• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
[b]POPÜLER KÜLTÜR SINIFSIZ KÜLTÜR[/b]
Dışarıda Gazanfer Eryüksel
Yetkili Şair
***
Üyelik tarihi: Dec 2014
Mesaj Sayısı: 180
Konu Sayısı: 179
 
#1
23/05/2015, 21:45 (Bu mesajı son düzenleyen: 23/05/2015, 21:55 Gazanfer Eryüksel.)
POPÜLER KÜLTÜR SINIFSIZ KÜLTÜR

Gazanfer ERYÜKSEL

Sanayi Devrimi nasıl insanlığın tarihinde en büyük sapak ise 1950’li yıllardan başlayarak gelişen bilgisayar teknolojisi de toplumların hayatına yeni bir devrim ivmesi olarak girmiştir.
Sanayileşme nasıl tarımdan kentleşmeye, ulaşımdan iletişime hayatın her alanına damgasını vurmuşsa bilgisayar teknolojisi daha geniş bir açıyla hayatımızı etkilemiştir.

1950’den sonra doğan biri olarak antik hesap aleti abaküsten başlayarak Facit kollu hesap makinesi, şeritli ve ekranlı hesap makinesi, daktilo ve bilgisayar girdi hayatıma... Lambalı radyolardan başlayarak transistörlü radyolar, pikap, kasetçalar, CD çalar... Siyah beyaz televizyondan renklisine, uzaktan kumandalı televizyondan uydulardan dijital TV yayınlarına giderek genişleyip zenginleşti hayatımız...

Kırsal kesim ise kağnıdan kamyona geçerken karasaban yerini traktöre, orak ve tırpanla yapılan harmanlar yerini biçerdövere bırakacaktır.

Köşe başlarında üçayaklı sehpalar üzerinde şipşak fotoğrafçılardan dijital fotoğraf makinesi ve kameraya kolaylaşarak zenginleşti hayatımız. Teksir makinesini de gördük fotokopi makinesini de... Tarayıcı kullanarak görüntüleri bilgisayara yüklüyoruz artık... Ya akıllı telefonlar… Hepsi cep bilgisayarı…

Telefon sahibi olmak, radyosu olmak bir dönemde ayrıcalık iken 20. Yüzyılın sonunda teknoloji öyle bir ivme kazandı ki cep telefonları her kesimden rağbet gördü, yaygınlaştı. Radyo ise 1960’lı yıllarda transistörün bulunuşu ile maliyeti düşerek her eve hatta her cebe girdi.

Yeni dönem, bilginin yaygınlaşmasını gerektirdiğinden okullar seçkinlerden tabana doğru yayıldı. İlköğrenim mecburi kılınırken zamanla orta öğrenim yaygınlaşacak, son dönemde ise yüksek öğrenime olan talep hızla artacaktır. (İlköğretimin sekiz yıla çıkarılış yasası 1974’dür. Bakmayın siz 1990’lı yılların sonlarında sekiz yıllık ilköğrenime ite kaka geçişimize... Tarihi yazanlar yorumlayacaklardır bunca yıllık gecikmenin sebeplerini.

Kapalı yaşayan bir toplumsal dönemde ulaşım küçük bir azınlığın hareket alanı iken 20. Yüzyıl, trenle ulaşımı yaygınlaştıracaktır. Kent içi ulaşımda ise metro büyük kentler için en önemli çağdaşlık işaretidir.
Radyo, pikap, kasetçaların olmadığı dönemlerde müzik dinlemek büyük bir ayrıcalıktır. Bu iş her ülkede aristokratlara, seçkinlere, prens, kral, vezir ve padişahlara has bir keyiftir. Bu dönemde ister doğu toplumlarında ister batı toplumlarında besteci ve müzisyenlere destek ise kaçınılmaz olarak bu kesimden gelecektir.

Osmanlı payitahtı İstanbul’da üretilen klasik musiki, kent musikisi, bir anlayış tarafından “Saray Müziği” diye küçümsenirken, hatta aşağılanırken yine aynı dönemde batı Avrupa’da saray ve aristokratlar tarafından desteklenen klasik müziğin ayrı bir kefede tartılması ülkemize özgü bir ilginçlik olsa gerektir.

Sanayi devriminden sonra kentlerin artan nüfusu ve özellikle 1950’li yıllardan sonra yükselen gelir düzeyi ve iş güvencesinin sağladıkları teknolojinin sunumlarıyla zenginleşince radyodan başlayarak plak, kasetçalar, televizyon geniş bir kesim tarafından kullanılmaya başlanır.

Müzik geniş bir kesim tarafından dinlenmektedir artık. Bu durum, önce plak sonra kaset piyasasını oluşturacaktır. Festivallerle, yarışmalarla ve reklamlarla bu piyasaya olan talep artırılır. Medya desteğiyle genişleyen pazar kendi kültür tarzını da oluşturacaktır. Bir dönemin gözde müziği olan klasik müzik ve opera değildir yeniçağın talebi... Popüler kültür, başta müzik olmak üzere kendi yaşam tarzının yelpazesi içinde oluşturur her şeyi...  Sinemadan video filmlere, dergilerden romanlara, televizyon dizilerinden giyim tarzına her şey popüler kültür tarafından belirlenir. Kültürel birikimin tabana yayılmasıyla kültür-sanat irtifa kaybederken yeni senteze “Popüler Kültür” adı verilecektir.
Varoşlarda oturan kesim de üst gelir grubunda olanlar da hep beraber örneğin Tarkan dinlemektedirler. Televizyonlardaki diziler ve magazin programları nerede ise her kesimi ekran başına toplamaktadır. “Sınıfsız bir toplum”un” kültürüdür sanki “Popüler Kültür”...

Markalı mallar mı dediniz? “Ne kaa ekmek, o kaa köfte” misali markalı malların sahteleri vardır piyasada... Tıpkı çok satan popüler romanların, kaset ve CD’lerin korsan baskılarının yapılması gibi...
( c) Bu şiirin (yazının) her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alıntı  
Tweet      
     


Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder