Sekerek süzüldü bir ürkek ceylan
Güzel gözleriyle
Baktı da baktı
Özünden özüme
Sanki nur aktı!
Dedim ki:
" Korkma gel
Yaklaş bir hele
Sözümü yabana atmayıp dinle!
Bilesin
Bu hayat ormanında ben
Can almam
Canını verenlerdenim!

Ellerimin pakı sudan sabundan
Tuna’ nın köpüğü karışık, ondan..."
Süzüldü gözleri ansızın, birden
Anladım ki gizli tele dokundum!

Kapıldım telaşa
İnce bir sızı
Sarınca içimi, sordum
Arzusu neyedir
Nicedir; desin
Korkmasın!
O da ne! Gözüm mü
Ben mi yanılan?
Ceylan değildi bu karşımda duran
Bükülmüş boynuyla
Bana haykıran...
Fikrinin gülünü derenlerdenim!

"Ben insanoğluyum, değilim meta
Meczubun, nadânın yoludur sapa
Özüme ihanet hâşâ ve kat’ a! "
Deyince, sanki bir sele dokundum!

Refika Doğan-Antalya 2011

Gül bağında ya kaybolacağız, yada var olacağız. Gerçi ilk sınavı Mustafa Hocamdan zorda olsa geçtim.

Refika ablamı özenle yazmış olduğu bu güzel eserinden dolayı tebrik ederken, aynı formatta bir girişte ben yapayım, bakalım olacak mı?

Gülce/Buluşma

Geçti civan ömrüm bende usandım
Emeğimi ele verdim kârım ne?
Ben sevdayı ekmek bildim, su sandım
Kaş-ı Leyla gelmeyince üşendim
Gönlüm kırık, beden yorgun ferim ne?
Kendini beyhude yoranlardanım

Der Ozan İLHANİ, haller bozuldu
Doğru konuşmadı diller bozuldu
Yönümüz kayboldu, yollar bozuldu
Şimdi bir bilinmez yola dokundum

Gülce(Buluşma)
Hece ile serbestin bir şiir bünyesinde bir araya gelmesi-buluşmasıdır.
O halde;
bakalım şiirin şairi
Kıymetli Ozanımızın da ses vermesiyle
Bu sahifeyi (Gülce-Buluşma)nın bir ATÖLYESİ kabul ederek
Nasıl izah edecek?
Merakla bekleyeceğim...
*
Ve
Verilecek izahat-açıklamalar
Elbetteki GÜLCE ye yeni başlayacak
ve Merak eden dostlarımız için
Önemli bir ışık olacaktır.
*
Bekliyor;
Her iki can dost'a selam ve saygılar sunuyorum...

Öncelikle yorumlarıyla onur veren değerli dostlara, Sayın Mustafa Ceylan hocam ve değerli kardeşim Sayın, Ozan İlhani' ye sonsuz teşekkürlerimle...

Bilindiği gibi Gülce/Buluşma nazım türü, hece ve serbest şiirin harmanıdır. Her iki veznin aynı şiirde buluşmasıdır. Şiirin başında ister serbest dizelerle başlanır ardından hece gelir, istenirse hece ile başlanır, ardından serbest dizeler gelir. Belli bir uzunluğu geçmemek kaydıyla serbest dizeler, kendi içinde ses ve ahenk düzeni ile yerini alır.

Şematik olarak şiirin oluşumu şöyle:
----------------------------
----------------------------
----------------------------
---------------------------- (Dörtlük: hece vezniyle yazılmış)
............
................................................
..............................
............
......................(Serbest mısralar-mısra sayısı şairin isteğine bağlıdır.)

Yani;

-(Hece vezniyle yazılmış dörtlük)
-(Serbest mısralar)

veya bunun tersi olan

-(Serbest mısralar)
-(Hece veniyle yazılmış dörtlük)

Hece vezniyle yazılmış dörtlük' ün kafiye yapısı, hece sayısı, kalıbı tamamen şairin isteğine bağlıdır. Şair dilerse Hece ile yazılacak bölümü dörtlük değil, beşlik, altılık mısralardan veya değişik hece türleri ile de oluşturabilir. Yeter ki, hece-serbest buluşmasını gerçekleştirsin. Adı gibi BULUŞMA olsun.

Şiirin uzunluk, kısalık durumları tamamen şairin isteğine bağlıdır. BULUŞMA ŞİİR TÜRÜ şairimiz Harun YİĞİT ve Mustafa CEYLAN tarafından önerilmiştir.


Bu tanımın ardından diyebiliriz ki; yazdığım şiir serbest dizelerle başlayıp, altı' lı mısralar şeklinde yazılmış hece ile devam ediyor. Hece kısmındaki kafiye yapısı ise;

1. kısım:

serbest dizeler

1.Dörtlük

1.mısra: ......a
2.mısra: ......a
3.mısra: ......a
4.mısra: ......b

2. kısım:

serbest dizeler

2.Dörtlük

1.mısra: ......c
2.mısra: ......c
3.mısra: ......c
4.mısra: ......b

şeklinde ve 6+5=11 hece vezniyle yazılmıştır.
Şiirin serbest kısımlarında ki iç ahenge de ayrıca dikkat çekmek isterim!

Öyleyse, diyebiliriz ki; Ozan İlhani isterse çok güzel Gülce/ Buluşma yazabilir! Evet, evet...Çok güzel yazabilir!
Bir kez daha teşekkürlerimle, saygı ve dostlukla...

hem hece kısmı hem serbest kısmı ayaklı. hem hece hem serbest kısmı 11 li hece. hem hece kısmı hem serbest kısmı kafiyeli serbetteki sım farklı örgüde olsa da. yoksa bunadım da ben mi öyle gördüm. ya da buluşmada farklılaşmayı mı yaşıyoruz. saygıyla.

Estağfurullah hocam, bunamak ne demek!Olur mu hiç? Siz gerçeğin ta kendisini görüyorsunuz! Evet, serbest kısımları kendiliğinden oluştu o düzenekte. Özellikle yapmadım! Bazen iç sesimiz sürükler ya hani...İkinci serbesti de başlangıçtakine yaklaştırdım. Ama heceler olması gerektiği gibi... Bazen durağanlık beyin kıvrımlarımızı sıkıyor...Tanım ve ölçüler içinde yeni şeyler konuşmak, paylaşmak, üretmek gerekebiliyor. Tabii, farklı da algılanabiliyor bütün bunlar ama olsun! Her bir şeyi birlikte tartışmaya, ele alıp onarmaya varız biz, her zaman ki gibi; değil mi ama?

Teşekkürler Osman Bey, teşekkürler değerli yorumunuza. Saygı ve dostlukla...