SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
Elmalı gömbe uçarsu efsanesi
Ünal Şöhret Dirlik
Yetkili Şair
Üyelik tarihi:
Oct 2014
Mesaj Sayısı:
53
Konu Sayısı:
53
#1
16/11/2014, 19:42
Elmalı gömbe uçarsu efsanesi
HÜSEYİN DENİZ KUMLUCA
*
http://www.batiakdeniz.com/siteresim/spacer.gif
UÇARSU EFSANESİNİ KUMLUCA’DA NASIL ANLATIYORLAR
* Bu konuda bir çalışma yapan öğretmen Hüseyin Deniz’in tatlı kaleminden dinlemek istere misiniz. İnternet üzerinden dostluk köprüsü kurduğumuz Deniz daha önce de bir yazısıyla konuğum olmuştu. UÇARSU Efsanesini şimdi onun ağzından dinleyelim:
* Ünal Şöhret Dirlik/ FETHİYE
ELMALI GÖMBE UÇARSU EFSANESİ
Hüseyin Deniz
Elmalı Gömbe’deki Uçarsu’yun efsanesini Fethiyeli hocamız Ünal Şöhret Dirlik yazmıştı. Bir de biz yazdık. Bakalım beğenecek misiniz?...
Elmalı denen belde Antalya ilinin batısında bir evliyalar yatağıdır. Bu beldeden gizli açık ne alimler, ne Alah’a yakın insanlar yetişmiştir sayısını kimse bilemez. Bilinenler Horasan erlerinden Hacı Bektaş müridi Abdal Musa Sultan, Sinan-ı Ümmi ve Vahab-ı Ümmi’dir.
Bunlardan Abdal Musa Sultan sağken de öldükten sonra da Elmalı çevresinde dönüp durmuş, halkı irşat etmiş. Ovanın güney ucunda, dağların dibindeki Tekke köyünde tekkesi ve tekkenin içinde de türbesi vardır. Her yıl binlerce insan bu türbeyi ziyaret edip onun duruluğunda yunmak diler.
Bu Elmalının dört bir yanı yüce dağlarla çevrili olup her bir dağın tepesini bir evliya bekler. Yüzünü ne yana dönüp “Yetiş ya Pir!” desen erenler yardımına koşarlar. Ama kalbin temiz olmalı! Hak yememeli, haksızlığa razı olmamalısın. Helalinden kazanmalı, kazandığını cömertçe paylaşmalısın. Yoksa gece gündüz “Yetiş ya pir!” diye ağlasan dönüp bakan olmaz.
Elmalıda nice efsaneler vardır kulaktan kulağa yayılan. Bu efsanelerin hepsinde bir gönül eri bizi irşat eder. Hepsinde Allah’ın bir sevgili kulu gönül kapımızın kilidini açar ki oradan içeriye binbir güzellik dolsun.
Efsaneler dünyaya ve ahrete erenlerin penceresinden bir göz atmaktır. Erenlerse kalp gözü açık insanlar… Onlar az konuşup çok dinlemiş, az uyuyup çok düşünmüş, az yiyip çok gezmişlerdir. Böylece düşünceleri demlenmiş, sır kapılarını aralamış, duvarın arkasını açık seçik görmeye başlamışlardır.
Erenler halkın içine girmiş, onun denizinde yunup arınmışlardır. Bu sayede kurtlar kuşlar, dağlar taşlar, otlar çiçekler onlara dil vermiş, el vermiştir.
Bu Elmalının batı ucunda Gömbe diye bir belde vardır. Bu beldenin üstünde bir dağ, dağın eteğinde de bir göl… Adı Yeşilgöl’dür. Dört mevsim yeşilin binbir tonu harelenir bu gölde.
Bahar gelip de karlar erimeye başladı mı bu Yeşilgöl’ün Gömbeye bakan kısmından bir su patlar. Çığlık gibi, türkü gibi, şiir gibi bir şey. Ese savrula aşağıya Elmalı ovasına doğru geçer gider. Bu koca ovaya can verir, şan verir. Şan verir ki bu suyun adının Uçarsu olduğunu duyup öyküsünü dinleyenler, “Su da uçar mıymış canım!” demezler, diyemezler. Öylece susar kalırlar. Kasım ayı geldiği zaman ise o koca çağlayan kirp diye kesilir. Ne yapar, ne eder, onca su nereye akar kimsecikler bilmez. Bilinen tek şey, suyun ihtiyaç duyulduğu yaz aylarında çevresine serinlikler saçarak, buz gibi savrula savrula, nenni gibi çağlaya çağlaya Elmalı ovasına doğru aktığıdır.
“Halk” demek, “yaratılmışların cümlesi” demektir. Yerin kulağı var demiş atalar. Bu söz, hiçbir sır ebedi değildir anlamına gelir. Bir de halkın bütün sırları çözdüğünü anlatmak ister bu söz anlayana. Halk denen büyük usta Uçarsu’yun sırrını çözmüş gibidir.
Gelin öyleyse bu sese bir kulak kabartıp, neler demiş bir bakalım:
Abdal Musa Sultan Horasan eri Hacı Bektaş’ın izinde bu havalide halkı irşat ederken yolu bu Akdağların öte yanında Fethiye’nin köylerine düşer. Köylerde her şey boldur. Sular gürül gürül akar, sebzeler yeşil yeşil bakar. Meyve ağaçları yükünü tutmuştur. Yaz burada bütün heybetiyle dolaşmaktadır. Üzümler, erikler, incirler… Allah bütün nimetlerini bu köyün insanlarına sunmuştur.
Musa Sultan acıkmış ve susamıştır. Asasına dayana dayana hangi kapıya varmış lisanı hal ile bir dilim ekmek, bir yudum su istemişse yüzüne bile bakan olmamıştır. Hâlbuki bu dağlarda insanlar her gelene sofra açar, Allah ne verdiyse elinde olanı paylaşır. Ama nasıl olmuşsa olmuş o yörenin insanı o zaman konuktan yüz çevirmişler. Sultan yaşlı haliyle dizleye dizleye bütün köyleri dolaşmışsa da ağız dil veren, “Otur bir soluklan!” diyen olmaz.
Abdal Musa Sultan yürüye yürüye bu Akdağların eteğine gelir. Şimdi Yeşilgöl olan yerde bir tarla vardır. Sarı sıcakta bir Yörük gelini sırtında çocuğuyla ekin yolmaktadır. Ekin de ekin olsa ya! Ne gezer… Ama o ekin yolunacak, dövülecek ve Allah ne verdiyse onunla kış çıkarılacaktır.
Koca Sultan yavaş yavaş gelinin yanına yaklaşır. “İşin onsun kızım!” diye selam verir. Kadın tükenmiş, domur domur terlemiştir. “Sağolasın dedem!” diye cevap verir. Abdal Musa’ya doğru yürür, elini öper ve onu dağın eteğindeki tek ardıç ağacının altına davet eder. Bir yandan da “Gel dedem, der, yorulmuşsundur. Sana ikram edecek çayımız gayfamız yoksa da sırtından yükünü alacak, seni dinlendirecek bir çift tatlı sözümüz bulunur.”
Musa Dede ardıç ağacının altına Yörük gelini ile birlikte varır. Yüksekçe bir taşın önüne oturur ve sırtını taşa dayar. Ta uzaklardan Elmalı ovasının doğusundaki dağlar görünmektedir. Ovadan Akdağ’a doğru serin mi serin bir yel eser.
Dede “Kızım der aç ve susuzum. Bana verecek bir dilim ekmeğin, bir yudum suyun bulunur mu?” Gelin ardıç ağacına asılı olan azık çıkınını indirir, çözer. Bir tek arpa bazlaması vardır. “Dedem der, sen yaşlısın açlığa dayanamazsın. Ben kendi hakkımı da sana vermek isterdim. Ama emzikliyim. Gel bu bazlamayı bölüşelim. Akşam ola, hayrola!”
Gelin bazlamayı ortadan böler ve yarısını Musa Sultan’a verir. Abdal Musa yarım bazlamadan biraz bölüp ağzına atar. Ama dili damağı kurumuştur. “Kızım der suyun yok mu?” Kadın ardıcın dalından su kabağını indirir. Gene su kabağından oyulmuş tabalağa kabaktaki suyu boşaltır. “Buyur dedem” der. Dede Sultan tabalağı alır bakar ki su birkaç yudum bir şey. “Kızım der, buralarda su yok mu?” Kadın, “Yok dedem diye cevap verir. Biz suyu sarnıçtan içeriz. Ama buralarda sarnıç da yok. Ben de çocukla azıkla çok su getiremiyon. Suyun sonunu sana verdim. Buyur iç, helal olsun! Şunun şurasında akşama ne kaldı ki…”
Dede kadının verdiği sudan birkaç yudum içip nefsini körletir. Gönlünde çiçekler açar. Sabahtan beri dolaştıkça, yoruldukça, acıkıp susadıkça insanlardan umudu kestiği için pişman olur. Düşünür ve anlar ki insanlardan umut kesmek, Allah’tan umut kesmektir. Allah’tan umut kesmekse… Hâşâ!... Dinden imandan çıkıp mürted olmak. İşte şu dağ başında son lokma ekmeğini, son birkaç yudum suyunu kendisiyle paylaşan insan ne kadar yüce bir varlıktır Yarabbi! Birden diline Kaygusuz Abdal’ın sözleri gelir kendiliğinden. “Adem mana-yı mutlak/ Ademdedir nutk-ı Hak/ Ademden gafil olma/Nefsi de serkeş değil” Yüreğinin ta derinlerinden “Kainatı yarattığı, kainatın merkezine insanı efendi kıldığı ve insana kendisinden küçük cüzler eklediği için Allah’a şükretmek gelir. Sözüyle, eylemiyle insanlara hizmet etmek fırsatını kendisine bağışladığı için Allahu Tealâ’ya doğru içinde sonsuz bir koşma isteği doğar.
Kalkar, iki rekât namaz kılar. Sonra uzun uzun Allah’ı düşünür. Onun nimetlerinin ne kadar sonsuz olduğunu bir kez daha zihniyle fark eder, kalbiyle inanır, diliyle tasdik eder. Sonra kalkıp kadının ekin yolduğu tarlaya doğru yürür. Yürürken ayağını bastığı yerlerden pınarlar fışkırır. Dede Sultan farkında bile olmadan tarlanın çevresini döner. Tekrar ardıç ağacının yanına geldiği zaman arkasına döner. Bakar ki gezdiği yerde yerden çıkan pınarların suyu toplanıp zümrüt yeşili bir göl olmuştur. Göl yavaş yavaş şişer. Taşıp bütün ovayı sele boğacakken dedenin namaza durduğu yerden bir su fışkırır ki nasıl anlatsam. Olursa o kadar olur. Allah’ın izniyle o su köpüre köpüre, uça uça yere iner. Sonra da kıvrıla kıvrıla ovaya doğru akmaya başlar. Bu su Gömbe’deki Akdağların süsü, Elmalı ovasının bereketidir.
Su uçar mı? Bu su uçuyor. Ak bir güvercin gibi, bir martı gibi yardan uçuyor ve ta aşağılarda bir yere konuyor. Konarken de etrafına serinlik, bereket ve güzellik dağıtıyor. İnanmazsan git, gözlerinle gör... Ve inan.
(*)Teşekkürler Hüseyin Deniz
http://www.batiakdeniz.com/siteresim/spacer.gif
Alıntı
Tweet
Benzeyen Konular
Konu:
Yazar
Cevaplar:
Gösterim:
Son Mesaj
ABDAL MUSA VE UÇARSU EFSANESİ
Ünal Şöhret Dirlik
0
1,121
12/03/2016, 14:16
Son Mesaj
:
Ünal Şöhret Dirlik
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2023
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder