SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
1 Oy - 5 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
Çocuk Aklı (BULUTLARIN TADI) ; Yorumum
RefikaDogan
RefikaDoğan
Üyelik tarihi:
Feb 2008
Mesaj Sayısı:
2,701
Konu Sayısı:
1,516
#1
09/04/2012, 00:49
(Bu mesajı son düzenleyen: 15/05/2012, 14:13
RefikaDogan
.)
"
Minicik yüreğim doluyken neşe
Balon diye bakardım güneşe
Bazen kırmızı bazen sarı
Korkardım bir gün patlamasından
En çok ta günü atlamasından
Işığımı söndürmesin diye iğnesiyle arı
Kovalardım dünyamdan onları
Dönerdim sırtımı güneşe
Elele tutuşur oynardım gölgemle
Bilmezdim o zaman ayrılığın acısını
Yaşadım ömür boyu hasretin alasını
Minicik yüreğim doluyken umut
Pamuk helva sanırdım
Gökteki bulutları
Bazen beyaz bazen pembe
Gel de imrenme
Canım çektiğinde
Koparırdım bir parça bulut
Tahta çubuğa dolar
Yerdim afiyetle
Bilmezdim o zaman ölümün adını
Sevmezdim kara bulutların tadını.
İnci Germenliler "
Çocuk aklı...
Ne çok çağrışımlar yaptı çocukluğuma ve çocuk aklıma dair, ne çok...
Erzurum' dan yeni taşınmışız Ankara' ya. Ben Saimekadın' daki ablamlara verildim, emaneten(!).Kalabalık nüfusun külfeti henüz işsiz ve okur yazar bir baba için yüksekti, sıkıntılıydı. Ablamların yanında kalarak okumam doğru bulundu.Yıl, 1968-1969 Eğitim öğretim yılı. Ve ben ilkokul 3.cü sınıfa kaydedildim.
Farklı çevre, farklı eşya ve nesneler, farklı üsluplar ve çocuklar, farklı..!
Bir süre sonra babam, İncesu' da çok katlı bir apartmanın kapıcılığına talip oldu. O zamanın kapıcılığı! Ne bir sosyal hak, ne sağlıklı koşullar ne de aydınlık ferah bir daire... On kardeş ve bir ana-baba. Ben ve benim küçüğüm olan kızkardeşimi evli olan iki ablama verdiler. Küçüğüm bir gün durmadı, kaçıp gitti gerisin geriye. Ama ben...Ben, yaşımdan olgun, büyük yanımla sustum! Dokuz yaşındaydım ve çok şey anlamıştım o an, anlatılamayan...
Merhum babamın, salt bizi okutmak için cıpcıbıl maddiyatıyla, bir Allah' ına bir kendine güvenip yola çıkışını biliyor, unutmuyordum! "Sessiz ak içimdeki şelale, sessiz ak!" diyor, susuyordum! içime akıtıyordum ırmaklarımı; aileme hasretle yana yakıla, susuyor... Üstelik, yanında kaldığım ablamları da pek tanımıyordum! Ben küçükken onlar evlenip Ankara' ya yerleşmişler. Neyse...
Eğitim yılı başladı ve ben Ortatepe ilkokulundayım...
İlk gurbetlik heyecanıyla, sınıfın tavanında asılı top şeklinde kocaman yuvarlaklıktaki lambaları şaşkınlıkla izliyor, bir türlü kendimi alamıyordum onlardan. Teneffüste, sınıfın havalanması için açılan pencerelerin cereyan etmesiyle, hafiften sallanmaya başlardı tavandaki lambalar da. Ama ben onların henüz ne olduklarını bilmiyordum ki! Lamba mı başka şey mi? Zannediyordum ki her an yere düşecek ve patlayacak!...
İlk gün, ders bitti paydos zili çaldı ve biz evlere koştuk. Akşam eniştem işten geldi. Ben büyük bir ürkü ve heyecanla enişteme; çok kötü, büyük bir tehlike atlattığımızı, sınıfta az daha tavandaki o top gibi şeylerin yere düşerek patlayacağını, ama Allah' ın kurtardığını anlattım, kendimden geçercesine. Öyle saf, öyle doğal ve çocuktum ki...
Akrabamız da olan eniştem, dünya iyisi bir insan, bir baba ve ağabey. Benim korku dolu gözlerime bakarak saçımı okşadı ve o top gibi şeylerin lamba olduğunu, kolay kolay düşmeyeceğini, bundan sonra artık korkmamamı söyledi, rahatlattı, olgun ve sevecen yanıyla beni.
Yine böyle bir gün -henüz market kavramının, süper marketlerin hayatımızı ve mahallemizi alt üst etmediği günler- ablam, ekmek almam için mahalle bakkalına gönderdi beni. Bakkal ile ev arasında ki mesafe en azından bir bin-bin beşyüz metre vardı ve aradaki alan boş alan, arazi, tarla idi.
O dönemlerde çocukları torbacılarla, öcülerle, iğnelerle çok korkuturlardı. Ben ekmeği aldıktan sonra eve dönüşte, tam da o boş alanda karşıdan bir kolunda bohçasıyla, koyu esmer tenli şalvarlı bir kadının geldiğini gördüm. -Nedir bohçacı, onu da bilmiyordum ya...- Boncuk boncuk ter alnımda, müthiş karın kramplarıyla Allah' ıma dua ediyorum, beni kurtar diye. Ne bağırabiliyorum ne dayanabiliyor...Bir taşın altına saklanarak ürkülü gözlerle, nefes almadan geçip gitmesini, kaybolmasını bekliyordum. Böyle kaç saat, kaç dakika geçti , bilmiyorum! Sabah kahvaltısı için istenen ekmek, oldu akşam ekmeği! Saatler sonra taşın altından kalkıp doğruldum. Üstümü başımı silkeleyerek iki gözüm iki çeşme, yana yakıla, burnumu çeke çeke eve gittim. Tabii, ablamdan okkalı sözlerle işittiğim azarı yazmağa gerek yok! Anlatıyorum başıma gelenleri, ama anlamıyor, ciddiye almıyordu ki!
Düşünüyorum da...
Şimdiki çocukların - gençlerin öğrendikleri onca teknik bilgi ve beceriye karşılık kendi dönemimizi ve koşullarımızı kıyaslayınca, görüyordum ki; bizler ne kadar yoksun ve mahsunduk. Hayatı tırnaklarımızla kazıyarak öğrenmeye ve olabildiğince yaşanılır bir dünya kurmaya çalışıp çabalardık. Sevgiyi, insanı ve insanî olanı hayatın merkezine yerleştirmiştik. O dönemlerde henüz eğitim düzeyi yetersizdi ve bilinçlenme oranı da o derece düşüktü. Ama insanlar birbirlerini ön yargısız seviyordu, saygı, merhamet ve yardımlaşma duygularıyla eğitime istek de o derece yüksekti. Büyüklerimizin olaylara, nesnelere çocuğun penceresinden bakabilme, empati denilen o duygudaşlık olayını -bir şekilde- aklının ucuna getirebilme derinliği belki yoktu bugünkü kadar ama; en azından daha huzurlu ve güvenli bir yaşam, düzeyli ve onurlu insan ilişkileri ve çocukların çocukluğunu yaşayabilme özgürlüğü vardı. Tabii ki benim algıladıklarım ve dışıma yansıttıklarım da o yaşta ve o sosyo -kültürel yaşam düzeyindeki bir çocuğun algıladığıydı sonuçta.
Oysa dışımdaki dünya benim taşradan gelmiş ve henüz dokuz yaşında bir çocuk olduğumu umursamıyordu. Ve Benim köyüm yoksuldu, yoksundu; acımasız bir coğrafyanın, acımasız iklimin acımasız koşullarında bizleri dirençli kılmağa çalışıyordu yine de. Üstelik aksanım bozuktu ve ben bunun henüz ayrımında değildim!
Annemi babamı, kardeşlerimi çok özlüyordum. Çevremdeki her nesnenin bendeki etki-tepkisi de farklı oluyordu doğal olarak.
Belki de bu yüzden çokça ve çabucak olgunlaşmamız, bu yüzden...
En çok ay ve yıldızları severdim. Karanlığın koynunda mutluluğa, düşler ülkesine götüren fenerimdi ay ve yıldızlar. En yakın ve riyâsız arkadaşlarımdı ; çocuk düşlerimi aydınlatıp ısıtan ve beni aileme, sevdiklerime, hayâllerime daha çok yaklaştıran...
Hiç bana ait yeni bir şeyim olmazdı. Çokça, büyüklerimin eskileri onarılarak bana yeni diye giydirilirdi.
Bir gün sınıfta dersteyiz. Müdüriyetten yapılan anons sesiyle irkildim. Zira adım geçiyordu ve ben, Müdüriyet odasına çağrılıyordum! Öğretmenimiz gönderdi, gittim süklüm büklüm. Benim gibi bir çok öğrenci vardı orada. Bizi bir arabaya doldurup bilmediğim bir yerlere götürdüler, yanımızda bir öğretmenle. Üstümüze başımıza ölçüler alarak kılık kıyafet verdiler, bir de çizme. Bir çift beyaz lastik çizme. Nasıl bir mutluluk, nasıl çoşkuydu bendeki, anlatamam! Örselenmemiş düşlerime beyaz lastik çizmelerim de katıldı. Akşam üzeriydi. Hepimizi tek tek evlerimize bıraktılar. Meğer Kızılay yardımı için bizi Sümerbank' ın mağazalarına götürmüşler, nereden bileyim ki? Ben, beyaz lastik çizmelerimdeyim; batmayan ufkuma yeni ufuklar açan, yeni yeşertilerle masal dünyasına götüren beyaz lastik çizmelerimin ruhuma yumuşacık dokunuşlarla bıraktığı o kadifemsi mutluluk, huzur öyle masum, öyle tatlıydı ki...İmkânı yok, o mutluluğu bir daha bir başka şeyde bulmanın!...
Akşam uyku zamanı ve ben hâlâ çizmelerimi giyemedim, kıyamadım, doyamadım onlara bakmağa. Onları koynuma aldım, bağrıma bastım, okşadım, okşadım ürkütmekten korkarcasına, sevgiyle...Ve uyudum koynumda çizmelerimle!
Bazı hafta sonları merhum babam gelir götürürdü beni. Mutluluğuma diyecek yoktu böyle anlarda; anacığım, babacığım ve bütün kardeşlerim bir aradaydık o an. Yirmidört saat ampul ışığında, minnacık, karanlık bir odada yaşam ; bir kap ve on kaşık...
Sevgili ebeveynim çok özenle yetiştirmiş, başta sevgiyi önceliklerimiz arasına almış; buna bağlı olarak dürüst ve emek denilen alınterinin farkındalığıyla her birimizin üzerinde hak sahibi olmuşlardı. Bir kez daha saygıyla, minnetle ve bitimsiz sevgiyle anıyorum ailemi, canlarımı.
Dedim ya, çocuktum ama büyüktüm! Mesela,ailemin yanına gittiğim zamanlarda, yemek zamanı yer gibi yapardım, yemezdim! "Belki yetmez yemek de; kardeşlerim, anam babam doymaz; onlar yesin, onlar doysun öncelikle, ben yemesem de toktum!" Diyerek, kıyamazdım içimden...
Gerçekten çok büyük anlamlar yüklerdik güneş'e çocuk benliğimizle.
Bazen gereğinden fazla derin ve olgunduk, bazen gereğinden fazla büyütürdük olayları; farklı anlamlara, farklı boyutlara çekerdik, ama, yine de çok şekerdik!
Bir yanımız umuttu; sarı leblebi tozunu yutarken, o yaşta hayatın tozunu da yuttuğumuzun henüz ayırdında değildik! Çok sevdiğimiz kağıt helva, pamuk şeker gibi şeyleri canımızın her istediğinde alamazdık. Bilmezdik ki bulutlar gözlerimizle ayrılmaz bir bütünmüş... Bilmezdik göklerin pamuk helvadan daha sert ve karmaşıklığını, bilmezdik yine de ölüm kadar gerçek ve acımasızlığını...
Hâlâ korkuyorum kara bulutlardan ve şimşek çakışından, hâlâ...
Ah! Saygıdeğer İnci Hanım; bu muhteşem şiirinizle bilseniz ne çok kapı araladınız dün'lerimden, ne çok pencereler açtınız çocuk ruhunun örselenmemiş dünyasına, ne çok...
Serbest vezinle yazılmış şiir. İç ahengi, kendi içindeki kafiye örgüsü ve ses oyunları ile dolgudan uzak içeriğin hayattan, insanın özünden gerçek duygularla nakışlanışı ve bunu etkili söylemlerle okura yansıtışı muhteşem! Gümbür gümbür geldi geçti korkuları ve düşleriyle çocuk aklı...
Yalın ve güçlü kaleminize saygıyla, dostlukla...
kaynak:http://www.antoloji.com/
Her nefeste Gülce...
Alıntı
osman7159
Site Yönetimi
Üyelik tarihi:
Sep 2008
Mesaj Sayısı:
1,772
Konu Sayısı:
555
#2
09/04/2012, 23:19
Ben hayat diye buna derim işte. Çilesiz yaşamın değeri bile bilinmez. Saygılarımla.
http://vk.com/club35666845
Alıntı
RefikaDogan
RefikaDoğan
Üyelik tarihi:
Feb 2008
Mesaj Sayısı:
2,701
Konu Sayısı:
1,516
#3
10/04/2012, 00:40
(Bu mesajı son düzenleyen: 11/05/2012, 01:04
Site Yönetimi
.)
Teşekkürler Osman Bey...Ne kadar güzel bir özünüz olduğunu hiç bir zaman unutmadım, unutamam da! Saygı ve dostlukla...
Her nefeste Gülce...
Alıntı
Tweet
Benzeyen Konular
Konu:
Yazar
Cevaplar:
Gösterim:
Son Mesaj
" Bir Yanı Yangın, Bir Yanı İmtihandır; Aşkın! " Şiirine Yorumum
RefikaDogan
3
2,891
30/07/2013, 06:55
Son Mesaj
:
elnurə
"YÜREĞiNDE DAĞILIYORUM! .." - Hikmet Çiftçi 2 Şiirine Yorumum
RefikaDogan
1
2,158
10/12/2012, 23:10
Son Mesaj
:
osman7159
- Ay Işığı Sonatı " Rengin ALACAATLI Şiirine Yorumum
RefikaDogan
1
2,066
10/12/2012, 22:52
Son Mesaj
:
osman7159
“ EL DEYİŞTİRDİ ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
1,564
11/09/2012, 00:13
Son Mesaj
:
RefikaDogan
“ DİLİNİZE SAHİP OLUN ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
1,424
11/09/2012, 00:11
Son Mesaj
:
RefikaDogan
“ Pandora'nın Kutusu ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
1,499
10/09/2012, 17:11
Son Mesaj
:
RefikaDogan
“ Aşk-ı Bahar ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
1,589
10/09/2012, 17:08
Son Mesaj
:
RefikaDogan
“ SABÂH DUÂSI ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
1,905
10/09/2012, 16:59
Son Mesaj
:
RefikaDogan
“ Çınar İzleri ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
1,608
10/09/2012, 16:42
Son Mesaj
:
RefikaDogan
“ DERE SUYUN NEREDE? ” Yazısına Yorumum
RefikaDogan
0
1,589
10/09/2012, 16:33
Son Mesaj
:
RefikaDogan
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2024
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder