26.12.2008
YENİ EDEBİ AKIMIMIZ GÜLCE'nin BİR ŞİİR ATÖLYESİ-FİKİR MEYDANI olarak görev yapmasını dilediğimiz antoloji com da oluşturulan GRUP'ta 104. gün gerçekleştirilen mesajlaşmalar aşağıdadır:
******************************************************************************** ****************************************************************
Kimden : Refika Doğan/Yeni Edebi Akım-Gülce/ (Bayan, 50)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 26.12.2008 14:42 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Tuğra (YENİ NAZIM ÖNERİSİ) - tartışalım mı?
Merhaba Saygıdeğer Dost Osman ÖCAL Bey, Öncelikler yanıt vermekte geç kaldığım için özür dilerim! Grup mesajları da bayağı birikmiş... Ne güzel!

Evet, 'TUĞRA' mızı grup üzerinden paylaşıma açmanıza teşekkür ederek kendimce naçizane düşüncelerimi engin hoşgörünüze sunacağım.

' Şen türkü YELİNDEN perçemler lale toplar
Ay düşse TELİNDEN can kaynar sine hoplar
Bir güfte duyursak gönlün kendine oynar
Her şarkı DİLİNDEN kansız bir kama saplar

Osman Öcal
Aruz vezni:
Mef'ûlü / mefâ'îlün / mef'ûlü / fe'ûlün '

' Sen, türkü yelinde perçemin yara açar
Ah, hoyrat elinde gül kanar, sine naçar
Bir başka yazarsa aşkı bir kara kalem
Her şarkı dilinde sevda göklere uçar '

Bana normal Aruz vezni ile yazdığınız dörtlük daha hoş geldi. Bu dizindeki vezin kalıbı kulağa daha ritmik geldi sanki. Ve şiirin devamını bekliyorum okurken. Hele sevgiliye duyulan duyguların imgelendiği sözcükler ve dizeler içinde ki isabetli yer alışlarına ne demeli? İkinci dörtlükteki yalın dil ise ayrı bir güzellik. Yalnız ilk dize başındaki ' sen' sözcüğü o mısrada yalnız ya da uzak kalmış hissini verdi bana. Yani sadece o sözcük o mısraya ayrık kalmış gibi geldi. Belki kalıp, vezin hece doğrudur ama sadece o sözcük ayrık hissini verdi sesli okurken bana. onun dışında bütünüyle dil çok güzel.Siz gerçekten bu işi inanılmaz bir hızla kavradınız ya da biliyordunuz da daha da geliştirdiniz değerli hocam. Hani biz deneme, atölye dedik ama bu kadarı da size fazla vallahi..' Aman Allah nazarlardan saklasın! Gerçekten sizler bu grubun gururu, ileriye taşıyan kalem tetikçisisiniz. Her zaman medarı iftiharımız olarak sizleri çok daha ilerilerde görmeyi ve bu yolda sarfettiğiniz emeklerinizin karşılıksız kalmamasını diliyorum.Saygı ve dostlukla. Refika Doğan
****************************************************************
Kimden : Refika Doğan/Yeni Edebi Akım-Gülce/ (Bayan, 50)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 26.12.2008 14:54 (GMT +2:00)
Konu : Yn: GÜLCE BAKANLIĞA GİDİYOR
Çok sevindirici bir haber... Gerçekten nutkum tutuldu zira yeniliği kolay kabullenen bir toplum değiliz. Sancılı süreçlerden geçerek sonuçta istenilen zirveye çıkılabiliyoruz. Dilerim Gülce' mize emek veren ve kalben inanan siz değerli dostlarımızın bu arzuları hak edilen çizgiye erişerek ses verir. İnancım da bu doğrultudadır.Değerli kalem dostlarıma ve Bakanlık sürecini başlatan siz değerli can' ımıza teşekkür ve saygımla..Refika Doğan
****************************************************************
Kimden : Refika Doğan/Yeni Edebi Akım-Gülce/ (Bayan, 50)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 26.12.2008 15:21 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Öğretmenin Duası
Temeli insan yetiştirmek olan ve özümde ki ayrıcalıklı yeriyle Öğretmenlik mesleğine ve bu mesleği yüreğiyle idealize eden değerli Öğretmenlerimize bitimsiz sevgi ve saygımla...

' Yükünü taşırız gelecek çağın,
Bizlerin sorunu yığın mı yığın,
Hikmeti kalmadı yalanın yağın,
Riyakâr nazırı har et Ya Rabbi! '

' Bedenimiz değil ruhumuz öldü,
Verirken hakkımı yarıya böldü,
Ne eskiler güldü ne yeni güldü,
Haksızı tamuya kir et Ya Rabbi! '

'Ağustosta bile yüreğim üşür,
Ham olanı oldur çiğleri pişir,
Ziyankâr başına yıldırım düşür,
Makamıyla birlik kor et Ya Rabbi! '

Şiir özü, idealist söylemi ve insani yanıyla son derece anlamlı ve derinliikli bir ifadeye sahip. Değerli kaleminize, yüreğinize ve lâyıkıyle icrâya çalıştığınız mesleğinize saygımla; güzel insan, değerli hocam Osman ÖCAL...Refika Doğan
****************************************************************
Kimden : Vuslatî/osman öcal (Bay, 49)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 26.12.2008 15:24 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [yeni-edebi-akim..] Yn: Öğretmenin Duası
TEŞEKKÜRLER EFENDİM.DEĞERLENDİRMENİZ MÜKEMMEL.SELAM VE DUA İLE.
****************************************************************
Kimden : Vuslatî/osman öcal (Bay, 49)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 26.12.2008 15:26 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [yeni-edebi-akim..] Yn: GÜLCE BAKANLIĞA GİDİYOR
HAYRIMIZA OLUR DİLERİM.
****************************************************************
Kimden : Vuslatî/osman öcal (Bay, 49)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 26.12.2008 15:29 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [yeni-edebi-akim..] Yn: Tuğra (YENİ NAZIM ÖNERİSİ) - tartışalım mı?
TEŞEKKÜRLER REFİKA HANIM.BEN DE BİRİNCİ DÖRTLÜĞÜ ÖNE ÇIKARIP BAKALIĞA GİDECEK OLAN CD YE ONU EKLEDİM TUĞRA OLARAK.
****************************************************************
Kimden : Refika Doğan/Yeni Edebi Akım-Gülce/ (Bayan, 50)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 26.12.2008 15:42 (GMT +2:00)
Konu : Merhaba Grubum, Değerli Dostlarım; TUĞRA (Yeni Nazım) İçinde Beş’li Aruz mu Desek Buna? Tartışalım..
Beş’li Aruz mu Desek Buna?

Ağ Gelin

Ağ gelinlerim vardı boynu bükük el ne bilir
Dört yanı intizardı nazar edip göze gelir
Zemheride donardı sanardı közdü bahtsızım
Türkü türkü kanardı yanardı öz sızım sızım
Sevda onlara ardı, ağ gelinler nasıl güler?


De gönül ağlamasın yanan ateş söner bir gün
Hüzünle çağlamasın devran gelir döner bir gün
Gün olur türkü yakar burcu burcu sevdasına
Kavuşur birer birer düşlerinin en hasına
Yarayı dağlamasın kabuk tutar diner bir gün.

Refika doğan

Beş'lik kıta olarak aruz vezni: Fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilün
Fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilün

7 + 8 = 15 hece

Rübaîde dört'lük kıta şeklinde ve ilk iki ile son mısrası kafiyeli,3. mısrası serbest iken bu örnekte ki beş'li kıtada ilk iki ve son beşinci mısra kafiyeli, 3.cü ve 4. cü mısralar serbest olup kendi arasında kafiyelidir. Anlam bütünlüğü örselenmeden korunarak değişik bir estetik ve kurgu yaratmaya çalıştım. Ne derece oldu bilemiyorum! Sizlerin değerli yorumlarınıza sunarak eleştirilerinizle birlikte söküp onarmayı bekliyor, istiyorum gerçekten. Hadi bakalım, kolay gelsin.Şimdiden teşekkür ediyorum katkılarınıza.Dostça...Refika Doğan
****************************************************************
Kimden : Refika Doğan/Yeni Edebi Akım-Gülce/ (Bayan, 50)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 26.12.2008 15:46 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Yn: [yeni-edebi-akim..] Yn: Öğretmenin Duası
Burda mıydınız Osman Bey? Merhaba...Varlığınızla gitgide çıta yükselerek ivme kazanıyor. Teşekkürler,iyi ki varsınız! RefikaDoğan
****************************************************************
Kimden : Refika Doğan/Yeni Edebi Akım-Gülce/ (Bayan, 50)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 26.12.2008 15:51 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Yn: [yeni-edebi-akim..] Yn: Tuğra (YENİ NAZIM ÖNERİSİ) - tartışalım mı?
İsabet olmuş. Buna sevindim. Ancak, ikinci dörtlüğün yalın sözcükleri ve kurgusu da çok güzel. Sadece başta ki ' Sen' sözcüğü telaffuz ederken ilk anda ayrık gibi geldi, ses olarak. Bu belki ilk kıtada şi ' Şen' sözcüğünün dile yerleşmesinden olabilir. Ayrı asılsaydı gruba düşüncemiz aynı olur muydu bilemiyorum! Tabii bana öyle geldi. Ama o kıta da ki dizin ve sözcükler kesinlikle güzel! Sakın ola, göz ardı etmeyesiniz! Devamını da yazabilirsiniz hatta. Kolaylıklar dileyerek..RefikaDoğan
****************************************************************
Kimden : Refika Doğan/Yeni Edebi Akım-Gülce/ (Bayan, 50)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 26.12.2008 16:31 (GMT +2:00)
Konu : TUĞRA' da On' lu Mısra Ya da On' lu Aruz, Gazel...Diyebilir miyiz buna? Tartışmaya açarak...
' Onar Mısra

Ayirma gozlerini gozlerimden bu aksam
Boyle saatlerce bak, boyle asirlarca bak
Gozlerine yavasca yavasca doldu aksam
Goklerin atesini kalbime bosaltarak
Ufuktaki lambanin fitilini kisarak
Benim icimde yakti sanki gurubu bu aksam
Gunduzden, gurultuden ve kainattan irak
Aksami seyredeyim bakislarinda birak
Ayirma gozlerini gozlerimden bu aksam
Boyle saatlerce bak, boyle asirlarca bak

Yaşar Nabi Nayır '


Yaşar Nabi Nayır' ın bu On Mısralık Aruz' u beni oldukça etkiledi. Belki şiirin anlamındaki güzellik, bütünlük ve derinlikti beni çeken! Ancak sevindirici yanı Aruz’a ilgi duymama etkin olması. Ve bunu bir yere kadar kendime başlangıç alarak kendi özgün anlayış ve naçizane kalem gücümle bir şeyler yaratmaya çalıştım. Demek ki Gülce ekibimizin büyük bir şevk ve inançla yola çıktığı yeni arayış gereksinmesi aslında pek de yeni değilmiş! Yenilik ihtiyacı belirli süreçlerde belirli şair ve yazarlarımızca irdelenmiş ancak sessizce, derinden ve adı konulamadan... Yaşar Nabi' de Aruz' a değişik bir pencereden bakma cesaret ve olgunluğunu göstermiş. Ama nedense üzerinde durulmamış, es geçilmiş izlenimini edindim. 15 Mart 1981 ' de İstanbul' da yaşamını yitiren o değerli kaleme buradan saygıyla, rahmetle ruhu ' şad olsun' diyorum.


On’ lu Aruz… Ya da 'TUĞRA' mı desek buna?


Yine eleştiri ve katkılarınızla bu şiirleri onararak genel bir sunuma hazır hale getireceğiz. Değerli kalem dostlarıma şimdiden teşekkürlerimle, saygımla...Refika Doğan


Bir Seni Bir De Gülü…

Bir seni bir de gülü dalında koklamayı
Kırağılı yaprağım bahar gibi ıpıslak.
Kızıl dudağındaki gülleri koklamayı
Güller miydi güllere dokunan ten mi ıslak.
Sevgilim ah sevgilim dol geceme gece ak
Özlemiyle doluyum gül teni koklamayı
Ah bahtsızlar bahtsızı bu gönül sana tutsak
Çağırsan, bir gel desen, gelmez miyim koşarak?
Bir seni bir de gülü dalında koklamayı
Kırağılı yaprağım bahar gibi ıpıslak



Bir seni bir de gülü koynumda saklamayı
Her bahar bahar gibi yenilenip açarak
Gülüşünle yeşeren gülüşler saklamayı
Deste deste içimde yine sana saçarak
Sevgilim ah sevgilim Kollarında uçarak
Gül deseni mührünü bir ömür saklamayı
Nerdesin ah mestinle doldum seni içerek
Bu bendeki kasırga beni bende biçerek
Bir seni bir de gülü koynumda saklamayı
Her bahar bahar gibi yenilenip açarak

Refika doğan


1.ci ve 2. ci On. luk: Müfteilün / fâ'ilün / müfteilün / fâ'ilün

Hece Vezni: 7+7=14


1.ci, 3.cü, 6.cı ve 9. cu mısraların kafiyeleri aynen alınırken diğer mısralar farklı lılaştırılarak kafiye uyumu sağlanmış

1.ci On’ luk kafiye düzeni:

- a
- b
- a
- b
- b
- a
- b
- b
- a
- b


2. ci On’ luk kafiye düzeni:
- a
- b
- a
- b
- b
- a
- b
- b
- a
- b
****************************************************************
Kimden : Vuslatî/osman öcal (Bay, 49)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 26.12.2008 17:11 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [yeni-edebi-akim..] TUĞRA' da On' lu Mısra Ya da On' lu Aruz, Gazel...Diyebilir miyiz buna? Tartışmaya açarak...
ŞİİR İÇERİK VE KAFİYE DÜZENİ OLARAK MÜKEMMEL. AMA ÖLÇÜYE BAKMAK LAZIM. İSİM OLARAK BİZİM BİR İSİM BABAMIZ VAR. MUSTAFA CEYLAN, BAKALIM NE DİYECEK. ÜSTADTAN ÖNCE HE HI DEMEK BENİM İÇİN UYGUN OLMAZ. BEN KENDİ ADIMA SÖYLÜYORUM.
****************************************************************
Kimden : Vuslatî/osman öcal (Bay, 49)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 26.12.2008 17:19 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Yn: Yn: [yeni-edebi-akim..] Yn: Tuğra (YENİ NAZIM ÖNERİSİ) - tartışalım mı?
TEŞEKKÜRLER EFENDİM.DÖRTLÜĞÜM DURUYOR. DEĞERLENDİRMEM MÜMKÜN.
****************************************************************
Kimden : Vuslatî/osman öcal (Bay, 49)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 26.12.2008 17:39 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [yeni-edebi-akim..] Merhaba Grubum, Değerli Dostlarım; TUĞRA (Yeni Nazım) İçinde Beş’li Aruz mu Desek Buna? Tartışalım..
BEN OLSAM İKİ TANE BEŞLİ TUĞRA ÇIKARIRIM. BİR KAÇ KELİME DÜZENLEMESİ YAPARAK.
****************************************************************
Kimden : Abdullah RAMAZAN (Bay, 45)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 26.12.2008 23:07 (GMT +2:00)
Konu : ***Doymadım Bir Tanem***
Kendimize özel belki de en özgürce yaşamda yapabildiğimiz tek şey düşlerimizdir.Düşler insanın olmasını istediği,kimi zaman sığındığı kimi zaman coştuğu bir barınaktır.O barınakta sevinçler,hüzünler ve beklentiler vardır.
Yalnız bir odada kaldığımızda gözlerimiz bir anda dalmaz mı? İçimizi kıpırdatan duygular hissederiz kimi zaman,hüzünler içinde boğulur,kahrederiz her şeye..
Atlı prenslerimiz vardır onu bekleyen bir de prensesimiz.Gelmeyeceğini bile bile hep beklediğimiz…İçimizde bir umut ışığıdır hiç sönmesini istemediğimiz her güneşin doğuşunda,perdeden süzülen ışıkla beklenen,her yağmur sonrası yüreğimizdeki gökkuşağıdır içimize doğan…
Dört duvar arasına saklanmış duygularımızdır yaşam umutlarımız.gece gökyüzünde doğan ilk yıldızımızdır umutlarımız.avucumuzla sımsıkı tuttuğumuz sıcaklığını yüreğimizle hissettiğimiz yüreğimizde şekillendirdiğimiz prensin,prensesine kavuştuğu anıdır.O an… seven yüreklerde düşlerden öte doyumsuz sevgidir yaşanan,dört duvar arasına saklanan gizli bir sevdadır,bitmesi istenmeyen,hep yaşansın istenen…
Güneşin ilk ışıkları bozar seven yüreklerin büyüsünü ve seven bilir ki o hep vardır ve sevgisi doyumsuzdur…..karanlık gecelerde içimizi ıstan,görmeden varlığını hissettiğimiz gökyüzünde ilk akşamdan doğan yıldızımızdır…
Sevgili şiir dostları size yeni yazmış olduğum şiirimle baş başa bırakıyor.Sevgi ve saygılarımı sunuyorum…
****Abdullah RAMAZAN


***Doymadım Bir Tanem***

Gönül sayfasından bir gün çalsam da
Doymadım bir tanem, doymadım sana.
Dizinde baş başa bin yıl kalsam da
Doymadım bir tanem, doymadım sana.

Düşlerle yeşermiş utangaç sevda.
Dört duvar karanlık,şahidim oda…
Var mıydı sen gibi böyle dünyada?
Doymadım bir tanem,doymadım sana.

Geceye ilk doğan yıldızı seçtim.
Bildim ki sen gibi kendimden geçtim.
Düşlere sarılıp “kevser”den içtim.
Doymadım bir tanem,doymadım sana.

Perdeye saklanmış gizli duygular.
Çekince bir anda gözlerim dolar.
Kalır mı hiç bende sensiz uykular?
Doymadım bir tanem, doymadım sana.

Güneşi bekledim, sensiz olmuyor.
Boşalan kalbimde yerin dolmuyor.
Ruhumda sıkıntı, huzur bulmuyor.
Doymadım bir tanem, doymadım sana.

Unutmak istesem unutamam ki!
Seni öyle sevdim,anlatamam ki
Doymadan mezarda bil,yatamam ki!
Doymadım bir tanem,doymadım sana.

***Abdullah RAMAZAN