" Elveda demeden önce...



göçük altında kalmış bir masaldır aşk
istesem de uzanamam
ki uzansam da
o masala artık bel bağlayamam



limansız denizlere kuruluydu saatler
ardışık yalnızlıklar kenetlenirdi dalgalarda
kolaçan ederken derme çatma düşlerimi
her defasında yine o kurşun...
saplanırdı, çocukluğumun gülümsemez şakaklarına



mayhoş bir türkü demlerdi dudaklarım
gezinirdi us -miş’li zaman tutanaklarında
ve bir ağıt yakardı çektiğim dumanın gri renkli bulutları
ama boşver, sen aldırma
yazgımın mahcup bakışlı saçları
çeyrek asır evvel kırlaşmıştı nasıl olsa



hep iki nefes arasında saklıydı fahiş mutluluklar
an hafıza kaybına uğrar, ezel ebede kavuşurdu
terin kurumadan tenimde
bir ezan sesi gafil avlardı, yasal olmayan gözyaşlarımızı



ve ben mazbut bir gecenin koynuna girerdim
sakın uyandırmayın örümcek kozalarımı
gözlerim gün ışığına kumadır artık
ne zaman koysam başımı secdeye
ikindi sonrası kerahat vaktinin tuzağındadır



yarınım, geçmişin puslu sabahlarında
artık bu şiir yegane mirasımdır
yazdıklarım elveda demeden önce
ayaküstü söylenmiş bir veda girizgahıdır...

koloni "




Merhaba Değerli Dost;

Başlangıç dizelerinde geçmişi anlamlı ve vurucu imgelerle ifade ederek şiirin içine girişiniz çok güzel…

İkinci kuplenin dizelerindeki, “iki nefes arası” o elde edilmesi zor, yüksek duyguların, mutlulukların an’ daki olağanüstülüğü ve bu özel anın bir ezan sesiyle örselenişinin göz pınarlarında yıkanışı; inanılmaz güzellikte ifadeler…

Finale yaklaşan ve nihayet finalle sonlanan diğer dizelerde ise; o mazbut masum duyguların yazgısıyla gerçek arasındaki sessiz çığlığıyla, gelgitleriyle kaderin ne getirip getirmeyeceğini bilememenin ürküleriyle dolu teslimiyetidir zamana.

Son derece isabetli imgeler, yerinde vurgular ve duru, yalın ama bir o kadarda güçlü yürek titreyişlerinin eşsiz serenadıydı güçlü kaleminizden dizelere dökülenler. Başarınızı kutlar, devamını dilerim. Dostça...




kaynak: http://www.edebiyatdefteri.com/