• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Geleceğimizi aydınlatanlar
Dışarıda Ahmet Özdemir
Yetkili Şair
****
Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesaj Sayısı: 593
Konu Sayısı: 593
 
#1
25/11/2013, 00:17
Geleceğimizi aydınlatanlar

Ahmet ÖZDEMİR
***************

"Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Bütün çiçeklerini getirin buraya, Öğrencilerimi getirin, getirin buraya, Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer Bütün köy çocuklarını getirin buraya, Son bir ders vereceğim onlara, Son şarkımı söyleyeceğim, Getirin, getirin...ve sonra öleceğim." Köy öğretmeni Şefik Sınık böyle diyordu. "Bana çiçek getirin, Dünyanın çiçeklerini getirin." Bu dileği Ceyhun Atıf Kansu ölümsüzleştirdi. Öğrencilerini çiçeklere benzeten köy öğretmeninin son sözleri böyle şiirleşiyordu: Bugün Öğretmenler Günü. Yüce önderimiz Atatürk'ün, Millet Mekteplerinin başöğretmenliğini kabul ettiği gün. Bütün yurtta yine kutlandı. Aslında bir gün değil, bütün günler elleri öpülesi öğretmenlerimizin olsa gerekir. Kuşkum yok ki, yakındığımız bilgisizlikten, düzensizlikten, gerilikten, din ahlak ve düşünce alanlarındaki kargaşadan bizi kurtaracak, tek yol eğitim. Yediden yetmişe, köylümüzle, kentlimizle, ulusça tutacağımız eğitim yolu; yükselişin, ilerleyişin, aydınlığa kavuşmanın tek çıkar yolu. Ancak bu yolla geriliği, karanlığı, her tür iç ve dış tehlikeyi bir kenara itmek, huzurlu, güvenli, aydınlık yarınlara ilerlemek mümkün. Çağdaş uygarlığı yakalamak ve geçmek için buna zorunluyuz. Her tür bilginin, tekniğin baş döndürücü bir yarış halinde elde edildiği bu uygarlık dünyasında, öteki insanlar ve ülkelerle eşit haklarla yaşamak, ilerlemek için sürekli eğitim seferberliği içinde olmamız gerekiyor. Bu seferberliğin kahraman askerleri de, birbirimizi sevmeyi, saymayı, inanmayı, dayanmayı, hoşgörüyü öğreten öğretmenler. Her öğretmenin bilincinde, yurdunu korumak, kollamak, onarmak fikri var. Yurdun kuş uçmaz kervan geçmez yörelerinde, bilmedikleri, tanımadıkları çevrelerde bütün güçleri ile görevlerini sürdürüyorlar. Kendisi de bir öğretmen olan Güner Demiray'ın Sivas köylerinde olan anasına gönderdiği mektuptan satırlar: "Karlı dağların ardındadır şimdi, Bir ülkü alev almış içinde, Korlanan bir ocak gibi Çetin bir ülkü. Üzüntülere batma anacığım, Yavrun ışık götürmüştür gecelere, Umutsuzlara umut, Sayrılara ilaç götürmüştür, Ve yürekler dolusu sevgiler... Ve anacığım yavrun, Elif'lere Satılmış'lara Yaşamak götürmüştür çiçek çiçek. Ağlama anacığım, Oğlun kutsal savaşlar içindedir, Köylülerle omuz omuza Çalışmaktadır harıl harıl, Can katmaktadır toprağa, Ve çocuklar alfabe sökmektedir Bahar dalları altında, Kederlere varma anacığım, Oğlun sessiz ve dingin koyaklarda Yeni çağ türküleri söylemektedir. Bu bir övgü değil, gerçeğin kendisi. Öğretmenler yıllar boyu destanlar yaratmışlar. Kişiliklerinin ve mesleklerin onurunu ayakta tutmuşlar, türlü yokluklara rağmen başları her zaman dimdik olmuş. İnanç dünyası açısından da öğretmenlik kutsal bir meslek. Peygamberler dini öğretmek için görevlendirilmiş birer öğretmen değil mi? Onlar imrenilecek insanlar. Çünkü, öğretmek armağanların en güzeli. Bir hadiste, en güzel armağanın yararlı bir sözü, iyice anlayıp anlatmak olduğu, bunun aynı zamanda bir yıllık ibadete denk olduğu bildiriliyor Başta da söylediğimiz gibi, elleri öpülesi öğretmenler için ne yapılsa az. Kuşlar gibi çocukların cıvıltısından, zil sesinden ayrı kalmak bir öğretmen için acıların en büyüğü olsa gerek. Yazımı, Cumhuriyet Türkiye'sinin ilk öğretmenlerinden biri olan Zeki Ömer Defne'nin şiiriyle bitiriyorum: Zil çalacak... Sizler derslere gireceksiniz bir bir Zil çalacak, ziller çalacak benim için, Duyacağım evlerden, kırlardan, denizlerden; Ta içimden birisi gidecek uça ese... Ama ben, ben artık gidemeyeceğim. Zil çalacak... Siz geminize, treninize gireceksiniz bir bir. Zil çalacak, ziller çalacak benim için, Duyacağım iskelelerden, istasyonlardan bütün; Ta içimden birisi koşacak ardınızdan.... Ama ben, ben artık gelemeyeceğim. Sonra bir gün bir zil çalacak yine Hiç kimseler kimsecikler duymayacak, Ne sınıflar, ne iskeleler, ne istasyonlar, ne siz... Ta içimden birisi kalacak oralarda, Ben gideceğim.
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Geleceğimi Aydınlatanlar Ahmet Özdemir 0 454 20/11/2014, 18:35
Son Mesaj: Ahmet Özdemir

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder