• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Çağımızın Putları, Silkeleyin Dutları…
Dışarıda Gazanfer Eryüksel
Yetkili Şair
***
Üyelik tarihi: Dec 2014
Mesaj Sayısı: 180
Konu Sayısı: 179
 
#1
24/11/2015, 19:03
Çağımızın Putları, Silkeleyin Dutları…



Gazanfer ERYÜKSEL

İnsan kendi putunu kendi yapar, kendi tapar” derler. Tıpkı bir malı marka hâline getirip de o markaya put misali tapması gibi…

“Al-Tüket-At Çağında”  köleleştirilen insana önce giysi, ayakkabı vb. mallar genç kuşaklar hedef kitle olarak seçilerek marka kavramı dayatılmış ve benimsetilmiştir.

“O mu? O marka giyer…” Gençlerin konuşmalarına dikkat ederseniz ayakkabı, pantolon, gömlek yerine ezberletilen markalar söylenmektedirler.

Bir hamle sonrasında ise insan marka olarak sunulmuş, benimsetilmiş ve ezberletilmiştir. En büyük silah medyadır.
“O mu? O bir marka ayol!”

“Marka” dedikleri bir şarkıcı, romancı, sporcu…

Bu ifadeyi büyük bir rahatlıkla söyleyenler malın, yani alınıp satılan bir şeyin markası olduğunun ne yazık ki farkında değildirler. O şarkıcı, türkücü, romancı, sporcu da alınıp satılmaktadır!

Bunları yazarken belleğim altyazı geçiyor. “Herkesin bir fiyatı var” sözünü hatırlatıyor bana.

Bazı marka ürünler reklamlarında marka hâline getirilmiş şarkıcı, türkücü, oyuncu ve sporcuları kullanmaktadırlar. Markalar arası ilişki…

Marka (mal) hâline dönüştürülürken şarkıcı, oyuncu ve sporcuların giyimleri, saç kesimleri geniş kitleler için kopyalanacak tercihlerdir. Moda-marka ilişkisi, eski bir algı yönetimi hamlesidir. İran Şahı Rıza Pehlevi’nin eşi Farah Diba’nın saç modeli 1960’lı, 1970’li yıllarda öyle yaygınlaşmıştı ki başınızı ne yana çevirseniz bir “Farah Diba” görürdünüz. O yıllarda “marka” sözü pek tedavülde değildi.

“Mal-Marka”, “İnsan-marka” zincirine eklenen bir halka daha var. “Kent-Marka” ilişkisi…
Kentler de adeta “mal” gibi pazara çıkartılmıştır. Bunun dayatmanın altında ise ülkeleri şehir devletlerine bölmek ve o yerleri şirketlerin yönetmesini isteyen küresel çeteler vardır. Öyle ki o şehir devletlerinde parti, sendika ve hatta orduların olmamasını, küçük bir polis gücünün yerli olduğunu söylemektedirler.
Sistem, “Al-Tüket-At” çağında kölelerini sağmal inek gibi kredi kartları ve tüketici kredileriyle kendi kasalarına bağlamıştır.

Ne demiştik başlıkta… Çağımızın putları, silkeleyin dutları…

Hep söylüyorum ya, antik çağın köleleri, köle olduklarını biliyorlardı. 21. Yüzyılın köleleri ise köle olduklarını bilmiyorlar ne yazık ki… Trajedi burada işte…
( c) Bu şiirin (yazının) her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alıntı  
Dışarıda Dermani
Yetkili Şair
****
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesaj Sayısı: 284
Konu Sayısı: 195
 
#2
02/12/2015, 22:13
Güzel bir tespit var olun.
Antik çağın kölelerinde baş vardı, başın içinde akıl lakin güçleri yokmuş.
Zamane kölelerinde Baş yok, içinde akıl. Güneşe çıkarsanız dahi gölgeler başsız düşer.
Alıntı  
Tweet      
     


Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2021 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder