İhanettir unutmak kalleş kandil dağını,
Her Türk’e borç düşerken verilen damla kandan.
Son yüzyılın iblisi genişletmiş ağını,
Önünde kep çıkarır gururlanan şeytandan.

Geçtiğimiz günlerde bir siyasi partinin olağan kongresi yapıldı. Muhalefetin katılmadığı bu kongrede alışılmışın dışında çokça yabancı davetli vardı. Davetlilerden birisi de Mesut Barzani idi.

Sıfatı ne olursa olsun vatandaşı bulunduğu ülkeyi öncelikle Amerika’ya kiralayarak parçalanmasında en büyük rolü üstlenen, on binlerce insanın kanından sorumlu Amerikan güdümlü bu şahsın meğer ülkemizde de çok sayıda seveni varmış.

Parti kongresindeki konuşması sırasında atılan bir slogan, sevenlerinin kimler olduğunu ve hangi akla hizmet ettikleri gerçeğini bir kez daha ortaya koymuş oldu.

“Türkiye seninle gurur duyuyor” Acaba!..

Siz hangi Türkiye’den bahsediyorsunuz. Bir siyasi partinin üyeleri nasıl oluyor da kendilerini ülkenin temsilcisi sayabiliyor.
Sizler Barzani’yi sevebilirsiniz. Onu, döktüğü kanı ile kutsayabilirsiniz, onunla gurur duyabilirsiniz. Ama kendi adınıza, partiniz adına. Asla Türkiye adına gurur duyamazsınız. Barzani ile gurur duymayan milyonların varlığını unutmayın, hatta parti üyelerinizin bazılarının bile gurur duymayacağından emin olun. Sizler Türkiye’yi ve Türk milletini temsil edemezsiniz, kendinizi asla ve asla sizin gibi düşünmeyenlerin vekili yerine koymayın.
Barzani’nin ne olduğunu aslında tüm Türk milleti biliyor. Aklıselim ve Barzani’den çıkar sağlamayan tek bir vatandaş kendi ülkesine ihanet eden bu şahsın Türkiye Cumhuriyeti için yararlı bir davranışta bulunduğunu söyleyemez.

Terör belası uğruna verdiğimiz onca şehidin kanında ‘‘PKK terör örgütü değildir’’ diyen, Kandil dağına Türk ordusunun operasyon yapmasını istemeyen bu şahsın eli vardır. Terör örgütü üyelerinin denetiminde bulunan bölgede barınmalarında, ‘‘ Silahla bir yere varılamaz’’ diyerek terör örgütünün siyasallaştırılarak meclise sokulmak istenmesi çabalarında, Saddam’ın silahlarının ele geçirilerek Irak Türkmenlerine karşı kullanılmasında bu şahsın eli vardır. Irak’ın kuzeyinden Ak denize koridor açılması çabalarında bu şahsın eli vardır ki silahlı adamlarını Suriye’nin kuzeyine göndermiştir. Sadece birkaç örnek bunlar. Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgemizle ilgili tüm sorunlar yumağının her süyümünde eli bulunan bu şahısla sizler gurur duyabilirsiniz.

“Herhangi bir gencin kanının dökülmesi bizi acıtıyor” diyen bu şahıs binlerce gencin kanını içmiştir. Kerkük’ü Kürt şehri yapma ve Irak’ın kuzeyinde Türkmen bırakmama uğruna döktüğü Türkmen kanı hala ellerinde kurumamışken sizler bu eli öpebilirsiniz.

Türkiye’min bir bölümünü de içine alacak şekilde bir Kürt devleti bir ikinci İsrail kurma sevdasından vazgeçmeyen civa gibi işine gelen tarafa yönelen ve belli ülkelerin güdümündeki ikiyüzlü bu şahsın gurur duyulacak neyi var sorarım size.

Terör belasına en çok şehit verenlerden olan memleketim toprağım Kırıkkale’m sahi sen üç vekilim var diye Barzani ile gurur duyuyor musun?

Tanrım bilir çok şükür zorum yoktur zahitle,
Saygı duymaz haine sözde değil özde Türk.
Şalvarlı peşmergeyle gururlanan kof kitle,
Gurur duyacaksan eğer yetmiyor mu Atatürk?

Osman Öcal

İşte bir vicdan ve sağduyu sesi! Evet, Osman Bey; Kimmiş bu bütün Türkiye halkı adına "BARZANİ" gibi bir insanla gurur duyan? Ben de merak ediyorum doğrusu! Bu güzel ülkem, (hangi siyasi görüş ve düşünceden olursa olsun) ne zaman ki gurur duydu(!) ; siyasi düşünceleri ve inancı nedeniyle adam öldürenler ve üstelik bunu bir de ALLAH adını yaptığını ileri süren, çalıp çırpan, halkı ve ülkeyi bölen, ayrımcılık yapanlarla; işte o zamandan beri belini doğrultamadı! Barzani gibi; bu makama entrikalarla gelmiş, aşırı Kürt Milliyetçiliği söylemleriyle demokrasi havariliğine soyunmuş, insanları ırkçılığa sevk etmiş,Türkiye aleyhine küfür babında hakaretimsi, kışkırtıcı, bölücü ve saygısız üslubuyla öne çıkmış, her halükarda hançerlemekten çekinmemiş ve her söylediğini de unutmuş/unutturmuş(!) bir militanı biz, hangi sıfat, hangi saygı ve edep duygularıyla muhatap alarak gurur duyacağız ve önünde eğileceğiz?
Barzani kadar küfür ve hakaret etmemiş ama sonuçta kendi ideolojisi doğrultusunda hareket etmiş bir TALABANİ' nin önünde eğilmezken, ne diye bana bu kadar küfür etmiş ve aç gözlü, fırsatçı ve yıkıcı ideolojisiyle işbirlikçileriyle toprağıma/topraklara göz koymuş bir ayrılıkçı insanın önünde eğilip saygı duyayım? Zaman zaman insanımızı da anlayamıyorum! Gaza gelip, ağzından çıkanı kulağı duymayabiliyor! Düşünmüyor ki, o gurur duyduğu kendi düşmanı! Ama hak veriyorum! Kendi ülkemde (sadece ama sadece düşüncesini dile getirenlere yönelik)en basit bir farklı görüşe, düşünceye tahammülü, saygısı olmayanlar, çıkıp doksan derecelik bir dönüşün uç noktasına selâm çakabiliyor! Bu mantığı hiç bir zaman anlayamadım, anlayamam da!

Teşekkürler Osman Bey! Çok duyarlı, farkındalıklı ve önemli bir konuya dikkat çektiğiniz için.
Her dem saygı ve dostlukla...

Teşekkürler Refika hanım. Saygılarımla.