• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Eylül
Dışarıda Ahmet Özdemir
Yetkili Şair
****
Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesaj Sayısı: 593
Konu Sayısı: 593
 
#1
27/09/2013, 08:44
Eylül

Ahmet ÖZDEMİR


Çalışanlar farkına varmıştır. Artık güneşli sabahlarda uyanmıyoruz. Uyandıran zil, giderek koyulaşan loş bir ortamda çalmaya başladı. Günler kısalmaya geçti. Şimdi, bir başka anlam kazanıyor ve duygu yüklüyor Yahya Kemal'in "Eylül Sonu" şiiri:

"Günler kısaldı. Kanlıca'nın ihtiyarları
Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharları."

Kollarını açmış hazan mevsimi bizlere "gel gel!" diyor. Ne kadar ayak direyip, yaz günlerine sarılsak da, sonbahar rüzgârlarının önünde savrulmamak elimizde değil.

En çok şiirin bahar ayları üzerine yazıldığını sanırsınız ama, eylül üzerine yazılanlar daha çok. Elden gidene karşı duyulan özlem, sonbahar yani "hazan"la birlikte şarkılaşan melankoli, yalnız Yahya Kemal'in değil, hemen hemen her şairin şiirlerinde kendini duyurmakta.

Elveda doyamadığım ve doyasıya yaşayamadığım yaz günleri. Günaydın hazan.

Biliyorum, birkaç hafta içerisinde, dallardan bir başka hışırtı yükselecek. Ağaçtan ağaca yankılanacak geceler boyu. İlk günler bir bale yumuşaklığı ile düşecek yapraklar çimenlerin üzerine. Yeşil; yavaş yavaş sarı, kahverengi ve kırmızının tonlarına dönüşecek.

Çürümüş yaprakların, nemli toprağın ve yağmur bulutlarının kokusu yayılacak; yeni baharlara gebe bırakmak için doğayı.

Mustafa Necati Karaer, "Eylül Sofrasında Aşk"ı anlatıyor:

"Yağmur bulutları gibi doluyum,
Sabret gülüm düşeceğim toprağına,
Rüzgârlar deliyse ben de deliyim,
Gönlümü koymuşum güz yaprağına
Sabret gülüm, düşeceğim toprağına.
Şarabımsın, ekmeğimsin, düşümsün
Geceler boyu sarhoşum,
Akşam üzerleri gülüşümsün.
Eylül sofrasında oturmuşum
Sarhoşum, sarhoşum, sarhoşum..
........."

Sonbahar yalnız hüznün mevsimi değil. Dileklerin, umutların, özlemlerin odaklandığı bir mevsim. Anadolu insanının çok işi var sonbaharlarda. Üzümler toplanacak, pekmez kazanları kurulacak, erişteler kesilecek, kuskus çevrilecek, bulgur çekilecek. Dahası mı? Uzaktan uzağa davulun, zurnanın sesi duyulacak. Anadolu'da, sonbaharda alınacak ürünlerin bereketiyle kaç yangın yürek sulanacak. Düğün-dernekle kök salacak.
Mustafa Necati Karaer, eylül sofrasında "sarhoşum" diyor. Behçet Kemal Çağlar'ın, diğer adıyla Ankaralı Âşık Ömer'in, Ürgüp'te bağ bozumu şiirini hatırladım. Boşuna internet sitelerinde saatlerce aradım durdum. Yine eski usulle kitap raflarım imdadıma yetişti:

"Çek git dedim sana, gel git mi dedim,
Sesimi mi içti, kulağın sarhoş.
Ne bu dolanışın kapımda benim?
Üzüm mü çiğnedi ayağın sarhoş.

Var ise aklını bağda yitirdin,
Yerine bir salkım dirmit getirdin.
Su yerine şaraba mı batırdın?
Saçın darmadığın, tarağın sarhoş.

Kafan duman, seçemezsin yüzümü,
Aman, gözüm sanıp sevme üzümü,
Geldi gönlümdeki bağın bozumu;
Onu tadamazsın, damağın sorhoş.

Üzümün üstünde kızlar tepinir,
Karlı baş içinde yazlar tepinir,
Gönlüm de göğsümde sızlar tepinir,
Meyvan sarhoş olmuş, tabağın sarhoş.
.............."

Musikimizden sonbaharı dışlayabilir miyiz? Hüzün ve melankoli duyguları, sonbahar motifleri ile yer almış. Anılarla dolu bir ruh derinliğinin tadını bu şarkılarda bulmaktayız:

"Kalbim yine üzgün, seni andım da derinden,
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden!"

Yahya Kemal'in şiirini, Selâhattin Pınar "bayatî" makamında bestelemiş.
Eylül, Mehmet Rauf'un romanını hatırlatır bana. Arthur Rımbaut "O tatlı eylül akşamları, yol kıyısına/ Çöküp kulak veriyorum yıldızların sesine" diyor. Yukarıda da söz ettim, bu yaz benim için ha var, ha yoktu. Geç geldi, göz açıp kapayıncaya kadar bitiverdi." diyor.

Yahya Akengin'in "Eylül Kuşatması"nda, "Sarışın bir hüzünle gülümser eylüllerin sonu ...." diyor.

Evet eylül girdi yaşantımıza. Bunu ekim, kasım izleyecek. Uzun bir kış bizi bekliyor. Umarsız gideceğiz. Ancak, şairin dediği gibi, korkumuz; gidip de gelmemekten, gelip de görmemekten.
Alıntı  
Tweet      
     


Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2025 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder