Gönderen: FERİDE BEKTAŞ / SİTEMKAR ŞAİRLER GRUBU
Alan: Grup: Gülce
Tarih: 12.08.2009 21:59:00
Konu: DOSTLAR MERHABA.....DAVETİME İŞTİRAK EDER MİSİNİZ?
----------------------------------------
Gecikmeli de olsa CEYLAN ağabeyimin dostları arasında bulunmak ve üstatlardan feyz almak benim için bir onurdur diye düşünmekteyim.
Sizlere bu şiirimle MERHABA DEMEK İSTEDİM.Beni ve kalemimi tanımanız adına sizi sayfama davet ediyorum.TEŞEKKÜRLER
---HASRETiN SULTANIYIM

Bahtım gün yüzü görmez kapkaradır geceden
Hayaller mutluluğa kanıyor işkenceden,
Deli gönlüm bahtiyar közdeki neticeden,
Hasretin sultanıyım vuslatın da esiri.

Pervaneyim narinim aşk kor’una muhtacım,
Ben ateşe aşığım suya yok ihtiyacım,
Aşk için ölüm denen şeb u aruza acım
Hasretin sultanıyım vuslatın da esiri.

Bu âlem de bitmesin çileli imtihanım,
Bülbüle inancım var, al güle itimadım,
İmtinaya ne hacet duyulmasın imdadım
Hasretin sultanıyım vuslatın da esiri.

Döngüsüz saatler bu ne karanlık gecedir
Ezel ebet yakası murat almaz nicedir,
Sırrı kılıçtan keskin gaib kıldan incedir,
Hasretin sultanıyım vuslatın da esiri.

Feride Bektaş



****************

NAZIM TÜRÜ:TUĞRA
*****************


1-Aruz vezni veya Rübai''nin (ahreb-ahrem adı verilen) kalıplarıyla yazılır.

2-''Dörtlük'' tarzında olup, şair dilerse bu türün ''beşlik'' şeklinde de şiirini oluşturabilir.

3-En önemli özelliği KAFİYE yapısıdır. Kafiye hem mısraın ORTASINDA ve hem de SONUNDA olacaktır.

Şu şekildedir:

....................(a) ....................(b)
....................(a) ....................(b)
..........................................Serbest
....................(a) ....................(b)



Saygılarımla.
Osman ÖCAL


Gönderen: Vuslatî/osman öcal
Alan: Grup: Gülce
Tarih: 12.08.2009 18:17:00
Konu: MÜMKÜNSE ELEŞTİRİ ALAYIM
----------------------------------------
Tuğra (GÜLCE’DEN)

Bir mektup yolladın, buruldum sandın
Sevgimden salladın, vuruldum sandın
Değmezmişsin, yıkılmadım darbenden,
Sarhoştun solladın, duruldum sandın.

Rübai’ ye özgü aruz vezni:

mef'ûlün/fâ'ilün/mefâ'îlün/fâ


Tuğra (GÜLCE’DEN)

Gülce kartal, gülce düldül, gülce özgür, gülce şah
Gülce destan, gülce bülbül, gülce yıldız, gülce mah;
Tuğra benden, ben gönülden, gönlümüz sazdan gelir
Gülce ömrüm: Gülce bir gül! Gülce aşkım dön semah!

Aruz vezni:

fâ'ilâtün/fâ'ilâtün/fâ'ilâtün/fâ'ilün



*************
Gönderen: Kırlıoğlu
Alan: Grup: Gülce
Tarih: 12.08.2009 02:57:00
Konu: ÂŞIKTIR, ASİDİR CİNASİ
----------------------------------------
ÂŞIKTIR, ASİDİR CİNASİ
TÜRKÇENİN NAKKAŞI
NAKIŞ NAKIŞ CİNASİ.

Bu sabah uzakta bir dosttan, kendi imzası üzeride bir kitap edindim. Ki ben; üstat, ağabey gibi sıfatlarla ad ederim kendini dost sözü o’ndandır.
Kitabın önsözünü okumak ve de bir göz gezdirmek fırsatım oldu. Oysaki o önsözü okumak yetiyordu elimde gerçekten, değerli bir eserin olduğuna. Ben elime bir kitap aldığımda bu kitaptan neler öğrenebileceğime yazarın ön sözünden hasbıhalinden karar kılar ve de kitabın ilim ufkunun menzilini seyrederim; hoş, okumayı biz gençlere bu hocalarımız böyle nasihatlerle ödev etti.
Bence kitap iki çeşit elde yazılır; birini kul insanlar, diğerini meşgale, para ve egolar yazar ve o kitapları okurken bir yazarı olmadığına bir nesnenin yazdığına kanaat getirilir. Kısa hayatımın bir bölümünde kitapçılık ve sahaf çıraklığı da ettim. Mankeninden hokkabazına, malımı bilmek maksadı ile çok kitaba göz gezdirdim, ne kadar da âlim ve kendinden emindiler gönüllerince.
Söylemek istediğim şudur ki eseri yapan para ve yukarıda belirttiğim koşullar ise
O eserin kendinden başka laf bilmezliği ve kendine tapan evsafı ile insanlık namı, insan eli değerliği kalmıyor.
Tabiî ki tüm insanlar kuldur, fakat Yaradan nazarında. Kendi kendine, körü körüne insan alçakgönüllülükle arasındaki mesafeyi uzattıkça kendi içinde tanrılaşabiliyor.
Bizim gerçek bilge dediğimiz iki bin beş yüz yıldır ilmine hayranlık duyduğumuz Sokrates’in aslında tabiat ve bilgi karşısındaki insani acizliğin farkında olunurluğunun da nükteli teşbihleri ve özeleştirileri vardır.

Tıpkı şurada olduğu gibi ’’BU ÇALIŞMANIN,OKUYUCU İLGİSİ VE UYARILARI İLE OLGUNLAŞACAĞINA,GENÇLERİMİZE TOPLUMUN TARİHSEL ACILARINDAN VE SEVDALARINDAN ESİNTİLER SUNACAĞINA İNANIYORUM’’Demiştir,
Ekrem Yalbuz

Bu bir kul insan sözü olabilir ancak çünkü tıpkı her insan gibi kendinin her şeye yetemeyeceğinin farkında lığı vardır. Farkında lığı fark ediyor ve biz bu, kul insandan
Bir şeyler öğrenebileceğimizi görebiliyoruz.

Bu kitabın önsöz’ü için açılan bir sohbettir çünkü yalınız önsöz’ü okudum.
Çünkü evvelden ondan bir şey daha öğrenmiştim;
‘’Çizerek okumadığın hiç bir şey hakkında söz söyleme, çünkü hem karşındakine hem kendine saygısızlık edersin’’! DEMİŞTİR.