• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
D.Amcazade Hüseyin Paşa
Dışarıda Mustafa Ceylan
Site Yönetimi
*****
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesaj Sayısı: 2,007
Konu Sayısı: 1,502
 
#1
26/08/2013, 21:31
Amcazâde Hüseyin Pasa


Nâbî’nin ve Sâbit’in Sulhiyyeleri Amcazâde Hüseyin Pasa övgüsünde yazılır.

O Sadâret makamında olan ve sadece sulh için degil, devletin kalkınması için de çok seyler yaptıgı için önemli bir kisidir. Köprülü Mehmed Pasa’nın kardesi Hasan Aga’nın ogludur. Hüseyin Bey’e Fazıl Ahmed Pasa sadaretinde amcazade denildigi için bu lakabla söhret bulmustur. (Uzunçarsılı 444)

Viyana muhasarısında vezir-i âzamın maiyyetinde bulunan Hüseyin Bey, bu
bozgunluk neticesi olarak Kara Mustafa Pasa’nın katlini müteakib Köprülü ailesine yakından ve uzaktan mensub olanların gözden düsmeleri üzerine amcazade’de tevfik olunub serbest bırakıldıktan sonra iki tug ile Sehr-i zûr beylerbeyligi verilerek devlet merkezinden uzaklastırılmıstır (445).

Daha sonra “Amcazade Hüseyin Pasa Sakız adasının Venediklilerden
istirdadı için Yusuf Pasa’nın yerine kapdan-ı derya olur ve Sakız’ı geri aldıktan
sonra oraya muhafız tayin edilir. 1695’de Adana eyaleti verilerek Avusturya seferine
memur edil[ir]”. Nitekim Nâbî Sulhiyyesinin methiyye kısmında bu basarıdan söz
edecektir:

Anlamısdı nazar ashabı Sakız Fethinden
Yine sensin idecek çâre-i mülke ikdâm (Nâbî 93)

(Ülke sorunlarına senin çare bulacagını ileri görüslü olanlar Sakız fethinden
anlamıslardı.)

Amcazade Hüseyin Pasa, Zenta maglubiyetinden sonra, Temesvar’a gelen
orduya davet olunarak, Elmas Mehmed Pasa’nın yerine vezir-i âzam olarak geçer
(1697). Sultan II. Mustafa kendisine “Hos geldin seni kendüme vezir-i âzam ve
vekil-i mutlak eyledim” (445) diye mührü vermek isteyince ve ısrar edince açıkca:

Amcam ve amcazadem, babanız Sultan Mehmed Han hazretlerine
yirmi sene vezir-i âzam olup arzını müsaade etmekle o da rahat oldu,
kendü de rahat oldu; siz de kimsenin sözünü dinlemeyip bana
sadarette istiklâl verirseniz ben insallah onlardan ziyade hizmet
ederim. (Uzunçarsılı 446)
der.

Bunun üzerine padisah “Heman sadakati elden koma istiklâl vermek benden”
diyerek kendi eliyle “mühr-i hümâyunu” verdi ve Elmas Mehmed Pasa’nın katliyle
“mühr-i hümâyun” zayi oldugundan kendisine yeniden kazdırılan mühür verildi. Bu
hadise Nâbî ve Sâbit’in siirlerinde de görülür:

Cüst-cûdesini âvâre idi mühr-i serîf
Nâ’il oldu hele maksûduna ey fahr-ı kirâm (Nâbî 89)

(Mübarek mühür kendisini arayanı beklemedeydi. Ey yüce serefli! Böylece o da
maksadına erdi.)

Ehline simdi olunmakla emânet teslîm
Eyledi sâye-i hak mühr-i serîfe ikram (Nâbî 89)

(Simdi emanet ehline teslim edilerek dogruluk gölgesi kutsal mühre saygı gösterdi.)

Âsâf-ı mühr-be-kef dürre-i iclâl-sadef
Kurretü’l-‘ayn-i seref gurre-i baht-ı eyyâm (Sâbit 287)

(O, serefin göznurudur ki, bahtlı günlerin baslangıcı, parlak sadefin incisi gibi,
avucun üzerindedir.)

Aslında bu satırlar ve padisahın makamında kabul etmesi, Hüseyin Pasa’nın
büyüklügünü göstermek için yeterli bir sebeptir. Bizzat padisah tarafından
çagırılarak, kendi elleriyle mühürü teslim etmesi, ona olan güvenin göstergesidir.
Ama daha sonra “Sultan Mustafa, kendisini Karlofça sulhuna zorladıgı için, Amca39
zâde’yi mimledigi gibi, Seyhülislâm da bu otoriter Köprülü-zâde’yi sadâret
makamında istem[eyecektir]” (Öztuna 423).

“Sadrazam Amca-zâde Hüseyin Pasa, bu savasa son verip devletin yaralarını
sarmak ister ve bu yüzden barısın elzem oldugunu düsünür. Asker olmayan, fakat iyi
bir yönetici olan Amca-zâde ise, padisahın yeni bir sefere çıkmasından ürküyor, bir
vakit önce sulha gitmek ister”. (416) Bu durumu da padisah, kendisini barısa zorladı
seklinde algılar ve ona göre davranır.

Amcazâde dört devletle Karlofça muahedesini akdetmis, sonra harpler
dolayısıyla pek fena duruma düsmüs olan memleketin kalkınması için çalısmıs,
askerî ve idarî tensikat ve ıslahat yapmıs ve bes sene süren sadaretinde bir hayli is
görmüstür; denizciligi yeni kanunla iyi bir hale sokmustur. Dıs siyaseti idarede,
zamanının en kabiliyetli ve mâhir diplomatı olan Karlofçadaki Türk basmurahhası
reis’l-küttab Rami Mehmed Efendi büyük bir anlayıslılık göstermistir. Amcazâde,
son zamanlarında islerine fazla müdahale eden pâdisah hocası seyhülislâm Seyyid
Feyzullah Efendi’nin halinden usanmıstır ve bundan baska kendisine mensup
çavusbası Mustafa Aga’nın kendisinin izni olmadan görevden alınır. Büyük imrahur
Kıblelizade Ali Bey’in sehzadelerinden birine gizlice girmesi sonucu katledilmesi
sekliyle sadaret nüfuzunun kırılmasından etkilenerek hastalanmıs ve üzüntüsünü belli
etmeden birkaç defa vazifeden çekilmek istemisse de kabul edilmemistir.
(Uzunçarsılı 446)
Alıntı  
Tweet      
     


Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder