkı
)
2.
(Hazırlık)
Dede Korkut Deli Dumrul Deli Karçar Karagöz
Bolu Samsun Rize Batman Giresun Van Karaman
Karabük Kayseri Bitlis Bilecik Niğde Uşak
Karaman Konya Sinop Niğde Kilis Kayseri Muş
Yedi beş beş, yedi beş beş, yedi beş beş, yedi beş
Feilâtün
feilâtün feilâtün
feilün
Sana dün bir tepeden baktım azîz İstanbul!
Feilâtün
feilâtün feilâtün
fa’lün
Erzurum Kayseri Bitlis Bilecik Niğde Uşak
Altı beş beş, yedi beş beş, yedi beş beş, yedi beş
Fâilâtün
feilâtün feilâtün
feilün
Niğde Samsun Rize Batman Giresun Van Batman
Altı beş beş, yedi beş beş, yedi beş beş, beş beş
Fâilâtün
feilâtün feilâtün
fa’lün
İkişer kez tekrarladıktan sonra aşağıdaki dörtlükleri okuyunuz.
Hangi sözlerle ninem gönlünü açmışsa bana
Ben o sözlerle gönül vermedeyim sevgilime
Sözlerim ninni kadar duygulu olmak yaraşır
Bağlıdır çünkü dilim gönlüme gönlüm dilime
(Faruk Nafiz Çamlıbel:
Ana Dili
)
Anarım ismini, ağlar, yanarım, sızlanırım
Dem olur, kendi gözümden seni ben kıskanırım
Görecekler, sevecekler, kapacaklar sanırım.
Dem olur, kendi gözümden seni ben kıskanırım.
(İsmail Safa:
Şarkı
)
Görsek ol gonce-lebi çâk-i girîbân ederiz
Gül yüzün yâdına bülbül gibi efgan ederiz
(Avnî [Fatih]:
Gazel
)
Alıştırma
Aşağıda verilen dörtlükte boş bırakılan yerleri vezne uygun şekilde tamamlayınız.
Gözünün ..... sordum kara ..... dediler
Beni Mecnûn edenin ..... Leylâ .....
Zülfüne ..... kalan dillere şeyda .....
Beni ..... edenin ismine ..... dediler.
(Vecdi Bingöl:
Şarkı
)
3.
(Hazırlık)
Dedem Korkut Bayındır Han, Yusuf Sezgin, Hasan Tahsin
Trabzon Bursa Erzincan Kilis Yozgat Çorum Samsun
Celâl Sahir, Cemal Nadir, Kemal Tahir, Cevat Şakir
Tekirdağ Gaziantep Konya Batman Bursa Antalya
Necip Fazıl, Selim Naşit, Emin Nahid, Ziya Osman
Nasıl çıldırmadım hayretteyim hâlâ sevincimden
Sekiz beş beş, sekiz beş beş, sekiz beş beş, sekiz beş beş
Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün
İkişer kez tekrarladıktan sonra aşağıdaki beyitleri okuyunuz.
Bütün dünyaya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım
Nihayet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım.
Şehirden kaçmak isterken sular zaten kararmıştı;
Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdîyi sarmıştı.
(Mehmet Âkif Ersoy:
Bülbül
)
Dedem koynunda yattıkça benimsin ey güzel toprak,
Neler yapmış bu millet, en yakın tarihe bir sor, bak.
(Süleyman Nazif:
Türk İlâhîsi
)
Perîşan hâlin oldum sormadın hâl-i perîşânım
Gamından derde düştüm kılmadın tedbîr-i dermânım
Ne dersin rûzigârım böyle mi geçsin güzel hanım
Gözüm cânım efendim sevdiğim devletli sultânım
(Fuzûlî:
Murabba
)
Alıştırma
Aşağıda verilen dörtlükte boş bırakılan yerleri vezne uygun şekilde tamamlayınız.
Karanlıklar,....., işte mahşer ..... olmuştur,
Durur, tekbir ..... dağlar, döner ..... kartallar;
Gönüller hep ..... ve gözler ..... dolmuştur,
Siyah bir .... açmış bir zamanlar ..... dallar...
(Orhan Şaik Gökyay:
Manzara
)
4.
(Hazırlık)
Kervansaray Çanakkale Beytüşşebap Siirt
Sultan Selim Kırıkkale Ceylânpınar Sivas
Oktay Rifat Hasankale Namık Kemal Çorum
Samsun Denizli Ankara Antalya Erzurum
Geçmiş zamân olur ki hayâl
i
cihan değer
Beş beş sekiz sekiz yedi beş beş sekiz sekiz
Mef’ûlü fâilâtü mefâîlü fâilün
İkişer kez tekrarladıktan sonra aşağıdaki beyti ve dörtlüğü okuyunuz.
Gönlüm, dilim, kanım ve mizâcımla sizden’im,
Dünya ve âhirette vatandaşlarım benim.
(Yahya Kemal Beyatlı:
Üsküdar’ın Dost Işıkları
)
Bâzen sesinde öyle derin bir inilti var,
Bir hadşe var ki rûhumu karşında titretir;
Hind’in zehirli goncelerinden numûnedir
Bâzen yanaklarındaki muhrik parıltılar.
(Tevfik Fikret:
Perî-i Şi’rime
)
Güller çemende kendilerin nâzenin tutar
Nâz ile gülse ağzına gonca yenin tutar
(Necatî:
Gazel
)
Alıştırma
Yollarda ..... kervanımın ..... sesi!
..... şakaklarımda zamanın ..... sesi!
Dur, dinle ..... , dillere ..... bu türküyü:
Sazlarla ..... Perihan bu .....!
(Arif Nihat Asya:
Estergon Kalesi
)
5.
(Hazırlık)
Antalya Gümüşhane Fenerbahçe Beşiktaş
Haydarpaşa, Burhaniye, Osmaniye, Bartın
Afşin, Deli Dumrul, Karagümrük, Yedigöller
Deprem Dede, rüzgâr gülü, Süphan dağı, Kıbrıs
Samsun Karabük Kayseri Batman Bolu Bartın
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Beş beş yedi, beş beş yedi, beş beş yedi, beş beş
Mef’ûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
İkişer kez tekrarladıktan sonra aşağıdaki şiir parçalarını okuyunuz.
Yok başka yerin lûtfu ne yazdan ne de kıştan
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış’tan
Yok başka teselli ne gülüşten ne bakıştan
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış’tan
(Behçet Kemal Çağlar:
Kalamış
)
Zulmün topu var, güllesi var, kal’ası varsa,
Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır;
Göz yumma güneşten, ne kadar nûru kararsa
Sönmez ebedî, her gecenin gündüzü vardır.
(Tevfik Fikret:
Millet Şarkısı
)
Seyreyle dilâ derdini cânâna duyurma
Cân içre nihân eyle velî câna duyurma
(Bâkî:
Gazel
)
Alıştırma
Ben bir pınarım ..... akan, ... oluğumsun,
Sen her ..... ömrümün, aşkım, .......
Gel döndürelim ..... sözcükleri bir ...,
Varsın .... sevdâ demesinler, .... şair!
(Bekir Sıtkı Erdoğan:
İkimizin Efsanesi
)
6.
(Hazırlık)
Cemil Meriç Deli Dumrul Salur Kazan Tepegöz
Denizli Çankırı Samsun Malatya Kayseri Van
Çorum Sakarya Gümüşhane Erzurum Karaman
Sekiz sekiz yedi beş beş sekiz sekiz yedi beş
Mefâilün feilâtün mefâilün
feilün
Amasya Muş Giresun Muğla Kırşehir Bayburt
Diyarbakır Rize Burdur Sivas Kilis Batman
Sekiz sekiz yedi beş beş sekiz sekiz beş beş
Mefâilün feilâtün mefâilün
fa’lün
İkişer kez tekrarladıktan sonra şiir parçasını okuyunuz.
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zamân bakacaksın semâya ağlayarak...
(Ahmet Haşim:
Merdiven
)
Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey emrün, nasıl geçersen geç!
(Yahya Kemal:
Rindlerin Akşamı
)
Gamınla ülfetimiz var sürûru neyleyelim
Safâ-yı hâtırımız yok huzûru neyleyelim
(Nâilî:
Gaze
l)
Alıştırma
-Hayır ..... ile yoktur benim .... verişim;
İnan ki, her .. demişsem görüp .. söylemişim.
Şudur cihanda ..... en beğendiğim .....:
Sözüm odun gibi.....; hakîkat ..... tek!
(Mehmet Âkif Ersoy:
İki Arkadaş Fatih Yolunda
)
Çözümler
1.
Ağladım
günlerce
arkandan
senin
, gönlüm
kırık
Hasretin ruhumda
hâlâ
dinmeyen bir
hıçkırık
İnliyor
kalbim
ölen bir
kuş
gibi, âh ayrılık!
Hasretin
ruhumda
hâlâ
dinmeyen
bir hıçkırık.
(Mustafa Nafiz Irmak:
Şarkı
)
2.
Gözünün
rengini
sordum kara
sevda
dediler
Beni Mecnûn edenin
ismine
Leylâ
dediler
Zülfüne
bağlı
kalan dillere şeyda
dediler
Beni
Mecnun
edenin ismine
Leylâ
dediler.
(Vecdi Bingöl:
Şarkı
)
3.
Karanlıklar,
bulutlar
, işte mahşer
mahşer
olmuştur,
Durur, tekbir
alır
dağlar, döner
göklerde
kartallar;
Gönüller hep
boşalmıştır
ve gözler
kanla
dolmuştur,
Siyah bir
zakkum
açmış bir zamanlar
yemyeşil
dallar.
(Orhan Şaik Gökyay:
Manzara
)
4.
Yollarda
kaldı
kervanımın
çıngırak
sesi!
Vursun
şakaklarımda zamanın
ayak
sesi!
Dur, dinle
yolcu
, dillere
destan
bu türküyü:
Sazlarla
söylemekte
Perihan bu
türküyü
!
(Arif Nihat Asya:
Estergon Kalesi
)
5.
Ben bir pınarım
dağdan
akan,
sen
oluğumsun,
Sen her
şeyisin
ömrümün, aşkım,
soluğumsun
..
Gel döndürelim
cevhere
sözcükleri bir
bir
,
Varsın
sana
sevdâ demesinler,
bana
şair!
(Bekir Sıtkı Erdoğan:
İkimizin Efsanesi
)
6.
-Hayır,
hayâl
ile yoktur benim
alış
verişim;
İnan ki, her
ne
demişsem görüp
de
söylemişim.
Şudur cihanda
benim
en beğendiğim
meslek
:
Sözüm odun gibi
olsun
; hakîkat
olsun
tek!
(Mehmet Âkif Ersoy:
İki Arkadaş Fatih Yolunda
)
Alıntı
Tweet
Benzeyen Konular
Konu:
Yazar
Cevaplar:
Gösterim:
Son Mesaj
ARUZ VE ARUZ EĞİTİMİNE YÖNELİK UYGULAMA ÖNERİLERİ -(SON)
Site Yönetimi
0
1,021
02/08/2017, 21:57
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
ARUZ VE ARUZ EĞİTİMİNE YÖNELİK UYGULAMA ÖNERİLERİ -4
Site Yönetimi
0
930
02/08/2017, 21:56
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
ARUZ VE ARUZ EĞİTİMİNE YÖNELİK UYGULAMA ÖNERİLERİ -3
Site Yönetimi
0
875
02/08/2017, 21:55
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
ARUZ VE ARUZ EĞİTİMİNE YÖNELİK UYGULAMA ÖNERİLERİ -2
Site Yönetimi
0
779
02/08/2017, 21:53
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
ARUZ VE ARUZ EĞİTİMİNE YÖNELİK UYGULAMA ÖNERİLERİ -1
Site Yönetimi
0
965
02/08/2017, 21:48
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
…Aruz Ölçüsü…
Site Yönetimi
0
2,052
01/05/2009, 01:36
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Aruz'a Dair-1
Site Yönetimi
0
2,101
21/12/2008, 04:09
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Aruz meğer sadece kalıp değilmiş /Ülkü Tamer
Site Yönetimi
0
2,100
17/07/2008, 07:15
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Aruz Hakkında Bilgi
Site Yönetimi
0
2,082
17/07/2008, 05:48
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2024
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder