SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
Ergenekon DESTANI (Gülce-BAHÇE)
HarunYigit
Site Yönetimi
Üyelik tarihi:
Mar 2008
Mesaj Sayısı:
208
Konu Sayısı:
154
#1
18/01/2011, 17:01
(Bu mesajı son düzenleyen: 18/01/2011, 17:13
HarunYigit
.)
Harun YİĞİT
İnsan, ayağını bastığı toprağın kendi vatan toprağı, avuçlayıp içtiği suyun kendi toprağının kaynağı olduğunu, hoyratça teneffüs ettiği havanın kendi vatanının havası olduğunu bilmelidir. Bu üç kutsallığı bilmeyen ya da inkâr eden kişinin mayasında bir terslik vardır.
(E) fsaneler, destanlar,
Ö® üle, örüle
Ta (G) ünümüze kadar
Sür(E) gelmiş.
Dili(N) de ozanların bir başka güzelleşerek
Evre g(E) çirmiş, değişip gelişmiş.
İşte Gök(K) Türk ulusunun
Destanı (O) lan Ergenekon
Bir Ulusu(N) Yıkılışı,
Kurtuluşu
Sığınak bulup üremesinin
Yeniden dirilip
Eski topraklarına kavuşmasının
Destanıdır bu…
*
O
Dönem
Asya’da
Göktürk oku
Vınlamayan ülke,
Kolu yetmeyen yer,
Kudreti karşısında
Boyun eğmeyen kalmamış.
Bu durum diğer kavimlere
Hem ağır, hem acı geliyordu.
Üstelik, çok da kıskanıyorlardı.
Türklere karşı
Düşman güçler birleşti
Birikmiş bütün
Kinle, öçler birleşti
Birbirlerine
Zıt, tüm uçlar birleşti
Hınçla, öfkeyle
Kalan suçlar birleşti
Haraç bağlanan
Bütün baçlar birleşti
Göktürkler
Çadırlarını
Hem de sürülerini
Kadın, çocuk, yaşlı bir yere
Toplayarak kazdılar hendekleri.
Düşmanla on gün boyunca savaş yaptılar.
Töredir;
Baş emir verince, ayak yürür
Irmaklaşır insan, dağ bile erir
Erir de söz, büklüm büklüm bükülür
Yol bulup, varacağı yere mutlaka varır
……….Varır nice engelleri aşarak
………...Kimi zaman başını taştan taşa vurur
………….Dinlenmek için durur kimi zaman
…………..Kimi zaman yol almak için yürür
Bu savaşta
Göktürkler üstün geldi.
Yenilgiyi hazmedemeyen düşmanlar
Büsbütün öfkelendiler
Dediler ki:
‘’Göktürklere hile yapmazsak,
İşimiz sonunda çok yaman olacak.’’
Bu savaştan sonra
Göktürkler kendilerini güvende sandılar
Galibiyetin verdiği
Gönül rahatlığıyla
Huzur içinde beklemeye koyuldular.
Ağız birliği yapan düşmanlar
Durup dururken
Bir şafak vakti
Ağarırken tan
Sanki baskına uğramışlar gibi
İşe yaramayan mallarını
Kaçtılar bırakarak.
Bunu gören Göktürkler;
‘’Düşmanlarımızın,
Kalmadı savaşacak halleri, kaçıyorlar’’ diyerek,
Düştüler kaçanların arkasına.
Güvenleri sonsuzdu, Göktürkler yenilmezdi
Öyle bir tuzak kurdu, düşmanları bunlara
Bu savaşa mertlik ve yiğitlik denilmezdi
Yok etmek için bir kez, düşman düştü kinlere
Kastettiler ne varsa, çoluk çocuk canlara
Bir gaflete düşüldü, kolayca kanılmazdı
Anlatsam kâğıt, kalem yeter mi ki bunlara?
Ta ezelden derlerdi: ‘’Topal ata binilmez’’
Ağlayan da kalmadı, yitip giden binlere
Yazan kötü yazmış yazgıyı, geri dönülmez.
……….Ve
………..İnsan
…………İnsana
………….Tuzak kurar.
…………..Benlik savaşı
………..….Başlar işte o an
…………....Sağlıklı düşünenler
……………..Elbette kazanacaktır.
Tuzağa düşerek baskın yediler
Mazlumun kanıyla gömlek yudular
Yapıldı savaşlar arka arkaya
Egemen oldular bütün Asya’ya
Kaçanın ardından koştular yaya
Tuzağa düşerek baskın yediler
Geri dönen düşman vurdu ha vurdu
Çoluk, çocuk, yaşlı ne varsa kırdı
Bir anda yok oldu Türklerin yurdu
Mazlumun kanıyla gömlek yudular
Göktürkler
Kötü yenildi
Düşmanlar vura, vura
Çadırlarına kadar geldi.
Bir tek kara kıl çadır bırakmadan
Yakıp, yıkıp öldürerek yağmaladılar.
…………….Kılıçtan geçirdiler
………………Büyüklerin hepsini
………………..Sağ kalan küçükleri
…………………Evlerine kul edip
…………………..Gözyaşı içirdiler
Hiç kimsenin yüreği, asla olmadı engin
İl Han’ın birçok oğlu, bu kıyımlarda öldü
Kayı Han’la yeğeni Dokuz Oğuz düşmana
Esir düştü ikisi, kaçıp kurtuldu son gün
Düştüler
Birer, birer
Fırtına dindi
Güneş, yorgun, yorgun aydınlatırken
Kızarmış yüzüyle,
Yıpranmış bir dünyanın utancını taşıyordu.
Hicap mı? Yoksa kanlı bir ağıt mıydı?
Olanları anlamaya,
Kimsenin fırsatı bile kalmamıştı.
*
Tutsaktı iki yiğit
Hürriyetine kavuşmadan
Esaret yangınının söneceğine inananlar
En büyük aptallardır.
Bu esaret yangınını söndürmek için;
İki yiğit kaçarak Göktürk yurduna geldi
Burda gördükleriyle, yaşar iken öldüler
Kafa, kafaya verip iyice düşündüler
Orda oturup hemen bir karara vardılar
……….’’Dört yanımızda düşman, bizleri yaşatmazlar
……….Gücümüzü toplayıp bir yerde birleşelim
……….Sapa bir yer bularak oraya yerleşelim’’
.………Diyerek koyuldular, uyku ne tatmadılar
……….Gide, gide tek geçitli ülkeye geldiler
……….Bir güçlükle geçerek, burayı yurt bildiler
Bir avuç insan
İnsan ki parmakla sayılır
Sayılırlar üçer, beşer uçurumdan geçerken
Geçerken buradan, güçlükle yürüdüler
Yürüdüler korka, korka
Korkarak geçtiler korkunç uçurumdan
…………….Bassalar
………………Yanlış bir yere
………………..Paramparça olurdu
………………….Uçurumdan aşağı düşen
Kurultaylar oluşturup Ergene konun dediler
Heyet meydanda toplanıp ‘’Yurt diye anın’’ dediler
Yazın süt içtiler, kışın av etini bol yediler.
Orda eğleştiler ‘’Bu eller yurt bize, kal’’ dediler.
Bol ağaç, akarsular, yiyecek ve içecek
Kalan Göktürk Tanrı’ya ellerini açacak
Ve
Artık
Buraya
Yerleştiler
Bir karar verip
Ülkenin adına
‘’Ergenekon’’ dediler
Kayı Han, Dokuz Oğuz’un
Burada çocukları oldu
Her geçen gün az, az çoğaldılar
Dokuz’un çocuğu Kayı’dan azdı
Hep oğlan oldu, olmayansa kızdı
………….Ergenekon’da kalıp çoğaldılar
Kayı Han ve Dokuz Oğuz
Gelip burada ürediler
Çocukları yağız, yağız
Olup kırda ürediler
Burada kurdular ağı
Güzün taktı Kayın tuğu
Mal maşalat ne varsa
Salıp yurda ürediler
Dağ bunlara açtı kucak
Çağ bir ulus doğuracak
Yurtlanıp Ergenekon’u
Kalıp yarda ürediler
Kayı Han’dan doğan çocuklara
‘’Kayat’’ dediler.
Tokuz Oğuz’dan (Dokuz Oğuz) olan çocuklara
‘’Tokuzlar’’ dediler.
……An
……..Anı
………Kovalar
…….….Çadır ile
…………Doldu ovalar
………….Her geçen gün biraz
…………..Üreyip çoğaldılar
……………Ülkeye sığmaz oldular
……………..Hemen toplanıp konuştular
‘’Biz atalarımızdan duyardık
Ergenekon dışında geniş yerler,
Güzel yurtlar varmış, eskiden oralar
Bizim ana vatanımızmış, öyle duyduk!
Dağların arasından yol bulup çıkalım,
Ergenekon dışında dost olanın dostu
Bize düşman olan olursa vuruşalım.’’
Böyle konuşuldu
Böyle karar verildi
Çıkış için bir yol aramaya başlandı.
Yıllar sonra
Geldikleri yol kapanmış
Çıkış yolu aramaya başladılar
Yedikleri aş ağı, sular zehir sandılar
‘’Değişecek’’’ denildi bu esaret çağı
Düşündüler ‘’Bu dağı nasıl oyarız’’ diye
Birçoğunun işleri demircilik ezelden
Çare bulmak tezelden, dağ idi tek düşleri
Ağıt figan eşleri, ‘’Nasıl doyarız’’ diye
Artık Ergenekon’da yıllar geçti aradan
Dört yüz yıl yaşayıp da çıkmak vardı buradan
……….Bir demirci;
…….......‘’Bu dağda demir madeni var.
………..….Yalın kata benzer.
...........……...Demir madenini eritip
……………….Bir yol buluruz’’ dedi.
Toprak dar geliyordu, yol bulmak gerekiyor
Dağlar kaplı demirle, insan aklı çıkıyor.
*
Ve
Hemen
Demiri
Görmek için
Dağa geldiler.
Demir madenini
Çıplak gözle gördüler.
Göktürk Kağanı verip o anda emiri
Dağ çevresine serip odunla kömürü
Özgürlüğü görecek, sevindi ahali
Bir kurtuluşu görüp, akınca demiri
**
Ve
Çoluk, çocuk
Genç ihtiyar
Kadın erkek
Toplandılar meydana
Beklediler, beklediler, beklediler…
Dağ geçit vermez mi ki, bir azmin karşısında?
Uzun uğraştan sonra yavaş, yavaş eridi
Ergenekon denen bu doğanın kurduğu ağ
Yürüdüler, görününce bir kurdun ayak izleri.
……….O günleri anlatmak
………..Bize kolay gelir.
…………Dilimizde türkü
………….Elimizde teknoloji
…………..O günleri yaşayamayız elbette,
…………..Ülke içerisindeki ulaşımın bile aylar aldığı,
……………Tekerleğin bile yeni icat olduğu
…………….O günlerin zorluklarını
……………..Anlamak için
……………...İliklerimize kadar
………………Hissetmek gerek.
‘’Er, gene, kon’’ dediler, erdiler de kondular
Yıllar geçti aradan, dar geldi Ergenekon
Kuruldu düğün dernek, oldular damat, gelin
‘’Gelin’’ diye çağıran Oğuzları anladılar
Tarihsel bu kararda, mevsim henüz yazdı
Tarih sel gibi akan demiri görüp yazdı
Ulusallık bilinci binlerce eri yordu
Ulus al ateş gördü, koca dağ eriyordu
……….Eriyordu insan gücü önünde
………..Önünde saygıyla bükülerek aktı koca dağ
…………Dağ, mecburdu geçit vermeye
………….Vermeye görsün bu azim karşısında.
Ve
O gün
Kızdıkça
Kızdı demir.
Eriyip aktı;
Açıldı orada
Yüklü bir deve yolu
O, kutsal ayın gününde
O kutsal günün saatinde
Göktürkler Ergenekon’dan çıktı.
O gün. O ay, belleklere kazındı.
*
Karalar karışır bir gün aklara
Meydanda bakılmaz azla çoklara
Yapılan bütün kalleşliklere
Öfke kusup kin döküldü
Hazır bir düzeni açın ha açın
Ölenler ölmüştür saçın ha saçın
Unutmayın, bir yurt edinmek için
Toprağa yüz bin döküldü.
……….Kolay mı kurulur devlet dediğin
………..Karış, karış kan döküldü
…………Nice savaşlarda Koçyiğitler ölür
………….Bu uğurda can döküldü
**
Yürüdüler at üstünde
Gide, gide eski yurtlarına vardılar
Açtılar kıl çadırlarını
Oba, oba
Kendi yurtlarını yeniden kurdular.
O günlerde
Göktürklerin başında
(Kayı Han) soyundan olan
Börteçine vardı.
Bütün illere elçiler gönderdi.
Haber saldı dört biryana Börteçine Han
‘’Ergenekon denen dağdan çıktık duysunlar.
Bana karşı gelenlerden kan akacak kan.
Beni sayan buyruğuma uysunlar’’
…………..Uymayanla savaşılıp serildi canlar
…………..Bu savaşı ancak görüp yaşayan anlar
…………..Tek bir başın sözü için ölüyor canlar.
Türkler artık eski yurduna talipti
Biriktirmişlerdi dört yüz yıllık hıncı
Bütün savaşlarda Göktürkler galipti
Doğuma hazırdı, bitecek bu sancı
…………..Zafer sevinciyle sofralar kuruldu
…………..Kırk ayrı meydanda davullar vuruldu
…………..Halaylar çekilip oyunlar serildi
Bir ulusun dirilişi başladı
Dilden dile söylenerek gelmiştir
Tarih bunu nakış, nakış işledi
Ergenekon Türk destanı olmuştur
…………..O günlerden günümüze gelelim
…………..İzimizi, özümüzü bilelim
…………..Gerekirse vatan için ölelim.
Ve
Türkler
O ayı
O günü
O saati
Tarih boyunca
İyi bellediler.
Bayram oldu kutsal gün
Her yıl o gün geldiğinde
Büyük törenler yapılıyor
İnsanlar meydana toplanınca
Bir parça demir sürülür ocağa
Çekici vururlar kızgın demire
Savaşlar yapıldı, kanlar döküldü
Al, yeşile sarılarak geldiler
Yurt bilinen yere tuğlar dikildi
Savaşlardan yorularak geldiler
……….Gelişleri
………...Gidişlerinden muhteşem olurdu.
…………Haklı gurur
………….Haklı onur
…………..Her yiğidin başına
…………...Gecenin karanlığında kayan yıldız
…………….Dönüşür nura
Vatanını seven dünyada zahit
Tarih boyu ozan dilinde şahit
Bazen gazi olup, bazen de şehit
Tabutlara sarılarak geldiler
……….Geldiler
………..Gövdeleri başlarından ayrı
…………Kimisi delik deşik
………….Ölenler
…………..Yiğitçe öldüler.
……………Huzurlu uyusun çocuk
…………….Sallansın diye beşik
Kimi makam, mevkie koşup
Gaflet ve delalet içine düşüp
Düşman edinip de kinine şaşıp
Yıksalar da, kurularak geldiler
………..Yıkıldıkça
…………Bir yenisi kuruldu
………….Her kuruluşunda
………….Yıkanlar
…………..Diz çöktü önünde
…………...Her yıkılışında
……………Damarlarındaki asil kana sığınıp
…………….Yeniden dirildi.
*
Yurdun adı,
Yurdun adı
Ergenekon yurdun adı.
Çağlar sonra, bugün bize
Saatleri hep tersine
Ellerinle kurdun hadi...
.................Kelepçe,zindan, duruşma
......................Tersine çevirip tarihi
.........................Nerde görülmüş?
.............................Böylesine buluşma?
Gerçeğin aynasına
Bak, çekinme, durma bak!
Ergenekon yaylasında
Birlik, töre, dirlik, Hak...
....................Gel be ey yalancı tarih!
........................Duy be ey kiralık masa
...........................Ve gör yürekleri taa içinden gör
.................................Gör can hukuk, gör can yasa
Çık ey mavi gözlü sarışın kurt
Feryâd - figân içinde bu yurt
Yeniden ışık ol, aşk ol, aşık ol bize
Silkinsin ulus, gülsün ülke
Sağlansın birlik içinde dirlik
Ve kaybolsun, uçsun, gitsin
Kahrolası fakirlik...
.......................Açılsın kapılar, erisin demir dağ
........................Sevgi girsin içeriye
........................Barış tebessüm etsin gönüllerde
........................Yırtılsın karanlıklar son kez,
.........................El ele, yürek yüreğe versin herkes...
Harun YİĞİT
NOT:
Yukarıda okumuş olduğunuz destan, GÜLCE'nin NAZIM Türler olan;
Akrostik, Üçgen, Gülce, Triyolemsi, Özge, Tekil,Yediveren, Tuğra, Gülistan,
Yunusca, Dönence, Serbest Zincir, Sonem, Yiğitce, Buluşma Tokmak, Çaprazlama,
Gülce Aruz olarak toplam 18 Nazım türünden oluşan BAHÇE ile yazılmıştır.
Alıntı
Tweet
Benzeyen Konular
Konu:
Yazar
Cevaplar:
Gösterim:
Son Mesaj
....GÜLCE-SERBEST NAZIM ÖNERİSİ(Tekil)....
HarunYigit
1
1,379
06/12/2012, 09:27
Son Mesaj
:
Dermani
SORARIM HÂLLARINI (GÜLCE)
Site Yönetimi
1
1,742
06/12/2012, 09:25
Son Mesaj
:
Dermani
BOZKURT DESTANI (Gülce-BAHÇE)
HarunYigit
3
1,895
06/12/2012, 09:24
Son Mesaj
:
Dermani
YARADILIŞ DESTANI (GÜLCE-Bahçe)
HarunYigit
0
1,336
18/01/2011, 17:31
Son Mesaj
:
HarunYigit
ŞU DESTANI (Gülce-BAHÇE)
HarunYigit
0
1,134
18/01/2011, 17:25
Son Mesaj
:
HarunYigit
Alp Er TUNGA DESTANI (Gülce-BAHÇE)
HarunYigit
0
1,468
18/01/2011, 17:19
Son Mesaj
:
HarunYigit
OĞUZ KAĞAN DESTANI (Gülce-BAHÇE)
HarunYigit
0
1,206
18/01/2011, 17:16
Son Mesaj
:
HarunYigit
GÖÇ Destanı (GÜLCE - BAHÇE)
HarunYigit
0
1,430
18/01/2011, 16:56
Son Mesaj
:
HarunYigit
Satuk Buğra Han DESTANI (GÜLCE-BAHÇE)
HarunYigit
0
1,200
18/01/2011, 16:54
Son Mesaj
:
HarunYigit
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2024
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder