Aşk mührünü vurunca,
Kıyametler koparır, sevda çeken gönülde,
İnim inim inletir, seherlerde bülbülü,
Ah’ı kalır bülbülün,
Her sabah açan gülde.
Gözünden akan yaşlar, o anda sel’e döner.

Kudret denizlerinden, âşıklar ırmağından,
Âdemin toprağından, Havva’nın hamurundan,
Siyah zülüf al yanak, yârin baldudağından,
Süzülen ak sevdalar, gel diyen el’e döner.

Ayda yıldızda ışık, güneşte nur gözlenir,
Şebnemde altın damla,
Damlada sır gizlenir.
Sonsuzluk kucaklanır, İlahî aşk özlenir,
Gönüller hüzünlenir, sevdalar yel’e döner.

Ufuksuz denizlerde, yelken açıp gezince,
Zamanı durdurarak, sonsuzlukta yüzünce,
Bir damlanın içinde, bin bir sırrı çözünce,
Dalga dalga ses verir, konuşan dil’e döner.

Mevsim olur son bahar,
Saçlara düşer aklar,
Sevdalarda köz erir, gölgelenir yanaklar,
Ömrün son deminde, kor ateş kül’e döner.

Ali GÖZÜTOK
14.09. 2012