SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
BELEDİYELER HİZMET Mİ EZİYET Mİ?
Nazmi Öner
Yetkili Şair
Üyelik tarihi:
Jan 2009
Mesaj Sayısı:
117
Konu Sayısı:
113
#1
23/02/2016, 17:13
Aylarca açık kalan çukurlar
Ne zaman kapansa
Birkaç gün sonra eli kazmalı adamlar
Sokağın başında.
Ve sanki yol değil kazılan
Ve sanki kazma
Yola değil beyinlere saplanmakta
Kazma, herkesi kazma yerine koymakta
Yerel yönetimleri öncelikle kazma olarak tanımlamakla birlikte, kazmanın da birinci derecede rant olduğunu belirtmiştim. Peki, kazma hizmet mi eziyet mi derseniz, kazdırana ve kazana hizmet olsa da vatandaşa eziyet olduğu kesindir.
Örneğin bir önceki yerel seçimlerin hemen sonrasında Antalya’da otobüs durakları değişmişti. Yerlerine yenileri yapıldı, belki bunlar daha estetik ve daha güzeldi. Bilbordları, oturma yerleri vardı. Belki mesafeleri daha iyi düzenlenmişti.
Fakat daha iyisi olabilir diye, şimdi bunlar da yok edilebilir miydi? Yerel yönetimler tüm sorunlarını çözdü de, tek sorunu otobüs duraklarında ideali yakalamak mıydı? Koskoca bulvarların pek çok yerinde toprak bir kaldırım bile yokken ve vatandaş araçların yoluna inmek zorunda kalırken ve de duraklar işlevini yerine getirip dururken, öncelik durakları güzelleştirmeye mi verilmeliydi?
Evet, yenileri belki daha güzel oldu ama eskileri de hiç de fena değildi. Binlerce durak kesilip, sökülüp belediye kamyonlarına yüklenip gitti. Binlerce ton demir ve saç hurda oldu. Nereye gitti. Kime verildi. Nerede değerlendirildi? Bundan kim ekmek yedi ya da köşe döndü, yenileri kimleri zengin etti, halka hiçbir açıklama gelmedi.
Zaten halk hesap vermede zurnanın son deliği bile değildi. Ama tut ki, halkı ciddiye alıp hesap versen, hesabı kim incelerdi, halk yönetene ne kadar güvenir ne kadar ilgilenirdi, sandığa gelmemenin cezası olmasa, acaba halkın, sandığa bile ne kadarı gelirdi?
Her ne kadar “Büyük hizmetler küçük rahatsızlıklarla mümkündür” ya da “Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz” gibi etkileyici yazılar yazılsa da, verilen rahatsızlıktan verenin rahatsız olmadığı bellidir.
Çünkü uzun süreli rahatsızlık vermeyecekse, eziyet değil hizmet etmek istiyorsa, bir hizmet için tüm şehri kazmaması gerekir. O gün içerisinde kapatabileceği kadar, olmadı üç gün, beş gün içinde kapatacak biçimde kazar.
Oysa bizde birisi kazıp gidecek, günler haftalar sonra borular gelecek, aylarca onlar döşenecek, sonra kapatma ekibi gelecek ve aylar sonra da asfaltlanacak. Asfaltlandıktan kısa bir süre sonra da öteki kurum kazmaya başlayacak.
Yani zihniyet, eziyet değil de hizmet olsaydı, önce aynı yolda yatırım yapacak, hizmet üretecek kurumlar arası bir eşgüdüm sağlanır, herkesin hizmeti planlanır ve yol parça parça kazılır. Kazılan bölümde her kurum kendi işini aynı anda yürütür.
Ya da bir ekip oluşturulur. Aynı anda birisi kazarken arkasından boru, hat vs ne döşenecekse döşenir, bir taraftan da, çukurlar kapatılır ve asfaltlanır. Aslında bir eşgüdüm sağlansa, kurumların ayrı ayrı her sene yaptığı kazıların parasıyla yerin altında insanların araçların geçebileceği genişlikte tüneller açılır.
Burada yine eziyete, Antalya’dan bir örnek vermek istiyorum. Bu, eziyetin de ötesinde işkenceye dönen bir kanalizasyon kazısıydı. Ve yine bir önceki yerel seçimlerin sanırım bir yıl sonrasıydı.
Üzerinden birkaç yıl geçtiği için belki de şimdi unutulup gitti. Aslında unutulmaz bir eziyetti ve dünyanın hiçbir yerinde hiç kimsenin bunu unutabilmesi mümkün değildi. Fakat Türkiye son üç yılda genelde öylesine büyük depremler geçirdi ki; özelde kanalizasyon işkencesinin sözü bile edilemezdi.
Kimlik tartışmalarından, Kuzey Irak savaşından, cumhurbaşkanlığı seçimi depreminden, laiklik türban savaşlarından, yargı depremlerinden, muhtıradan, Malezya, BOP ve ılımlı İslam sendromlarından ve bir genel seçimden geçti. O yüzden kanalizasyon kazıları şimdi unutulup gitti.
Oysa yenilir yutulur, unutulur bir şey değildi. Belediye kanalizasyon için 100 binden fazla insanın oturduğu bir semtte yüzlerce kilometre çukur açtı. Çukurlar aylarca açık kaldı. Ve tam bir yıl sonra da asfaltlandı. Tam bir yıl 100.000’den fazla insan, tozda, yağmurda, çamurda dolaştı, on binlerce araba bu bozuk yollarda yıprandı. Belediye bununla hizmet ettim diye öğündü, vatandaş “Keşke sokaklarımızdan lağım aksaydı da bu işkenceyi çekmeseydik” dedi.
İşin teknik yönünü bilmem, ama umarım bir gün gelip de, lağımlar bu kanalizasyona bağlanırsa, umarım bunlar çalışır ve çektiğimiz bu çileye değer. Umarım birilerine rant sağlamak için hesapsız kitapsız bir ihalenin kurbanı olmamışsınızdır.
Nasıl olur demeyin! Siz bu ülkede yaşamıyor musunuz? Bu şekilde döşenip de çalışmayan kanalizasyon sistemleri yok mu? Büyük ve görkemli törenlerle temeli atılıp, yıllarca para yatırılıp, keşif bedelinin yüz katına, bin katına mal olup da sonradan çalışmayan, yanlış planlanmış, yanlış yapılmış denilen projeler yok mu?
İşte Gazipaşa havaalanı… Yapılalı on beş seneyi geçti. Bu güne dek uçaklara değil, hayvancılığa hizmet etti. Basına medyaya, uçaklar inip kalkarken değil, üzerinde inekler otlarken poz verdi. Peki, yanlış projenin sahibine ve ihaleyi yapana ne oldu? Onu düşünen bile yok. Bu ihaleyi kim verdi, ihalede neler döndü, kim ne götürdü? Hepsi geldi geçti, ama ülke turizmi bundan ne kadar zarar gördü; diye sormaya kalksanız, çıkamazsınız içinden bunların.
Örneğin depremlerde neden en çok devlet binaları zarar gördü? Zarar gören binaların projesini yapan kontrol eden teknik adamlara ve iskan veren belediyelere bir şey soruldu mu? Neden ruhsat veren, kontrol eden değil de, müteahhit suçlandı, yargılandı vs.
Şimdi uzatırsak yazı bitmez, biz gelelim yine kanalizasyon kazımıza. Zaten kanıksanmışlığın da verdiği vurdumduymazlıkla, aradan geçen üç yılda her şey unutulup gitti ama o günlerde şöyle dediğimi hatırlıyorum.
“Bundan böyle planı projesi olan, bir şeyler yapmak isteyen veya bir şeyler vaat eden belediye başkan adaylarına asla oy vermeyeceğim. Kim ki ben hiçbir şey yapmadan yiyip içip yatacağım, keyfime bakacağım derse, ona oy vereceğim. Çünkü belediyenin hizmeti, eziyetin de ötesinde bir işkence” diye düşünmeye başlamıştım artık.
Ayrıca bir de acaba belediyeler ve genelde devlet neden böyle yapar diye düşünüyordum; acaba eziyetin büyüklüğü oranında hizmetin hatırda kalacağı mı hesaplanıyordu, bilemiyordum.
Fakat bildiğim bir şey vardı; çağdaş demokratik ülkelerde böyle bir kazı yapılmıyordu. 2002 de Bonn’da işlek bir caddede böyle bir kazı gördüm. Kazılan alanın uzunluğu 20 metreden fazla değildi. Kazılan çukurun yanlarına, maden ocağında bir tünel açılıyormuş gibi kalıplar çakılmış, üstü kapatılmış, sayısız önlem alınmış ve kazılan çukurun on metresine boru döşenince hemen kapatılıp asfaltlandıktan sonra on metre daha kazılıyordu.
Amsterdam’da kaldığım süre içinde, tanık olduğum yol ve kanal çalışmalarında da, değil yüzlerce kilometre çukur, elli metreyi bulan bir kazıya rastlamadım. Ve bunu ben, o devletlerin vatandaşlarına saygısı, bizdeki durumu da saygısızlığı olarak algılıyorum Eylül 2008
( c) Bu şiirin (yazının) her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alıntı
Tweet
Benzeyen Konular
Konu:
Yazar
Cevaplar:
Gösterim:
Son Mesaj
İran'da Gezmek Hangi Akıla Hizmet
Nazmi Öner
0
1,715
08/02/2015, 23:44
Son Mesaj
:
Nazmi Öner
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2024
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder