SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
Bir Of Çektim Ama Karşıki Dağlar Yıkılmadı!
RefikaDogan
RefikaDoğan
Üyelik tarihi:
Feb 2008
Mesaj Sayısı:
2,701
Konu Sayısı:
1,516
#1
27/09/2012, 03:58
(Bu mesajı son düzenleyen: 27/09/2012, 04:10
RefikaDogan
.)
Evet, ne demeli şimdi bu durumda, nasıl demeli? Son dinlediğim haberle daha da gerildi zihnim, bulandı; bir an nereye, ne ile nasıl varmaya çalıştığımızı, içine düştüğümüz bu derin girdabın bizi nereye sürüklediğini düşündüm ama bir sonuca varamadım! Gittikçe örümcek ağı gibi toplumu kuşatan bu değer aşınması, bu kirlilik, bu tahammülsüzlük ve pespayelik düşündürmekte ve geleceğe yönelik tutunacak sağlıklı bir dal aratmakta, ama... Sahi, tutunacak dal mı kaldı? Öğretmen öğrencisine bir şey diyemiyor, öğrenci öğretmenine... Veli öğretmene, öğretmen veliye... Kimse kimseyi dinlemiyor, duymuyor, kaale almıyor… Sistem yazboz tahtasına döndü; ne öğrenci öğretmene saygı duymakta ne öğretmen öğrenciye sevgi... Güven ve sorumluluk, ortak akıl, ortak paydalar hak getire! Gençler en ufak bir eleştiriye gelememekte, öğretmen ses çıkaramamakta, korkudan!
Hep birileri birilerine sırtını dayamış, korku salmakta, emeksiz bir yerlere gelmekte; hak eden, emek veren, usulüyle isteyen tenhalara salınmakta, aynı coğrafyanın bir bölgesine ceza mahiyetinde sürülmekte ya da işinden, elindekinden, aşından edilmekte!
Ne oluyor, neler oluyor bize? Geleceğin gençliğini kim ya da kimler nereye sürüklüyor? Adı üstünde, gençlik! Kanın kaynadığı, kavak yellerinin estiği narin, hassas, girişken, tahammülsüz, tehlikeli bir kavşakta iken yaş itibariyle; bu gençleri bu sistem, bu köhne yapı nasıl bu hale getirdi? Anlamsız ve içi boş yarışlarla bu gençlik savruldu oradan oraya, ortada kaldı adeta, ne yapacağını bilemez halde... Bir yanda yüksek eğitim gençliği; istediği okulda istediği eğitimi alamayan, sağlıksız ve yığın halinde temelsiz mezuniyetlerle üniversite kapılarında sınavla umut bekleyen ve umutsuzluğa itilen gençlik… Maddiyatın büktüğü boynuyla boyunu aşan eğitim masraflarına yetişememekten, ailesine gereğinden fazla yük olduğunu düşünürken bir yandan da günden güne artarak değişen harç-borç işleriyle dersten başka her şeyi düşünür hale gelen... Siyatten asimile edilen, siyaset üretemeyen, bu yüzden de ülke ve dünya gerçeklerinden uzak, bencil ve bireysel beklentiler peşinde hâyâl kuran; boş bir çuval gibi günü birlik ve magazinsel hevesler peşinde ömür ve enerji tüketen, sömürülen geleceğin teminatı gençlik... Gençlerini ciddiye almayan, onların hâyâlleriyle, gelecekleriyle oynayan, onlara eşit ve hakkaniyetli yaşam ve eğitim koşulları sunmayan… Her şeyi maddi gücü olana-paraya indirgeyen bir sistemin çarkları arasında öğütülen… Bilimin ve gerçek bilim adamlarının kapsama alanı dışına itildiği bir toplumda, gençlikten neyi nasıl üretmesi beklenebilir ki?
Parası olanın ya da ya da borç harç kredilerle çocuğunu isim yapmış / özel okullarda okutanın kendisini -kısmen- şanslı saydığı bir anlayışla nereye varılabilir?
Ücra bir bölgemizde açılan ve adından başka bir vasfı olmayan… Hakkaniyete dayanmayan sınav anlayışı ile makul bir eğitimin gerektirdiği fizikî ve idari donanımdan yoksun bir üniversite veya ilk ve orta eğitim kurumundan mezun olan bir genç, hangi fırsat eşitliği ile batıda ya da coğrafyanın herhangi bir yerindeki donanımlı bir okula gitme ya da iş sahibi olma olanağını yakalayabilir?
Salt Yüksekokul diploması almakla adam olunacağına inanılan ve insana, gençliğe yatırımın yapılmadığı bir ülkede, içi boşaltılmış bu gençlikle hangi değerleri savunarak ve hangi adamlık libasını giydirerek ülke yararına hizmet bekleyeceksiniz?
Millî birliğin, kardeşliğin, toplum ve ulus olmanın sembolü bayram ve özel günleri ortadan kaldırarak; geleceğin teminatı, bu ülkenin asıl sahibi çocukları, gençleri o coşkudan, o idrakten, o kenetlenişten uzak kılarak hangi birlik ve beraberlikten, hangi gelecek ve kardeşlikten hatta ilim-bilim ve uygarlıktan söz edebiliriz? Of ki of…
Korkunun hâkim kılındığı yerde sevgi ve barış, saygı ve tahammül yeşermez, dolayısıyla; bu genç beyinler, bu genç bedenler de erkenden körelir, kirlenir, tutsak olur! Böyle bir gençlikten ilim irfan mı beklenir? Yönünü şaşırmış ya da yanlış yönlendirilmiş, insani hasletlerden uzak, büyük küçük bilmeyen, tahammülsüz, gelecek kaygısıyla yelkenleri indirmiş, içi boşalmış, hedefi olmayan, günü kurtarma derdinde ve adeta patlamaya hazır barut misali bu potansiyel, sormaz mı; ne verdiniz de ne bekliyorsunuz bizden? Diye…
Elbette statükodan yana değilim. Değişimden yana olmak, yeniliklere açık olmak toplumu ileri taşır. Fakat biz nedense her şeyi tersinden anlıyoruz ya da; değişime direnirken, özenti ve öykünmeci yanımızla yarım yamalak alıyoruz bir şeyleri dağarcığımıza, ilerliyoruz kör topal.
Zamanımızda evet yokluk yoksulluk vardı ama en azından idealist öğretmenler, idealist memurlar, işçilerle devletin devletliğini, velinin veliliğini, öğrencinin öğrenciliğini bildiği, insanın insana değer verdiği bir değer anlayışı, bir dik duruş vardı; huzur ve güven içinde, saygı ve sevgiyle dolu… Eğitimin önemine inanılır, çaba gösterilerek ve bir ölçüde devletin desteğiyle gençlik kollanırdı; sosyal, kültürel, sportif ve diğer aktivitelerle doğru yerlere ve uğraşılara yönlendirilir, enerjisi doğru yere kanalize edilirdi. Diplomalar bileğinin hakkıyla alınır-verilirdi.
Bayramlar vesile olurdu o kardeşliğin pekişmesine, o millî duyguların coşkuyla aynı ırmağa akmasına! Öğretmen korkmazdı devletten ya da veliden. Çünkü velinin öğretmene, öğretmenin veliye, her ikisinin de devletine inancı, itimadı, bağlılığı vardı o “TEK DUYGU - TEK COŞKU” ile. Kimse kimsenin koynunda yılan aramıyor, düşünmüyordu nereden nasıl hançerleneceğini! Ta ki, o meşum yıllar, o ihanet odaklı kardeşin kardeşe düşürüldüğü, toplumun siyasete acımasızca alet edildiği, gençliğin göz göre göre harcanıp istismar edildiği ve nice hayâllerin elinden alınıp yıkıldığı, çalındığı güne değin!
O gün bugündür bu kargaşa durumu, bu bulanıklık birilerinin pek hoşuna gitti, birilerinin hep cebini ve midesini doldurdu, birilerinin ellerini pis bir iştaha ile ovuşturmasına vesile oldu! Ve o gün bugündür ne gençlik, ne toplum, ne ebeveynler ne de kurum ve kurallar doğrultamadı belini!
Düşününüz! On dört yaşında hayatının baharında bir çocuk, salt “niye ödevini yapmadın” ya da; “niye geç kaldın” dedi diye öğretmenini öldürmeye teşebbüs edebiliyor! Bu durum asla kanıksanır, normal bir durum olamaz! Mutlak dayandığı paranoyak bir sebebi vardır. O yaşta bir çocuk, öyle böyle biliyor olmalı, yaptığı ya da yapacağı şeyin onun nelerine mal olacağını, nelerden mahrum bırakacağını! Yahut da; bu yaşta bir çocuk “öldürme” duygusunu yaşamamalı, aklına bile getirmemeli! Getiriyorsa, orada sistemi, toplumsal dinamikleri sorgulamak gerekir, çocuğu değil! Bu marazi durumlar arttıkça artmakta, bunun sonu nereye gitmekte, düşünüldü mü hiç? İllâ ki bu vakaların sayısal orana vurulması, sayının artması mı beklenilmeli bir şeyler yapabilmek için? En başında düşünülmeliydi bu gibi olayların dayanağı, yaptırım gücü ve önlemi!
Okullarda durum çok ama çok vahim, şiddet, bireysel şiddet gittikçe toplumu kuşatmakta; kadına şiddet, çocuğa şiddet, öğretmene, öğrenciye, doktora keza…
Şu bir gerçek; toplumda her yaştan insanlarımızda bir linç anlayışı yeşertildi! Oysaki adalete inancın, güvenin olduğu yerde linç anlayışı olmaz. Ne zaman ki hak gasp edilerek adalet kavramı sekteye uğrar, işte o zaman toplum kendi adaletini kendi sağlamaya çalışır. Bu da sokak kabadayılığından, mafyalığa kadar her türlü kanunsuzluğu geçerli kılar ve korku dağları aklın, mantığın, hakkaniyetin, adaletin yerini alır. Eskiden kirlilik bu derece yokken, çok az sayıda yüz kızartıcı suçlarda toplum tepkisini gösterir, kirliliği temizleme, ayıklama yolunu seçerdi adalete inanarak. Oysa şimdi tersine akan bir su söz konusu! Şimdi siyasetle birlikte kirlenen toplum, yaşam koşullarının da getirdiği külfetle daha da tahammülsüz bir noktaya geldi. Ve artık eskiden yadırganan kanunsuzluklar, kötülükler, haksızlıklar şimdi kanıksanır oldu!
İşte, bu kadar basitmiş demek ki! Biri, dizginleyemediği anlık öfke ile hayatını kararttı, henüz hayatının baharında ömrünü cezaevinde geçirecek. Diğeri ise, iki minik evlâdını yetim bırakarak kara toprağa gitti. Peki, hal yoluna konulan, adaleti sağlanan, çözümlenen sorun ortadan mı kalktı böyle davranınca, her şey güllük gülistanlık mı oldu, bir görev mi yerine getirildi? Nedir yani? Elbette bütün bu soruların yanıtı yok, bomboş! Gerçek olan tek şey; biri mezara biri karanlık ve -belki de daha da kötü olacağı- bir yere, cezaevine gitti!
Bu gidiş gidiş değil! Eğitimle, sağlıkla, adaletle, gençlikle oynayan el yanar, kendi eliyle…
Refika Doğan/Antalya 2012
Her nefeste Gülce...
Alıntı
Site Yönetimi
Admin
Üyelik tarihi:
Jan 2008
Mesaj Sayısı:
12,518
Konu Sayısı:
11,588
#2
27/09/2012, 09:23
Allah'ın her günü ülkem kan ağlıyor ve bir bölgeden öteki bölgelere gencecik evlatlarımızın tabutları geliyor ve gün boyu Tv larda bu olay ekran ekran gösterilip tartışlıyorsa, ipi kopmuştur dünyanın ve hukuk yıkılmışsa, TBMM'dekiler eşkiya ile öldürenlerle kucaklaşıyorsa ve bu parlak gösterilerle afişe edilip övünülecek bir durum gibi sergileniyorsa; bu gençler ölmek ve öldürmek arasında, en küçümen bir olayda "öldürme"yi seçeceklerdir. Gençlerin hiç suçu yok. Yaşanan sistem, kin ve öfke dolu tahammlsüz bir insanlar topluluğu yaptı bizi.. Güven, sevgi, saygı yok oldu maalesef...
Alıntı
osman7159
Site Yönetimi
Üyelik tarihi:
Sep 2008
Mesaj Sayısı:
1,772
Konu Sayısı:
555
#3
27/09/2012, 19:01
demek ki çok sayıda güzelliği geride bırakmışız geri, kazanamama adına. bundan sonra daha geriye daha geriye gidişimizi durdurcak bir güç yok henüz meydanda. duyarlı kaleme saygı ile.
http://vk.com/club35666845
Alıntı
Tweet
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2024
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder