SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
GÜLCE'DE 4. GÜN (17.09.2008)
Yusuf Bozan
Yönetici
Üyelik tarihi:
Jun 2008
Mesaj Sayısı:
336
Konu Sayısı:
288
#1
18/09/2008, 00:12
17.09.2008
YENİ EDEBİ AKIMIMIZ GÜLCE'nin BİR ŞİİR ATÖLYESİ-FİKİR MEYDANI olarak görev yapmasını dilediğimiz antoloji com da oluşturulan GRUP'ta 4. gün gerçekleştirilen mesajlaşmalar aşağıdadır:
************************************************************************************************************************************************
Kimden : **Y@lnızlık Senfonisi/Yusuf Boz@n** (Bay, 30)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 00:04 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Neden Bilmem ki / Gülce
Çok güzel has GÜLCE bir şiir okudum..Yüreğinize sağlık efendim.Paylaştığınız için teşekkürler.
Cümle gülce dostlara sevgiler.
Yusuf Bozan
************************************************************************
Kimden : Âşık Cinasî (Bay, 61)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 01:09 (GMT +2:00)
Konu : Dağlara Söyledim (BULUŞMA)
Sayın Mustafa Ceylan Bey'in önerdiği YENİ NAZIM ÖNERİLERİ nden BULUŞMA tarzına uygun bir şiir yazmağa çalıştım.
DAĞLARA SÖYLEDİM. İlk sayfada ilk sırada.
Vaktiniz olursa bir bakıverin. Tartışalım.
Saygılarımla.
Dağlara söyledim şarkılarımı
Aksinden dinledim ah-u zârımı
Dayadım başımı serin bağrına
Dağlarla paylaştım her efkârımı.
............
.................
........................
.............................
************************************************************************
Kimden : MustafaCeylan/GÜLCE-Yeni Edebi Akım (Bay, 56)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 06:10 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [yeni-edebi-akim..] Yn: YENİ AKIMA ESKİ BİR ÖRNEK İLE SELAM OLA. :))))
Geç oldu ama olsun,
'zaten nüfusa da geç yazılmış' hocam.
Nice yıllara diyorum can üstada,
Selam ve saygılarımla...
************************************************************************
Kimden : MustafaCeylan/GÜLCE-Yeni Edebi Akım (Bay, 56)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 06:46 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Neden Bilmem ki / Gülce
Serap Hocam;
Dörtlük tarzında GÜLCE yazmak fikri, gerçekten güzel bir fikir. Uygulanması da kolay olacak sanıyorum. Zira GÜLCE'mizde mısralar 5, 7, 5, 7,5,7.... hece şeklinde olduğuna göre,
Bir başka deyimle;
5+7=12' ölçüsünü dikkate alacak olur isek;
GÜLCE modelini kıt'a (4 lükle) şematik olarak şöyle çizebiliriz:
(yatay' da)
-----a(5) /..................................(b) 7
...................a(5) /..................................(b) 7
yani; ÖZETLE-sunduğunuz örnekle de:
.........................a(5)
.........................b(7)
.........................a(5)
.........................b(7)
*
..........................c(5)
..........................c(7)
..........................c(5)
..........................b(7)
*
...........................d(5)
...........................d(7)
...........................d(5)
...........................b(7)
*
...........................e(5)
...........................e(7)
...........................e(5)
...........................b(7)
Ve
Bu şekilde gidebilir, öyle değil mi?
(Neden Bilmem ki) şiirinizde sanırım bunu ifade ettiniz.
O zaman,
sizin şiirinizdeki kelimelerden, mısralardan hareket ederek, bir de biz deneyelim bakalım;
(Ey dert tabibi!
Koma yolda garibi
Bir gölge gibi
Düşerken izlerine.
Işığım, nurum
Kulun kölen olurum
Yalvarıyorum
Sarılıp dizlerine.
Gitme nolur kal
Aşkımız değil masal
Çiçeklenir dal
Bakınca gözlerine.
Süsenim, süsüm
Sevdanla dolu göğsüm.
Bir tek tebessüm
Sayılmaz yüz yerine
Ey gönül kuşum
Bir ömür yazım kışım
Hasret kalmışım
Yâr diyen sözlerine)
Doğrusu bugüne kadar hiç aklımıza gelmemişti.
GÜLCE' yi ilk ortaya atarken şöyle demiştik:
(Demiştik ki dostlar: Türk Şiiri'ni hece-serbest-aruz; dün-bugün vede dünya şiiriyle harmanlayıp,şiirimize yeni bir nefes alanı ortaya koyalım. Çabamız bu doğrultuda... Bu cümleden olmak üzere, yukarıda gördüğünüz mısralar sadece bir örnektir. Japonlar'ın HAİKU diye 5+7+5 hece ölçüsüyle yazılan şiirinden, (tam ona benzemese de) esinlenerek kaleme alınmıştır. Ve biz ona GÜLCE adını verdik.
Mısralarımız dikkat edilecek olur ise, sırayla
1. Mısra=5 hece
2.Mısra=7 hece... vb devam etmektedir.
Dileriz Gül kadar güzel olur.)
DEMİŞTİK.
VE Örnek olarak:
CAN
Acılarımın
Çiçeğini sulardım
Kendi halimde,
Menekşelenirdi su...
İşin doğrusu
Oyuncağımdı zaman...
Gecelerimin
Büyüsüne kapıldım
Bilemedim ki
Geceler gözlerinmiş;
Öyle derinmiş
Boğuldum, kayboldum can...
Mustafa CEYLAN
İŞTE BU MISRALARI VERMİŞTİK.
Derler ki;
(Japon vatandaş harakiri yapmadan evvel, kendisini üç-dört gün bir odada hapseder. İnzivaya çekilir yani. Sonra, inzivası bitince dışarı çıkar ve 5, 7, 5, 7, 5... ölçülerinde kısa, özlü, kalıcı SONSÖZÜNÜ söyler ve harakiri yapar(intihar eder-kendini öldürür.) O söylediği son söz, Japon şiirinde HAİKU olarak adlandırılmıştır. Çoğu kere mezar taşlarına bile bu HAİKU'lar yazılmıştır. Unutulmaz, etkileyici, bel ki de o vatandaşın bir ömür serüvenini anlattığı ŞİİR türüdür HAİKU.)
Saygıdeğer Hocam;
Serbest şiirle hecenin barışına benzeyen bu TÜR, bizde bugüne kadar bir MODEL olarak uygulanmamıştır. Bel ki aranırsa hece'yi de bilen ve serbest şiir yazan çoğu şairimizin şiirinin bazı bölümlerinde bu dizilişe rastlayabiliriz.
Denemeniz üzerinde durulmaya değer bir çalışmadır hocam.
Teşekkürler,
Selamlar, saygılar...
************************************************************************
Kimden : MustafaCeylan/GÜLCE-Yeni Edebi Akım (Bay, 56)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 08:37 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Dağlara Söyledim (BULUŞMA)
Üstadım AŞIK CİNASİ-Ekrem YALBUZ'un ndumanı üstünde olan (DAĞLARA SÖYLEDİM) başlıklı BULUŞMA' şiirinde dostlarımızın gözbebeklerinin buluşmasını yürekten arzularız.
Şahsen ben ziyaret edip BULUŞMA' DA BULUŞTUM...
Cümle dostlara selam ve saygılar sunuyorum.
************************************************************************
Kimden : Şemsettin DERVİŞOĞLU (Bay, 50)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 09:54 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Yn: [yeni-edebi-akim..] Yn: YENİ AKIMA ESKİ BİR ÖRNEK İLE SELAM OLA. :))))
Saygılar üstadım.Eyvallah.
************************************************************************
Kimden : Refika Doğan / merhaba hüzün (Bayan, 50)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 14:54 (GMT +2:00)
Konu : Bir Özür Ve Bir Açıklama..
Merhaba grubum, Dostlarım, canlarım., İki günü aşkın internet bağlantılarımız sorunlu, bağlanamıyorum.. Şu anda farklı yerlerden sizlere ulaşmaya çalışıyorum; ama, nereye kadar..? İnşallah, bütün bu kısıtlamaları aşarak daha salahiyetli ortamlarda gülcemizi üreterek paylaşacağız sizlerle. Bu süreçte grubumuza üyelik başvurusunda bulunan dostlarımıza geç yanıtımla birlikte grup paylaşımlarına katılamamamdan dolayı özür dilerim! Olası yanlış anlaşılmaları önlemek amacıyla bu kısa açıklamayı bir zaruret gördüm; yaptığımız işe ve siz değerli dostlarımıza saygım dolayısıyla...
Henüz emekleme evresinde ki yeni akımla ilgili değerli paylaşımlarınızı okudukça, yoğurdun maya tuttuğuna ilişkin haklı sevincimle; sizlere teşekkür ediyorum, saygıdeğer dostlarım, canlarım. Herşeyin gönlünüzce olması istencimle, erinç ve mutlu kalınız...Refika Doğan
************************************************************************
Kimden : Refika Doğan / merhaba hüzün (Bayan, 50)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 15:25 (GMT +2:00)
Konu : Hoşgeldiniz, sayın 'Nebes'...
Grubumuza 'Nebes' rumuzuyla katılan değerli şairimiz Abdulhalim İpek beyefendiye bütün içtenliğimle ' hoşgeldiniz' diyerek teşekkür ediyorum. Farklı ve derinlikli duygu serpintileriyle dolu şiirleriyle ayrı bir renk ve coşku katacaktır etkinliğimize, inanıyorum..Gülce' li paylaşımlara, dostça...Refika Doğan
************************************************************************
Kimden : Refika Doğan / merhaba hüzün (Bayan, 50)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 17:27 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Neden Bilmem ki / Gülce
' Neden bilmem ki
Bana hep gece geldin
Bundan mıdır hep
Hasretim gözlerine. '
' Neden bilmem ki
Gönlünün soğukluğu
Bundan mıdır hep
Sevda limansız gemi '
'.............'
Gülce' li bir sevda şiiri..Sevdasını ve sevgiliyi sorgulayan bir seven...
Gündüzün aydınlığında sevgilinin gözlerinde yitip gitmek, erimek varken; gece karanlığında o gözlerin özlemiyle yanan seven...
Aşk-ı Memn-û' lar(Gizli - Yasak Aşk) insanoğlunun yaşadığı ve var olduğu sürece de yaşayacağı en sızılı yürek yangını olarak yaşamda ve şiir dizelerinde yerini almıştır. Böylesi aşk'lardan doğan dizeler tarihin her devresinde ölümsüzlüğüyle edebi arşivlerde kalıcılığını korumuştur.
Yasak ve gizli olan; yasaklığıyle güzel, çekici ve ulaşılmazdır; acıyla karışık garip bir hazla.. Gülün solgunluğu da bundandır..
Her yasak ve gizli olan şey gibi elbette bununda bir bitiş noktası, bir sonu olacaktır; ama acı ama tatlı..Beklentiler her zaman hüsniyetle bitmiyor ki..Kaldı ki, yasak veya gizli olan..
Her vedâ bir kopuş, bir bitimdir; geride bırakılan,ulaşılamayan ya da yarım kalan sevgilere..Her vedâ, kopuşuyla birlikte yeni başlangıçlara kapı aralar; dağarcığında bohçaladığı hüzünlü yaşanmışlıklarıyla..
Sevda öyle bir duygu ki; nerede, ne zaman ve nasıl karşılaşacağınızı bilemeden yüzyüze gelinir bir anda..Kaldı ki; aşk-ı memnû(yasaklı, gizli..) durumlarda katmerlenir açan güllerin pempeli renklerinde ki o canlılık, gitgide solmaya yüz tutarak...Zira yasaktır, gizlidir, eli kolu bağlıdır..Geleceği, gittiği yolun belirginliği meçhûldur. Şairde böyle bir durumla yaralanmış belli ki...Beklediği ilgiyi, coşkuyu göremediği sevgiliye sitâyişle; ' sevda gemisi bu yasaktan, gizlilikten dolayı mı suskun, limansız? ' diye seslenerek, sorguluyor bu memnû sevdasını...Saygıdeğer Serap Hocam, gülce yapraklarına giz olmuş bu anlamlı şiir paylaşımlarınıza teşekkürlerimle..Kaleminize saygımla, dostça..Refika Doğan
************************************************************************
Kimden : MustafaCeylan/GÜLCE-Yeni Edebi Akım (Bay, 56)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 17:28 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Hoşgeldiniz, sayın 'Nebes'...(HAN DUVARLARI ve Ötesi...)
(HAN DUVARLARI şiiri, muhteva bakımından başlıca ÜÇ VARLIĞA AİT UNSURLARIN BİRLEŞMESİYLE meydana gelmiştir. Anadolu coğrafyası, Anadolu insanı (hanlarda rastlanan yolcular, bilhassa KOŞMANIN PARÇALARI ile muzdarip bir hayalet gibi her menzilde şairin karşısına çıkan meçhul halk şairi Maraşlı Şeyhoğlu) ve şairin kendisi.
Bunlardan birincisi, şiiirde en geniş yeri tutuyor. Şair, at arabası ile yaptığı üç günlük seyahati boyunca görmüş olduğu manzaraları en küçük teferruatına kadar BİR TABLO GİBİ gözler önüne seriyor.
Bu cephesiyle şiir, REALİST BİR TASVİR ŞİİRİ karakteri taşır. Yalnız burada DIŞ ALEM tamamiyle objektif bir gözle görülmemiştir. ŞAİR, şiir boyunca kendi varlığını hissettiriyor. Gördüğü şeylerin kendi üzerinde bırakmış olduğu tesirleri, uyandırdığı his ve hayalleri de anlatmaktan geri kalmıyor. Objektif unsurlarla subjektif unsurların, dış alemle insanın birbiriyle karşılaşması, şiire LİRİK BİR HAVA veriyor.
Maraşlı Şeyhoğlu'nun gözle görünmeyen, fakat bu coğrafyanın adeta her tarafına sinmiş olan manevi varlığı, şiirin EN MÜHİM UNSURLARINDAN birini teşkil eder. 'Han Duvarları'nın içine DAĞITILMIŞ olmakla beraber Maraşlı Şeyhoğlu'na izafe edilen KOŞMAnın muhtelif PARÇALARINI BİR ARAYA GETİRİRSEK MÜSTAKİL BİR ŞİİR TEŞKİL ETTİĞİNİ görürüz. Fakat böyle bir ameliye neticesinde şiirin asıl gövdesinde BÜYÜK BİR BOŞLUK kalır. Bu da gösterir ki, Maraşlı Şeyhoğlu'nun KOŞMASIYLA ASIL ŞİİR ARASINDA SIKI BİR MÜNASEBET VARDIR. Ve ASIL OLAN MARAŞLI ŞEYHOĞLU'NUN KOŞMASIDIR. BÜTÜN ŞİİR ADETA ONU KUCAKLAMA, ONA BİR ÇERÇEVE TEŞKİL ETMEK İÇİN YAZILMIŞ GİBİDİR. HAN DUVARLARI'NDA BİR ÇOK MISRALAR MARAŞLI ŞEYHOĞLU'NUN KOŞMASI İÇİN HAZIRLIK YAPMAK VE ONU DEĞERLENDİRMEK MAKSADIYLE YAZILMIŞTIR.'
(Prof.Dr. Mehmet KAPLAN-Şiir Tahlilleri-2, Syf:18, Dergâh Yayınları, 1973)
Evet;
HAN DUVARLARI şiiri, Türk Şiir tarihinin önemli kilometre taşlarından, TÜRK ŞİİRİNDE YEİLEŞME HAREKETLERİ TARİHİ'nde önemli yer tutan şiirlerden birisidir. Üstad Mehmet KAPLAN'ın da ifade ettikleri gibi,
'.............................................
..............................................
Uykuya varmak için bu hazin günde, erken
Kapanmayan gözlerim duvarlarda gezerken
Birdenbire kıpkızıl bir kaç satırla yandı,
Bu dört mısra değildi, sanki dört damla kandı,
Ben garip çizgilerle uğraşırken başbaşa,
Rastlamıştım duvarda bir şair arkadaşa:
...........'On yıl var ayrıyım Kınadağı'ndan
...........Baba ocağından, yâr kucağından
...........Bir Çiçek dermeden sevgi bağından
...........Huduttan huduta atılmışım ben.'
Altında da bir tarih:Sekiz mart otuz yedi...
Gözüm imza yerinde başka bir ad görmedi.
Artık bahtın açıktır, uzun etme arkadaş!
Ne hudut kaldı bugün, ne askerlik, ne savaş;
Araya gitti diye içlenme baharına,
Huduttan götürdüğün şan yetişir yarına! ...
Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk,
Soğuk bir mart sabahı... Buz tutuyor her soluk,
Ufku tutuşturmadan fecrin ilk alevleri
Arkamızda kalıyor şehrin kenar evleri.
Bulutların ardında gün yanmadan sönüyor,
Höyükler bir dağ gibi uzaktan görünüyor.
.........................................................
........................................................
.......................................................
.......................................................
Bizden evvel buraya inen üç, dört arkadaş
Kurmuştular tutuşan ocağa karşı bağdaş.
Çatırdayan çalılar dört cana can katıyor,
Kimi haydut, kimi kurt masalı anlatıyor...
Gözlerime çökerken ağır uyku sisleri,
Çiçekliyor duvarı ocağın akisleri.
Bu akisle duvarda çizgiler beliriyor,
Kalbime, ateş gibi, şu satırlar giriyor:
.........'Gönlümü çekse de yarin hayâli
..........Aşmaya kudretim Yetmez cibâli
..........Yolcuyum bir kuru yaprak misali
..........Rüzgârın önüne katılmışım ben.'
Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı,
Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı...
Bu gurbetten gurbete giden yolun üstünde
Ben üç mevsim değişmiş görüyordum üç günde.
Uzun bir yolculuktan sonra İncesu'daydık,
Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık.
Gün doğarken bir ölüm rüyasıyla uyandım,
Baş ucumda gördüğüm şu satırlara yandım!
.........'Garibim namıma Kerem diyorlar
..........Aslımı el almış harem diyorlar
..........Hastayım derdime verem diyorlar
..........Maraşlı Şeyhoğlu Satılmışım ben'
............................................................
............................................................
............................................................
............................................................
............................................................'
Evet;
Görüleceği gibi HAN DUVARLARI,
..................a
..................a
..................b
..................b
..................c
..................c
.....Koşma-4'lüğü
şeklinde, o güne kadar TÜRK ŞİİR TARİHİNDE yapılmamış bir ilki gerçekleştirmiştir. Mehmet Akif ERSOY'un konuşma dilini ARUZ'a getirişi nasıl ve yerinde bir yenilik ise, BEYİTlerle GAZEL tarzı devam eden bir şiirin gövdesine 4'lükleriyle giren Koşma'nın girişiyle, YENŞDEN YENİ BİR TARZ ortaya konması da bize göre yaerinde bir yeniliktir. Ve bu yenilikte şair Faruk Nafiz ÇAMLIBEL, ne beyitlerle oluşan dokuyu ve ne de dörtlüklerle oluşan Koşma dokusunu ASLA BOZMAMIŞTIR.
TIPKI;
Yeni edebi akımımız GÜLCE'nin çıkış noktasını yıllar öncesinden müjdelemiş, ortaya koymuştur.
Diyerek;
Nebes rumuzuyla grubumuza katılan Abdülhalim İPEK kardeşime (Tabiiki mümkünse antoloji com'da BİLGİLERİM kısmına girerek Nebes/Abdülhalim İpek şeklinde bir değişiklik yapması talebimizle):
Hoş geldiniz, safalar getirdiniz diyorum.
Mustafa CEYLAN
************************************************************************
Kimden : MustafaCeylan/GÜLCE-Yeni Edebi Akım (Bay, 56)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 17:35 (GMT +2:00)
Konu : GÜLCE veya ROSETTE.....İşte bir ilk daha...Teşekkürler...
ROSETTE
I watered to flowers
Of my sorrow,
By myself.
The mostly violents....
In reality
Time was my toy.
I joined into the magic
Of my nights.
I could't understand,
Nights were your eyes.
They were so deep that
I was drawned,lost
My darling...
Mustafa CEYLAN
Çeviri:Ayşenur Ökten İZGİN
*********
-GÜLCE-
CAN
Acılarımın
Çiçeğini sulardım
Kendi halimde,
Menekşelenirdi su...
İşin doğrusu
Oyuncağımdı zaman...
Gecelerimin
Büyüsüne kapıldım
Bilemedim ki
Geceler gözlerinmiş;
Öyle derinmiş
Boğuldum, kayboldum can...
Mustafa CEYLAN
************************************************************************
Kimden : Refika Doğan / merhaba hüzün (Bayan, 50)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 18:07 (GMT +2:00)
Konu : Yn: GÜLCE veya ROSETTE.....İşte bir ilk daha...Teşekkürler...
' ROSETTE
I watered to flowers
Of my sorrow,
By myself.
The mostly violents....
In reality
Time was my toy.'
' CAN
Acılarımın
Çiçeğini sulardım
Kendi halimde,
Menekşelenirdi su...
İşin doğrusu
Oyuncağımdı zaman... '
' Şair; Mustafa CEYLAN Ve Çevirmen; Ayşenur Ökten İZGİN '.. Ne kadar mutlandım, gururlandım bu ilk gülce' li çevirinin güzelliğiyle..! Can...Yaşam, dirim anlamında ki 'Can' ın dizelerle yeniden can bulması ve ingilizce çevirisyle bir ilk' e imza atması çok güzel ve anlamlı, hocam! Sizi ve çevirmen Ayşenur Ökten İZGİN hanımefendiyi kutlar, bu başarılı birlikteliklerin artarak devamını dilerim. Yeni Edebi Akım = Gülce..Daha nice güzelliklere beşik olacak; bekleyip görelim! Dostça, saygıyla..Refika Doğan
************************************************************************
Kimden : Mehmet_Nacar (Bay, 62)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 18:51 (GMT +2:00)
Konu : AŞKIN BAYRAĞI
Aşkın Bayrağı
Tümünü alırım gelen acının,
Her derde razıyım. Yeter ki, şen ol.
Cezası idamsa sevda suçunun,
İpimi yağlayan celladım sen ol.
Top güllesi yapsan, göğsüme Ay’ı,
Fırlatsan ah etmem, hayatım boyu.
Vuslat takviminde saydığım sayı,
Ömrüme hasretten altın desen ol.
Sığınmak isterken yaralı kullar,
Bin beter belâya sarıyor yollar.
Bahtıma beddua etmesin eller,
Ölürsün inşallah, diyen de sen ol.
Sinan’ca sultansın viran hanıma,
Müjdeci şafaksın kara günüme.
Aklında hamaset varsa canıma,
Ellerle el ele, bana küsen ol.
Deryayı içinde gezdiren gemi,
Kirpikli limanda tutuyor demi.
Mukaddes bayraktır aşkın gizemi,
Kalbimde göndere bayrak asan ol.
Mehmet Nacar
************************************************************************
Kimden : ***138*RENGİN ALACAATLI* (Bayan)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 19:40 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [yeni-edebi-akim..] GÜLCE veya ROSETTE.....İşte bir ilk daha...Teşekkürler...
'Şiir öyle ayrı bir dildir ki başka hiçbir dile çevrilemez; hatta yazılmış göründüğü dile bile.' diyor Jean Cocteau.
Bu söze aynen katılarak söylemek isterim ki sevgiliye seslenen 'can' sözcüğünün derin anlamını 'my darling (=sevgilim) ' ile kutulamak ne derece doğrudur. Ayrıca şiirin İngilizcesini Türkçeye tercüme edecek olursak birçeo gramer ve zaman ayarlarının yapıldığını görürüz.
Ben, benim üzüntümün çiçeklerini suladım,
kendi başıma.
Çoğunlukla (? ? ? ? violents....)
Gerçeklikte zaman,
benim oyuncağımdı.
Ben, benim gecelerimin büyüsüne katıldım.
Ben, anlayamazdım,
geceler, senin gözlerindi.
Onlar öyle derin ki
Boğduruldum, kaybedildim
sevgilim...
Menekşelenirdi su... İmgedir ve nasıl İngilizceye çevrilebilir ki kaldı ki çeviride yapılan zaman hatalarıyla şiirin tüm duygusu yok olmuşken. Şiirin çevirisi baştan sona yeniden gözden geçirilmeli.
Ceylan hocama saygım sonsuzdur ama neden bu gereksinim. Türkçemizdeki ifade zenginliği başka hangi dilde var.
Saygılarımla
************************************************************************
Kimden : MustafaCeylan/GÜLCE-Yeni Edebi Akım (Bay, 56)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 20:48 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Yn: [yeni-edebi-akim..] GÜLCE veya ROSETTE.....İşte bir ilk daha...Teşekkürler...
Rengin Kardeşim;
Elbette bir duygu harmanı olan şiirin birebir çevirisinin yapılamayacağını biliyoruz. Hattâ senelerce bu hususta tartışmalar da yapılmıştır.
Bunları geyet iyi biliyoruz.
Bu yeni bir harekettir.
Bu yeni harekete şair Ayşenur Ökten İzgin'in böyle bir çeviriyle katılmış olması bizi memnun da etmiştir.Kaldı ki, kendisi bu çeviriyi güllükdergisi forumunda yayınlamadan önce, bizzat şiirin yazarı olarak telefonla arayarak bana duygu ve düşüncelerini ifade etmiştir. Kendisi İzmir' de yaşayan Yabancı Diller yüksek okulu mezunu olup İngilizce okutmanıdır ve sizin bahsettiğiniz bahse konu zaman-gramer vb hususlarını bana açıkça uzun uzun, mısra mısra da söylemiştir.
Sevgili Kardeşim Rengin;
Elbette Jean Cocteau' nun o özgün sözüne ben de katılıyorum ve inanılmaz derecede Türk Dili taraftarıyım, bunu herkes de bilir.
Fakat;
Bu yeni edebi hamlemizde, şiirimizin dünya şiiriyle teknik olarak yeri geldiğinde kucaklaşmasını yeri geldiğinde harmanlanmasını, daha sonra da dışa açılmasını da arzu etmekteyiz. Bu bakımdan da, yurt dışında senelerden beri yaşayan sizin gibi dostlarımızın destek ve ilgilerini beklemekteyiz.
Ayrıca, bakınız neredeyse bir ilimiz kadar insanımızın yaşadığı Almanya'yı örnek verecek olursak, Almanya' da yaşayan çok sayıda şairimiz var, ama Alman Edebiyat ve şiirinden çoğu habersizler. Oradaki - varsa-Alman edebiyat dernekleri yayın ve etkinlikleriyle hiç mi hiç temas kurmamışlar.İlgilenip Anadolu' da yaşayan bizlere günümüz Alman şiirinden pasajlar aktarmamışlar.
Tamam Anadolu'ya hasret, tamam güzel dilimiz Türkçe. Amenna, ama, bundan 20-50 sene öncesinin antolojik bilgi aktarımları dışında Türk-Alman dostluk dernekleri dahi hiç bir şey ortaya getirmemişlerdir. Yanılıyor muyum kardeşim?
Yunus Emre'miz mısralarını Birleşmiş Milletler duvarına yazdırırken, bizim şair ve yazarlarımız bu olaya seyirci kalmışlar,yani, bizler sadece övünmekle kalmışız.
Madem ki, yeni bir hareket olacak ve hamlemizle şiirimizi hak ettiği noktalara getireceğiğz, dünyaya açılımını da gerçekleştirmemiz gerekmez mi? Bana göre hata ve noksanlarıyla bile olsa şiirimiz dünyaya açılmalıdır. Düşüncem bu.
Teşekkür eder, selam ve saygılarımı sunarım can kardeşime...
************************************************************************
Kimden : ***138*RENGİN ALACAATLI* (Bayan)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 21:15 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Yn: Yn: [yeni-edebi-akim..] GÜLCE veya ROSETTE.....İşte bir ilk daha...Teşekkürler...
Mustafa hocam,
Ayşenur hanımı tanımam, şahsına ait değil söylediklerim. Ancak okuduğum çeviri bana hiç tat vermedi, üstelik altta yazan aslını görünce hepten şaşırdım. Oldukça amatör bir çeviriydi aslına uygun değildi. Perfect tense olması gerekenler past tense çevrilerek sahip olunan duygunun geçmişte kaldığı yani vardı ama bitti gibisinden bir yaklaşımla yapılmıştı. Şimdi bu durumda ister okutman olsun ister öğretmen olsun ben 'bu ne kardeşim' derim. İngilizce bilen iyi bilen kime sorsanız aynı şeyi söyler. Belki bayan arkadaşımız edebiyata çok uzak biridir ve şiirin duygusuna inememiştir. İngiliz dili ve edebiyatı okuyan yada mezun birinden yardım alabilirsiniz mesela. Ya da Almanya, Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde yaşayan antoloji üyesi dostlarınızdan yardım alabilirsiniz.
Türk edebiyatının dışa açılımına gelince bana göre olması gereken; çevrilecek dilin sahibi ülke vatandaşının bu işi yapmasıdır. Ayrıca Türk edebiyatının temeli hece veznini nasıl çevirebilir de kurallarına sağdık kalabiliriz. Şiiri nesirden ayıran en büyük özellik sözcüklere daha fazla görev bindirilmiş olmasıdır. Dar alanda daha fazla anlatım. Bunun için de çevirmen açısından dilde yetkinlik çok önemlidir. Çevrilen şiirin o dile tam anlamıyla oturması için uzun bir çalışma süreci gerekebilir. Benim farklı düşündüğüm ortada. Öyle olmasa kendi şiirlerimin altına İngilizcesini de koyar asardım. Şiir dili her dil için ayrıdır.
Saygılar
************************************************************************
Kimden : MustafaCeylan/GÜLCE-Yeni Edebi Akım (Bay, 56)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 22:09 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Yn: Yn: Yn: [yeni-edebi-akim..] GÜLCE veya ROSETTE.....İşte bir ilk daha...Teşekkürler...
Rengin Kardeşim;
Galiba anlatamadım;
Elbette Ayşenur kardeşim de şiirin tercümesi konusunda sizin gibi düşünüyor. Ben, size konunun bu yönünü değil, şiirin dışa açılımı, dünya şiiriyle kucaklaşmasını ve yeri geldiğinde harmanlanmasını,
günümüz dünya şiirinin durumunu ve bu konuda yurt dışında yaşayan şairlerimizden destek beklediğimi söylemeye çalıştım.
Tercüme konusu tamam.
Ancak, bu beklentim hususunda görüşlerinizi çok kısa vermişsiniz.
(Antoloji com üyesi yurt dışında yaşayan şairlerden yardım almamı istemişsiniz) Aslı derdim-yaram da bu ya.
Maksadım, şiiri İngilizce'ye biraz da benim ısrarım üzerine çeviren Ayşenur öğretmenimizi de tanıtmak, bir şair olduğunu da belirtmekti. Yalnız, esas maksat, beklentimiz yani, tercüme odaklanması nedeniyel (Şiirin dünyaya açılması-dünya şiiriyle harmanlanması-dünyadaki yeni şiir anlayış ve akımlarıyla iletişim kurulması) gibi temel konuların dışına çıkmazsa sevineceğim.
Bu bakımdan;
İlave görüşlerinizi de beklerim.
Ha bu arada Ayşenur öğretmenimizi grubumuza çağırdım. İnşallah gelir de, sizler konuşursunuz, bizler de istifade ederiz.
Selamlar, saygılar, teşekkürler...
************************************************************************
Kimden : MustafaCeylan/GÜLCE-Yeni Edebi Akım (Bay, 56)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 22:21 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Yn: Yn: Yn: [yeni-edebi-akim..]-2-] GÜLCE veya ROSETTE.....İşte bir ilk daha...Teşekkürler...
Rengin Kardeşim;
İlaveten,
Diyorsunuz ki;
(Türk edebiyatının dışa açılımına gelince bana göre olması gereken; çevrilecek dilin sahibi ülke vatandaşının bu işi yapmasıdır.)
O zaman, o ülke vatandaşına ulaşılması konusunda neler yapmalıyız?
(Ayrıca Türk edebiyatının temeli hece veznini nasıl çevirebilir de kurallarına sağdık kalabiliriz.)
Elbette hece'yi vezinden ödün vermeden çevirmek oldukça zordur.
Diyorsunuz ki;
(Şiiri nesirden ayıran en büyük özellik sözcüklere daha fazla görev bindirilmiş olmasıdır. Dar alanda daha fazla anlatım. Bunun için de çevirmen açısından dilde yetkinlik çok önemlidir. Çevrilen şiirin o dile tam anlamıyla oturması için uzun bir çalışma süreci gerekebilir. Benim farklı düşündüğüm ortada. Öyle olmasa kendi şiirlerimin altına İngilizcesini de koyar asardım. Şiir dili her dil için ayrıdır.)
Dilde yetkinlik, evet, çok doğru. Şiirin çevirisinin de demlenmesi, buna da katılırım.
Ancak, arayışımızın yollar içinden yol bulması da gerekir. Bir şekilde sesimizi diğer dünya ülkelerinde yaşayan edebi topluluklara - şairlere duyurmamız da gerekmez mi? Neler yapabiliriz?
Saygıdeğer Kardeşim,
Bize, bu sorularıma yanıt vererek ışık tutacağınıza inanıyor, selamlarımı sunuyorum.
************************************************************************
Kimden : ***138*RENGİN ALACAATLI* (Bayan)
Kime : Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih : 17.9.2008 22:33 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Yn: Yn: Yn: Yn: [yeni-edebi-akim..] GÜLCE veya ROSETTE.....İşte bir ilk daha...Teşekkürler...
Hocam, önceki mesajımda farklı düşündüğümü söylemiştim. Yani ben burada yazılan bir iki şiirin çevirisiyle bu işlerin çözüme kavuşacağına inanmıyorum. Yabancı kaynaklardan edinebileceğimiz bilgileri buraya getirelim, tartışalım, ne yenilikler var neleri Türk şiirine uygulayabilir yada deneyebiliriz, bunları konuşalım. Türk edebiyatının dışarı açılımı dilin, düşüncenin gelişimiyle ve kültürümüzün aktarımıyla olur bana göre. Ayşegül hanım gelince ondan han duvarlarını yada sessiz gemiyi hatta sevmek için geç ölmek için erkeni tercüme etmesini isteyelim ve bu şiiri yabancı paylaşım sitelerinde yayınlayalım, sonuçlarını burada tartışalım. 'can' karşılığına 'sevgilim' dersek yarı yoldan döneriz. Amacımız Türk şiirinin gelişimi ise işe üstatlar ile başlamalıyız.
Saygılarımla
Alıntı
Tweet
Benzeyen Konular
Konu:
Yazar
Cevaplar:
Gösterim:
Son Mesaj
GÜLCE'DE 551.GÜN(18.03.2010)-2
Site Yönetimi
0
1,853
29/11/2012, 23:45
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
GÜLCE'DE 551.GÜN(18.03.2010)-1
Site Yönetimi
0
1,739
29/11/2012, 23:30
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
GÜLCE'DE 550.GÜN(17.03.2010)
Site Yönetimi
0
1,777
29/11/2012, 22:49
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
GÜLCE'DE 549.GÜN(16.03.2010)
Site Yönetimi
0
1,518
15/10/2012, 16:33
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
GÜLCE'DE 548.GÜN(15.03.2010)
Site Yönetimi
0
1,704
15/10/2012, 11:37
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
GÜLCE'DE 547.GÜN(14.03.2010)
Site Yönetimi
0
1,617
15/10/2012, 11:26
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
GÜLCE'DE 546.GÜN(13.03.2010)
Site Yönetimi
0
1,786
15/10/2012, 10:54
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
GÜLCE'DE 545.GÜN(12.03.2010)
Rahime Kaya
0
2,526
17/03/2011, 02:05
Son Mesaj
:
Rahime Kaya
GÜLCE'DE 544.GÜN(11.03.2010)
Rahime Kaya
0
1,822
17/03/2011, 02:00
Son Mesaj
:
Rahime Kaya
GÜLCE'DE 543.GÜN(10.03.2010)
Rahime Kaya
0
5,731
17/03/2011, 01:53
Son Mesaj
:
Rahime Kaya
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2023
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder