SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
ARUZ VE ARUZ EĞİTİMİNE YÖNELİK UYGULAMA ÖNERİLERİ -4
Site Yönetimi
Admin
Üyelik tarihi:
Jan 2008
Mesaj Sayısı:
12,518
Konu Sayısı:
11,588
#1
02/08/2017, 21:56
Namık Kemal’den Faruk Nafiz’e Aruz
Türk şiirinde içerik değişimi Tanzimat’la başlasa da, bu dönemin ritm duygusu, Divan edebiyatının yansımasıdır. Örnek olması bakımından Namık Kemal’in (1840-1888) manzumelerine bakıldığında, Divan şiirinde en fazla kullanılan kalıplarla karşılaşılır; imparatorluk döneminin hâkim sesi ve bu sesin ritmik yansımaları duyulur. Namık Kemal’in sesi, son nesline mensup bulunduğu imparatorluk tecrübesinin sesi; konusu, çağın getirdiği yeni değerlerdir. Onu eski edebiyattan ayıran, şiirlerine hakim olan ritm değil, bu yeni içeriktir (Kortantamer, 1993, 245-271).
Namık Kemal’e ait “Biz ol nesl-i kerîm-i dûde-i Osmâniyânız kim / Muhammerdir ser-â-pâ mâyemiz hûn-ı şehadetten” (Göçgün, 1999, 8) beyti ile Bâkî’nin “Mükedder kılmasun gerd-i küdûret çeşme-i cânı / Bilürsin âb-ı rûy-ı mülket-i Osmâniyüz cânâ” (Küçük, 1994, 109) beyti karşılaştırıldığında vezin ve sesin aynı olduğu görülecektir. Fark, Namık Kemal’in beytinin alındığı şiirin hürriyet teması çevresinde söylenmiş olmasıdır. Namık Kemal, aruzla yazdığı 386 şiirde on altı farklı kalıp kullanmıştır. Şairin en fazla kullandığı kalıplar, klasik dönem şairlerinin tercihleriyle neredeyse örtüşür.
Tablo 2. Namık Kemal’in kullandığı aruz kalıpları
(İncelemede "Göçgün, 1999” esas alınmıştır.)
Tevfik Fikret (1867-1915), Rübâb-ı Şikeste’nin 1908 tarihli baskısındaki toplam 169 şiiri aruzun çeşitli kalıplarıyla kaleme almıştır. En çok kullanılan ilk beş kalıbı, 9 şiirle Feilâtün feilâtün feilâtün feilün kalıbı izler. Ardından Mef’ûlü mefâîlü feûlün kalıbı ile yazılmış 6 şiir yer alır. Mefâîlün mefâîlün feûlün ve Feûlün feûlün feûlün feûl kalıplarıyla da 2’şer şiir kaleme alınmıştır.
Feilâtün feilâtün feilün, Feûlün feûlün feûlün feûlün, Mefâilün mefâilün, Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün kalıpları da birer örnekle temsil edilir.
Tablo 3. Tevfik Fikret’in Rübâb-ı Şikeste’de kullandığı aruz kalıpları
Fikret’in şiirinde frekansı yüksek kalıplara bakıldığında, ilk üçe giren kalıpların eşit aralıklı ritmik sesleri değil, yükselip alçalan ritm değerleri taşıdıkları görülür. Bu, şairin bedbinlik psikolojisiyle yakından ilgili olmakla birlikte, yaşadığı çağa, döneme ve hayata uyum sağlamada tereddütlü bir insan tavrının da sesini duyurur. Yani Fikret’in mizacında yankılanan, gerçekte bir devrin mütereddit sesidir. Fikret kararsızdır, karamsardır. Hayat karşısında dirençsizdir. Bu huzursuz mizacın, inişli çıkışlı bir ritmin aracılığıyla kendini duyurması tabiîdir.
Divan şiirinde en çok kullanılan Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün ya da Feilâtün feilâtün feilâtün feilün kalıplarının duyurduğu yeknesak koşu ritmi, yerini düşe kalka yürümeye çalışan bir insanın ayak seslerine bırakmıştır. Tanzimat döneminin muhtevayı değiştirmekle beraber, Divan şiirinin ritmini taklit ettiği düşünülürse, Tanpınar’ın sözünü ettiği "medeniyet krizi” içimizin ritmini değiştirmeye başlamıştır.
Mehmet Âkif (1873-1936), Safahatında yer alan şiir, manzume ve şiir parçalarında toplam dokuz aruz kalıbı kullanmıştır. Âkif’in kullandığı vezinlerin oranı aşağıdaki gibidir:
Tablo 4. Mehmet Âkif Ersoy’un kullandığı aruz kalıpları
Yahya Kemal’in (1884-1958), Kendi Gök Kubbemiz’ d e ki toplam 81 şiirinden 80’i, Eski Şiirin Rüzgârıyla kitabındaki 71 şiirin ise tamamı aruzla kaleme alınmıştır. Her iki kitaptaki toplam 151 şiirin kalıplara dağılımı şöyledir:
Tablo 5. Yahya Kemal’in kullandığı kalıplar
Yahya Kemal’in şiirine genel olarak daha dingin bir ses hâkimdir. O yerleşik bir hayatın ve uygarlığın sesi olma gayretindedir. İki kültür ve medeniyet dairesinin buluştuğu kavşakta Türk ruhunun kendini arama serüveni, şiire sesiyle yansır. “On yirmi /yirmi yirmi / otuz yirmi / yirmi beş.’’ ya da “Kırk elli / elli elli / otuz yirmi / elli beş” biçiminde taklit edilebilecek ritm, adımlarını tekdüze atmayan bir insanın ayak seslerini sezdirir. Yahya Kemal, yitik bir uygarlığın sesini aramaktadır. Hafızasını yoklamakta, bu sese ait ritmi hatırlamaya çalışmaktadır. Dolayısıyla Divan şiirinde en fazla kullanılan kalıbı kullanmamış olması tabiîdir.
Bu tablodan ayrı değerlendirilmek üzere, Rubaîler ve Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş adlı kitapta, 41’i Yahya Kemal’e ait, 54’ü de Hayyam’dan tercüme olmak üzere toplam 95 rubaî yer alır. Yahya Kemal’in aruzla kaleme aldığı toplam 245 şiir içinde ikinci sırada (% 38,8) rubaî kalıplarını kullandığını kaydetmekle yetinelim. Ancak rubaîlerin dahil edilmediği bir değerlendirmede Yahya Kemal’in en çok sevdiği ritm, % 43’lük oranla Mefûlü fâilâtü mefâîlü fâilün kalıbının duyurduğu sestir.
Mithat Cemal Kuntay, Türkün Şehnamesinden adlı şiir kitabında yer alan 52 şiirden 28’ini Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün kalıbıyla kaleme almıştır. İkinci sırada 15 şiirle Feilâtün feilâtün feilâtün feilün kalıbı; üçüncü sırada 4 şiirle Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün kalıbı; dördüncü sırada 3 şiirle Mefûlü fâilâtü mefâîlü fâilün kalıbı sıralanmaktadır. Kuntay’ın kitabında Fâilâtün fâilâtün fâilün ve Feilâtün mefâilün feilün kalıpları da 1’er şiirle temsil ediliyorlar. Görüldüğü gibi, Mithat Cemal Kuntay da düzenli ritmik kalıpları tercih etmekte, klasik dönemin en fazla kullanılan 5. kalıbını ilk sırada; 1. kalıbını 3. sırada; 2. kalıbını 3. sırada kullanmaktadır.
**
Tablo 6. Mithat Cemal Kuntay’ın kullandığı aruz kalıpları
Ahmet Haşim (1887-1933) yazdığı toplam 95 şiirde, Fikret’in ve Akif’in de çok kullandığı Mefâilün feilâtün mefâilün feilün kalıbını kullanmıştır. Haşim’in en fazla kullandığı ikinci kalıp, Feilâtün mefâilün feilün’dür. Üçüncü sırada Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün; dördüncü sırada Mefûlü mefâîlü feûlün; beşinci sırada ise Mefûlü fâilâtü mefâilü fâilün kalıpları gelmektedir. Haşim, Feilâtün feilâtün feilün ve Mefûlü mefâilün feûlün kalıplarıyla 5’er; Mefâilün mefâilün mefâilün mefâilün kalıbıyla 2; Müstef’ilün müstef’ilün ve Mefâilün mefâilün feûlün kalıplarıyla da 1’er şiir kaleme almıştır. Ayrıca Haşim’in 9 şiirinde farklı kalıplar birlikte kullanılmıştır.
Tablo 7. Ahmet Haşim’in kullandığı aruz kalıpları
Dikkat edilirse Fikret, Akif ve Haşim en fazla kullandıkları kalıplar itibarıyla aynı noktada buluşmaktadırlar.
Hecenin Beş Şairi’nden biri olarak bilinen, ama yapılacak bir değerlendirmede belki de aruz şairi olduğu görülecek olan Faruk Nafiz (1898-1973) de aynı dikkatle incelenmelidir. Faruk Nafiz’in Zindan Duvarları sayılmazsa (ki bütünüyle aruzla kaleme alınmış dörtlüklerden oluşur) son kitabı Han Duvarları genel bir ortalama oluşturabilir: Han Duvarları’nda 33’ü kıt’a olmak üzere (ki bu 33 kıta Zindan Duvarların oluşturur) aruzla yazılmış toplam 77 şiir vardır. Kitaptaki toplam şiir sayısı ise 125’tir. Aruzla yazılan şiirlerin, toplam şiirlere oranı % 61,6’dır. Kalan % 38,4 oranındaki 48 şiir, heceyle kaleme alınmıştır. Bu tabloya bakarak Faruk Nafiz’i Hecenin Beş Şairi arasında değil, aruzun son kuşağı olan Ahmet Haşim ve Yahya Kemal arasında görmek mümkündür.*** Faruk Nafiz’in en çok sevdiği aruz kalıplarına bakıldığında, 77 şiirden 48’i Feilâtün feilâtün feilâtün feilün kalıbıyla yazılmıştır. Öyleyse bu, Faruk Nafiz’in en çok sevdiği kalıptır. İkinci sırada 17 şiirle Mef’ûlü mefâîlü mefâîlü feûlün kalıbı gelir. Üçüncü olarak 7 şiirle Mef’ûlü fâilâtü mefâîlü fâilün kalıbı, dördüncü olarak da 2 şiirde kullanılan Mefâilün feilâtün mefâilün feilün kalıbı gelir. Şairin 4 Mefâilün, Feilâtün feilâtün feilün ve Mef’ûlü mefâilün feûlün kalıplarıyla yazılmış birer şiiri bulunuyor. Faruk Nafiz’in düzenli ritmik kalıpları tercih ettiği, klasik dönemde ikinci sırada kullanılan kalıbı ilk sırada, dördüncü sırada kullanılan kalıbı ikinci sırada, beşinci sırada kullanılan kalıbı üçüncü sırada vs. kullandığı görülmektedir.
Tablo 8. Faruk Nafiz Çamlıbel’in Han Duvarları’nda kullandığı aruz kalıpları
İncelenen klasik dönem ve yenileşme dönemi şairleri arasındaki karşılaştırmayı tablo üzerinde görelim:
Tablo 9. Türk şiirinde en çok kullanılan aruz kalıpları
Tablo okunduğunda, ilk altı kalıbın N.Kemal, T.Fikret, M. Akif ve Y.Kemal’de farklı oranlarda ve bütünüyle; F.Nafiz ve M.Cemal’de 1; A.Haşim’de 2 eksiğiyle kullanıldığı görülecektir. 7. kalıp M. Akif, Y.Kemal ve M.Cemal dışında diğer şairler tarafından kullanılmış; 8. kalıp N.Kemal ve M.Cemal’in ilgisini çekmiş; 10 ve 11. kalıplar yalnızca N.Kemal’de karşılık bulmuş; 12. kalıp ise N.Kemal ve A.Haşim hariç, yenileşme dönemi şairlerinden ilgi görmemiştir. O hâlde aruz öğretiminde az kullanılan kalıplar üzerinde durmak, zaman kaybı olarak düşünülebilir. Şairlerin tamamının kullandığı 9 numaralı kalıp, mesnevi kalıbı olarak liste dışında bırakılırsa, Tablo 1’deki ilk altı kalıbın, incelenen şairler tarafından çoğunlukla kullanılmış olduğu ve birinci derecede kullanılan kalıpların bunlar arasında yer aldığı dikkate alınarak vezin alıştırmaları bu altı kalıp üzerinden ve bütünüyle ritmi duyurmaya yönelik seslendirmelerle yapılabilir. Gerektiğinde müzik öğretmeninin yardımıyla tef, davul, trampet gibi vurmalı; flüt, kaval, ney gibi nefesli çalgılar kullanılarak söz konusu altı aruz kalıbının ritmini öğrenciye duyurmak mümkündür. Klasik Türk müziğindeki usul vurma biçimine benzer bir yöntemle öğrencilerin ritmi taklit etmeleri veya ritme uygun olarak salınmaları istenebilir. Uygulamanın eğlenceli olması, öğrenmeyi olumlu yönde etkileyecektir.
Yirminci Yüzyılda Aruz Öğretimine Yönelik Öneriler
Klasik dönemde aruz, musiki gibi kulağa yerleşen ritmlerden oluşur ve sözleri bu ritmlere uydurarak söyleme esasına dayanır. (Macit, 1996, 79; Şafak 1993a: 11-15; 1993b: 18-20). Aruz öğretiminde şiirleri yüksek sesle okumak ve beyitler ezberleyerek ritmi zihinde canlı tutmak esastır. Bu, klasik sanatların öğretiminde başvurulan meşk yöntemini düşündürür (Macit, 1996, 79). Geçmişte Anadolu köylerinde toplu ve sesli olarak okunan Ahmediye, Muhammediye, Köroğlu, Âşık Kerem ve benzeri eserler, insanların ruhuyla birlikte müzik kulağını da eğitmiş olmalıdır. Tezkirelerde “ümmî” oldukları hâlde aruzla şiir söyleyebilen divan şairlerinden söz edilir. Okur yazar olmayan insanların bile aruzla şiir söyleyebilmesi, şairlerin aruzu kulaktan işiterek öğrenmiş olmalarıyla açıklanabilir (Kurnaz: 367-369). Aruzla semaî, kalenderî gibi türlerde şiir söyleyen saz şairleri de, hecede olduğu gibi kulaklarına yerleşmiş ritm ve ahengi kullanırlar (Onay: 50).
Şiir ve müzik arasındaki bağ zayıfladıkça, müzik kulağı devreden çıkmış, aruzu kalemle takti yaparak öğretme çabaları yaygınlık kazanmıştır. Günümüzde uygulama, nokta ve çizgilerle şiiri heceleme ve çıkan hece dizisini önceden ezberlenen kalıplarla örtüştürme biçiminde yürütülmektedir.
Yakın geçmişte işitmeye dayalı aruz öğretimi konusunda öneriler ileri sürülmüştür. Örneğin “fâilâtün fâilâtün’’ parçaları yerine “geldiğim gün geldiğim gün’’ gibi kelime gruplarının kullanılması hâlinde, aruz kalıplarının Türkçeleşeceğini savunanlar olmuştur. Örneğin Enis Behiç Koryürek, aruz kalıplarını “dümtek’le usûl vurarak anlatmayı denemiştir (Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, c.1, 168).
Bu tekliflerden yola çıkan İbrahim Alâettin Gövsa, aruzu “sevmek’ fiilinin çekimleriyle öğretmeyi düşünmüş ve adını da “sevmek sevilmek ölçüsü” koymuştur (Dilçin, 1997, 10). Gövsa, kalıpları oluşturan parçalara şu karşılıkları bulmuştur:
fâilâtün : Sevmeseydim
feilâtün : Sevebildim
mefâilün : Sever misin
mef’ûlü : Sevmezse
feûlün : Severken
Necip Fazıl, Kafa Kâğıdı’nda Bahriye Mektebi’nde okuduğu yıllardan söz ederken benzer bir duruma işaret eder. Şair, 1916 yılında girdiği Bahriye’de şairlik yönüyle öne çıkar. Henüz on iki on üç yaşlarındadır ve tek nüshalık Nihal adlı dergiyi çıkarmaktadır. Şiire aruzla başlamış ve Edebiyatıcedîde etkisinde “Bir refrefe-i bâl-i hubût gibi perran” [Bir güvercin kanadının çırpınışı gibi uçan] şeklinde mısralar söylemektedir. Zabitlerin bile “Şair!” diye çağırdıkları genç Necip Fazıl, teneffüslerde arkadaşlarını toplayıp aruz alıştırmaları yaptırır:
Ne dedin? (Feilün)
Ne var ne yok? (Mefâilün)
Yârim benim, bahriyyeli.. (Müstef’ilün, müstef’ilün) gibi...(Kısakürek 1995: 159)
Abdülbaki Gölpınarlı, Konya’da edebiyat öğretmenliği yaptığı yıllarda aruz veznini öğrencilere "tap dance” (ayak vuruşlarıyla yapılan dans) yoluyla öğretmiştir (Holbrook, 226). 1930’lu yılların Holywood yıldızları Gene Kelly, Fred Astaire ve Ginger Rogers’ın sinema perdesindeki dansları, Gölpınarlı’ya bu yöntemi ilham etmiş olmalıdır. O yılların modası olan "tap dans”ın ritmiyle vezin öğretmeyi ilgi çekici bir deneme olarak kaydetmek gerekir.
İskender Pala, üniversitelerimizde ve orta öğretim kurumlarımızda aruz eğitimini başarıyla uygulayabilmek için, öncelikle bahirlerin Arapça adları yerine Türkçe karşılıklarını kullanmayı, tef’ilelere de Türkçe adlar koymayı teklif eder. Buna göre örneğin, sevmek (—), sevgi (-.), sevgili (-..), sevişmek (.—), sevilen (..-), sevdiren (-.-), sevindirmek (.—) gibi tef’ilelerden kalıplar oluşturulabilecektir. Yine Pala’nın önerisiyle tikitak tak (..— = feilâtün), gürül gürül (.-.- = mefâilün) gibi tabiat taklidi seslerden de yararlanılabilecektir. Pala, aruz kalıplarıyla yazılıp dilimizde atalar sözü hükmüne geçmiş kimi mısraların kalıp ismi olarak kullanılabileceği görüşündedir. Örneğin Fâilâtün fâilâtün fâilün yerine "Dem bu demdir dem bu demdir dem bu dem”; Mef’ûlü mefâîlü mefâîlü feûlün yerine "Ayînesi iştir kişinin lâfa bakılmaz”; Feilâtün feilâtün feilâtün feilün yerine "Gülü târîfe ne hâcet ne çiçektir biliriz”; Mef’ûlü fâilâtü, mefâîlü fâilün yerine, "Geçmiş zamân olur ki hayâli cihan değer” mısraları kalıp adı olarak kullanılabilecektir (Pala, 2002, 49).
Klasik Türk müziğindeki usûllerle aruz arasında ilgi çekici karşılaştırmalar yapan Cinuçen Tanrıkorur da tef’ileleri "gel-” eylemiyle adlandırmıştır: Fa’ (gel), fe’ûl (gelen), fa’lün (geldin), fâilün (gelmedin), feilün (gelirim), fe’ûlün (gelirmiş), mef’ûlü (gelmezse), mef’ûlün (gelmezsem), fâilâtü (gelmeseydi), feilâtü (gelebilse), fâilâtün (gelmeseydin), feilâtün (gelecektin), mefâilün (gelinmeden [gelir misin T.Ş.]), mefâîlü (gelinmezdi [gelir miydi T.Ş.]), mefâîlün (gelir gelmez), müstef’ilün (gelmez dedin [gelmez misin T.Ş.]), müstef’ilâtün (geldin ve gördün), mütefâilün (gelemezmişim) (Tanrıkorur, 2001, 383)
Aruz öğretiminde sayıları kullanan Bekir Sıtkı Erdoğan, söz konusu yöntemle aruz öğrettiği bir ortaokul öğrencisinin, “Sana dil dökmeyi bilmem ne olur anla beni” dizesini söyleyebildiğini kaydeder; bu dizenin aruz ritmini de “Yedi milyon yedi yüz yirmi sekiz bin yedi yüz” örneğinde olduğu gibi sayılarla ifade ettiğini anlatır (Erdoğan, 2005).
Son olarak aruz kalıplarını hece sayılarına göre sınıflandırarak kavratma yöntemini de ilginç bir yaklaşım olarak not etmek gerekir (Dursunoğlu, 4).
------------DEVAMI VAR---------------------------------------------
Alıntı
Tweet
Benzeyen Konular
Konu:
Yazar
Cevaplar:
Gösterim:
Son Mesaj
ARUZ VE ARUZ EĞİTİMİNE YÖNELİK UYGULAMA ÖNERİLERİ -(SON)
Site Yönetimi
0
749
02/08/2017, 21:57
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
ARUZ VE ARUZ EĞİTİMİNE YÖNELİK UYGULAMA ÖNERİLERİ -3
Site Yönetimi
0
587
02/08/2017, 21:55
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
ARUZ VE ARUZ EĞİTİMİNE YÖNELİK UYGULAMA ÖNERİLERİ -2
Site Yönetimi
0
552
02/08/2017, 21:53
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
ARUZ VE ARUZ EĞİTİMİNE YÖNELİK UYGULAMA ÖNERİLERİ -1
Site Yönetimi
0
718
02/08/2017, 21:48
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
ARUZ ÖĞRENMEK
Site Yönetimi
0
1,313
09/01/2015, 03:36
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
…Aruz Ölçüsü…
Site Yönetimi
0
1,805
01/05/2009, 01:36
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Aruz'a Dair-1
Site Yönetimi
0
1,854
21/12/2008, 04:09
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Aruz meğer sadece kalıp değilmiş /Ülkü Tamer
Site Yönetimi
0
1,743
17/07/2008, 07:15
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Aruz Hakkında Bilgi
Site Yönetimi
0
1,825
17/07/2008, 05:48
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2021
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder