07.04.2008 20:37:12

Bir Gezi ve Yoldaki İşaretler

Mustafa Ceylan




Cumartesi günü Antalya-Göynük de Belediye'nin düzenlemiş olduğu şiir ekinliğine katıldım. Etkinliğin ardından, etkinliğe katılan şair ve ozanlarla Belediyenin temin ettiği otobüsle Göynük-Kemer yaylalarına doğru bir gezi yaptık. "Göynük" kitabının yazarı Neriman Zevkliler'in başını çektiği organizasyon ilk olmasına rağmen her bakımdan güzeldi.

Etkinlikte, Ankara'dan, Isparta' dan, Burdur'dan, Antalya ve Kırıkkale' den şairler, ozanlar vardı. Kimlerdi? Hatırladığım dostlar : Gündüzkitabevi Yayınları kurucusu şair Ali Gündüz, Hasan Ulusoy, Aysel Al, Hatice Bediroğlu, Yitik Ozan /Durmuş Kaya, Yüksel Andız, Ozan Yeşilyurtlu, Cihan Eroğlu, İsmail Solak, Ayfer Yerkaya, Mesut Kayabaş, Aşık muhlis Kocaman, Hatice Bediroğlu, Himmet Karazeybek, Bekir Yaşar, Rahmi Uçar, Yılmaz Türkyılmaz, Yıldız İrengün, Gülten Ertürk gibi şairler yer aldılar.

Bu etkinliği düzenleyen Göynük Belediye Başkanı Sayın Necati Topaloğlu ve etkinlikte sponsor olan Göynük' deki 5 yıldızlı Prestij otel (Le Chateau De Prestige) Genel Müdürü H. Ömer Özkul'u ve Neriman Zevkliler kardeşimi tebrik ediyorum.

YOLDAKİ İŞARETLER

Göynük yaylalarına yapılan gezi sırasında yol kenarında, özellikle yol ayırımlarına gelindiğinde, kenarda bulunan taşlara, ağaçlara kırmızı ve beyaz boya ile sıkça işaretler konulduğu bu işaretlerin bazı yerlerde çarpı şeklinde olduğunu gördük. Merak etmiştik. Acaba bu işaretler neyin nesiydi? Bu yollar üzerinde safari turları veya araba yarışları yapılıyordu, onlara yol gösterici işaretler miydi? Herhalde öyle olmalı derken, aramızda bulunan bir ozanımız, "Sizlere bir olayı anlatayım da anlayın bu işaretlerin sebebini demez mi? Isparta, Burdur çevresindeki turistik yerlerde de bu işaretlerden var. Yıllar önce bu işaretler konusunda Kety diye birini hatırladım dedi. Ve hepimizi şaşırtan, ürküten, kaygıya düşüren düşüncelerini sıraladı.

Arkadaşımıza göre, bu işaretler, ülkemizin çoğu turistik ve en kıymetli yerlerimizde var. Bu AB süreciyle alakalı bir konu. AB ülkelerindeki misyonerler veya ermeniler, kısaca, Türkiye'nin düşmanları, art niyetliler, bilimsel inceleme adı altında, bizim ilgili makamlarımızdan izin alıp ülkemize gelip araştırma yapıyorlar. Tek tek, nerede ne ne var, nokta nokta tespit ediyor, fotoğraflayıp belgeliyorlar ve bunu bir rapora bağlayıp, kitap, dosya haline getirip izni veren makamımıza onaylatıp ülkelerine gidiyorlar. Ve bu gezilerini onaylı belgelerle yayınlıyorlar da. Bundan 20 sene sonra, bu araştırmayı yapanların, bizim yetkili mercilerimizce onanmış bu belgelerle, AB ne girdiğimizde, "buralar bizim atalarımızın yeridir, bizimdir" diye hak iddia edecekler.Bizim ülkemizin en önemli yerlerinin kendlerine ait, atalarının yeri olduğuna dair iddialarda bulunacaklardır. Bu işaretler işte bunun işaretleridir demez mi?

Doğrusu şaşırmıştım.

PKK' yı terörist listesinden çıkaracak kadar gözü körleşmiş bir zihniyet bunu da yapar, öyle değil mi?

Uyanık olmalıyız!

Gerçekten merak ettim, bu işaretler ne? Gerçekten, ülkemin diğer turistik yörelerinde de var mı bu işaretlerden?

GÜLTEN SULTAN EŞEĞE BİNERSE

Etkinlikte programı sunan şair kardeşimiz Gülten Fm Radyomuzun editörü Gülten Ertürk ve bestekâr-udi sanatçı Yıldız İrengün'ün Gedelme yaylasında, mağara önünde bir anda beliren o yörenin Anadolu kadının getirdiği eşeğe binişleri görülmeye değerdi. Hem korkuyorlar, hem de binmek istiyorlardı. Osmanlı sarayında süslü atlara binerdi sultanlar, ama, olsun bizim Gülten Sultanımız eşeğe binmeye kararlıydı ve bindi de.Sultan sultanlığını gösterip rahatça inerken, bestekârımız Yıldız İrengün, dizinden şikayeti nedeniyle bir hayli zor indi.

EV DEĞİL RESİM SERGİSİ

O sisli, başı karlı yemyeşil Beydağları'ndaki gezimizden sonra, Göynük'e akşamüstü geri dönüşümüzde bir kahve içimi Neriman Zevkliler, bizleri evinde konuk etti.

Evet, ev tam bir sanatkârın zevkine göre döşenmişti. Neriman kardeşimiz, sadece şair değilmiş meğer, aynı zamanda çok iyi bir ressammış da haberimiz yokmuş.

Evinin duvarlarını süsleyen kendi yaptığı resimleri sizler için şair Hatice Bediroğlu çekti. Buyurun birlikte bakalım, olmaz mı? Öteki fotoğraflar Yıllmaz Türkyılmaz ozan-şair kardeşimizin deklanşöründen...

Bir hafta sonu Antalya' da dağ havasını doldurduk ciğerlerimize. Yaylaları gezdik. Yörük çadırında dinlendik. Dilek kuyusuna baktık. Su kabaklarını, heybeleri, sedirleri minderleri, yörük çoraplarını gördük, desenlerinde bıraktık yüreğimizi. Anılar defterimize bir güzel tarih daha düştük... Teşekkürler Göynük... Var olunuz yürekleri şiirle gümdürdeyen şair dostlarım...