• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
ESKİ TüRK ŞİİRİNE KISA BİR BAKIŞ
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#1
16/12/2014, 01:36
MEHMET ÖLMEZ


ESKİ TüRK ŞİİRİNE KISA BİR BAKIŞ





19. yüzyılın başlarında Kutadgu Bilig'in ortaya çıkarılmasından itibaren "eski" Türk

şiiri üzerine çalışmalar da başlamıştır. KB her ne kadar İslami dönem Türk edebiyatı içerisinde

ele alınsa da, eski dönem, Ortaasya Türk şiirinin ürünüdür. Tarihi dönem Türk

edebiyatı, araştırmacılarca genellikle "İslam öncesi" ve "İslam sonrası" diye ikiye ayrı­

lırsa da kronolojik olarak bu ayrım doğru olamaz; bu ayrım olsa olsa Budist, Maniheist

vb. Türk edebiyatı ile İslami Türk edebiyatını incelemekte kullanılan pratik bir sınıflamadır;

(benzer görüşlerin bu satırların yazarından çok önce yerinde olarak tesbit edildiğini

belirtmem gerekir, bu konuda bak. Ş. Tekin, 1965, s. 27.)

 

Genelolarak Türklerin 10. yüzyılın ortalarında kitleselolarak İslamiyeri benimsediği ve İslami Türk edebiyatının bu tarihten başlaması gerektiği düşünülür. Bu durumda İslamiyet dışındaki Türk edebiyatının da bu tarihle birlikte kesilmesi gerekir. Oysa bugün elimizde çeviri ya da original nitelikte olan, 13.-14. yüzyıldan kalma Uygurca Budist eserler vardır.

 

Kimi araştırmacılar, Çin kaynaklarında yer alan ve Hunca olduğu düşünülen bir

beyti Türkçe olarak yorumlamaktadırlar. Eğer böyle kabul edilirse, T. Tekin'in

“sukd talı kan

bokukgı tutan”

"Orduyu gönder') Bokuk'u yakalat!" şeklinde okuyup Türkçeye çevirdiği, 3.-4.

yüzyıldan kalma dizeler en eski Türk şiirinin örnekleri olmalıdır (kaynaklar için bak.

M. Ölmez, Türk Dilleri Araştırmaları, 4~ 1994, s. 226). (Çin kaynaklanmn "Jie" diline

ait olduğunu belirttiği bu beyit için ayrıca bak. Zieme 1991, s. 13.)

 

Yukanda anılan beyit bir yana, kimi araştırmacılar en eski Türk şiiri örneği olarak

Eski Türk Yazıtları'nı,  Orhon Yazıtları’nı  kabul ederler. Bu görüşe ilk kez yer

verenlerden birisi F. Ye. Korş'tur, sonraları bu görüşe İ. V. Stebleva da katılmıştır.

 

Korş'a gore bunça bitig bitigme

 

"Bunca yazıyı yazan

(men) kül tigin atısı (ben) Kül Tigin yeğeni

yollug tigin bitidim Yolluğ Tigin yazdım

yigirmi kün olurup yirmi gün oturup

bu taşka tamga kop bu taşa bu duvara hep

yollug tigin bitidim Yolluğ Tigin yazdım"

 

satırları manzumdur (ayrıntılar için T. Tekin 1986, s. 3 ve ötesine bakınız). Ancak

yazıtlar kimi aliterasyonlu, uyaklı ifadeler taşısa da, o dönem için bir şiirin gerektirdiği

ölçüden yoksundurlar (Arslanov ve başkalarının bu konudaki görüşleri için bak.

Zieme 1991, s. 16).

Kimileri yazıtlarda bu şartlara yakın ifadelerde bulurlar:

körür közüm körmez teg

bilir biligim bilmez teg

kızıl kanım tüketi

kara terim yügürti

"Gören gözüm görmezcesine, bilen aldım bilmezcesine...", "kızıl kanımı tüketip,

kara terimi akıtıp..." (bak. Zierne, yukarıda anılan yer).

 

Tüm bunlar bir yana, en eski Türk şiirinden söz etmek gerekirse Uygur şiirinden

konuya başlamak gerekir. Uygurların esas olarak çeviri bir edebiyatı, dini edebiyat-

ları varsa da, seyrek olarak özgün eserlerden, şiirlerden söz edilebilir. Bunlardan birisi

belki de köfıül tôzin ukudaçı nom ("düşünceninözünü anlatan öğreti"?) adlı Yü-

an döneminden (13-14. yy.) kalma şiirdir. (Metnin yayım~ için bak. Ş. Tekin 1980;

şiirin orijinal olmayıp çeviri ~lma olasılığı üzerine de bak. J. Elverskog 1997, s. 147.)

Öncelikle Uygur şiiri üzerine günümüze değin yapılan çalışmalara kısaca değinmek

gerekirse, bunların başında Uygurca metin yayınları Manichaica, Türkische Turfantexte

gibi çalışmalar gelmektedir. Başlıbaşına incelemeler söz konusu edilirse konunun ilk

başvuru kaynağı R. R. Arat'ın Eski Türk Şiiri adlı öncü çalışmasıdır. Arat'ın çalışması

bir edebiyat incelemesinden ziyade bir dil incelemesi, daha doğrusu bir antoloji niteli-

ğindedir. Dolayısıyla Arat şiirleri içerik, ölçü, biçim vb. bölümlere ayırmamış, ait oldukları

kültür çevresine göre ayırmıştır (Budist, Maniheist ve İslami şiirler). Kitabını bu şekilde

bölümlendiren Arat, her şiirden önce, ilgili şiirin ölçü ve uyaldarına yer vermiştir.

Kitabın önözünde Eski Türkçedeki şiir terimlerine, şair ve çevirmenlere de yer verilir.

Kitapta uzunlu kısalı otuzdan fazla şiirin Türkçe çevirileri, dilbilgisi ve köken açıklamaları

ile kimi şiirlerintıpkıbasımları yer almaktadır (ayrıntı için bak. Arat 1965).

Hemen aynı yıl Uygur edebiyatı üzerine uzun bir inceleme de Ş. Tekin'ce yayımlanmıştır.

Ş. Tekin'in çalışmasındaUygur şiirindeki hece sayısı sorunu, aliterasyonlar, ses

ve hece tekrarları gibi konular örneklerle ele alınır. Ş. Tekin'e göre Uygur şiirinin belirleyici

özelliklerinden olan aliterasyon komşu dillerde, Çin2 Küşen, Tohar ve Tibet dillerinde

pek görülmez. Bu olsa olsa Türkçenin, Uygurcanın kendi iç yapısından kaynaklanan

bir özelliktir. Bu durumu bugünkü Türkçe kara kara düşünmek, yağmur yağmak,

sap sarı gibi kimi sözcük, köken, hece yinelemeleriyle karşılaştırmak mümkündür (ş.

Tekin 1965,s. 59 ve ötesi). Benzer yinelemeleri Uygur şiirinde de görebiliriz:

kamag iş kodgıl

buyan edgü kılıç kıl

"her işi bırak, iyilik ve hayırlı işlerle meşgül ol" (ş. Tekin, aynı yer; s. 61).

Yine 14. yüzyıldan kalma Kıpçakça bir bilmecede de benzer kullanımları görürüz:

tap tap tamızık

tamadırgan tamızık

kölege a (tar?)

koyedirgan tamizık (köbelek)

"çatur çutur eden meşale/damlayan meşale/gölge düşürür/kalkıp konan meşale

(kelebek)" (A. Tietze'den aktaran Ş. Tekin, aynı yer s. 63).

Ş. Tekin'den 20 yıl kadar sonra, Türk Dili dergisinin bir sayısıyine "Eski Türk

Şiiri"ne ayrılmıştır. Üç ayrı yazıya yer verilen dergide ilk yazı T. Tekin'e ait olup

"İslam Öncesi Türk Şiiri" başlığını taşımaktadır. Uygur şiirinin çeşitli özelliklerine

(konu, ölçü, uyak vb.) değinilen incelemede Mani dinine ait, cehennem betimlemesini

içeren bir şiir yine bugünkü Türkçeye dize ve hece sayısı korunarak (tamu "cehennem"

sözünün de kullanımıyla) çevrilmiştir. Örnek olması amacıyla hece sayısı­

nı ve durak yerlerini de göstererek bu şiire aşağida yer veriyoruz:

tüpinte ol ok ma olmeki bar Sonunda yine şu ölmesi var

tünerig tamuka tiişmeki bar Karanlık tamuya düşmesi var

tümenlig yekler kelir tiyür Binlerce şeytan gelir derler

tumanlıg yekler ayar tiyür Dumanlı şeytanlar hükmeder derler

tünerig tünçüle basar tiyür

tunumlug [. ..?1tegir tiyür

töş üze olurup tültürür tiyür

tanmış özütler taşıkar tiyür

tardıç teg etözin kodur tiyür

tavan turkuru kalır tiyür

tetrü saçlıg kurtga yek kelir tiyür

tolılzg bulıı teg tunkı kaşlıg tiyür

Şiirin hece sayısı ise şöyledir:

tüpinte / ol ok ma / olmeki bar (3+3+4)

tünerig / tamuka / tüşmeki bar (3+3+4)

tünerig / tünçüle / basar tiyür (3+3+4)

ıardıç teg / etôzin / kodur tiyiir (3+3+4)

tavan / turkuru / kalır tiyür (3+3+4)

Karanlık gece gibi çöker derler

Sıkıntı (yüreğe) düşer derler

Göğse oturup bastırır derler

İnkarcı ruhlar çıkar derler

Ardıç (?) gibi bedenini bırakır derler

Malı mülkü cümle kalır derler

Aksi, kıllı, kart şeytan gelir derler

Dolulu bulut gibi çatık kaşlı derler

tümenlig yekler / kelir tiyür (5+4)

tumanlıg yekler / ayar tiyür (5+4)

Türk Dili dergisinde yer alan ikinci yazıda ise ETŞ 'nin açıklamalı bir kaynakçası yer alır. Osman F. Sertkaya'nın hazırladığı ve "Eski Türk Şiirinin Kaynaklarına

Toplu Bir Bakış" adlı kaynakçanın 4. bölümü yine aynı derginin 1998 yılındaki sayısında

tamamlanmıştır (bak. Sertkaya 1986 ve ötesi).

Peter Zieme'nin hazırlamış olduğu, ETŞ'nin anıtsal nitelikteki başvuru kaynağı ise 1991'de Budapeşte'de yayımlanmıştır. Turfan ve Dunhuang bölgesinde bulunan

Uygurca manzum metinlerin incelendiği bu ayrıntılı çalışma beş ana bölümden oluş- .

maktadır. Aşağıda yer vereceğimiz satırlar uzun süreli bir çalışmaya ve birikime dayanan

söz konusu çalışmanın kısa bir özeti niteliğindedir.

Kitap, çalışmanınkapsamını, amacını, ETŞ'nin genel sorunlarını ve önceki çalış­

maları gözden geçiren uzun bir girişle başlamaktadır. Girişte önceki araştırmacılarca

"Hunca" olarak kabul edilen, Çin kaynaklarından Cin-şu' da yer alan dizeyle ilgili çalışmalara

kısaca değinilir. Eski Türk yazıtlarındaki kimi bölümlerin manzum olup olmadığı

konusu tartışılır. Folklor uzmanı Jirmunskiy'e göre Türk halklarının destanlarında

manzum ve mensur ifadeler sık sık iç içedir (Zieme 1991, s. 15). Yazıtlarda

alıntı niteliğindeki kimi deyimler söz konusu olduğunda ise manzum ifadeler ön plana

çıkmaktadır (Zieme 1991, s. 15). Zieme'nin de işaret ettiği bu deyimlerdeki uyaklı

ve aliterasyonlu deyimler için T. Tekin'e bakılabilir (1998, s. 19):

balıkdakı tağık-, tağdakı ın- "şehirdekiler dağa çıkmak, dağdakiler inmek"

başlığığ yüküniür-, tizliğiğ sökür- "başlıya (mağrura) baş eğdirmek, dizliye (güç-

lüye) diz çöktürmek"

içre aşsız/taşra tonsuz "içi aşsız, dışı giysisiz" (karnı aç, sırtı çıplak)

Uygur şiirinin önemli bir bölümü, Maniheist olsun Budist olsun, dini konuları ele

almaktadır. Buşiirlerin yine bir bölümü komşu dillerden (örneğin Çinceden) mensur

olarak Uygurcaya çevrilmiş metinlerin onlara koşut manzum çevirileridir. Böylesi

durumlarda Uygur şairleri iki tür zorlukla karşılaşmaktadırlar. Çevirmen şairler burada

hem şiirin asıl metnindeki ölçüyü korumak, hem de çeviri yi Uygur şiirinin yapısına

uydurmak zorundadırlar (Zieme 1991, s. 28).

Araştırmacıların ortak görüşü, ETŞ ile Sibirya Türk halklarının (Altaylar, Şorlar,

Hakaslar, Tuvalar) 'şiir sistemi, aliterasyonları arasındaki benzerliklerdir. Örneğin bir

dörtlükte uyak her dizede değil de en az iki dizede görülebilir. 10.-1 ı. yüzyılda (ve

sonrasında) Ortaasya'daki Müslüman Türk halkları çoktan aruz ölçüsünü benimseyip

bu ölçüyü kullanırlarken aynı dönemde Budist Uygurlar hece ölçüsünü kullanmaya

devam etmektedirler. Mahmud el-Kaşgari'rıin ünlü sözlüğü Divan u Lugat'iTürk'te

yer alan manzum parçalar da İslamiyet öncesi Türk şiir sistemiyle, heceyle

yazılmışlardır (Zieme 1991, s. 33-34, Tekin 1989, s. VIII). Doerfer, ETŞ'indeki uyak

sisteminin Moğollardan alındığını düşünmektedir. Zieme tarihsel sıralama dolayısıyla

bunun mümkün olmadığını belirtir (Zieme 1991, s. 34). Uygur şiirine ait ilk örnekler

9. yüzyıla uzanırken Moğolcanın ilk ürünleri 13. yüzyıl başlarına gitmektedir.

Benzer görüşlere Ş. Tekin de yer vererek, belki de her ikisinin, Moğol ve Uygur şiirinin kökenlerinin ortak olabileceğini belirtir (ş. Tekin 1965, s. 65-66).

P. Zieme, Uygur şiirine ait malzemenin ayrıntılı olarak işlenmesinden sorıra Eski

Türk Edebiyatı tarihinin (ETE burada İslam öncesi) yazılabileceğini, ancak var

olan malzemenin çoğunlukla kopuk olduğunu, az sayıda şiirin tam, bütün olduğunu

belirtir (Zieme 1991,s. 38-39). Zieme'nin çalışması aşağıdaki gibi bölümlenmiştir:

 

i. bölümde Uygur şiirinin yapısı, manzum eserlerle mensur eserler arasında yer

alan manzum eserler ele alımr. Budist metinler esas olarak a) mensur, b) manzum ve

c) mensur-manzum karışık eserler olarak ele alınabilir. Budist edebiyatın (- kanorı'un)

çoğuuluğunu bu üçüncü grup oluşturur. Yine Budist metinler tür olarak iki

grupta ele alınabilir. Bunlardan ikisi manzumdur: ı. geya'lar (Uyg. takşut, giya), 2.

gatha'lar (Uyg. şlok, gata). Bunlardan takşut Uyg. tak- "takmak, eklemek" eylemindendir;

şlok ise Sanskrit gatha yerine kullamlan yine Sanşkrit kökenli bir sözcüktür

(Zieme s. 43 ve ötesi ile, R. R. Arat 1965 XIII ve ötesi).

Zieme bu bölümde Uygur şairlerinin çeviride anlamsal çeviriyi sanatkarane ifadenin

önüne çıkarttıklarım özellikle belirtir.

II. bölümde Budist şiirlerin içeriği ele alınmaktadır. Buna göre dini esaslı Uygur

şiirinin son dönemlerinde, 13.-14. yüzyıllara ait olan örneklerinde din dışı konular da

göze çarpar, bu dönem Turfan ve çevresinde Moğolların hakim olduğu dönemdir.

III. bölümde ise şairler, çevirmenler, müstensihler ve şiirleri yazdırtan hayır sahiplerine,

bunların adlarına yer verilir. Bu şairlerin adları şöyledir:

Piratya-şiri (Skr. Prajnyaşri), Antsang (Çin. An-zang), Kiki (Çin.?), Çisim-tu

(Çin. Zherıg-xin - Cengşin)

Iv. bölüm Uygur şiirindeki aliterasyon düzenine, kullammına yer verir. Örneğin

Maniheist bir şiirden alınan şu parçada k, kö/kü sesleri sık sık yinelenmektedir:

körügme kün tefiri . siz bizni közetİfi

körünügme ay teriri . siz bizni kurtgarıfi

"Gören güneş tanrı/siz bizi koruyun/görünen ay tanrı/siz bizi kurtarın"

İslamı çevreye ait olduğu sanılan şu ağıtta da k ve a seslerinin yardımıyla sıkfitı

ve üzüntü aliterasyonlu bir biçimde ifade edilmiştir (Zieme s. 340, R. R. Arat 1965,

s.248):

karalar bulut örlep kökirep

kar mu yamgur ol yagurur

kan yaşlig ol anam

kayguta mu yaşın akuur

"kara bulutlar yükselip gürleyerek/karmı yağmur mu yağdırır/o ihtiyar yaşlı annem/kaygı

içinden mi göz yaşlarını akıtır"

V. bölümde ise şiirler biçim, dış görünüş, yazım vb. noktalarından ele alınmıştır.

Yeri geldikçe şiirlerdeki koşutluklara, karşıtlıklara da yer verilmiştir. Karşıtlık için  aşağıdaki parça iyi bir örnektir (Zieme s. 416, R. R. Arat 1965, s. 120):

yaykı suvnı kışkı ödte buz tep teyürler

yene yayın kışkı buznı suv tep teyürler

yaiultukda çın burhannı köfiül teyürler

yaiiılmadukia kônulni ök burhan teyürler

"yazın suyuna kış günü buz derler/kışın buzuna yazın da su derler/yamlınca asıl Buddha'ya gönül derler/yanılmadıkları vakit de bizzat gönüle Buddha derler"

Buradaki yay "yaz" X kış, suv X buz, yaiul- X çın "doğru, gerçek, asıl" kullanımları

dikkat çekicidir.

Kitabın sonunda ise kısaltmalar ve ayrıntılı bir kaynakça yer alır.

Dize sonu uyağa değil de esas olarak dize başı uyağa ve dize içi ses tekrarlarina

dayanan Uygur şiirine, sevgi konusunu ele alan aşağıdaki şiiri örnek vermek istiyoruz

(R. R. Arat 1965 s. 20; T. Tekin. 1986 a, s. 14-15):

(...)

kasınçıgımınö[yüj

kadgurar men

kadgurtuk[çaj kaşı körtlem

kavışıgsayur men

öz amrakımın öyür men

öyü eviriirmen ödü ... çün

öz amraklımın]

öpügseyür men

barayın tiser

baç amrakım

baru yime umaz men

bagırsakım

kireyin tiser

kiçigkeyem (

kirü yime umaz men

kin yıpar yıdlıgım

yaruk teiıriler

yarlıkazunın

yavaşım birle

yakışıpan adrılmalım

Yavuklumu düşünüp

ka ygılanıyorum;

kaygılandıkça, kaşı güzelim

kavuşmak istiyorum!

Öz sevgilimi düşünüyorum;

düşünüp durdukça ...

öz sevgilimi

öpmek istiyorum!

Gideyim desem,

güzel sevgilim,

gidemiyorum da

merhametlim!

Gireyim desem,

küçücüğüm,

giremiyorum da;

misk (ve) anber kokulum!

Nurlu tanrılar

lütfedip buyursun:

yumuşak huylum ile

birleşip (hiç) ayrılmayalım!

küçlüg piriştiler Kudretli melekler

küç birzünin güç versin:

kôzi karam birle gözü karam ile

k[iiljüşüp[enj oluralım gülüşerek oturalım!

Eski Uygur şiiri üzerine son kitap çalışması ise G. Doerfer'e aittir (bak. Doerfer

1996). Eski Uygur şiiri ile aynı döneme denk gelen İslami Türk şiirine gelince, ilk



örneklerine yukarıda da değinildiği gibi Mahmud el-Kaşgari'rıin Divan u Lugat'iTürk'ünde

rastlanır. Araştırmacıların da belirttikleri gibi bu şiirlerin bir bölümü

Türklerin İslamiyeti kabul etmelerinden önceki döneme ait olup hece vezniyle yazılmışlardır.

Bu şiirlerin ağırlıklı bir bölümü hecenin 4+3 veya 2+2+3'lü kalıplarıyla

yazılmış olmalarıdır; ancak Divan'da aruzla yazılmış şiirler de görülür (bak. T. Tekin

1986 b, s. 112 ve ötesi). Divan'daki şiirlerin bütünü 1989'da yayımlanan bir çalışmada

ele alınmıştır (bak. T. Tekin 1989). Buraya söz konusu çalışmadan hemen

herkesçe bilinen bir dörtlük alıyoruz (s. 8-9):

Alp Er Tonga oldi-mü Np Er Tonga öldü mü?

İsiz ajun kaldı-mu Kötü dünya kaldı mı?

Ödlek ôçin aldı-mu Felek (böylece) öcünü aldı mı?

Emdi yürek yırtılur Şimdi yürekeleronunölümünün acısı ile) paralanıyor

Yine en önemli ürünlerden birisi de Yusuf has Hacib'in anıtsal eseri Kutadgu Bilig'dir.

Çeşitli eklernelerle 6500 beyitlik öğretici nitelikli manzum bir eser olan KB aruzunfeCtlünfeCtlünfeCtlünfeUl

kalıbı ile yazılmıştır. Konuyla ilgili ayrıntılı kitap ve makaleler

için kaynaklar bölümüne bakılabilir (Arat 1947, 1959, 1979; Dilaçar 1972; T. Tekin

1986 b). Aşağıda KB'de baharın tasvir edildiği dizelere yer veriyoruz (Arat yayırıından):

Tugardın ese keldi ôtidun yeli

Ajun etgüke açtı uştmak yolı

Yagız yer yıpar toldı kafur ketip

Bezenmek tiler dünye körkin elip

Irinçig kışıg siirdi yazkı esin

Yaruk yaz yana kurdı devlet yasın

Yaşık yandı bolgay yana omıiia

Balık kudrıkındın kozı burnıha

Kurımış yıgaçlar tonandı yaşıl

Bezendi yipün al sarıg kök kızıl

Yagız yer yaşıl torku yüzke badı

Huay arkışı yadtı tavgaç edi

"Doğudan bahar yeli eserek geldi, dünyayı süslemek için cennet yolunu açtı.

Kafur gitti, kara toprak misk ile doldu; dünya kendini süsleyerek bezenmek istiyor.

Bahar yeli eziyetli kışı sürüp götürdü, parlak bahar yeniden mutluluk yayını kurdu.

Güneş yine yerine, balıkkuyruğundan (= burcundan) kuzu bumuna dönmüş olacak.

Kurumuş ağaçlar yeşiller giyindi; doğa mor, al, yeşil ve kızıl renkler ile süslendi.

Kara toprak yüzüne yeşil ipek bağladı, Hıtay kervanı da üstüne Çin kumaşı yaydı."

Bir diğer İslami dönem şiir de Mahmud Yükneki'nin "gerçeklerin eşiği" anlamı-

na gelen, öğretici nitelikteki şiiri, Atebetü' l-Hakayık'ux. 512 dize olan şiir R. R. Arat

tarafından yayımlanmıştır (1957).

 

Sonsöz

Eski Türk şiiri, özellikle Uygur şiiri elimizdeki örneklerine göre çeviri esaslı, dini

şiirlerdir. Bu şiirlerde Buddhizme ya da Maniheizme ait çeşitli konular manzum bir üslupla

kaleme alınmışlardır. Bu konuların dışında sevgi, doğa vb. üzerine az sayıda şiir

vardır. Eski Türk şiirine ait ürünlerin çoğunluğu bugün işlenip yayımlanmıştır (Zierne

1985, Ş. Tekin 1980 ve ötekiler). lleride bu şiirlerin bütünü Zieme'nin incelemesinde

yer alan sıraya göre bir antoloji içerisinde derlenip çevirileriyle birlikte yayırnlanabilirse

geçmişteki kültürümüze ait ürünlerin bir bölümü meraklısınca ulaşılabilir hale

gelecektir. Yukarıda yer verdiğimiz, Eski Türk Şiiri üzerine kısa özette konuyla ilgili

her çalışmaya değinilememiştir. Meraklı okuyucuya esas olarak Zieme'nin çalış­

masırun kaynakçası ile (1991) Sertkaya'run (1986 ve ötesi) kaynakçasıru önereceğiz.

Bunların dışında J. P. Laut'un hazırladığı Uygurca bibliyografyası ile J. Elverskog'un

Budist Uygur Edebiyatı adlı çalışmaları da bu konuda ilk elden kaynaklardır.





KAYNAKLAR
ARAT, Reşid Rahmeti, 1947: Kutadgu Bilig, I, Metin, TDK, İstanbul 1947 (Ankara 1991); II, Tercü-
me, TTK, Ankara 1959 (1995).
ARAT, R. R., 1951: Atebetü'l-Hakayık, TDK, İstanbul (Ankara 19922).
ARAT, R. R., 1965: Eski Türk Şiiri, Ankara (1986).
BARUTÇU, Sema, 1987: Uygurca Sadaprarudita ve Dharmodgata Bodhisattva Hikayesi. Ankara
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (yayımlanmamış doktora calışması).
DANKOFF, Robert, 1983: Wisdom ofRoyal Glory (Kutadgu Bilig), A Turko-Islamic Mirror for Princes,
Chicago-London.
DİLÇAR, A., 1972: 900. Yıldönümü Dolayısıyle KutadguBilig incelemesi, TDK, Ankara(19953).
DOERFER, Gerhard, 1996: Formen der alteren türkisehen Lyrik. Szeged. (studia uralo-altaica. 37.).
ELVERSKOG, Johan, 1997: Uygur Buddhist Literature. Turnhout. (Silk Road Studies. 1.)
LAUT, Jens peter, Andreas WEISS, 2000: Bibliographie alttürkischer Studieıı, Wiesbaden.
ÖLMEZ, Mehmet: 1997: "Kurzer Überblick über die Buddhistische Übersetzungsliteratur in Alttürkisch
(Eski Türkçe Budist Çeviri Edebiyatına Kısa Bir Bakış)", Çağdaş Türk Edebiyatma Eleştirel
Bir Bakış: Nevin Önberk Armağanı, yay. M. Ölmez, Ankara, s. 225-256 [Türkçe-özet s. 240-246].
RÖHRBORN, Klaus, 1977-1998: Uigurisches Wörterbuch, Sprachmaterial der voris-lamischeıı türkischeıı
Texte aus Zeıuralasieıı. Fasikül 1-6, Wiesbaden.
SERTKAYA, Osman F., 1986 "Eski Türk Şiirinin Kaynaklarına Toplu Bir Bakış", Türk Dili c. 51,
No. 409 (Ocak 1986): 43-80; II c. 56, No. 440 (Ağustos 1988): 99-109; ID c. 56, No. 441 (Eylül
1988): 149-160. IV c. 56, No. 443 (Kasım 1988): 262-271.
TEKİN, Şinasi, 1965: "Uygur Edebiyatının Meseleleri (Şekiller-Vezinler)", Türk Kültürü Araştırmaları,
II: 26-67.
TEKİN, Şinasi, 1980: Buddhistishe uigurica aus der Yüan-zeit. Budapest.
TEKİN, Talat, 1986a: "İslam Öncesi Türk Şiiri", Türk Dili c. 51, No. 409 (Ocak, 1986): 3-42.
TEKİN, Talat, 1986b: "Karaharılı Dönemi Türk Şiiri", Türk Dili c. 51, No. 409 (Ocak 1986): 81-157.
TEKİN, Talat, 1989: XI. Yüzyıl Türk Şiiri, TDK, Ankara.
TEKİN, Talat, 1998: Orhoıı Yazıtları, İstanbul, Simurg yay.
ZIEME, Peter, 1985: Buddhistische Stabreimdichtuııgeıı der Uigureıı. Berlin.
ZIEME, Peter, 1991: Die Stabreimtexte der uigureıı von TU/jan und Duııhuaııg, AAkademiai Kiad6,
Budapesı
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Türk-Rus savaşı planlaması mı? Gazanfer Eryüksel 0 1,137 26/11/2015, 13:58
Son Mesaj: Gazanfer Eryüksel
  AVRUPA VE AMERİKA’DA TÜRK EDEBİYATI Mustafa Ceylan 0 1,480 30/10/2014, 01:55
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  Almanyalı Türk yazarlar veya Türkiye kökenli Alman yazarlar Mustafa Ceylan 0 2,488 30/10/2014, 01:33
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  TÜRK YAZARLARIN YURT DIŞINDA YAYINLANMIŞ ŞİİR VE ÖYKÜLERİ Site Yönetimi 0 1,216 04/10/2013, 19:35
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Bütün Türk Gençliğine-H.NİHAL ATSIZ Site Yönetimi 1 1,283 18/10/2012, 22:03
Son Mesaj: osman7159
  TÜRK OLMAK RefikaDogan 0 1,219 01/10/2012, 11:03
Son Mesaj: RefikaDogan
  İşte dünya gözüyle 'Türk'ler Site Yönetimi 0 2,800 30/08/2012, 02:35
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Malazgirt ‘ten İstanbul ‘a gizlenen Ön-Türk Tarihi Site Yönetimi 0 1,443 23/08/2012, 02:55
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Türk Kiliminin Şifresi Çözüldü Site Yönetimi 0 2,229 13/07/2012, 22:28
Son Mesaj: Site Yönetimi
  İNADINA TÜRK ŞİİRİNDEN YANAYIZ osman7159 5 2,121 18/01/2012, 23:46
Son Mesaj: Mustafa Ceylan

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder