• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Ezgilerine göre Türküler
Dışarıda Ahmet Özdemir
Yetkili Şair
****
Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesaj Sayısı: 593
Konu Sayısı: 593
 
#1
01/03/2015, 03:49 (Bu mesajı son düzenleyen: 02/03/2015, 10:16 Site Yönetimi.)


01.03.2015 GÜNÜN TAHLİLİ
********************************


Ezgilerine göre Türküler

27 Şubat 2015 
Ahmet ÖZDEMİR
********************
Ezgileri açısından türküler, uzun havalar ve kırık havalar olmak üzere iki bölümde değerlendirilirler. Uzun havalar, usulsüz ezgilerdir. Bu ezgiler ölçü ve ritim bakımından serbest olmakla beraber, dizisi ve dizi içindeki seyri belli kalıplara bağlıdır. Yani söyleyen kişi belirli uslup ve avaz çerçevesinde zevk ve isteğine göre nağmeyi uzatıp kısaltabilir.
Kırık havalar : Ezgi yönünden usullü, yani ölçü ve ritimleri belli olan türkülere kırık havalar denilir. Her bölüm ayrıca, Karadeniz Türküsü, Teke zortlatması, Konya türküsü, Yozgat türküsü, Rumeli türküsü, Azeri türküsü gibi yöresel ezgi özellikleriyle türlere ayırabiliriz. Yine ezgileri açısından Müstezat, Zeybek, Maya, Bozlak, Gurbet, Barak, Hoyrat, Divan gibi hava veya makamlara ayırabiliriz ki, bunlar halk edebiyatının değil, müzik biliminin konularıdır.

Araştırmacıların uzun hava adı altında verdikleri bu örnekler yaratıldıkları ve icra edildikleri bölgelerde değişik isimlerle anılmaktadır. Bunlar genellikle ezgi aşık olay olayla ilgili şahıs mahalli ağız yer ya da yöre edebi tür özel terimler aşiret vb. gibi adlarla belirtilmektedir.

Ezgi ile türkü sözleri birbirini tamamlayan iki öğedir. Türkünün daha kalıcı olması ezginin varlığıyla mümkündür. Ezgiye güzellik sağlayan türkü sözleri, müziğin aracıdır.

Dünyadaki Türk toplulukların hepsinde türküler vardır. Türkiye sınırlarına yakın ülkelerde söylenen türküler, Anadolu ağzına yakındır. Türk yurtlarında söylenen türkülerin hepsi konu, benzetme, biçim ve duygulanma açılarından birbirlerine yakınlık göstermektedir.

Azerbaycan'da türkülere "mahnı", uzun havalara "mugam" denilmiştir. Karşılıklı türkülere deyişme, deme veya çevirme adları verilmiştir.

Batı Trakya ve Bulgaristan Türklerinin oldukça zengin türkü dağarcığı vardır. Gagavuz Türkleri Hıristiyan olmalarına karşın, dilleri duyuşları İstanbul'a yakındır. Türkülerinin büyük bölümü, Bulgaristan, Yugoslavya ve Türkiye'deki türkülerle benzerlik gösterir.

Iraklı Türkmenlerinin çok zengin türkü birikimi ve kültürü vardır. Türkülerini yüze yakın makamla icra ederler. Bunların içinde en çok Türkmen Bayat aşiretinin icadı olan Bayat, güçlü makam okuyucusu Şaltağ'ın icat ettiği Tiflis makamlarıyla Kazzaz, Nari, Miskin, Reşidî, Tahir (Zengüle/ Zengene), Ümergele makamlarıdır.

Musevi inancına sahip olan Karay Türkleri Slavların etkisinde kalmalarına rağmen,  dillerini ve törelerini korumuşlardır.

Kazaklarda  gelin kızın evden alındığı sıra söylenen türkülere Kırgızlar  gibi car car, Tacik, Türkmen ve Uygurlar da yar yar derler. Car car türküleri; acı, umut ve dilekleri dile getirir.  Özbeklerde de  gelin kızın baba evinden alınıp, damadın evine götürülmesi sırasında, kadınların koro halinde tefler eşliğinde söyledikleri türkülere yar yar  veya car car  denir. Bu türkülerle, gelinin ana-babası ve gelin yüceltilir, geline öğütler verilir, iyi dileklerde bulunulur.

Kumuklar, türkü yerine yır sözünü kullanırlar. Toylarda kız ve erkeklerin karşılıklı olarak  "sarın" denilen türküler okurlar. "Sarın"lar daha ziyade manilerden oluşan dörtlük şeklinde türkülerdir.

Nogayların yazılı edebiyatı olmamasına rağmen, sözlü edebiyat ve destan geleneklerini sürdürmektedir.

Kıbrıs Türkülerinin çoğunluğu manilerle vücuda getirilmiştir. İçlerinde on bir heceli mısralardan oluşan bentlerle söylenmiş olanlar da vardır.                 

Uygur Türklerinde türkü ve koşma söyleme alışkanlığı hâlâ canlı olarak yaşatılmaktadır. Söylenen parçalar şekil, ezgi ve konularına göre çeşitli adlarla adlandırılırlar.

TÜRKÜLERİN SINIFLANDIRILMASI

Türkülerde ana kucağının sıcaklığı olduğunu, onlarda sevdaların dumanının yükseldiğini, kavuşamayan âşıkların gözyaşının döküldüğü söylenir.

Türkülerimizde millî musikimizin bütün özellikleri  yaşamaktadır. Türküler, halkımızın edebî ve ruhî varlığının canlı birer hazinesidir.

Diğer anonim ürünler gibi türküleri de başlangıçta, (oluşan bir durum üzerine)  bilinen kişiler yakmıştır. Daha sonra, göçler, kervanlar, seferler, gurbete gidişler benzeri nedenlerle değişik coğrafyalara ulaşmış, dilden dile aktarılırken,  türküyü yakanlar unutulmuş, anonimleşmişlerdir. Türküler ulaştıkları yerlerin özelliklerine ve buralarda yaşanan olaylara  göre sözlerinde ve ezgi yapılarında değişikliklere uğramıştır. Kimi türküler halk hikâyelerinde ve âşıkların şiirlerinde vücut bulmuş ve bu âşıkların adlarıyla anılmıştır.

Türküleri yapılarına, konularına ve ezgilerine göre çeşitlere ayırmak mümkündür.

Yapıları açısından türküleri, bentlerdeki dizelerin hece sayılarına  ve bentlerin ve kavuştakların dize sayılarına göre iki bölümde ele alabiliriz. Genellikle türküler (7), (8) ve (11) heceli şiirlerden oluşur. Bunun dışında (5) heceli veya (15) heceli türkü  sözlerine de rastlanır.

Türkülerin  standart bir yapısı  yoktur. Halk şiiri türlerinin bütünü türkü şeklinde söylenebildiği gibi, bentleri bir dizeli türkülere de, dörtten çok dizeli  türkülere de rastlanır. Kavuştakların dize sayıları da, her dizenin hece sayıları da  farklı sayılarda  olabilir. Bağlantılar, türkü metninden ayrı bir mani, anlamlı, anlamsız sözler veya  türlü ünlemlerden oluşabilir. Kaldı ki, asıl türkü bentlerinde bile hece sayılarında, zamanla unutmalar ve ekler nedeniyle  düzensizlikler görülebilir.

Konularına göre türküleri temelde pastoral, lirik, satirik, didaktik, olay, tören, iş ve oyun olmak üzere sekiz ana sınıfta toplayıp, daha sonra her birini kendi aralarında çeşitleyebiliriz.

Pastoral türküler, doğa, kır hayatı ve çoban yaşamını konu eden türkülerdir. Bu grubun içine çiçekleri, bitkileri, hayvanları, bir bölüm yiyecek ve içecekleri de alabiliriz.

Lirik türküler, duygu yoğunluğu olan türkülerdir. Aşk ve sevda türkülerinden gurbet türkülerine, doğum ve ninni türkülerinden ölüm ve ağıt türkülerine kadar geniş bir alanda inceleyebiliriz.

Tören türküleri, kına, nişan, düğün gibi törenlerden, mezhep ve mevsimlik törenlere kadar geniş bir yelpaze içinde bulunabilir. Oyun türkülerini ikiye ayırabiliriz. Bunların bir bölümü ritmik danslara ilişkin olanlardır. Bir bölümü ise, seyirlik halk oyunlarıyla ilgilidir.

Didaktik türküler, öğreten, yol gösteren türkülerdir. Dinleyenler onlardan kendilerine bir pay çıkarabilir.

Satirik türküler, kişileri ve toplumu kınayan, yeren türkülerdir. Güldürücü ve taşlama nitelikleri vardır.

Olay türkülerinin bir bölümü, destanlar, koçaklamalar ve serhat türküleri gibi tarihi nitelik, bir bölümü derebeyi, cinayet gibi eşkıyalık nitelikleri taşırlar.

İş türküleri çeşitli meslekleri ve  esnaf yaşantısını anlatan türkülerdir.

Doğa ve kır yaşamının güzelliklerini, coşkusunu, acı ve tatlı yanlarını, bu ortamın yaşayış biçimlerini anlatan türküleri "Doğa ve Çoban Türküleri" başlığı altında toplayabiliriz. Dağlar, ırmaklar, yaylalar, pınarlar, bülbüller, turnalar, ceylanlar, koyunlar, koçlar, ağaçlar, elvan elvan çiçekler hasılı çevremizin bn bir çeşit ve birbirinden güzel ortamları veya görünüşleri karşısında insanın duygularını yansıtan türkülerdir.

Türkülere vücut veren insanımız, yüzyıllar ötesinde de doğa ile kucak kucağa yaşamıştır. Onun için doğanın türlü durumu ve bu durumlar karşısında insan oğlunun duruşu en açık biçimde türküler içinde yer alır.
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Türküler Ahmet Özdemir 0 905 24/02/2015, 22:38
Son Mesaj: Ahmet Özdemir
  Denizli türküler zengini Ahmet Özdemir 0 771 08/11/2014, 13:56
Son Mesaj: Ahmet Özdemir
  Türküler ve Türkçe sevdalısı M. Zeki Akdağ Ahmet Özdemir 1 1,092 09/06/2013, 17:53
Son Mesaj: Dermani
  SEVDADAN GURBETE TÜRKÜLER Ahmet Özdemir 0 1,050 26/02/2013, 23:55
Son Mesaj: Ahmet Özdemir

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder