• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
ÂŞIK EDEBİYATINDA KELİME BAŞI KAFİYELİ ŞİİRLER VE...
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#1
20/05/2009, 01:10 (Bu mesajı son düzenleyen: 04/03/2015, 00:18 Site Yönetimi.)

03.03.2015 GÜNÜN ŞİİR TAHLİLİ
******************************

ÂŞIK EDEBİYATINDA KELİME BAŞI KAFİYELİ  ŞİİRLER VE SEFİL
SELİMÎ’DEN ÖRNEKLER

Dr. Doğan KAYA

Türk şiir geleneği içinde başkafiye, bir başka deyişle mısra bası
kafiyeler, halk şiiri geleneği içinde orijinal bir durum sergilerler. Başkafiye,
dörtlüklerde, bazen da şiirin tamamında, mısraların, aynı sesi taşıyan
kelimelerle başlatılma esasına dayanır. Bu tarzda ortaya konulmuş şiir
örneklerini, eski Türk şiirinde, sözgelişi; Uygur Türklerinin şiirlerinde bol
miktarda görürüz. Sözünü ettiğimiz kafiye, ilerleyen zaman içerisinde mısra
ortasına, daha sonra da mısra sonuna kaymıştır.

-1-

Bizim burada ele alacağımız konu ise; edebiyatımızda çok az örneğini
gördüğümüz, kelime başı kafiyeli şiirler olacaktır. Bunu anlatırken de
günümüzün önde gelen âsklarından Sefil Selimî’nin şiirlerden yararlanacağız.

Âsık şiirinde, mısra bası kafiyelerin yanı sıra, yine aynı sese riayet
edilerek yapılan kafiye ile vücuda getirilmiş iki tarz daha vardır.
Birinci usulde, mısra hangi sesle başlıyorsa, mısranın sonunda da aynı
ses vardır. Bu şiirleri “bas ve son kafiyeli şiirler” diye adlandırabilir.
Azerbaycanlı âsık Molla Cuma’nın bu tarzda söylediği pek çok şiiri vardır.
Bunlardan (A, G, H, K, M, S, Z) vs. gibi sesleriyle söylediği şiirleri
zikredebiliriz.

Sözgelişi Molla Cuma’nın (H) sesini esas alarak söylediği şiir şu
şekildedir:

BAH
Heyli vahtdır men nasidim bu gızdakı fende bah,
Humarlanıb ala gözler, lebindeki gende bah.
Horyadlardan pinhan olsun samamaynan ter buhah,
Hoş gönçesen, men bülbülü salıbsan kemende bah.
Heste düsen bendelerin tebibisen, ey halıh,
Har gucupdu güllerimi bülbüller galdı yanıh,
Hatirime deyip eziz gönlümü etme sınıh,
Helvet durub seher iken bir mene ötende bah,
Hudam yazsın seni mene, biz de murada çatah,
Hırda-hırda dogruyuban avaz-avaza gatah

* Yayımlandıgı yer: Âsık Edebiyatı Arastırmaları, _stanbul, 2000, s. 205-212.
1 Bu konudaki çalısmamız için kitabımızda Âsık Edebiyatında Mısra Bası Kafiyeler bölümüne
bakılabilir.

-2-

Halgdan gizli bir bucagda sarmasıb böyle yatah,
Hurma teki MOLLA CUMA leblerin emende bah.(2)

Âsık edebiyatında aynı sesin kullanmasını esas alan ikinci tarz ise,
şiirin tamamında geçen kelimelerin basında aynı sesi kullanmadır. Hemen sunu
söyleyelim ki, edebiyatımıza bu şekilde şiir kazandıran âşığımızın sayısı yok
denecek kadar azdır. İncelemelerimiz sırasında Erkiletli Âşık Hasan (1772-
1856) ve Veysel Şahbazoglu (Arpaçay, 1921-1995)’na ait birkaç şiir dışında
örnek bulmamız pek mümkün olmadı. Kaldı ki, asağıda verdiğimiz örneklerde
de görüleceği üzere, maalesef şiirde yer alan bütün kelimeler, aynı sesle
başlayan kelimeler değildir.

Merhaba menim melegim
Mislin yok mahım merdane
Mor menefse metahımdır
Muy-ı müdam mestane
Mahsus muhabbet muradım
Mesrebim mesud aradım
Meyl edip muyindir adım
Masallah mülki miyane
Mahlık müjgane mesail
Maksudum mesud mu sail
Men memegi mahına kail
Mey içmis mahmur mestane
Müskil bu HASAN’a mihnet
Mümkün mekr ile melâmet
Muhal muhtaca merhamet
Mihman mıyım yar meskene( 3)

x x x

BİZE

Merdan Muhammed damadı Mustafa evlâ bize
Musa Kelimullah dedi Mevlânâ Mevlâ bize
Mevlüd Resulü sanına hatib-i çelebidir
Mehdi sahibü’l-zamanı muratla Mevlâ bize
Hasan agı ile gitti Hüseyin al kanınan

2 Pasa EFEND_YEV, Molla Cüme- Eserleri, Bakı, 1995, s. 171.
3 Rasim DEN_Z, Erkiletli Âsık Hasan, Kayseri, 1996, s. 114.

-3-
Hamza Habibillah dedi Harun’da nisanınan
Halil’den Hacer hamile _smail kurbanınan
Hatice’yle Havva haktır gelmesin hülya bize
Adem’i abad etti gönderdi peder dedi
Ahmed Ali’yi diledi Abbas’a kader dedi
Abdullah Amine esi Ayse Muhtar’da dedi
Allah’ın alîm varlıgı SAHBAZ’ım söyle bize( 4)

Ne var ki, edebiyatımızda, “kelime başı kafiyeli şiirler” adını
verebileceğimiz ve istediğimiz anlamda, yani, şiirin tamamında aynı sesle
başlayan kelimelerin kullanımıyla ortaya konulmuş şiir örnekleri de vardır.

Yukarıda adından söz ettiğimiz Sefil Selimî (Şarkışla, 1933-...)’nin şiirleri
içinde, konumuzu doğrudan ilgilendiren 19 örnek bulunmaktadır. Şiirler,
genellikle, aşk ve tasavvuf konulu olup hepsi üçer dörtlüktür.

Selimî’nin aşağıda örneklerini verdiğimiz şiirlerinin dışında A, G, M,
O, Ö, T, V sesleriyle başlayan kelimeleri kullanarak söylediği şiirler de vardır.
Biz, burada örnek olması için birkaçına yani, B, C, Ç, D, E, H, K, S, Y ve Z
sesleriyle başlayan kelimelerle vücuda getirdiği şiirlerine yer veriyoruz. Hatta
bu seslerden bazılarıyla (Ç, S gibi..) iki ayrı şiir yazmıştır.

Yukarıda adından söz ettiğimiz, “mısra başı kafiyeli şiirler”, “baş ve
son kafiyeli şiirler” ve “kelime başı kafiyeli şiirler” konusuna temas ettiğimiz
bu çalışma bizlere göstermiştir ki, âşık siirinde kafiye konusuna daha geniş bir
perspektiften bakmamızı gerektirmektedir.

İlerleyen zaman içerisinde bunlara belki başka örnekler de katılacaktır.
Yapacağımız etüt salt kafiye tariflerinin dar
çerçevesi içerisinde kalmamalı, âşık şiirinde ortaya konulmuş örnekleri
kapsayan daha muhtevalı bir etüt olmalıdır.

Yeri gelmişken burada, “Çok
Kafiyeli Şiirler Üzerine Yeni Düşünceler” başlıklı bölümde
tanımladığımız kafiyeyi tekrar kaydetmek istiyoruz. Kafiye; “Şiirde
ahengi ve anlam zenginliğini sağlamak için, mısraların başında, ortasında veya
sonunda, belli bir sayıya bağlı kalmadan esas alınan seslerle tesis edilen ses
benzerliğidir.”

Aşağıda örneklere bir de bu gözle bakılırsa, kafiye konusunda hüküm
verirken hiç de acele etmememiz ve ne derece titiz davranmamız gerektiği daha
iyi anlaşılacaktır.

(Bahsettigimiz hususlara dikkat çekmek için, her kelimenin
ilk harfini, özellikle büyük harflerle yazdık.)


-B-
Barları
Bahçeye Bahseder Bahar Beyinler Basları Bulduktan Beri
Bizleri Bizlere Baglar Bagınan Bataga Bırakmaz Balı Biberi

4.Erdogan ALTINKAYNAK, Âsık Veysel Sahbazoglu (Hayatı-Sanatı-Siirleri), Ank., 1998, s. 9.

-4-

Bögründe Bagrında Bahrinde Bahar Barısın Burcunda Birdeki Barı
Buzları Büzlere Baglar Bagınan Bazları Bazlara Baglar Bagınan
SEF_L SEL_MÎ’niz Binlere Bakar
Binler Basagında Bire Bas Büker
Babalar Bebekten Besikten Bıkar
Bezleri Bezlere Baglar Bagınan

* * *
-C-
Cismimin
Cüssemin Ceryanı Cöhü Cerrahların Cezbi Celpleri Cüzi
Ciddiyet Cesaret Cemidir Cemi Cahilin Cilvesi Cehalet Cazı
Cehrimde Cananım Canımın Canı Cennetler Cemaat Cüzüdür Cüzü
Cemallullah Cihan Camıdır Camı Cevabım Cümlenin Cim’idir Cim’i
Cadılar Cahiller Cehennem Cini
Cefada Cezada Cimriyle Cani
SEFiL SELiMÎ’nin Cigeri Canı
Cömertlere Cemler Camidir Cami
* * *
-Ç-
Çarpuklar

Çurpuklar Çanak-Çömlekler Çatlagın-Çutlagın çörüyle çöpü
Çar Çabuk Çarsıya Çıktı Çürükler Çoklugun çehresi çatısı çapı
Çakallar Çürükler Çaput-Çuputlar Çerçinin çakısı çapların çapı
Çarsaf Çevresinde Çöktü Çürükler Çaplıgın çapına çöktü çürükler
Çöplükler çöplügü çignetti çige
SEF_L SEL_MÎ’nin çesnisi çoga
Çıplaklar çorluyu çignetti çaga
Çagın çekiciyle çaktı çürükler
* * *
-D-
Define

Defterim Delik Desiktir Darmadagınıgım Direncim Düstü
Didikleyip Durma Döküldüm Dayı Derdim Deryalastı Dısına Dastı
Derdi Dirsekledim Destikçe Destim Duralım Dedimse Daha da Desti
Derdin Derinine Dıkıldım Dayı Dertliler Darına Dakıldım Dayı
Dikensiz Derbeder Deliden Deli
Dertlerim Derdimin Dudagı Dili
SEFiL SELiMÎ’de Dert Dolu Dolu
Derdim Direkledi Dikildim Dayı

-5-
* * *
-E-
Evliya

Evinin Esiginde Er Emanet Ellerde Enbiya Eli
Erenler Ereni Egmez Egilmez Ekber Esenligi Emri Evveli
Ezeli Ebedi Ezberledim Er Ezeller Ezeli Esma Ezeli
Ervahlar Ervahı Ezmez Ezilmez Ecdadı Emini Ekmez Ekilmez
Ebcetin Etkisi Erginin Emi
Eteklere Enmez Ecrinin Emi
SEFiL SELiMÎ’de Ezginin Emi
Emciler El Ele Esmez Esilmez
* * *
-H-

Hepimiz

Hısımız Hayat Hikâye Hamiyyet Hürmettir Hanesi Hastır
Hasımlar Hainler Horlar da Horlar Halkımıza Himmet Hüda’dan Histir
Hislerim Hasmımca Hasa Hediye Hırsımızın Harbi Hamca Hevestir
Hassasiyet Hattım Hırlar da Hırlar Hayırsız Hayaller Hörler de Hörler
Hakk’ın Hidayeti Hükmünde Hece
Hakikat Hayranı Hakiki Hoca
SEFiL SELiMÎ’niz Hasrettir Hacc’a
Hürriyet Hasreti Hürler de Hürler

* * *
-K-

Köseke
Kısıldım Kendime Küstüm Kahpe Kaprisimin Kurdunu Kırdım
Köse mde Kıyamet Koptukça Koptu Kemlik Kimligimi Kardıkça Kardım
Körlesmis Kabrimi Küfrümü Kestim Kafamda Kibarlık Köskünü Kurdum
Kasımda Kıyamet Koptukça Koptu Kısımda Kıyamet Koptukça Koptu
Katilin Kötünün Karanlık Kini
Kaderin Kagnısı Kılıcı Kını
SEFiL SELiMÎ’NiN Kaynıyor Kanı
Kesimde Kıyamet Koptukça Koptu
* * *
-S-

Sözlerim

Sözümün Sakalı Saçı Sahtekâr Sürtükler Sinemi Sıkar
Sırtını Sıvadım Serdim Sen de Ser Sofular Softalar Sakardan sakar
Sarfın sahibiyim Saklamam Suçu Sivrisinek Seyyahları Sık Sokar
Salladım Sırtıma Sen de Sar Serimden Sebebi Sordum Sen de Sor
Savurup Saçtıgım Servetin Sesi
SEFiL SELiMÎ’nin süsüdür Süsü

-6-

Sıcagım Sogugum Sazımda Sisi
Saglama Sakata Sürdüm Sen de Sür

* * *
-Y-

Yüz

Yılda Yüz Yerde Yüzdük Yüz Yüze Yosuduk Yaslandık Yaslandık Yere
Yan Yana Yanastık Yerdik Yerildik Yollarda Yorulduk Yalvardık Yare
Yön Yöne Yöneldik Yazdık Yaz Yaza Yanımda Yöremde Yıllanır Yara
Yenildik Yenistik Yardık Yarıldık Yan Yanca Yürüdük Yorduk Yorulduk
Yaydıgımız Yagın Yayıgı Yarım
SEFiL SELiMÎ’den Yorumsuz Yorum
Yüceler Yücesi Yanında Yerim
Yollara Yollandık Yirdik Yirildik
* * *
-Z-

Zekamı

Zaptetti Zatların Zatı Zehir Zemininin Zemmi Zır Zırı
Zirimi Zedeler Zıtlar Zevatlar Zahirin Zevkleri Zorluyor Zoru
Zihnimde Zahitler Zaylandı Zati Zırvalar Zelveler Zerzevat Zeri
Zarımı Zedeler Zıtlar Zevatlar Zerimi Zedeler Zıtlar Zevatlar
SEFiL SELiMÎ’nin Zannı Zerzeye
Zayıflar Zayıfı Zaylıyor Zaya
Zerrenin Zahminde Zerrece Ziya
Zorumu Zedeler Zıtlar Zevatlar


Kelimeler :

zati : zaten
zer : altın
yosuduk : ezilip yıprandık
yirdik yirildik : manevi olarak yardık yarıldık
dıkıldım : tıkıldım
dakıldım : takıldım
bar : meyve
emci : ilaç veren, tedavi eden
enmez : inmez
çerçi : köy köy dolasan seyyar satıcı
çorlu : hasta
cöh : maden
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  TAHİR KUTSİ MAKAL'IN AŞIK HASAN DEDE KİTABI ÜZERİNE Site Yönetimi 0 3,566 06/05/2008, 10:42
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi MAKAL’ın “AŞIK VEYSEL” Kitabı Site Yönetimi 0 2,272 06/05/2008, 10:36
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Aşık YAŞAR REYHANİ’NİN Şiirsel Dünyasının Kökleri -1 Site Yönetimi 0 3,797 06/05/2008, 10:09
Son Mesaj: Site Yönetimi
  AŞIK SEFİL SELİMİ Site Yönetimi 0 2,974 06/05/2008, 10:06
Son Mesaj: Site Yönetimi

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2021 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder