SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
BÜYÜLÜ KULAKLAR
Site Yönetimi
Admin
Üyelik tarihi:
Jan 2008
Mesaj Sayısı:
12,518
Konu Sayısı:
11,588
#1
27/07/2008, 16:40
BÜYÜLÜ KULAKLAR
-Masal-
Ayşe DİDEM DEMİREL
Ötelerin ötesinde, buraya uzak ülkelerin birinde, “müzik müzesi “ varmış. Müzik tarihine eserleriyle imza atmış sanatçıların sihirli parmaklarıyla dans etmiş tüm enstrümanlar bu müzede sergileniyormuş. Müzede gece görevlisi olan Alfret, her gece müzede bulunan 10 büyük sergi salonu, 5 koridor ve 10 odayı her gece 4 kez dolaşır ve her dolaşma sonunda kendisine verilen kontrol saatini kurarmış.
Günlerden bir gün, gecelerden bir gece, müze görevlisi Alfret, üçüncü nöbet dolaşması sırasında, piyanoların bulunduğu büyük salonda, 15 yıldan beri görev yaptığı müzede görmediği, duymadığı bir olayla karşılaşmış.
Salonun ortasında bulunan piyano konuştukça konuşuyor, kenarlarda bulunan piyanolarda sessizce onu dinliyor ve arada bir “çok doğru” diyorlardı.
Alfret, şaşırmış ve salonda buzdan bir heykel gibi dikilip kalıvermişti.
Ortadaki piyano;
-“E ee işte böyle dostlar ! 3 yaşında piyano çalmaya ve 5 yaşında beste yapmaya başlayan Amedeus Mozart böyle birisi. Hem sonra biliyor musunuz? Sanatçı olunmuyor, çalışmakla evet, güzel şeyler üretilebilir ama, sanatçı doğuluyor. Ruhtan, özden geliyor akıyor sanat. Offf.. Of! Biliyor musunuz, çoğu ünlü sanatçılar hep genç yaşta çekip gittiler dünyadan. Göçtüler. Sanat içten yakıyor insanoğlunu, içten arıtıyor. İçi çalkalana çalkalana aşınan ırmak yatağı gibi, aşınıyor mu ne? Duygu yağmurunun kırbacıyla yürek ve bedenleri yorulup, çabuk ölüyorlar. Kalıcı eserler veren sanatçıların kaderi bu galiba. Bakın dediğim gibi, ben Amedeus Mozart’ın o mükemmel , ince, kıvrak parmaklarıyla dans etmiş bir piyanoyum. Mozart gibi bir besteci daha dünyaya gelmez. Bir çağa imzasını atıp gitti. O gitti ama eserleri yaşıyor. Bizlere ise burada, bu müzede anılarıyla baş başa kalmak düştü. Öyle değil mi?” dedi.
Salonun sol ucundaki,kahverengi cilalı, uzun piyano;
-“Evet, evet. Anılarımız olmasaydı ne yapardık ki? Anılarım olmasa ben ortadan “”çat” der yarılır, kırılırdım”
_”Evet, doğru dersin kardeşim. Bakın, Mozart var ya, bence Dünyanın 9. Harikasıydı. Kocaman kafası, narin vücuduna göre fazlaca büyüktü. Düşünün 3 yaşında sokakta oynamadı da, besteler yaptı. Büyülü kulakları ve duygulu gözleri vardı. Ama, en çok da, üzüldüğünde, ağlayacağı zaman dudaklarını bir titreme alırdı. Sevgi hamuru ile yoğruldu. Yoksul bir ailenin oğluydu ama, yaşadığı dönemde müzik adamları zengin sofralarını, aristokrat meclisleri şenlendiren köle giyimli uşaklardı sanki. O kaderi o da yaşadı. Yaşadı ama, krallara, prens ve prenseslere şapka çıkarttırdı. Salonları hınca hınç doldurdu. O kocaman büyülü kulaklarıyla, doğanın, eşyanın, bitkinin ve insanın dilini çözdü, dinledi, duydu. Güzellik ve sevgiyi dokudu eserlerinde. Tuşlarıma dokunduğunda var ya, içim bayram yerine dönerdi. Eşi Constanze, yanıbaşında sabaha kadar dans ederdi ki o konsatrasyonunu bozmasın,ilham kaçmasın diye.Bir yanda Constanze, öte yanda ben, ne danslar yaptık, ne danslar. Siz görmediniz, bilmezsiniz bel ki..”
Salonun diğer ucundaki bir piyano;
-“Bilmez olur muyuz. Mesela bizimkinin ustası Mozart. Hep ondan bahsederdi.”
-“Evet ya… Anılar..Anılar bizi ayakta tutan dedim ya” diye ekledi bir önceki uzun kahverengi gözlü piyano.
-“Evet evet… Çocukluğunda oynayamadığı oyunları oynadı , yapamadığı dansları yaptı benimle. İnsan kalbine Tanrısal seslerle, coşku, neşe, sevgi sundu. Hocası Hyden, en çok da bu yönüyle severdi onu. Duygusal renkleri değişik armonilerle harmanladı. Halk dansları, halk şarkıları ilham merkeziydi. Doğu batı sentezini yakaladı. “Saraydan Kız kaçırma”, “Türk Marşı” nı düşünün hele. Duydunuz değil mi? Alman operasını İtalyan stilinden kurtardı.
Off.. Of ki of!!.. Gelmez onun gibi, gelmeyecek daha. Bakın tuşlarım halâ onun özlemiyle yanıp tutuşuyor. Kafasındakileri daha kâğıda dökmeden önce bestesini bitirmiş oluyordu. Uzun süre tasarlıyor, düşünüyor, ruhunda yaşıyordu eser. Bir de bilardo oynamayı severdi. Bilarda oynarken, iç dünyasında yolculuk yapardı. Bir anda bilardoyu bırakıp, uçar gibi bana gelir, başlardı tuşlarımla parmaklarının dansı. Olağanüstü aydınlık ve ışıltılar yağardı parmak uçlarından üstüme. Antik, çok eski çağların polifonisini, orta ve kuzey Almanya’nın barok müziğini, İtalyan operasının yeni katkılarını, Viyana, Mannheim okullarının çalgı müzik tekniğini ve o zamanki Fransız müziğinin özelliklerini bağdaştırmayı bilmiştir. 35 yaşında hayata veda ederken 626 eser bıraktı. 48 senfonisi, 20 kadar opera ve 20 kadar da piyano konçertosu unutulmazlar arasında. Düşünün hele, kısacak bir ömre bu kadar dev eserler sığdırabilmek… İşte başarı diye ben buna derim. Erken ölen sanatçılar müzik tarihinin kilometre taşları olurken, neler neler yaşadılar? Bize sorsalar da anlatsak. Biz biliriz onları. Biz… Öyle değil mi?”
Salonun bir başka köşesinde gözleri dolu dolu suskun duran, çekingen bakışlı, ceviz işlemeli genç piyano, nihayet konuştu.
-“Evet. Bize sormalılar. Bizim yüreğimizi okusun şiir eleştirmenleri, biyografi yazarları. Çok doğru dersin.”
-“Evet… Zaten, müziğinin zenginliğini kıskanalar, Mozart’ı sağlığında beğenmediler. Onu halk alkışlarken, onlar dudak büktüler, görmezlikten geldiler. Bu insanlar da böyle işte. Sanatçı yaşarken, sağlığında sanatçının kıymetini bilmiyorlar. Sanatçıya zulüm ediyorlar. Zindanlara atıyorlar. Sanatçı ölüp gidince, ardından ağıt yakıyorlar, ne büyüktü diyorlar. Anlamak mümkün değil. Mozart, alkış kazandı ama para kazanamadı. İlden ile dolaştı, kız kardeşi ve babası Leopold Mozartla beraber Avusturya Kraliçesi Theresa’ya bile konser verdiler de, kıt kanaat geçindiler. Fransa’da Madame Pompadour’un mahiyetindeki asilzadeleri eğlendirmek için verdikleri konserde ben de vardım. Unutmuş değilim. Of.. Of ki offf!! İçim yanıyor dostlar. Mozart çile çekti, ben de çektim. O ağladı, güldü, dans etti, ben de yaşadım onunla her anını… Daha 20 yaşındayken Bologna’daki Flarmoni Derneği ne yaptı biliyor musunuz? Yaşı küçük olanları derneklerine üye yapmıyorlardı. Mozart’ı görünce bu prensiplerinden vaz geçip onu derneklerine üye yaptılar. Gençlik döneminde, sakalları yeni çıkmaya başladığında işsiz kaldı, sevdalandı, aşık oldu. Sonunda zengin çocuklarına ders vermeye bile kalkıştı. Ama o, sanatçıydı. O besteciydi. O benimdi, benim canımdı. Kaç gece sabahladık onunla biz , kaç gece ağladık, kaç gece çileyi yaşadık, kaç gece…
Hattâ bir ara, O’nun ömrünün son dönemini düşündükçe çıldırasım geliyor. Geniş halk kitlelerini, müzik tarihini besteleriyle, eserleriyle sallayan ve tarihe müziğiyle imza atan, dahiler dahisi Mozart’ın ölümü, hele hele cenazesi de yürekler acısı manzaralarla doluymuş. Hangi mezarlığa gömüldüğünü,mezarının nerde olduğunu bilen yokmuş eşi Costanze çok ağır hasta olduğu için, bir hafta sonra mezarını ziyaret etmek istemiş, ancak, tüm aramalarına rağmen mezarını bulamamış olduğunu duydum. Müthiş bir yağmurlu günde vefat ettiydi. Tabutunu taşıyan 4 kişi ve onların ardında 2 kişi daha varmış. Topu topu 6 kişi yani. Yağmurun şiddetine dayanamamışlarda kimsesizler mezarlığına gömmüşler diyen bile var. Şuna bakın, şu garip hale dostlar!”
Tam karşıda duvar kenarında sesiz sedasız bu sohbeti dinleyen, ince, zarif desenlerle süslü “suskun piyano” nun bir anda hıçkırıkları salonun tavanında yankılanıverdi. Suskun piyano konuşacak oldu, yutkundu,konuşamadı. Hıçkırıkları gözyaşlarına dönüştü de, Bekçi Alfred, olayın farkına varamadı.
Alfred, kaskatı kesilmiş, faltaşı gibi gözlerini açmış, bir taraftan da ellerinin kalın parmaklarıyla kulaklarını ovuyordu. “Acaba, bu sesler..? Bu sesler, benim içimden mi geliyor. Kafamın içinden mi yoksa? Ama değil, duydum. Piyanolar kendi aralarında bir sohbet meclisi kurmuşlar konuşuyorlar. Kulağım, kulaklarım…Allah Allah! Hayret!Bana neler oluyor?”
Güvenlik görevlisi Alfred, nihayet derin uykudan uyanmaya başlamış, buz kalıbı kırılmaya, heykel durumu erimeye başlamıştı. “Galiba deliriyorum” diye düşündü. Başını iki yana salladı. Kulaklarının uçlarından birer kere daha çekti. “ Hayret bir şey? Kaç kere söyledim Maria’ya, bana işe giderken makarna yedirme diye. Dinletemedim. Offf karnım da ağrıyor galiba. Kulaklarıma gelen sesler makarnadan olsa gerek galiba” diye söylenerek koridora yöneldi. Uzun koridorun loş ışığında kendi gölgesi önüne düşünce, ardımdan bir gelen mi var diye dönüp baktı. Kimseyi göremeyince rahatladı.
Son turunu da atıp saatini kurdu ve defterine not düştü.
“Mozart’ın mı kulakları büyülü, yoksa benim mi?”
Alfred, sabah doğruca müze hekimine baş vurdu. Hekime “Büyülü kulakları olduğunu söyleyince” hekim, kahkahalarla gülmeye başladı.
O günden sonra, Alfred, bir süre psikolojik tedavi gördü. Piyanoların bulunduğu salona adım atmadan evvel içinden geçen düm İncil’e ait duaları okumaya başladı. Fakat, piyanoların sohbetini bir daha duyamadı.
Alıntı
Tweet
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2025
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder