• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
BÖLÜM-3- SOYUER ŞİİRİNDE SÖYLEMLER
Dışarıda Mustafa Ceylan
Site Yönetimi
*****
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesaj Sayısı: 2,007
Konu Sayısı: 1,502
 
#1
01/02/2014, 23:48
BÖLÜM-3-
SOYUER ŞİİRİNDE SÖYLEMLER

Mustafa CEYLAN
*************


“Kader Faslı” şiirinde:

“Elimizde ömür beyin sazları
Meşk eder dururuz kader faslında”

“Bak” şiirinde:

“Dert değirmeninde unun olmasın”

“Yaşamak” şiirinde:
Evimizde yangın çıktı geçen gün
Ateş sıçramış da yanan bağrımdan

“Cennet” şiirinde:
“Ruhların hep başbaşa yaşadığı yer cennet
Oraya dünyamıza gelmeden gidilmiyor.”

“Dersin” şiirinde :
“Adını iğneyle işle derime”
“Gibi” şiirinde :

“Yüzlerde bir gülüş görsem coşarım
Okula başlayan çocuklar gibi”

“Adı dünya olan bir hangardayım
Motorları yanmış uçaklar gibi.”

Beni anlatamam sığmaz sözüme”

“Yakınca” şiirinde :
“Ne var bunda, söyle Allah aşkına
Harp mi çıkar gözler sana bakınca.”
“Sanırım ki bulut ayı öpüyor
Çıplak omza saçlarını dökünce”

“Bir yel var mı senden koku çalmasın
Bir ses var mı çıksın seni bulmasın”

“Bekleriz” şiirinde :
“Biz çiğ süt emmişiz kaderimizden”
“Nöbet yerimizdir vücut kalesi”

“Anarşist” şiirinde:
“Aradılar saçın çıktı cebimden
Her telini kırk yerinden yardılar.”

“Sabah umut yedim, gece açtım da
Sana gelmek için ordan kaçtım da
Yolda sevgi pankartını açtım da
Yetiştiler acımdan vurdular”

“Bu Ayrılık” şiirinde :
“Sürme gibi göz ucuna
Saklanan bir ayrılık bu”

“Üstüne” şiirinde
Kayanın üstünde gül biter mi hiç
Hiç deniz olur mu dağ tepesinde
Yardan başka bir ses çınlar sanmayın
İçimin durmadan ürpermesinde

Ondan başka bir şey daha dilemem
Gülüş gülüş seviyorum desin de
Feryadımı duysun diye yakından
Gönlümü taş yaptım yar küpesinde

Yeter ki gördüğü yerlerde gülsün
Çınlasın yeter ki bu aşk sesinde
Yarimi denizde gemi yapsınlar
Canımı alsınlar güvertesinde”

“Görsün” şiirinde :
“O sahte ipeklerden kurtar omuzlarını
Bakanlar som ipekten dokunmuş bir ten görsün
Gel de bırak kendini gözlerimin üstüne
Herkes kirpiklerimi seni öperken görsün”

“Dörtlük” şiirinde :
“Allah o güzel gözleri yalnız sana vermiş
Sevda acıyıp onları haczetti mi dersin
Bir gün o sıcak aşk ateşiyle tutuşursan
Gözyaşlarımın sağnağı altına sönersin”

“Yer” şiirinde :
“Öperek tıkasın bütün dudaklar
Gözde gözyaşının çıktığı yeri.”
“Havuzlu park yapsın belediyeler
Garibin gözyaşı döktüğü yeri”


“Hiç bir usta tamir edemiyormuş
Kara bahtın çivi çaktığı yeri.”

“Kayıp” şiirinde :
“Hesap görecektik geçen yıllarla
Gençliğimin makbuzunu kaybettim”

“Yakında mı ayrılığın töreni
Müşkül geçitlere soktum treni
Allah için haber verin göreni
İneceğim istasyonu kaybettim.”

“Yerler” şiirinde :
“Elim ile koymuş gibi bulurum
Gezsem yâr kokusu sinen yerleri”

“Öpsün diye eteğine yalvardım
Belden yâr dizine inen yerleri”

“Bundan sonra yasaklamış yâr bana
İkram sofrasında yenen yerleri”

“Aşk kendini gönüllere saklarmış
Gider gider aşıkları yoklarmış
Güller gizli öper koklarmış
Bülbülün dalına konan yerleri”

“Gitme” şiirinde :
“Ben artık sen olmuşum
Sevgin ile dolmuşum
Ben sende kaybolmuşum
Beni bulmadan gitme”


“Var “ şiirde :
“Onun masasında mezedir sevinç “
Namerde bir yüce dağdır dumansız
Merte adak eylediği başı var.”

“Hoş gelsin “ şiirinde :
“İsterse taş yağsın gökten başıma
Başıma isterse olmaz iş gelsin
Yeterki kaşların çatılmasın hiç
Yeter ki her gelen sana hoş gelsin.”

Sensiz bilmiyorum, nerdeyim neyim
Sanki gezip duran bir cenazeyim
Ayda bir mektubun gelsin razıyım
Gelsin de isterse zarfı boş gelsin

Sana gönül verdim dönmem sözünden
Çektiğimi bilemezsin yüzümden
Kaç senedir kan geliyor gözümden
Bundan sonrasında bari yaş gelsin

Hasretin yıllardır yanar kanımda
Tahammül kalmadı artık canımda
Yılda on iki ay kal da yanımda
İster on iki ay kara-kış gelsin.”

“Bir İnsan Düşün” şiirinde;
“Sevmek denilince Mecnundan sonra
Akıla ilk gelmiş bir insan düşün
Görünce ağlamış ağlayanlarla
Gülenlerle gülmüş bir insan düşün

Önündeki yollar sarpa sarınca
Gözünde dev olmuş sanki karınca
Umutların kapısına varınca
Hep uyuya kalmış bir insan düşün

Gelirim deyip de vaad yerine
Senet imzalamış yılın birine
Esnafın alacak defterlerine
Sayfa sayfa dolmuş bir insan düşün

Bazan oluvermiş bir et yığını
Bilmemiş ne işe yaradığını
Yıllarca yüzlerde aradığını
Bir gülüşte bulmuş bir insan düşün

Silinmiş yollarda ayak izleri
Unutmuş yüzüne gülen gözleri
Bir yüreği kalmış bir de gözleri
Her tarafı ölmüş bir insan düşün”

“Geliyor“ şiirinde :
“Bana bu günlerde sitem eyleme
Gönlüm her güleni suçlu biliyor
Neden böyle oldun diye sorma hiç
Böyle sözler bana zulüm geliyor

Bu sevda alına yazılmış haktan
Bıktım hasretinle yargılanmaktan
Neren yandı dense isim anmaktan
Aklıma tutulmuş dilim geliyor

Ey hasret yakamdan çek elini çek
Kolay mı bu aşkı bu halle çekmek
Ayrılık, soframda olmuş bir ekmek
Kesilmiş de dilim dilim geliyor


Benden sana destek senden dileyiş
Yetsin bana artık bu diş bileyiş
Sana her kavuşmak can tazeleyiş
Senden her ayrılmak ölüm geliyor.”

Halil Soyuer’in şiirlerinde belirsizlik yoktur. Hükümleri kesindir. Şüpheli bırakılmış veya aydınlanmamış herhangi bir nokta dahi yoktur. Kimi sözleri dağlar kadar yüce, kimisi de bıçak kadar sivridir. Ama, tüm sözlerinin sonunu sevgi çağrılarıyla bitirmekte maharetini sergilemektedir. Soyuer, şiirlerinde atasözlerimizden alabildiğine faydalanmış, bazen de atasözlerimizi kendi kelimeleriyle yeniden söylemiştir. Atasözlerinden faydalanırken, bilgin, tavsiyeci, büyük, sözü dinlenir bir konumda seslenmektedir. İşte “Bir Sevda” şiiri buna güzel bir örnektir.

“BİR SEVDA”

Bir sevda yetermiş bir dertli başa
Ey dost, bu sevdanın coş ortasında
Gidip de ararsan ikincisini
Başına iş açar iş ortasında

Varlığın gözlerde değer bulursa
Senden iyisi yok, bana kalırsa
İtibarlı olur nerde olursa
Dolu’lar her zaman boş ortasında

Ecel geliyorken adresi bilir
Ağzında sözlerin yarıda kalır
İnsan doğar, yaşar sonra da ölür
Bi düş daha olmaz düş ortasında

Kara karga bülbül gibi ötmez ki
Gelen her dert, baştan kolay gitmez ki
Çölün ortasında çimen bitmez ki
Çiçek yetişmez ki taş ortasında

Sevda geliyorken bakmaz yaşına
Çaresiz ne dertler açar başına
Ömrün geçer gider boşuboşuna
Bahan beklersen kış ortasında”

“Götürdün” şiirinde :
“Senden su istedim, tuttun elimden
Beni bir kurumuş çaya götürdün”

“Bu Akşam” şiirinde :
“Çabuk gel de uğraşmasın boşuna
Duygularım bir infazla bu akşam.”

“Bir Daha“ şiirinde :
“Güne şenle girer şenle çıkarım
Bir sözüne Türkiye’yi yıkarım
Benzin döker her harfini yakarım
Seni yazmaz ise yazı bir daha”

“Sen yokken dilime boşa gelmesin
Konuşmam ki sensiz sözü bir daha “

“Teslim etmem, herkes isyan etse de
Sensiz uykulara gözü bir daha”

“Beni ayıplasın varsın bu şehir
Fakat sebebini sorsun bu şehir
Ayağa kalksın da görsün bu şehir
Aklı baştan alan kızı bir daha”

“Beddua” şiirinde :
“İçtiğin her yudum suyun içinde
Dermanı olmayan dert bulasıca
Yana yana gezip hergün çöllerde
Nasırlı ellerde kir olasıca

Göğsündeki yürek taştan da katı
Evinde üstüne yıkılsın çatı
Zehrettin anamdan emdiğim sütü
Kumarcı elinde zar olasıca

Ne diyeyim, Allah’ından bulasın
Suratını aç köpekler yalasın
Dar gününde yapayalnız kalasın
Dünyası başına dar olasıca

İntikam kaynıyor bozuk kanında
Zalim nokta kalır senin yanında
Bir gün kurulacak hak divanında
Hesap verenlerle bir olasıca

Gelsin bütün dertler sende yaşasın
Yüz metreyi on saatte koşasın
Seni kocan yedinci gün boşasın
Attığı adımlar zor olasıca

Her duyguyu geçirirsin elekten
Sanki torpillisin kahpe felekten
İki elin birden kopsun bilekten
İki gözü birden kör olasıca”

“Diyorlar” şiirinde :
“Doğduğumdan beri ben, hep sevgi işçisiyim”

“Süren doldu deyip de emekli etmiyorlar”
“Her ırkın insanında ayrı ayrı yaşarım”

“Sevginin işyerinde tatil de yok izin de”
“Vücudumu yaksalar belki sevgi tüterim”
“Vurulan her canlıda kanayan yara benim”
“Gönül kalelerinde sevgi bayrak diyorlar”
“Sev Kardeşim” şiirinde :
“Kaç olursa olsun hayatta yaşın
Kaç olursa olsun, sev kardeşim sev”

“Canın Sıkılmış” şiirinde :
“Sana geliyormuş bütün sokaklar
Bütün caddelerden sana çıkılmış”

“Alkıştan çınlamış gezdiğin yerler
Gezmediğin yerin boynu bükülmüş”

“Yağmur” şiirinde
“Seni getirmedi diye bulutlar
Karakolluk oldum dün bir yağmurla”

“Kâğıt” şiirinde:
“İster ömür boyu sakla koynunda
İster yırt parçala yerlere dağıt
Gönlümü taşıyor içinde harf harf
Üstüne derdimi yazdığım kâğıt.

Kolay deseler de zor bu işler zor
Artık kül bağladı yüreğimde kor
Baktım mektup olmuş yâre gidiyor
Konuşmuyor diye kızdığım kâğıt....”

“Yüreğim” şiirinde :
“Kanayan bir yara görse birinde
Ona benden önce koşar yüreğim”

Üstüme ay gibi doğar bazı gün
Bulut bulut dolar yağar bazı gün
Alsam avucuma sığar bazı gün
Bazı gün içimden taşar yüreğim”

“Yüreğim nerdeyse orda varım ben
O ne kadar ise o kadarım ben ”

“Gitme” şiirinde :
“Gitme ne olursun, güneşim olur
Her sabah üstüme doğarsın gitme
Sen benim gözümde bir ömre değil
Vallahi bin ömre değersin gitme.

Yıllar ile kaybettirme izini
Dalgasına bırak aşk denizini
Sonra pişman olur iki dizini
Saçını yolarak döğersin gitme.

Senden başka yok ki durak gönlüme
Ne olur bir gülüş bırak gönlüme
Senelerdir yanmış kurak gönlüme
Bir yağmur olur da yağarsın gitme”

“Senin“ şiirinde :
“Gönlümün dört yanı sevgi denizi
Benim dört yanımda kıyın var senin
Kız, yoksa böyle mi doğdun anandan
Neden türlü türlü huyun var senin? “

“Yıllar konuşmuyor seni sorsam da
Başa çıkamadım karşı dursam da
Sana tapulanmış gönül arsamda
Yüzde doksan dokuz payın var senin...”

Halil Soyuer’in kendine has söylemlerini bütün şiirlerinde görmekteyiz. Zaten onu zirve şairleri arasında önemli bir yer sahibi yapan da, kendine has bu söylemleridir.

Yukarıdan beri sıraladığımız örneklerde gösteriyor ki, Halil Soyuer, Karacoğlan, Köroğlu, Dadaloğlu, Yunus Emre, Mevlâna, Hacı Bayram-ı Veli, Hacı Bektaş-ı Veli, Pir Sultan Abdal, Hallac-ı Mansur, Nesimi gibi uluların tümünün harmanlandığı bir bitimsiz gönül har¬manıdır. Büyük bir gönül dilidir. Ahmet Tufan Şentürk’ün deyimiyle bitmeyen bir şiir pınarıdır. Sevgi pınarıdır...

Soyuer, gelmiş geçmiş ne kadar büyük şair varsa, hepsinden bal ansı gibi tadları toplamış günümüz Türkiyesi ve günümüz insanının dünyasında yeni bir sentez yapmıştır. Yeni bir söylem biçimi, vurgulama biçimi geliştirmiştir. Bugüne kadar hiç kullanılmamış, hattâ şiirimizde hiç denenmemiş olaylar, eşyalar ve varlıkları da gayet mahirane bir şekilde şiirin atmosferine sokmuş, dokusunu asla bozmadan, ona renk, şekil, desen kazandırarak yerleştirmiştir.

Soyuer, edebiyat tarihimizde “Beş heceliler”diye anılan akımı, halk müziğimizin ve halk şiirimizin büyülü-sihirli atmosferi, tasavvuf şiirimizin ruhları saran ulvi-evrensel-barışcı iklimiyle bütünledikten sonra, sollayıp geçmiştir. Beş heceliler onun şiiri karşısında çok geri¬lerde kalmıştır.

İkibinli yılların bilgi ve iletişim yılları olduğunu dikkate olacak olursak, şairimiz, kendine has buluşları, espiri yüklü tezatları ve teşbihleriyle, gönül ve ruh tahlilleriyle ikibinli yıllarda üzerinde en çok konuşulacak şairdir...

Çağı bütün şairler yorumlamıştır, ancak, Soyuer kadar çağın olgulannı sevgi yağmuruyla yıkadıktan sonra şiirine ustalıkla yerleştirmiş ikinci bir şair yoktur.
Alıntı  
Dışarıda RefikaDogan
RefikaDoğan
******
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesaj Sayısı: 2,701
Konu Sayısı: 1,516
   
#2
05/02/2014, 04:04
Merhum ustanın şiirlerinde gerçekten de Türk Halk Edebiyatı' nın gelmiş geçmiş hemen hemen bütün ustalarının, unutulmaz değerlerinin izlerini görebilmekteyiz. İlk kez merhum Soyuer' in şiirlerinin bütününe odaklanarak okudum ve Sn. Ceylan hocamızın da değindiği gibi, bu geniş harmanı gözlemledim. Allah rahmet eylesin...
Doğrusu tahlilin isabetli güzelliğine de diyecek yok...
Hangi düşünce yelpazesi içinde olursa olsun; ülkesine, toplumuna ve kültürüne katkılarıyla iz bırakmış değerlerimizi anlamak, saygıyla anmak ve yaşatmak gerek!

Her nefeste Gülce...
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  BÖLÜM: 17 SOYUER’İN BESTELENMİŞ ŞİİRLERİ Mustafa Ceylan 0 4,457 07/02/2014, 01:17
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  BÖLÜM-16 SOYUER’DEN ŞEHİRLERİMİZE DAİR Mustafa Ceylan 0 1,676 07/02/2014, 00:58
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  BÖLÜM: 15 "YUNUS’CA SEVMEK ve SOYUER Mustafa Ceylan 0 2,206 06/02/2014, 02:59
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  BÖLÜM-14 GÖNÜL ŞAİRİ SOYUER Mustafa Ceylan 0 2,089 06/02/2014, 02:39
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  BÖLÜM-13 SOYUER ŞİİRİNDE MİLLÎ MESELELER Mustafa Ceylan 0 3,708 06/02/2014, 02:16
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  BÖLÜM-12 SOYUER’İN ŞİİRİNDE GÖZLER Mustafa Ceylan 0 2,401 06/02/2014, 01:35
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  BÖLÜM-11 SOYUER’İN ÇOCUK SEVGİSİ Mustafa Ceylan 0 1,657 06/02/2014, 00:41
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  BÖLÜM-10 SOYUER’DE HÜZÜN DUYGULARI Mustafa Ceylan 0 1,540 06/02/2014, 00:23
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  BÖLÜM-9 SOYUER ŞİİRİNDE ANADOLU’DAN İNSAN MANZARALARI Mustafa Ceylan 0 1,639 05/02/2014, 23:56
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  BÖLÜM-8 HALİL SOYUER'İN YILLARLA, RAKAMLARLA DANSI Mustafa Ceylan 1 1,659 04/02/2014, 20:30
Son Mesaj: osman7159

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2025 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder