• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Eşini kaybeden bir kuş gibi kar
Dışarıda Ahmet Özdemir
Yetkili Şair
****
Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesaj Sayısı: 593
Konu Sayısı: 593
 
#1
10/01/2015, 19:37
Eşini kaybeden bir kuş gibi kar

10 Ocak 2015 Cumartesi 19:35

Ahmet ÖZDEMİR


"Çocukluğum, günümüzün ölçülerine göre yoksulluk içinde geçti. Her evde toz şeker bulunmazdı. Övünmesini seven bir arkadaşımızın, içine toz şeker serpiştirilmiş yufka veya bazlama dürümünü yerken, "Şekersiz yiyemem.  Anam beni böyle alıştırmış." dediğini hiç unutamam. O yıllar toz şeker bulamayan bizlere,  şimdi doktorlar şekerden uzak durmamızı öğütlüyorlar. Velhasıl ağız tadına hasret gideceğiz.

Uzun zamandan beri yapılan kar dualarının ardından, bu günlerde ülkemizin büyük bir bölümünde pencerelerimizi beyazın en ak rengi süslüyor. Kar yağıyor. Dağa, ormana, ağaca, yola, çatıya...Televizyonda yurdun dört bir yanından görüntüler izliyoruz: Bıyıkları beyaza kesmiş dedeler, paltolarının eteklerinden evlerin sofalarına döküyorlar yumuşacık karları...

Cenab Şehabeddin'in kar musukisi, "Elhan-ı Şita"sını hatırlarsınız: "Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş, /Eşini gâib eyleyen bir kuş gibi kar /Geçen eyyâm-ı nevbaharı arar ..." Bu şiiri okurken gözlerimin önünde kar, bazen lâpa lâpa yağar, bazen şöyle bir savrulur, bazen bir tipi olur yüzüme çarpar. Kar musikisini en güzel anlatanlardan biri şüphesiz ki Yahya Kemal'dir:

"Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu;

Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu.  ..."

Eski günlere dönebilsem de, "kar"la ilgili bir program yapsaydım,  önce, ninemin anlattığı, gökyüzünde yaşayan kar kadınlarının, bohçalarında biriktirdikleri sulu pamukları boşaltınca karın yağdığı masalını, bir yere sıkıştırırdım. Haritayı  karşıma alırdım: İşe Rumeli'den "Kar yağar alçaklara" adlı türküyle başlardım. İnerdim Kütahya'ya, "Kar mı yağdı Kütahya'nın başına" türküsünü eklerdim. Gelirdim İç Anadolu'ya Kayseri Pınarbaşı Emayıl köyünden "Kar yağar burum burum"u da alırdım. Doğu Anadolu'nun kapısını Sivas'ta açar, eşlemeli türkülerin güzel bir örneği olan "Kar yağar bardan bardan"ı kadınlar ve erkekler korosuna karşılıklı söyletirdim. Trabzon Çaykara'ya çıkarak "Kar yağayi yağayi" yi kemençe eşliğinde söyletirken, Elazığ'a iner, "Karmı yağmış şu Harput'un Başına" türküsünü de peşine eklerdim. Elazığ'dan Diyarbakır'a geçer "Kar yağar karın üstüne"yi alırdım. Zaman olursa Bayburt'tan da "Kara Basma İz Olur"u eklerdim. Uzun havasız program olmaz. Neriman Altındağ Tüfekçi'yi konuk eder ona da "Karlı dağlar karanlığın kalktı mı"yı söyletirdim. Bir aksilik olur diye "Pencereden kar geliyor, aman anam gurbet bana dar geliyor"u yedekte tutardım.  Programın sonu hareketli olmalı deyip "Kar yağıyor yağıyor/ Mantomu giyeceğim"le yarım saatlik  programı bitirdim.

Kar ne kadar çok yağansa yağsın, yaza kalmaz, diye bir atalar sözümüz vardır. Karın çok yağması bereket anlamındadır Anadolu'muzda. "Kar yılı, var yılı" sözü bunun için söylense gerek. Karlı günlerde, doğduğum yörede söylenen "Ben yanarım yavruma, yavrum da yanar yavrusuna" deyimini hatırlarım. Size  öyküsünü anlatayım:

Adam, evinin damındaki karları kürümekte, anası da oğlu üşür hastalanır diye kaygılanmaktadır. Birkaç kez, aşağıdan seslenir:

"Oğul yeter artık. Üşüyüp hastalanacaksın." Adam aldırmaz, damın başında oyalanır. Yaşlı kadın kundaktaki torununu kucakladığı gibi, getirip karların üzerine bırakır. Bunu gören adam:

"Ana, ne yapıyorsun? Delirdin mi" diye damdan inip yavrusuna  koşar.  İşte bunun için: "Ben yanarım yavruma. Yavrum da yanar yavrusuna" derler.

Şans" adını taşıyan bir şiirim var. Onun bir bölümü şöyle: "Çıktılar damlarını kürümeye, / Toprak damlarını /  Konular komşular... /  'Bre Hasan' dedi Osman, /  Bir hoş, keyflice; /  'Şeker olsaydı yağan, yağan kar, /  İnceden ince..' / Bir acı gülümsemeydi Hasan'ın dudaklarında yayılan; / Ağzından püskürürken buhar, / Karşılık verdi üzgün, manidâr: / 'Hiç buralara yağar mıydı/  Şeker olsaydı kar!..'"
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Ana Gibi Yar Ahmet Özdemir 0 511 21/05/2016, 01:07
Son Mesaj: Ahmet Özdemir
  Öküzün trene baktığı gibi Ahmet Özdemir 0 569 13/03/2015, 11:44
Son Mesaj: Ahmet Özdemir
  Karın kor gibi yağması Ahmet Özdemir 0 544 17/01/2015, 12:09
Son Mesaj: Ahmet Özdemir
  SÖĞÜT AĞACI GİBİ GÖLGESİZ OLMAYIN Ahmet Özdemir 0 911 19/06/2013, 12:31
Son Mesaj: Ahmet Özdemir
  Ana gibi yâr, vatan gibi diyar olmaz Ahmet Özdemir 0 1,673 09/05/2013, 01:10
Son Mesaj: Ahmet Özdemir

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2021 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder