Cüce Dev Karadelik Güneşi Yuttu Gitti...

Kim demiş ağlıyorum (?)
İnci taneleridir dökülen, gözlerimden!
Düşmüyor hayalime, artık unuttum gitti...
Meçhule giden gemi döner mı? Seferinden! 
Anısı, hatırası tümden silindi gitti... 
Öncü uyarı imiş baykuşların ötüşü
Gözlerimin önünde bir eserin çöküşü 
Rüzgâr yıktı çınarı, yoktur geri dönüşü... 
Yıkılıp dağılmayı ben de öğrendim gitti... 
İflas etti dört mevsim, kırağı dallarında 
Kuş uçmaz kervan geçmez buzullar yollarında
Gece hükûm sürüyor gündüz karanlığında... 
Cüce Dev Karadelik, güneşi yuttu gitti...  
Esarete giden yol, irade/de zafiyet!  
Yaşamak mı sayılır kafeste mahkûmiyet
Bir ömür hükmündedir bir saatlik hürriyet... 
Parmak kadar bir fare Aslanı boğdu gitti...

22.11.2011/Metanet Yazıcı

Parmak kadar bir fare Aslanı boğdu gitti...

Hazin ama çok şey anlatan ve bir okadar muhteşem eserinizi hissederek okudum. Bir kaybın ardından gizemli dizelerle ne güzel yazmışsınız.

Esarete giden yol, irade/de zafiyet!

Bu dize hangi iradesizliğin zafiyetidir, şair biliyor bunu. Ama o zafiyetler değil mi nedametimizin nedeni?

Yaşamak mı sayılır kafeste mahkûmiyet

Kafes? Nasıl bir hükümle o kafese gireriz? Levh-i kalemin yazgısı mı, yoksa zafiyetimizdeki son mu?
Bunu şaire sormak isterdim.

Bir ömür hükmündedir bir saatlik hürriyet...

Bir saatlik hürriyet? 'Olmaya devler cihanda bir nefes sıhhat gibi.' demiş ya şair. Bir nefeslik hürriyetin tadı ve bir nefeslik mahkumiyetin azabı, yaşa ve gör.

Candan alkışlarım ve kalbi saygım ve muhabbetim kardeşime...

___

Sn. Ahmet İdrisoğlu/Kardeşim, 
Sayfamı ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için yürekten teşekkürler 
***
Ne büyük bir haslettir farkındalık...
Farkındalık temelinde yücelir bütün güzellikler...
Derin algınız, Engin farkındalığınızdır, dizeleri anlamlı kılan.
Ne söylenirse söylensin, ne yazılırsa yazılsın, algımız kadardır kıymeti...
Saygılarımla 
Metanet Yazıcı 

Metanet Yazıcı şiirinin geometrisi içinde öylesine mısralar vardır ki, şiirin olanca yükünü çeken ve şiiri doruk yapan bu mısralardır. Şairin şiir rüzgârını oradan hissedersiniz.
Bu şiirden örnekler verelim :

Rüzgâr yıktı çınarı, yoktur geri dönüşü...
Yıkılıp dağılmayı ben de öğrendim gitti...
İflas etti dört mevsim, kırağı dallarında
Gece hükûm sürüyor gündüz karanlığında...
Cüce Dev Karadelik, güneşi yuttu gitti...
Yaşamak mı sayılır kafeste mahkûmiyet
Bir ömür hükmündedir bir saatlik hürriyet...
Parmak kadar bir fare Aslanı boğdu gitti

İşte bu mısralar, altın hükmünde...

Şiiri, şiir yapan bunlar işte...
Şair dili bu...
Teşbih(benzetme)ler enfes...
*

Kutluyorum...

Muhterem Hocam,
Bağışlayınız lütfen, bir şey yazamıyorum; büyük sözlerinizin ağırlığında büzüldüm, küçücük kaldım...
En Derin Saygılarımı Sunuyorum
Metanet Yazıcı

Bazen küçük sandığımız şeyler büyük meseleler yaratır gökteki kara delik gibi.
Hayatımızın içindede böyle kara delikler peydah olabilir.İşte mesele bunlara meydan vermemek veya oluştuğunu anladığımızda telafıye gidip o deliği bir şekilde onarmak.
Bir ömrü hapsedemez hiç bir keder veya hata yada bir başka şey.
Kaldı ki sizinde ifade etiğiniz gibi yaşamak değildir bu.Özgürlük hayatın en büyük değerlerinden o yoksa ruhta yoktur zaten.Yaradılışın en belirgin özelliği ruhun özgürlüğü değil midir.
Değerli şairem düşündüren dizeleriniz okunması keyifli bir eser çıkarmış kutluyorum.

_
Sn. Şükran Aydoğan Hanımefendi,
Sayfamı ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için
en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Saygı Sevgi Dostlukla...

Metanet Yazıcı