• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
EĞİTİM, BİLİM VE TOPLUM
Dışarıda Nazmi Öner
Yetkili Şair
***
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesaj Sayısı: 117
Konu Sayısı: 113
 
#1
16/03/2016, 17:50
            Hayvan ve bitki gibi insanın dışında kalan canlıların tümünde, eğitim almadan türünün özelliklerini aynen sürdürme yeteneği vardır. Bunların eğitimle değişmeleri oldukça sınırlıdır. Fakat insan ise eğitilebilir bir varlıktır. 

Çünkü insan düşünen bir hayvandır. Eğitimle düşünce sistemine müdahale edilebilir. Eğitimle insanda istenen davranış değişiklikleri yaratılabilir. Eğitim yoluyla insan istenilen kalıba sokulabilir. Beyin eğitimle açılabilir, köreltilebilir, yıkanabilir. İstenilen amaçlar için formatlanabilir. Çünkü işlenen şey aslında, insanın yönetim merkezi ve karar mekanizması olan aklıdır.
            Yani eğitim öylesine güçlü bir araçtır ki, en vahşi bir hayvanı evcil ve uysal bir hale, en sevecen uysal bir adamı da canavara çevirebilir. Sağır ve dilsiz, kör bir çocuğu, normal herhangi bir alanda bir bilim insanı haline getirebilir. 
Amerikalı pedagog Helen Keller bunun en güzel örneğidir. 19 aylık iken ateşli bir hastalık sonrası görme ve işitme yeteneğini kaybedip kör, sağır ve dilsiz bir çocuk olan Keller, iyi bir öğretmenin elinde yetişerek ünlü bir pedagog olduğu gibi; İngilizce, Almanca, Fransızca, Latince ve Rusçayı da öğrenip konuşabilmiştir.
Onun için eğitim, Taş Devrinde Klandan ve ilk çağlardan günümüze uzanan bir süreçtir. Toplumun yaşama tarzı ve değerleri eğitim yoluyla yeni nesle aktarılır. Hatta tarihin oluşum, değişim ve gelişiminde, eğitim anlayışları birinci derecede rol oynamıştır diyebiliriz.
Yani ileri eğitim sistem ve uygulamaları ile ileri toplum yapılanmaları sağlanırken; durağan, dogmatik, ilkel eğitim yöntemleri toplumların yerinde sayarak geride kalmasına neden olmuştur.
Çünkü başlangıcından günümüze dek toplumsal gelişme ve ilerlemenin temel dinamiği bilgi olagelmiştir. Bu gün ise neredeyse bilimsiz adım atmak bile olanaksız hale gelmiştir. Bence artık yeni bir devir, yani üçüncü devir başlamıştır.
Kim ne düşünür bilemem ama ben tarih çağlarını üç devir olarak kabul ediyorum. Taş Devri, Maden Devri ve Bilgi devri. Gerçi Taş Devrinin Kabataş ve Yontma Taş dönemleri Tarihten önceki dönemlerde kalsa da yazının icat edilip tarım ve hayvancılığın başladığı, insanların örgütlenerek devlet aşamasına geldiği ve özel mülkiyetin başladığı devrim niteliğindeki en büyük gelişmeler Cilalı Taş Devrinde meydana gelmiştir. MÖ 3000 yıllarına dek uzanan Neolitik (Yeni Taş Devri) de denilen bu dönemi Maden Devri İzledi.
Kabataslak rakamlarla MÖ 3000-2000 arasını Bakır ve Tunç dönemleri olarak kabul edersek, bana göre MÖ 2000 yılından MS 2000 yılına kadar geçen dört bin yıllık süreyi Demir Devri olarak kabul etmek yanlış olmaz sanıyorum. İlk, orta, yeni ve yakın çağlar ise Demir Devrinin bölümleri olarak kabul edilebilir.
Zaten pek çok tarihçi 1945’lerden itibaren, Yakın Çağın sona erip yeni bir çağın başladığını ileri sürmüşler ve bunu kimileri Atom, kimileri uzay, kimileri de atom-Uzay çağı olarak adlandırmıştı.
Fakat ben 20. Yüzyılın ikinci yarısında, demirin yerini plastik aldığı için, bir ara Plastik Devri mi başlayacak diye düşünmüştüm. Çünkü bir araba veya eşyaya baktığımız zaman, plastik malzeme oranı, metalden fazla olmaya başlamıştı.
Ama 2000 yılından itibaren, devirlerin adını belirlemede araçlar ve kullanılan malzemelerin yeterli olmadığını, artık bilginin her alana egemen olduğunu, bilginin dışında hiçbir alanda başarı sağlama olanağı kalmadığını gördükten sonra, 2000 yılında üçüncü devrin, yani Bilgi Devrinin başladığını düşünüyorum.
Onun için başlangıcından bu güne dek bilgi her ne kadar çok önemli olsa da bugün artık bilgisiz adım atmak, her hangi bir şey yaparak başarı sağlamak ve hatta çağın içinde kalmak dahi olanaksız hale gelmiştir.
Bilgi ise eğitimle verilmektedir. Bu yüzden eğitim bu gün eskisinden çok daha önemli hale gelmiştir. Gelişimin, değişimin, toplumsal yaşamın ve dünyada ayakta kalabilmenin olmazsa olmaz koşulu haline gelmiştir.
( c) Bu şiirin (yazının) her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Eğitim, Bilim ve Toplum Nazmi Öner 0 634 16/03/2018, 22:17
Son Mesaj: Nazmi Öner
  Eğitim Şart mı? Nazmi Öner 0 852 11/04/2016, 22:44
Son Mesaj: Nazmi Öner
  ÖĞRETMEN, İMAM VE TOPLUM Nazmi Öner 1 860 05/04/2016, 23:49
Son Mesaj: Refika Doğan
  İNSANIMIZ EĞİTİM SİSTEMİMİZİN ÜRÜNÜDÜR Nazmi Öner 0 683 26/03/2016, 12:13
Son Mesaj: Nazmi Öner
  BİLİM HALKA İNDİRGENEMEZ Mİ? Nazmi Öner 0 573 14/03/2016, 15:39
Son Mesaj: Nazmi Öner

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder