Eski gaz lambası isi duvarda
Bu kocaman gölge bilmem benim mi?
Sanki sefaletim yüze vurur da
Bu solgun suretim bilmem benim mi?

Nasırlı elleri anamın zahir
Bakır bir sahanda yenilen zehir
Babamdan kalansa yılgın bir kahır
Bu hüzün aynası bilmem benim mi?

Geceler upuzun hüzün çökerdi
Uzaktan uzağa baykuş öterdi
Ve kara bir tandır yanar tüterdi
Bu yalın ayaklar bilmem benim mi?

Yolunu beklerdik hep gidenlerin
Zigana soğuğu yüzümde derin
Harman bereketi sanki ellerin
Bu köhne duvarlar bilmem benim mi?

Her hazan ötesi gözlenen bahar
Abı hayat sular yaş döken pınar
İrşadi gönlümde zemheri ağlar
Bu yayla kokusu bilmem benim mi?

Şimdi kucağında bekle gurbeti
Bembeyaz saçında ölüm nöbeti
Eninde sonunda gör akıbeti
Bu yalan emanet bilmem benim mi?