BANA ŞİMDİ BİZ GELDİ (gülce=buluşma)
Dikenler yüreğimi,
Çakıl taşları beynimi yerken;
Tozlu yoldaydım yapayalnız,çaresiz…
Tutunacak dal dilerken Rabbimden
İçi sıcacık, sevecen ve riyasız
Bir el tuttu elimi aniden…

Bak! Dedi:
-Şimdi dinle beni yürekten;
Bir yanda “aşka yasak elma, haram dua,
Dikenli yol; yaklaşma asla! ” diyenler
Diğer yanda cennete götüren ilk basamak;
Leylalık, Mecnunluk, Keremlik…
“Yanarım aşksız yatan mezar taşına” diyen Mevlâna…
Sana iki çelişkili yol
Seç birini doğruyu bul! ”

Şimşek çaktı şimdi başımda
Aşk duruyordu tam karşımda
Oy döndü başım, döndü dünya!
Yeniden mi geldim dünyaya?
Yoksa! Yoksa! Öldüm mü yoksa?

Dedi: “Burası henüz dünya; dur bak ne güzel dünya!
Cennet basamağının ilk adımı bu daha
Oraya, aşk bileti alınmadan girilmez
Aşk oduyla yanmazsan aşka onay verilmez
Aşk ile kazanılır cennete yol bileti
Sevgisiz dünya çirkin, berbat, pis ve iğreti!
Leyla, Mecnun olmazsan, asla tamam olunmaz
Yarım kişilik bilet bu peronda bulunmaz! ”

“Oh!” diye devam etti:
- “Çok mutluyum çok! Yolumuz açık, ufkumuz engin! ”
Dedim: ”Benim yolumda dikenler çok! ”
Gülümseyen naif dudak, baktı yüzüme duraklayarak:
-“Dikensiz gül mü olur?
Hangi dalda bulunur?
Dikeni sevilmezse
Gülden mahrum olunur! ”
Dedim: “Ellerine batacak! ”
Dedi: “Gül dikeni batsa da, kan akıtmaz yürekten
Her bir diken gülüme yaklaştırır çizerken! ”

Kesildim sanki yerden
Uçtu kollarım uçtu, ayaklarım nerede?
……Bedenim yoktu sanki!
………Ağırlığım nerede?
…………Nerede kasavetim, nerede sıkıntım?
…………….Devedikeni, çakıl taşlarım?

Kapıma yemyeşil bir şey geldi…
Yarım ruh bedenime, diğer yarımım geldi!
Ben uçtu gitti buradan…
Bana şimdi biz geldi! Biz geldi!

ASUMAN SOYDAN ATASAYAR